Yön Çağlayan, bayramdan sonra "yatırım ve istihdam" konusunda bir hamleye hazırlanıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın yerinde duramayan bir hali var. Rakamlarla konuşurken, Süleyman Demirel gibi heyecanlanıyor. Bu ruh halinde, masanın öbür tarafına geçmiş olmasının etkisi gözleniyor. Makamındaki sohbetimizde Çağlayan, Türk sanayisinde durumu "bıyığı kesilmiş kedi"ye benzetti. "Ne demek bu?" diye sorunca şöyle izah etti:"Bir kedinin bıyığını keserseniz, dengesini kaybeder, yolunu, yönünü bulamaz, nereye gideceğini bilemez. Bizim yatırımcımız da böyleydi. Elinde onu doğru yola yönlendirecek sağlıklı veriler yok. Bir kılavuzu yok. Biz şimdi bu haldeki kediye bıyığını takmak istiyoruz. Dengesini bulsun, yönünü, yolunu doğru saptasın. Doğru alana, doğru zamanda, doğru teknolojiyle yatırım yapsın." Bıyığı kesilmiş kedi "Kediye bıyığı nasıl takacaksınız?" diye sorduğumda ise şu yanıtı verdi:"Bizde yatırımcımıza sürü mantığı, sürü psikolojisi hâkimdir. Önce biri bir alana yatırım yapar, başarılı olursa, arkasından diğerleri de hemen o alana yönelirler. Bu, sürü psikolojisidir. Tabii, aynı alanda yığılma olunca iyi sonuçlar vermez. Oysa, yatırımcı önünü, etrafını iyi
Yön Bu çerçeve içinde değişik öneriler gündeme getiriliyor. Eve dönüşün etkili olması için, "pişmanlık" sözcüğünün kullanılmaması, suça karışmış-karışmamış ayrımı yapılmaması, dağdan inenlerin terörist damgasıyla yaşamaktan kurtarılması gibi öneriler de önce "iki millet işini" konuşalım diyenler de...Ancak bu iş hangi "zemin"lerde olur, diye pek kafa yorulmuyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Ceza Yasası'nın etkin pişmanlığı düzenleyen 221. maddesini esneterek, "dağdan eve dönüş"ü sağlamayı düşündüklerini açıkladı. Bir süredir gündemde olan "af yasası"nın ise söz konusu olmadığını söyledi. Başbakan'ın çizdiği çerçeve bu. Önce bu soruyu yanıtlamamız gerekir.PKK dağıldı, bitti de teslim olmanın bir yolunu mu arıyor? Acaba hangi koşullarda teslim olursam en az zararla atlatırım, diye mi düşünüyor?PKK cephesinden "Bu iş buraya kadarmış, en iyi koşullarda teslim olmanın yoluna bakalım" anlamında bir mesaj yok. Mesajlar tam aksi yönde.Terör örgütü, "Biz ettik, siz etmeyin" yaklaşımında değil.Bu cephede değişen bir şey yok...Peki, devlet cephesinde bir değişiklik var mı?Yani...Devlet, "Bizden bu kadar" deyip PKK'yla masaya oturmaya mı karar verdi? PKK'nın taleplerinin haklı olduğu
Yön Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, güncel konuların yanı sıra geleceğe dönük vizyonunu da ortaya koydu. MHP lideri Devlet Bahçeli, geleneksel hale gelen, kahvaltılı basın sohbetini dün yaptı. Bahçeli, terörle mücadele, etkin pişmanlık gibi konulardaki soruları yanıtlarken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın birlikte basın toplantısı yapmalarını önerdi. Bahçeli, TSK'ya güvenlerinin tam olduğunu vurgulamakla birlikte, Erdoğan'ın kafasının karışık olduğunu belirtti. Kamuoyunun aydınlatılması açısından da Erdoğan ve Büyükanıt'ın birlikte açıklama yapmalarının faydalı olacağını söyledi. Erdoğan ve Büyükanıt'a çağrı Bahçeli, dünkü basın sohbetinde, Türkiye'nin son 40 yılına ilişkin, üzerinde durulması gereken bir analiz yaptı. Bu analizden yola çıkarak önümüzdeki 40 yıla ilişkin vizyonunu da açtı.Bahçeli, üniversiteye başladığı 1967-1968 yıllarından bugüne kadar geçen 40 yıllık süreci, "sosyal şiddet" dönemi olarak niteledi. Bu dönemin yaşanmasındaki dip dalgayı ise Türkiye'nin tarım toplumundan sanayi toplumuna evrilmesindeki sancıların oluşturduğu saptamasını yaptı.Bahçeli, bu dönemi değerlendirirken özellikle siyasetçiler,
