Fikret Bila

       Deniz Kuvvetleri Eski Komutanı Oramiral Güven Erkaya kansere yenik düşerek yaşama veda etti.
       Erkaya, Kıbrıs Barış Harekatı'nın en acılı komutanlarından biriydi.
       Genç bir kurmay subay olarak komuta ettiği "Kocatepe" muhribi, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında, Yunan muhbiri sanılarak Türk savaş uçaklarınca batırılmış ve birçok bahriyelisini şehit vermişti.
       Bu olay Erkaya'nın ömrü boyunca içinde taşıdığı en derin yara oldu.
       Kocatepe'nin batırılışıyla ilgili olarak l974'ten bu yana birçok tartışma yapıldı, birçok iddia ortaya atıldı.
       Bazen Türk Hava Kuvvetleri, bazen Türk Deniz Kuvvetleri, bazen Genelkurmay eleştirildi. Bazen ABD gemilerinden yapılan elektronik yanıltma sonucu, bazen İngilizlerin Kıbrıs üssünden yaptıkları yanıltıcı sinyaller sonucu Kocatepe'nin yanlışlıkla batırıldığı öne sürüldü.

       Siyasi gündemin yoğunluğu, liderler gibi Ankara gazetecilerine de başka konularla ilgilenme olanağı bırakmıyor.
       Bu durumdan liderler de, gazeteciler de şikayetçi ama bir yönüyle işin gereği bu...
       Geçtiğimiz günlerde bu yoğun siyasi gündem içinde bulduğumuz bir fırsattı. Sabah'ın Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'le birlikte Başbakan'a siyaset dışı soru yöneltme olanağı bulduk. Konu, tatildi.
       - Tatile çıkmayı düşünüyor musunuz?
       Sorusunu duyunca Ecevit güldü:
       - Hayır. Bize tatil yasak.

       ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, soruşturma komisyonlarının isteği yönünde Yüce Divan'a gönderilmesine, Meclis Genel Kurul'u izin vermedi. Bu yöndeki önergeleri reddetti.
       Ancak koalisyon ortağı MHP, Yılmaz'ın Yüce Divan'a gönderilmesi yönünde oy kullandı. Bu durum, MHP ile ANAP arasındaki serin havayı daha da soğuttu.
       Bu tablo, uyumlu ve verimli bulunan koalisyon hükümetini nasıl etkiler?
       MHP'nin de, ANAP'ın da hükümeti bırakma yönünde bir kararları yok. Ancak Başbakan Ecevit'in vurguladığı gibi koalisyonun eski havasını bulmasına da olanak yok.
       Hükümetin eskisi gibi olmasa da eski konumuna yakın bir çalışma ortamına girebilmesi için ANAP lideri Yılmaz'ın duracağı yer çok önemli?
       Yılmaz, konumunu nasıl belirleyecek?

       Ekonomik gerileme süreci içinde çıkış yolları arayan Zonguldak, çok canlı bir festivale sahne oldu.
       Belediye Başkanı İsmail Eşref'in büyük gayretleriyle gerçekleşen "Zonguldak Karaelmas - 2000 Karadeniz Uluslararası 3. Kültür ve Sanat Festivali" bir süredir karamsarlığa sürüklenmiş olan Zonguldak bölgesinde halkın moralini ve geleceğe dönük umutlarını yükseltti.
       Karadeniz'nde kıyısı olan ülkelerin de katıldıkları festival bünyesinde bir yandan kültür ve sanat etkinlikleri sürdürülürken, bir yandan da Zonguldak'ın ekonomik durumu ve geleceği tartışıldı.
       Zonguldak Limanı'na bağlanarak, etkinliklere katılan "Uluç Ali Reis" denizaltısı festivale renk kattı. Dnz. Binb. Yaşar Necdet Çelik komutasındaki Uluç Ali Reis ve Deniz Kuvvetleri Bandosu, Zonguldaklıların ilgi odağı oldu.
       * * *
       ZONGULDAK, giderek maliyeti yükselen kömüre bağımlılıktan kurtulma arayışları içinde. Bu arayışa Zonguldak Valisi İsmet Metin ve Belediye Başkanı İsmail Eşref,

