Birinci soru şuydu:- Anayasa Mahkemesi, Fazilet Partisi'nin tüzel kişiliğini, gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlanmadan neden sona erdirdi? Refah Partisi'ni kapatırken bu yola neden gidilmemişti?Yüce Mahkeme yetkililerinin bu soruya verdikleri yanıt ş"yle:- Anayasa Mahkemesi'nin sadece iptal kararları gerekçesiz açıklanmaz ve Resmi Gazete'de yayımlanmadan yürürlüğe girmez. Ancak Yüce Divan sıfatıyla yargılama yaptığında veya parti kapatma davalarını g"rdüğünde aldığı karar kesindir ve alındığı anda yürürlüğe girer. Bu kararlarda gerekçeli kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasını beklemeye gerek yoktur. Refah Partisi'nin kapatılmasında da durum b"yle olduğu halde "zel olarak karara konu edilmemişti. Bu da bazı karışıklıklara yol açmıştı. Meclis'teki uygulama tartışmalar yaratmıştı. Bu kez aynı türde karışıklıklar olmasın diye Yüksek Mahkeme, tüzel kişiliğin, kararın alındığı gün bittiğini duyurmuş oldu.Kamuoyunda oluşan ikinci soru ise ş"yleydi:- Anayasa Mahkemesi, Fazilet Partisi'nin kapatılan Refah Partisi'nin devamı olduğu için kapatılması istemini reddetti. Acaba Yüksek Mahkeme, Fazilet Partisi'nin Refah Partisi'nin devamı olmadığına mı karar verdi, yoksa devamı olduğunu
Bunlardan birincisi, Fazilet Partisi'nin kapatılma gerekçesidir. Yüksek Mahkeme, partiyi daha "nce kapatılmış olan Refah Partisi'nin devamı olduğu için değil, laiklik karşıtı odak oluşturduğu için kapatmıştır.Bu gerekçede Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin, Refah Partisi'nin devamı olduğunu saptadığı, ancak, bunu kapatma gerekçesi olarak g"rmediği anlaşılmaktadır. Yüksek Mahkeme'nin bazı üyeleri Anayasa'da, "temelli kapatılan bir partinin başka bir ad altında kurulamayacağı" hükmünün bulunduğu, ancak buna ilişkin bir yaptırım bulunmadığı g"rüşündedirler.Bu saptama ve yorum, bundan sonra Fazilet Partisi'nin yerine kurulacak ve devamı niteliğinde olduğu tartışılmayacak partiler bakımından sadece bu gerekçeyle kapatılma riskini ortadan kaldırmaktadır.Buna karşılık, Yüksek Mahkeme'nin laiklik karşıtı odak oluşturma olarak kullandığı "lçü de, bu konuda çok hassas olduğunu kanıtlamaktadır. Mahkemenin kapatma gerekçesi olarak g"sterdiği, "türban ve Merve" olayı, partinin "laiklik karşıtı odak" olarak değerlendirilmesine yeterli g"rülmüştür. Bu saptama ve yorum da Yüksek Mahkeme'nin partiyi "odak" sayması için çok fazla "eylem" bulunmasını zorunlu g"rmediği, bir eylemle
<#comment>#comment>Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin kapatılmasına ilişkin kararı bazı önemli ölçüleri de ortaya koydu.
Bunlardan birincisi, Fazilet Partisi'nin kapatılma gerekçesidir. Yüksek Mahkeme, partiyi daha önce kapatılmış olan Refah Partisi'nin devamı olduğu için değil, laiklik karşıtı odak oluşturduğu için kapatmıştır.
Bu gerekçede Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi'nin, Refah Partisi'nin devamı olduğunu saptadığı, ancak, bunu kapatma gerekçesi olarak görmediği anlaşılmaktadır. Yüksek Mahkeme'nin bazı üyeleri Anayasa'da, "temelli kapatılan bir partinin başka bir ad altında kurulamayacağı" hükmünün bulunduğu, ancak buna ilişkin bir yaptırım bulunmadığı görüşündedirler.
Bu saptama ve yorum, bundan sonra Fazilet Partisi'nin yerine kurulacak ve devamı niteliğinde olduğu tartışılmayacak partiler bakımından sadece bu gerekçeyle kapatılma riskini ortadan kaldırmaktadır.
Buna karşılık, Yüksek Mahkeme'nin laiklik karşıtı odak oluşturma olarak kullandığı ölçü de, bu konuda çok hassas olduğunu kanıtlamaktadır. Mahkemenin kapatma gerekçesi olarak gösterdiği, "türban ve Merve" olayı, partinin "laiklik karşıtı odak" olarak değerlendirilmesine yeterli
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve aynı çizgide bundan sonra sahneye çıkacak partiler.Erbakan'ın partileri değişti ama temsil ettiği akım değişmedi.Bu partiler, rejime aykırı davrandıkları, demokratik laik rejimi değiştirmek istedikleri asıl gerekçesine dayanarak, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 12 Eylül'de de Milli Selamet Partisi diğer partilerle birlikte kapatıldı. Ancak her defasında Erbakan bir yenisini kurdu ve siyaset sahnesinde iktidar ortağı olarak da, muhalefet olarak da, iktidarın büyük ortağı olarak da hep yer aldı. Son olarak Fazilet Partisi yine laikliğe karşı eylemlerin odağo olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Necmettin Erbakan'ın temsil ettiği siyasi akım 40 yıldır değişik parti adları altında Türk siyasetinde her zaman var oldu. İlk kez bölünüyorlar İlk kez Erbakan ve 40 yıldır birlikte siyaset yaptığı kadrosu temsil ettikleri akımı bir parti çatısı altında sürdüremeyecek gibi g"rünüyorlar. Bu cephede ilk kez bir b"lünme süreci yaşanıyor.Erbakan ve arkadaşlarının temsil ettiği akım ilk kez bir parti daha doğuruyor.Partileri kapatmak mümkün ama siyasi akımları kapatmak mümkün değil.Erbakan
<#comment>#comment>Necmettin Erbakan'ın temsil ettiği siyasi akım 40 yıldır değişik parti adları altında Türk siyasetinde her zaman var oldu.
Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve aynı çizgide bundan sonra sahneye çıkacak partiler.
Erbakan'ın partileri değişti ama temsil ettiği akım değişmedi.
Bu partiler, rejime aykırı davrandıkları, demokratik laik rejimi değiştirmek istedikleri asıl gerekçesine dayanarak, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. 12 Eylül'de de Milli Selamet Partisi diğer partilerle birlikte kapatıldı. Ancak her defasında Erbakan bir yenisini kurdu ve siyaset sahnesinde iktidar ortağı olarak da, muhalefet olarak da, iktidarın büyük ortağı olarak da hep yer aldı. Son olarak Fazilet Partisi yine laikliğe karşı eylemlerin odağo olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.
Bugün karşılaşılan durum ise diğerlerinden farklı.
<#comment>#comment>Fazilet Partisi, iki yeni parti kurmak üzere hazırlıklarını tamamlamış durumda. FP'den doğacak iki partiden biri Erbakan'ın kontrolünde bulunacak olan mevcut yönetimin yer alacağı parti, diğeri de, "yenilikçi" kanadın yerleşeceği parti.
İki partinin hazırlıkları da çoktan tamamlanmış görünüyor.
Refah Partisi kapatıldığında tek parti çatısı altında toplanabilen kadrolar, Fazilet Partisi'nden sonra tek partiye sığamayacak kadar ayrı düştüler.
Yenilikçi kanadın önde gelen isimlerinden Abdullah Gül'le, Fazilet Partisi sonrasını konuştuk.
Gül, "O kadar yoğun bir talep var ki, artık bekleyecek tahammülümüz kalmadı" diyerek, söze başladı ve şu değerlendirmeyi yaptı:
"Biz Türkiye'nin siyasi bir transformasyon geçireceğine inanıyoruz. Bu süreçte iki akım olacak. Biri dışarıdan gelen tazyikle transformasyona yönelen akım, diğeri ise yerli akım. İç dinamiklerle transformasyonu sağlayacak akım. İşte biz bu akımı temsil edeceğiz ve bütün Türkiye'yi kucaklayacağız."- Partiniz hazır mı?
<#comment>#comment>Gözler Anayasa Mahkemesi'nde. Yüksek Mahkeme'nin Fazilet Partisi hakkında vereceği karar bekleniyor. Bu arada dün de vurguladığımız gibi Anayasa değişikliği paketinin özellikle partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddesi, Fazilet davasıyla birlikte tartışılıyor.
Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu konuda üç öneride bulundu:
1- Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa değişikliği nedeniyle davayı ertelemesi,
2- Meclis'in tatile girmeyip, temmuz ayında Anayasa değişikliğini gerçekleştirmesi,
3- Meclis tatile girerse, eylül ayında erken toplanıp Anayasa değişikliğini gerçekleştirmesi ve yeni yasama yılına böyle başlaması.
Ecevit, Anayasa Mahkemesi'nin davayı ertelemesinin faydalı olacağı şeklindeki görüşünü şöyle gerekçelendiriyor:
<#comment>#comment>Başkentte siyaseti önemli ölçüde etkileyecek iki çalışma yürüyor.
Birincisi Anayasa Mahkemesi'nde karar aşamasına gelmiş bulunan Fazilet Partisi'nin kapatılması davası, diğeri Meclis Uzlaşma Komisyonu'nun somutlaştırdığı Anayasa değişikliği çalışması...
Anayasa değişikliği öngören 37 maddelik çalışma, demokratikleşme yönünde önemli adımlar atılmasını sağlayacak nitelikte. Özgürlükleri genişleten değişiklik çalışmasının sıcak gündemi ilgilendiren yönü, parti kapatılmasını zorlaştıran hükmü.
Fazilet Partisi'nin kapatılması davası sürerken hazırlanan Anayasa değişikliği, kapatma nedeni olarak "odak olma" tanımı getirdiği gibi, parti kapatmak için Anayasa Mahkemesi'nin beşte üç çoğunlukla karar vermesi ve kapatma cezasından önce Hazine yardımının kesilmesi gibi hükümler içeriyor. Bu değişiklik gerçekleşmiş olsa Fazilet Partisi'nin kapatılması davasının seyrini etkilerdi. Anayasa değişikliği çalışması ile kapatma davasının karar aşamasına gelişi aynı zamana denk geldi. Bu zamanlama örtüşmesi, dava sonucunun uzun süre tartışılmasına neden olacaktır.
Peki Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliği çalışmasını bekleyebilir mi?
Anayasa Mahkemesi