Fikret Bila

<#comment>Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili Anayasa değişikliği için "referandumsuz da halledilebilir" diyerek yol göstermesinden sonra Meclis harekete geçti.
Anayasa'nın 86. maddesini yeniden değiştirmek için önce Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görüşünü almak üzere Meclis'te oluşturulan Uyum Komisyonu Çankaya'ya çıktı.
Meclis'in amacı yapılacak yeni değişikliğin yeniden Çankaya'ya takılmasını önlemek. Bu amaçla Meclis Başkanı Ömer İzgi, çalışmayı Uyum Komisyonu'nun yürütmesini ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görüş ve önerilerinin alınmasını istedi.
Meclis Başkanı Ömer İzgi dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:
"Referandum kararı Resmi Gazete'de yayımlanınca 120 günlük süre başlamış oldu. Şimdi Anayasa'nın 86. maddesinin yeniden değiştirilmesi için çalışmalara başladık. Ben çalışmayı Anayasa değişikliği için oluşturulan Uyum Komisyonu'nun yürütmesini istedim. Bütün partilerin temsilcileri bulunduğu için bu komisyonda yapılacak çalışma ortak bir çalışma olacaktır. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanı'nın görüşünü almak da yararlı olacaktır. Elbette karar yasama organınındır. Herhangi bir kişi veya kurumun

<#comment>Kuzey İttifakı'nın Washington Temsilcisi Harun Amin, eski Afgan Kralı Zahir Şah'la kısa süre sonra İstanbul'da buluşacaklarını açıkladı.
Henüz Ankara, bu toplantının yapılacağını resmen açıklamadı ama Dışişleri Bakanı İsmail Cem, böyle bir toplantı yapılması için Kuzey İttifakı'nın başvuruda bulunduğunu vurguladı. Cem, isteğin İtalya'da Türk yetkililere iletildiğini kaydetti.
Cem, durumu incelediklerini belirttikten sonra, Dışişleri Bakanlığı'nda bu konuyla ilgili bir çalışma grubu oluşturulduğunu da ifade etti.
Başbakan Ecevit ise henüz resmi bir karar bulunmadığını belirtmekle birlikte, böyle bir toplantının Türkiye'de yapılmasından memnunluk duyacağını kaydetti.
Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın sözlerinden anlaşılıyor ki, Türkiye bir Afgan zirvesine ev sahipliği yapmaktan memnun olacak. Bu da gösteriyor ki, başından beri Afganistan'ndaki Taliban muhalifi güçler arasında uzlaşma sağlanması gerektiğini savunan Türkiye, bu konuda ilk adıma sahne olacak.
Ankara, askeri alanda ön plana geçmek yerine diplomatik alanda küçümsenmeyecek bir atak içinde. Muhalif Afgan zirvesinin Türkiye'de yapılmasına Batı ülkeleri de sıcak bakıyor.

<#comment>Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, referandum konusunu açıklığa kavuşturdu.
Sorunun referanduma gidilmeden de çözülebileceğini belirttikten sonra, ekledi:
"86. maddeyi düzenlerler, referanduma gerek kalmaz, 120 gün süre var."Sezer'in bu sözleri, bir anlamda Meclis'e izlemesi gereken yolu da gösteriyor.
Cumhurbaşkanı, milletvekillerine, "86. maddeyi yeniden düzenleyin, sorun bitsin" diyor.
Sezer'in mesajı sadece iktidar partilerine mensup milletvekillerine mi?
Hayır. Cumhurbaşkanı'nın bu sözleri aynı zamanda DYP'ye de mesaj taşıyor.

<#comment>Türkiye'de iktidarların siyaset yapacakları alanın ne kadar dar olduğunu bütçe rakamları ortaya koydu.
Bu alan bütçenin üçte biri hatta ondan daha az bir alandır.
Bütçenin üçte ikisi faiz ödemelerine tahsis edilmiştir.
Geniş alan budur.
Ama siyaset bu alana giremiyor.
Dar alandaki çabalarıyla geniş alanı, diğer bir ifadeyle, borç alanını küçültmeye çalışıyor.

