Cezaevi yönetimi

24 Kasım 2000


       Adalet Bakanlığı, af gibi sonuç doğuracak ceza indirimi ve ertelemesine ilişkin yasa hazırlığının yanısıra iki önemli tasarı taslağı üzerinde de çalışıyor.
       Birincisi, cezaevlerinde infaz yargıçlığı ve izleme komiteleri kurulması, ikincisi de Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nün ayrı bir bütçeye sahip olacak şekilde bir çeşit özerk kurum haline getirilmesi...
       Cezaevlerinde, mahkumların cezaevi yönetimine karşı başvurabileceği, kendi haklarını korumaya dönük talepte bulunabileceği bir infaz yargıçlığı kurulması projesini, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün düşüncesi olarak bu köşeden duyurmuştuk.
       Bakan Türk, bu konuyu bir tasarı taslağı halinde düzenlemiş durumda.
       Taslak, Türkiye'de ilk kez cezaevi yönetimine yargısal anlamda denetleyecek bir yargıçlık kuruyor. Taslak yasalaşırsa, her cezaevinde bir infaz yargıcı bulunacak. Bu yargıç, cezaevi yönetiminden şikayetçi olan mahkumların başvurularını karara bağlayacak, yine disiplin cezası almış olan mahkumların itirazlarını

Yazının Devamı

F - Tipi çağdaş ölçülere uygun

23 Kasım 2000


Yazarımız Fikret Bila, F - Tipi cezaevlerine mahkumlardan önce girdi, inceledi. Ve işte sonuç:
       Kamuoyunda tartışılmakta olan (F) tipi cezaevinin Ankara Sincan’da yapımı tamamlanan örneğini foto muhabiri arkadaşım Ümit Bektaş’la birlikte gezip, inceleme olanağı bulduk.
       Başta tutuklu ve hükümlü aileleri olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının kamuoyunun dikkatine getirdikleri soruları da yetkililere yönelterek yanıtlar aldık.

      Hücrelerin kapısı açık, istenildiğinde havalandırmaya çıkılabiliyor İçeride para yok, haftada 35 milyon harcama limitli kredi kartı var

Yazının Devamı

Eş - dost kapitalizmi

22 Kasım 2000


       Kavram, Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'a ait.
       Bakan Önal, batık bankalarla, kamu bankalarının haline bakınca, durumu şöyle özetledi:
      "Buna dense dense eş - dost kapitalizmi denilebilir. Kamu bankalarının kaynakları eşe dosta dağıtılmış. Sadece kamu bankaları değil elimizdeki 10 batık bankada da durum aynı. Yani hem kamu sektöründe, hem özel sektörde banka kaynaklarının yönlendirilmesi kendi kurallarından çok eş - dost mantığıyla yapılmış. Popülist politikalar, yandaş kayırmacılığının hakim olduğu kamu bankalarının Hazine'ye yükü 20.2 milyar dolar. 10 batık banka için 6.1 milyar dolarlık kağıt veriyoruz. Ziraat, Vakıflar ve Emlakbank'ın `görev zararı' için 20.2 milyar dolar vermemiz gerekiyor. `Görev zararı' dediğiniz bir anlamda eşe, dosta, yandaşa banka boşaltmaktır. Biz buna son vermeye kararlıyız."
       Peki banka boşaltanlar af kapsamında olacak mı? Parayı geri ödeyen ceza almayacak mı?
       Devlet Bakanı Önal, dünkü görüşmemizde bu sorularımıza şu yanıtı verdi:
 &nbs

Yazının Devamı

Okuyan'ın hesabı

21 Kasım 2000


       Batık bankaların topluma maliyeti 8 milyar dolar düzeyinde. Bu tutar Türkiye'nin bütçe açığını neredeyse kapatacak büyüklükte. Bankacılık Üst Kurulu ilk etapta 6.1 milyar dolarlık Hazine kağıdıyla bankaları soyanların götürdüklerini yerine koyarak batıkları ayakta tutmaya ve satmaya çalışıyor.
       Türkiye'de yolsuzlukların üzerine gidildikçe içi boşaltılan kurumların sadece bankalar olmadığı da ortaya çıktı. Örneğin, SSK da bankalar gibi içi boşaltılmış kurumlardan biri...
       Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın verdiği bilgiye göre, SSK'dan her yıl 1.5 milyar dolara (yaklaşık 1 katrilyon lira) yakın fazla ödeme yapılıyor ve bunun büyük bölümünü de yolsuzluklar, yasal boşluklardan yararlanarak çekilen paralar oluşturuyor. Okuyan'ın hesabına göre SSK'dan her yıl bu yolla boşaltılan paralar, şu andaki batık bankalardan boşaltılan paralara yakın tutarlarda. Demek ki, SSK da her yıl bir banka boşaltılması yaşanıyor.
       Bu nasıl yapılıyor?
       SSK'yı boşaltmanın yöntemleri doğal olarak

