Ankara'dan Talabani'ye: Kapımız herkese açık

1 Mart 2006

Yeni hükümet çalışmalarının yürütüldüğü Bağdat'ta henüz taraflar arasında uzlaşma sağlanmış değil. Şiiler ile Sünniler arasındaki gerginlik sürüyor. Talabani bu tür ziyaretleri yeni Başbakan'ın yapması gerektiği mesajı veriyor. Irak Başbakanı İbrahim Caferi'nin Ankara ziyareti Bağdat'ta rahatsızlık yarattı. Caferi'nin Ankara'ya ulaştığı saatlerde Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, yazılı bir açıklama yaparak, Caferi'yi eleştirdi. Caferi'nin "yetkisiz" olduğunu duyurdu. Yönetime haber vermeden Ankara'yı ziyarete giden Caferi'nin Irak'ı bağlayacak anlaşma yapamayacağını vurguladı. Türkiye ise, Talabani'nin itirazına karşılık Caferi'nin ziyaretini yararlı buluyor. Talabani'nin itirazına Dışişleri Bakanlığı şu karşılığı veriyor:"Türkiye, komşu Irak'ın bir önce normale dönmesi için katkıda bulunmaya çalışıyor. Türkiye'nin başından beri izlediği politika her kesimle, her liderle görüşerek katkı vermek. Bu nedenle görüşmek isteyen, gelmek isteyenlere 'hayır' demesi mümkün değil. Ziyaret talebi Sayın Caferi'den geldi. Biz Irak'ta her kesimin temas talebini olumlu karşılıyoruz. Biz de gittiğimizde her kesimle temas etmeye özen gösteriyoruz. Kaldı ki Sayın Caferi şu anda Başbakan ve yine

Yazının Devamı

Çömez: Partimden ayrılmayı düşünmüyorum

28 Şubat 2006

Dr. Çömez, Unakıtan'a bir mektup göndererek istifa etmesini istedi.AKP'da Maliye Bakanı'na dönük tepkiler dikkat çekiyor. Oysa, Unakıtan hakkında CHP'nin verdiği gensoru önergesi kısa bir süre önce AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmişti. Başbakan Erdoğan ve AKP grubu bakana sahip çıkmıştı.Gensorunun üzerinden çok zaman geçmediği halde Çömez'in, Unakıtan'ı istifaya davet eden ve gensoru nedeniyle gündeme gelen iddiaları soru biçiminde yineleyen mektubu, bir rahatsızlığın göstergesi. AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen'in, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın ya siyaseti ya ticareti tercih etmesi gerektiğini vurgulayan ve parti içi gensoru mekanizmasının işletilmesini isteyen çıkışından sonra dün de, AKP Balıkesir Milletvekili Dr. Turhan Çömez benzeri bir çağrıda bulundu. Çömez'e, dün, "Madem Unakıtan hakkındaki iddialar konusunda tatmin olmadınız, neden gensoru oylamasında bakan lehine oy kullandınız?" diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi:"Gensoruda ret oyu kullandım, doğru. Bunun üç nedeni vardı:1 CHP ile aynı saftaymış gibi görüntü vermemek, CHP ile birlikte politika yapıyormuş gibi yansımamak.2 Başbakan'ın, bu oylamanın sadece Unakıtan açısından değil, hükümet açısından da bir

Yazının Devamı

'Ya siyaset ya ticaret'

26 Şubat 2006

AKP MİLLETVEKİLİ FUAT GEÇEN: Geçen'i böyle bir çağrı yapmaya iten nedenlerden biri, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkındaki iki gensorunun AKP grubunda görüşülmemesi. AKP Hatay Milletvekili Fuat Geçen, gensoru mekanizmasına gerçek işlevinin kazandırılması gerektiğini savunuyor. Meclis çoğunluğuna dayanarak siyasi kararlarla sonuçlanan bu mekanizmanın Meclis'in gerçek denetim işlevini engellediği görüşünde. Geçen, dünkü söyleşimizde, gensorularla ilgili olarak iktidar partilerinde iddiaları, "baştan ve toptan reddetme" anlayışının yerleştiğine dikkat çekti. "Acaba iddialar doğru olabilir mi?" ihtimalinin peşinen dışarıda bırakıldığını, bunun da yanlış bir psikolojik zemin doğurduğunu kaydetti. Çoğunluğa dayalı otomatik aklama mekanizmasının, bakan, milletvekili veya diğer temsili ve siyasi nüfuz kullanabilecek kişileri, "nasıl olsa parti çoğunluğu arkamda durur, aklanırım" psikolojisiyle rahat davranmaya ittiğini belirtti. Geçen, bakanların, milletvekillerinin, belediye başkanlarının "mensubiyet duygusu"na sığınmadan hesap verebilmeleri gerektiğini savundu.Geçen, grup yönetmeliğinin öngördüğü gibi bu iddiaların önce grupta incelenmesi, iddiaya muhatap olanların önce partide hesap