<#comment>Siyasi iktidar, programını bütçe eliyle uygulamaya koyar.
Ekonomi ve maliye politikasını bütçeyle yürütür. Vergilerin dağılımı da, ödeneklerin dağılımı da siyasi iktidarın tercihlerini yansıtır.
Bu teorik olarak böyledir ama Türkiye'de yıllardır böyle değildir.
Artık şunu söyleyebiliriz ki, Türkiye'de hangi siyasi iktidar olursa olsun birinin yapacağı bütçe, diğerinden çok farklı olamaz. Bütçeler siyasi partilerin tercihlerini yansıtamaz.
Türkiye'de bütçeyi belirleyen artık faizdir. Bütçeyi yapan da odur, uygulayan da...
Türk bütçesi artık siyasi partiler için üzerinde oynanamaz bir veridir.

<#comment>Meclis Başkanı Ömer İzgi, Cumhurbaşkanı'nın referandum kararı aldığı milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili Anayasa değişikliği konusunu çözüme kavuşturmak için girişimlerini sürdürüyor.
İzgi, Meclis'in bu maddeyi değiştirip düzeltmek konusunda Meclis'e olanak tanınması gerektiğini savunuyor. Beklentisi bugün akşama kadar Cumhurbaşkanı Sezer'in, söz konusu maddeyi, yürürlüğe giren Anayasa değişikliklerinin tanıdığı yetkiye dayanarak Meclis'e geri göndermesi.
"Bugün akşama kadar" sınırlamasının nedeni ise Anayasa değişikliklerinin Çankaya'ya sunulmasından sonra Cumhurbaşkanı'nın inceleme yapmak üzere kullanabileceği sürenin 15 gün olması. 15 gün bugün akşam doluyor. Eğer Cumhurbaşkanı bugün bir işlem yapmazsa, yarından itibaren referandum kararı aldığı maddeyle ilgili başka bir tasarrufta bulunma olanağı ortadan kalkıyor.
Cumhurbaşkanı bu sürenin son gününde maddeyi Meclis'e iade eder mi?
Çankaya'dan yansıyan hava Cumhurbaşkanı Sezer'in böyle bir eğilim taşımadığı yönünde.
Meclis Başkanı İzgi de aynı izlenime sahip olacak ki, dünkü görüşmemizde, yeni bir öneri getirdi.

<#comment>Önce koalisyon liderlerinin görüşlerini aktaralım.
Milletvekili maaşlarıyla ilgili Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı tarafından referanduma sunulması kararı alındıktan sonra yapılan liderler zirvesinde alınan karar, sorunun hükümetin değil Meclis'in sorunu olduğu yönünde.
Başbakan Ecevit'in görüşü, "Milletvekillerinin özlük haklarıyla ilgili değişiklik maddesi Anayasa değişiklik paketinde yoktu. Sonradan milletvekillerinin teklifiyle geldi. Bu konu hükümetin konusu değildir. Meclis'in konusudur" biçiminde.
Başbakan'ın bu görüşünü Başbakan Yardımcıları, MHP lideri Devlet Bahçeli, ANAP lideri Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan da liderler zirvesinde paylaşmış durumdalar.
ANAP lideri Yılmaz, ayrıca, Cumhurbaşkanı Sezer'in, hükümeti, Meclis'i ve bütün olarak sivil siyaseti zor duruma düşürmeyi hedefleyen bir siyasi manevra yaptığı görüşünü de liderlere aktarmış durumda. Çankaya'nın iyi niyetle ve hukuki bir açıyla değil, hükümeti sıkıştırmak amacıyla hareket ettiğini vurguluyor. Meclis'e düzeltme olanağı vermeyerek siyaset yaptığı görüşünü dile getiriyor.
Bu değerlendirmeye karşın sorunu referandumsuz çözmek amacıyla hükümetin Çankaya'dan

<#comment>Önce eğrisinden başlayalım...
Milletvekillerinin, tarihi nitelikteki Anayasa değişikliklerini gerçekleştirirken araya kendi maaşlarını sıkıştırmaları, bu köşede daha önce de birkaç kez vurguladığımız gibi büyük bir ayıp olmuştur. İki ekonomik kriz nedeniyle özellikle fakir halk kesimlerinin inlediği, ucuz ekmek kuyruklarında ekmek peşine düştükleri bir dönemde milletvekillerinin maaşlarına zam yapmaya çalışmaları bir anlamda halkla alay etmekle eş anlamlıdır. Bu girişim iktidarıyla, muhalefetiyle partiler açısından da büyük bir siyasi hatadır.
İşin eğri tarafı budur...
Cumhurbaşkanı Sezer de halkın tepkisini dikkate alarak, bu değişikliği onaylamamıştır.
Bu da işin doğru tarafıdır.
Olayın başka eğri ve doğru tarafı yok mu?