       Şanlıurfa'dan dönerken Başbakan Ecevit'e uçakta yöneltilen soruların çoğu yine ANAP - MHP gerginliği ile ilgili oluyor.
       Bir meslektaşımız Başbakan'a soruyor:
       - Perşembe günü yapılacak oylamalarda Sayın Yılmaz, Meclis Genel Kurulu'nca aklanırsa, koalisyon eski havasına kavuşur mu?
       Ecevit, bu soruyu gülerek yanıtlıyor:
       - Tabii eskisi gibi olması zor. Çünkü yaşananların psikolojik etkisi olacaktır.
       Ecevit, soruşturma komisyonlarıyla başlayan gerginliğin hükümet uyumunu ve verimliliğini etkilemesinden endişe duyuyor ve böyle bir sonuç doğması halinde hem hükümete, hem de Türkiye'ye yazık olacağını vurguluyor.

       Koalisyonun MHP ile ANAP kanatları arasındaki gerginlik tam olarak giderilebilmiş değil.
       MHP lideri Bahçeli'nin, "gerekirse muhalefette yer alırız" anlamındaki sözleri, Genel Kurul'da yapılacak soruşturma oylamalarına kadar durumun netleşmeyeceğini gösteriyor.
       Başbakan Ecevit'in gerginliği gidermek amacıyla bir girişimde daha bulunması söz konusu mu?
       Başbakan'a dün bu soruyu yönelttik. Yanıtı şu oldu:
       - Ben bu konuda elimden geleni yaptım. Ama maalesef gerginlik devam ediyor. Artık benim bu konuda bir girişimde bulunmam veya konuşmam uygun olmaz.
       - Gerginlik, hükümeti etkileyecek boyutlara varabilir mi?

       Ege Koop'un İzmir'de düzenlediği, "Yeni Cumhurbaşkanı ve Yeni Dönem" konulu panelde Çankaya'dan neler beklendiği tartışıldı.
       Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Arslan'ın organize ettiği, Gazeteci - Yazar Ümit Gürtuna'nın yönettiği panele, Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Prof. Dr. Erol Manisalı, Prof. Dr. Toktamış Ateş, Sanatçı Metin Akpınar ve Gazeteci - Yazar İsmet Solak'la birlikte katıldık.
       Panele gösterilen yoğun ve disiplinli ilgi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in ve yönetim anlayışının kamuoyunda merak uyandırdığının bir göstergesiydi.
       Panelistlerin sunuşları ve izleyenlerin yönelttiği soruların ortaya çıkardığı saptamalar ve Sezer'e yönelik beklentiler şöyle özetlenebilir:
       * 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başarılı ve yüksek performanslı bir cumhurbaşkanlığı yaptığı yargısı genel olarak kamuoyunca paylaşılmaktadır.
       * Cumhurbaşkanlığına bir yüksek yargı organı başkanının seçilmiş olması toplumun hemen tüm kesimleri tarafından

       Mehmet Ali Ağca, Türk basınının en değerli öncülerinden Abdi İpekçi'nin katili olarak mahkum edilmiş bir teröristtir. 12 Eylül öncesinin sağ silahlı eylemcilerindendir.
       İpekçi cinayeti, Türkiye'de karanlık güçler zincirini ortaya çıkaracak en önemli halkalardan biridir. Türkiye, bu olayı tam olarak aydınlatamamıştır. Ağca'nın tetiği kimler adına çektiği ortaya çıkarılamamıştır.
       Mehmet Ali Ağca'nın cezaevinden resmi güç desteği ile kaçırılması, Papa'ya suikast girişiminde bulunması, 20 yıla yakın İtalya'da cezaevinde kalması, bu süre içinde sürekli kafaları karıştıracak açıklamalarda bulunması, İpekçi suikastı gerçeğini ve önemini değiştirmez.
       Ağca'nın Türkiye'ye iade edilmesi İpekçi dosyasının aydınlatılması açısından bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
       * * *
       BU konuda basına büyük sorumluluk düşüyor. Basın, Ağca'nın İpekçi'nin katili olarak mahkum edildiğini, bu olayın en önemli sorumlularından biri olduğunu unutmamalı ve sorumluluk