Yazının Devamı

Çiçek ve Aksu: Vali izin verirse jandarma polis bölgesinde çalışabilir

25 Şubat 2006

Jandarma polis bölgesinde, polis de jandarma bölgesinde operasyon düzenleyip istihbarat çalışması yapabilir mi?Bu konuda valiler arasında da bazı görüş ayrılıkları var. Örneğin Ankara Valisi Kemal Önal, vekilinin bu yönde yaptığı görevlendirmeyi iptal etmişti. Önal, bu yönde verilmiş genel bir yetki olmadığını, sadece spesifik olaylar için verilebileceğini belirtmişti.Bu konu geçmişte de tartışmalara neden olmuştu. Jandarmanın görev bölgesinde olmasına karşın kent niteliğindeki Bilkent'te operasyon yapması; keza kent merkezinde olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı binasında operasyon yürütmesi de eleştiri konusu olmuştu. İzmir ve Konya valilerinin jandarmaya kent merkezlerinde istihbarat ve operasyon yapma yetkisi vermesi yeni bir tartışmaya yol açtı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, asayişten mülki idare amirinin sorumlu olduğunu anımsattıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"Vali onayıyla jandarma polis bölgesinde, polis de jandarma bölgesinde çalışabilir. Örneğin bir takip sırasında polis görev bölgesine gelinmişse bunun devam ettirilmemesi soruşturmanın bütünlüğü açısından sorun yaratabilir. Bu nedenle sınıra gelinmişse valinin izniyle jandarma, çalışmasını polis bölgesinde de

Yazının Devamı

Baykal: Gül kendi kusurunu basına yüklemesin

24 Şubat 2006

Baykal, Gül'ün, Hamas ziyareti konusunda kendi kusurunu basına yüklemeye çalıştığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Gül'ün bu tavrı sıkışan, hata yapan iktidarların klasik tavrıdır. Büyük bir yanlış yaptıklarında bir skandala neden olduklarında kabahati iki kuruma yüklemeye çalışırlar. Ya ana muhalefeti suçlarlar ya da basını. Gül'ün bu tutumu aynı mahiyettedir. Kendi kusurlarının faturasını basına kesmeye çalışıyorlar. Haksızdır. Yersizdir. Hamas ziyaretine yönelik ulusal ve uluslararası eleştirileri yansıtmak basının görevidir. Basın bu görevini yapmıştır." Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, Hamas ziyaretine ilişkin eleştiriler konusunda, Türk basınını gizli servislerin ve diplomatların manipülasyonuna açık olmakla suçlamasına CHP lideri Deniz Baykal'dan tepki geldi. Baykal, Hamas ziyaretiyle PKK arasında paralelliğin İsrail'in resmi görevlileri tarafından kurulduğunu anımsattı ve şöyle devam etti:"Sayın Gül Türk basınına niye kızıyor? Hamas-PKK paralelliğini İsrail'in resmi ağızları kurdu. İsrail hükümet sözcüsü canlı yayınlarda söyledi. Basın bunu yansıtmayacak mı? Basını manipüle eden gizli servisler, yabancılar hangileriymiş, Sayın Gül çıksın açıklasın."