Yazının Devamı

Hükümete düşen

20 Kasım 2000


       Bankacılık Üst Kurulu'nun başlattığı operasyonların tam sonuç verebilmesi için bazı yasal düzenlemelere gereksinim var. Kurul Başkanı Zekeriya Temizel, bunlardan en acil olanını hükümete iletti.
       Bankacılık Üst Kurulu, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un bazı maddelerinde değişiklik yapılmasını istiyor. Bunun amacı, bankaların içini boşaltanların kişisel mal varlıklarının takibinin kolaylaştırılması. Bankalar Kanunu'nun yaptığı bir atıfla bu yöntemi kullanabilen Bankacılık Üst Kurulu, yapılacak bir değişiklikle doğrudan yetkili olmayı hedefliyor. Kurulun saptadığı yolsuzlukların ve para kaçırmaların takibini başka kurumlar üzerinden yapabilmesi zaman ve etkinlik kaybına yol açıyor. Kurul bir anlamda doğrudan kişisel mal varlıklarını da saptayıp, boşaltılan paraların süratle geri alınabilmesinde yetki taşımak istiyor.
       Banka operasyonlarının ortaya koyduğu gerçek organize biçimde vatandaşın parasını mülkiyetlerine geçiren banka sahiplerinin bu varlıkları, büyük ölçüde yurtdışında bloke ettiklerini gösteriyor. Özal zihniyetinin yasaya

Yazının Devamı

Atina'nın ikinci atağı

19 Kasım 2000


       Katılım Ortaklığı Belgesi'ne son anda müdahalede bulunarak, Kıbrıs konusunu kısa vadeli hedefler arasına koyduran Atina, 20 Kasım'da toplanacak olan Dışişleri Bakanları düzeyindeki "AB Genel İşler Konseyi" öncesinde ikinci bir atağa kalktı.
       Yunanistan, bu kez Konsey'de, Katılım Ortaklığı Belgesi'nde ikinci bir değişiklik yaptırarak, Türk - Yunan sorunlarını da "siyasi kriterler" bölümüne koydurmaya çalışacak. Böylece, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olma süresinde hem Kıbrıs, hem de Ege'deki sorunları ayrı ayrı "koşul" haline getirmiş olacak.
       Atina'nın bu atağına ilk tepki Başbakan Bülent Ecevit'ten geldi. Ecevit, dün Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel ve Başbakanlık'taki AB Genel Sekreteri Büyükelçi Volkan Vural ve Dışişleri yetkilileriyle yaptığı toplantı sonrasında sert bir açıklama yaptı.
       Ecevit, özetle, Atina'nın bu girişiminin de Konsey'de kabul görmesi halinde, Türkiye'nin AB ile ilişkileri gözden geçirmek dahil yeni bir pozisyon alabileceğini açık bir dille ifade etti.
      

Yazının Devamı

Hükümet ve Bankacılık Kurulu

18 Kasım 2000


       Banka operasyonlarının reel sektöre etkilerini saptamak üzere Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın başkanlığında ilgili bakanlardan oluşan bir çalışma grubunun görevlendirilmesi, "hükümet" ile "Bankacılık Üst Kurulu" arasındaki ilişkilere dönük tartışma ve soru işaretlerine neden oldu.
       Bakanların oluşturduğu çalışma grubunun "batık bankaları kurtarma" girişiminin bir işareti gibi algılanmasına ve Bankacılık Üst Kurulu'nun operasyonlarını "dengelemeye" dönük bir amaç taşıdığı yorumlarının yapılmasına neden oldu.
       Oluşan bu havayı ve yaklaşımları dün ilgili taraflarla konuştuk.
       Önce Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel'in görüşlerini yansıtalım.
      Temizel, dünkü görüşmemizde yönelttiğimiz, "Çalışmalarınızda hükümet kaynaklı bir baskıyla karşılaştınız mı" şeklindeki sorumuza şu yanıtı verdi:
       - Kesinlikle hayır. Hükümetten bir baskı veya engelleme görmediğimiz gibi aksine destek görüyoruz. Çalışmalarımızı yürütürken talep ettiğimiz

Yazının Devamı

Hesap uzmanları

17 Kasım 2000


       Şişli eski Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk'ün eşi, Orhan Aslıtürk'ün, bugüne kadar saptanmış en büyük "naylon fatura holdingi"ni oluşturarak, yıllarca "itibarlı işadamı" olarak devleti ve halkı soyduğunu Milliyet'in manşetinden duyurmuştuk.
       Aslıtürk'e ait "Barbaros Holding"in bünyesindeki 68 şirketin, "ücreti karşılığında naylon fatura" kesmekten başta faaliyeti olmadığı ve bir kamyona yüklenen seyyar büro malzemelerini, adresten adrese taşıyarak maliye denetiminden kaçtığı ortaya çıkmıştı.
       Bu "naylon fatura imparatorluğu"nu ortaya çıkaranların da Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'na bağlı hesap uzmanları olduğu anlaşıldı. Hesap uzmanlarının İstanbul Grubu'nun aylarca yürüttükleri çalışmaların sonucunu içeren rapor, Kurul Başkanlığı'na sunuldu. Gereği birkaç gün içinde yapılacak.
       Ancak Aslıtürkler, bilindiği gibi Londra'da yaşıyorlar. Mahkeme kararı nedeniyle evlerine en yakın karakola gidip her gün imza atıyorlar.
       Aslıtürkler Londra'da ama "naylon fatura ticareti"nden,

Yazının Devamı