Yön Başbakan'ın bu konuda yaptığı açıklamalar, "af veya af etkisi doğuracak yeni bir yasa" hazırlanacağı gibi bir izlenim yaratmıştı.Erdoğan, dün bir af yasası veya yeni bir yasa hazırlığından söz etmediğini belirtti. Başbakan, sadece "221"le ilgili çalışma yapılabileceğini söylediğini ifade etti. Bunun eve dönüşle ilgili olduğunu kaydetti.Erdoğan'ın sözünü ettiği, Türk Ceza Yasası'nın etkin pişmanlığı düzenleyen 221. maddesi. Erdoğan, bu madde üzerinde çalışılabileceğini, maddenin esnetilebileceğini söylüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK'nın dağdan inmesine yönelik düzenlemeye açıklık getirdi. Yeni Türk Ceza Yasası'nın 221. maddesi, bazı koşullarla örgüt üyelerine ceza verilmemesini öngörüyor. Bu hükümler özetle şöyle:1- Örgütün amacı doğrultusunda suç işlemeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle dağılmasını sağlayan kurucu ve yöneticiler,2- Suç işlemeden gönüllü olarak örgütten ayrılıp teslim olanlar,3- Herhangi bir suç işlemeden yakalanan, örgütün dağılması veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi verenler,Hakkında ceza hükmolunmaz.Başbakan bu hükümlerden bugüne kadar 3 bin 300 kişinin yararlandığını söyledi.PKK'nın dağdan indirilmesi için bu
Yön Komutanlar, dün de önemli mesajlar verdiler.Terörle mücadele açısından bu mesajların üzerinde durulması gerekiyor.Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, terörün hem siyasallaştığını hem legalleştiğini söyledi. Siyasallaşma aşamasının da geçildiğini artık legalleşme aşamasında mesafe alındığı vurgusu yaptı. Terör örgütünün TBMM'de temsil edildiği saptamasına yaparak, DTP'ye açık bir göndermede bulundu. Terör örgütüne sağlanan iç ve dış desteğin birbirini tetiklediğine dikkat çekti.Genelkurmay Başkanı'nın içeride ve dışarıda PKK'nın ulaştığı düzeye ilişkin değerlendirmesi aynı zamanda bir uyarı niteliği taşıyor. Özellikle siyasallaşma ve legalleşme gibi siyasi ve hukuki alanı ilgilendiren bu saptamalar, bu alanları yönetenler bakımından dikkate alınması gereken saptamalar.Eskiye kıyasla bugünlerde, üst düzey komutanların, açık ve sert ifadelerle yaptıkları eleştirilerin özünü, "çifte standart" ve Türkiye'nin terör örgütüyle masaya oturtulması çabaları oluşturuyor.Terörle mücadelenin küresel boyutta yapılması gerektiğini her fırsatta vurgulayan ABD ve AB'nin, sıra Türkiye'nin terörle mücadelesine gelince, farklı bur tutum almaları Ankara'yı rahatsız ediyor.Genelkurmay İkinci