Yazının Devamı

Aygün'e ihtiharı teşvik suçlaması

23 Şubat 2006

İnanması güç ama TBMM Sanayi, Ticaret ve Enerji Komisyonu Başkanı, Kütahya Milletvekili Dr. Soner Aksoy, ATO Başkanı Sinan Aygün'ü bu intiharları teşvik etmekle suçluyor.Aksoy, dün Aygün'e gönderdiği yazıda, Ankara Ticaret Odası Başkanı'nın beyanlarının "intiharları teşvik ettiğini" öne sürüyor.Bu çok ağır ve sorumluluk gerektiren bir suçlamadır.ATO Başkanı Sinan Aygün aylardır kredi kartı faizi nedeniyle kendisine başvuranların şikâyetlerini gündeme taşımaya çalışıyor. Kredi kartı faizlerinin yüksekliğine dikkat çekmek için gayret sarf ediyor. Kredi kartlarının insanları "faiz batağına" sürüklediğinden dem vuruyor ve TBMM'nin çözüm üretmesini talep ediyor. İki polisin intihar etmesiyle Türkiye gündemine oturan kredi kartı sorunu siyasi cephede "tehlikeli" bir tartışmaya sürükleniyor. Aygün'ün verdiği örnekler "faiz"in kredi kartı borçlularını ölçüsüz, insafsız bir sarmala soktuğunu gösteriyor. Aygün, şu bilgileri veriyor:"Kredi kartına uygulanan faiz ortalama yüzde 107. En yükseği yüzde 140, en düşüğü yüzde 60'a geliyor. Enflasyonun yüzde 7'ye düştüğü her gün tekrarlanıyor. Peki enflasyon buysa, bu faiz neye dayanılarak alınıyor? Böyle bir faiz oranı hangi piyasa kuralına

Yazının Devamı

Geçim cambazlığı aracı olarak kredi kartı

22 Şubat 2006

Kredi kartlarının TBMM gündemine yansıyacak, genel nitelikte bir sosyal soruna dönüşmesi ilk örnek değil.1980'lerde banker faciası, daha sonra kumarhane dramları, dövizle borçlanıp kriz altında kalan emlakzedeler, tüketici kredisi batakları, yurtdışındaki vatandaşların faizsiz iştirakle dolandırılmaları ve benzerleri...Türk toplumunun kısa yoldan para kazanma kolaycılığının yanı sıra ekonomik düzenin zorladığı "geçim cambazlığı"nın da bu süreçte temel etkenlerden biri olduğunu unutmamak gerekir. Kredi kartı borcu yüzünden TBMM'de görevli bir polis memurunun intihar etmesi herkesi üzdü. Daha önce de benzeri olaylar yaşanmıştı. Enflasyonun düştüğü dönemde dahi geçim koşulları iyileşmeyen geniş kitleler, ekonomik-mali araçları bir "cambaz" maharetiyle kullanarak, aybaşını bulmaya çalışıyorlar.Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahını Ali'ye giydirerek, yaşam mücadelesi veriyorlar.Örnekleyelim...İşçi veya memur gibi düşük ve sabit ücretli vatandaş, kredi kartıyla gelecek gelirini yiyor. Borcunu ödeyebilmek için diğer kredi kartıyla para çekiyor, ilk kredi kartının asgari ödemesini yapıyor, öbürünün borcu gelince, ilkinden geçip ikincisi ödüyor varsa üçüncüsünü kullanıyor.Kişisel

Yazının Devamı

Ankara'ya göre, İsrail ipleri koparmaz

21 Şubat 2006

İsrail hükümeti, Hamas'ın oluşturacağı Filistin hükümetiyle görüşmeyeceğini de açıkladı. Filistin'e gümrük vergilerinden ödenen payı da bloke etme kararı aldı. Batı Şeria ve Gazze geçişlerinde kontrolü sıklaştıracağını belirtti. Ancak, aldığı önlemler arasında Filistinli işçilerin geçiş ve çalışma yasağı yok. İsrail, Hamas'ın Ankara ziyaretine gösterdiği tepkiyi tırmandırıyor. İsrail'in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi, Dışişleri Bakanlığı'nın bilgilendirme davetini geri çevirdi. ABD'nin temkinli tepkisine karşın İsrail sert tepki veriyor. Dışişleri kaynaklarına göre, bu, Ankara'nın tahminleri dışında bir tepki değil. Hamas'ın ziyaret talebi kabul edilirken, İsrail'in vereceği tepki hesaba katılmış ve mümkün olduğunca yumuşatılması için de girişimlerde bulunulmuş görünüyor.Buna karşılık, Başbakanlık ve Dışişleri uzmanları, İsrail'in ve ABD'nin, Filistin seçimleriyle ilgili "kurgu"larını gözden geçirmeleri gerektiği düşüncesindeler.Filistin'de seçimleri teşvik edenin ABD olduğu, ayrıca Hamas'ın seçimlere katılmasına da İsrail'in izin verdiğini anımsatıyorlar. Bu noktada, Başbakanlık ve Dışişleri uzmanlarının, ısrarla yanıt bekledikleri soru şu:"Hamas'ın seçimlere katılmasını neden

Yazının Devamı