Yön Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, "PKK'yı dağdan indirme" amacıyla sinyalini verdiği düzenlemenin af yasası veya af etkisi doğuracak bir düzenleme olması halinde vebalinin büyük olacağını söyledi.Baykal, şu değerlendirmeyi yaptı: CHP lideri Deniz Baykal, dün Milliyet'in Ankara bürosunu ziyaret etti. Genel Sekreter Önder Sav, grup başkan vekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Süha Okay'la birlikte sohbet ettiğimiz Baykal, hükümetin PKK'ya dönük düzenleme hazırlığından kaygı duyuyor. "Başbakan bazı sinyaller veriyor. PKK'yı dağdan indirmek için düzenleme yapılacağı mesajı yansıtıyor. Sanki bir af yasası veya af etkisi doğuracak bir düzenleme hazırlığı var. Ama hazırlık kapalı kapılar arkasında yürütülüyor. Eğer af veya af etkisi doğuracak bir düzenleme yapılırsa bunun vebali büyük olur. Bu düzenlemeyi destekleyenler de aynı duruma düşerler. Böyle bir düzenleme niye yapılıyor? Karşılığında istenen nedir? Böyle bir düzenleme karşılığında siyasi bir ödün mü verilecek? Bu soruların yanıtları belli değil. Tüm dünyanın Türkiye'nin terörle mücadelesindeki haklılığını teslim ettiği bir dönemde af çıkarmak çok büyük bir yanlış olur."Baykal, Başbakan Erdoğan ile ilgili bakanların bu konudaki
Yön Uluslararası değerde bir bilim adamı olan Prof. Dr. Teziç, Türkiye'nin aydınlık yüzüydü. Görev yaptığı 4 yıl boyunca baskı altında kalmasına, haksız ve ağır eleştirilere uğramasına karşın, çağdaş bilime dayalı eğitim-öğretim anlayışından ödün vermeyerek, YÖK'ün başında Atatürk'e yakışır bir duruş sergiledi. YÖK Başkanlığı'ndan, görevini yapmış olmanın gönül rahatlığı içinde ayrıldığını sanıyorum.Prof. Dr. Teziç, kamuya, devlete vedasını devletin başı olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ederek gerçekleştirdi.Teziç, ömrünü eğitim-öğretime adamış bir bilim adamı olarak Cumhurbaşkanı Gül'e yaptığı ziyarette de YÖK Başkanlığı'nda edindiği deneyimin de katkısıyla, geleceğe dönük önemli önerilerde bulundu.Prof. Dr. Teziç, Cumhurbaşkanı'na iki kitap götürdü: Türkiye'nin Bilim Göstergeleri Analizi ve 2007 YÖK Faaliyet Raporu. Teziç'in baskıya yetişmediği için Gül'e götüremediği bir kitap daha var: YÖK Raporu. Bu kitap da Gül'e YÖK tarafından iletilecek. Bu raporun önemi Türk üniversitelerinin, eğitim-öğretiminin bir röntgeni olması... YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettikten sonra dün Ankara'dan ayrıldı. Prof. Dr. Teziç, Cumhurbaşkanı
Yön CNN TÜRK'teki Ankara Kulisi programımızda Murat Yetkin'le birlikte konuk ettiğimiz Fırat, anayasa taslağı metniyle katıldı. Ancak, taslağın tümünü daha sonra tartışmaya açacaklarını belirtti. AKP'nin anayasa taslağı hazır. AKP yönetimi, taslağın kamuoyuna sunulması için TOBB öncülüğünde sivil toplum kuruluşlarının yürüttüğü taslak çalışmasını bekliyor. Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'ın tahminine göre, taslağın tartışmaya açılması bayram sonrasını bulacak. Fırat, anayasa konusunda acele etmeyeceklerini, toplumun değişik kesimlerinden gelen önerileri dikkate alacaklarını, hazırladıkları taslağın değişebileceğini de söyledi. Fırat, yeni anayasada türbanla ilgili düzenleme olup olmayacağı yönündeki sorumuzu, "Bu konunun anayasada yer alacağını zannetmiyorum, gerek de yok, her problemi anayasayla çözemezsiniz, anayasa hukuku ve tekniği bakımından nelerin yer alacağı bellidir" diye yanıtladı. Fırat, türban konusunun, hazırlayacaklarını yeni anayasanın ruhuyla çözüleceğini bildirdi.Fırat'ın verdiği bilgilere göre, anayasada türbanla ilgili bir hüküm yer almayacak, ancak anayasanın ruhu bu sorunu çözecek.Anayasanın lafzında yer almayan bir konunun, ruhuyla nasıl