Çiller'in projesi

12 Temmuz 2000


       DYP Araştırma Geliştirme Merkezi'nin üzerinde çalıştığı ve Tansu Çiller tarafından kamuoyuna duyurulan "DYP - ANAP işbirliği" projesi, Ankara'da tartışılıyor.
       DYP ile ANAP arasında "çatıda kurulacak gevşek bir federasyon" olarak tanımlanan işbirliği projesi, neyi hedefliyor?
       ANAYOL adı altında iki partinin birleşmesini mi?
       DYP ile ANAP'ın seçim ittifakı yapmalarını mı?
       MHP yerine hükümete DYP'nin katılması ve bir DSP - ANAYOL koalisyonu kurulmasını mı?
       DYP lideri Tansu Çiller'e, dün yaptığımız görüşmede bu ve benzeri soruları yönelttik.

Yazının Devamı

Birkaç Türkiye

11 Temmuz 2000


       Kağıt üzerindeki gelir dağılımı uçurumu yaz aylarında çok daha gözle görülür hale geliyor. Yaşama daha net yansıyor.
       Nüfusun yüzde 20'sinin milli gelirin yüzde 4.5'ini, bir diğer yüzde 20'sinin ise milli gelirin yüzde 55'ini aldığı Türkiye, yaz aylarında bu dengesizliği daha bir çarpıcı biçimde orta yere saçıyor.
       Türkiye'nin değişik bölgelerini gözlüyorsunuz.
       Sahildeki "tatil merkezleri"nde sınırsız para harcayan bir Türkiye gözüküyor. İzmir - Bodrum hattındaki satıcıların verdiği bilgiye göre, sürat motoru ve yat satışlarında patlama var. Son bir yılda satılan sürat motoru ve yat sayısı son on yılda satılana eşit. Güney ve Batı sahillerimizde sürat motoru biçiminde zenginlerimiz zenginlik yarıştırıyor.
       Bir diğer patlama lüks ithal otomobil satışlarında. Yılın ilk altı ayında Türkiye'de 3.5 milyar dolarlık araba satışı yapıldı, bunun 2.2 milyar dolarlık kısmı lüks ithal araba alımında kullanıldı.
      "Motorlu Türkiye" için saçılan para Avrupa

Yazının Devamı

Ecevit'in uyarısı ve tartışmalar

10 Temmuz 2000


       Başbakan Bülent Ecevit'in HADEP ile ilişkiler konusunda CHP'ye yönelttiği uyarılar, bir "DSP - CHP tartışması"na dönüştürüldü. Solda iki partinin bir "taktik savaşı" gibi algılanma ve sunulma çabası gözleniyor.
       Bu yaklaşım, "sığ" bir yaklaşımdır.
       Ülke coğrafyasının bir bölümünü siyasallaştırma çabası, PKK terörünün oluşturduğu ortamın demokrasi araçları kullanılarak sürdürülmesi gayretinin bir sonucudur. Terör bu anlamda önemli ölçüde amacına uygun bir zemin yaratmış ve silahlı mücadeleyi kaybettikten sonra, bu kez siyasal mücadele yönünü öne çıkartmıştır. "Bölücülüğün siyasallaşması" kavramıyla ifade edilmek istenen budur.
       Terör örgütünün amacı ile onun siyasal zemindeki uzantısı gibi faaliyet gösteren siyasi akım ve partilerin amaçları arasında fark olduğunu öne sürmek zordur. Farklılık amaçta değil, kullanılan araçlardadır. Terör örgütü, aktif ve güçlü olduğu dönemde "silahlı mücadele"yi; zayıflayıp, pasifleştiği dönemde de "siyasal mücadele"yi ön plana çıkarmaktadır. Siyasi amaçlı terör hareketlerinin tümünde bu

Yazının Devamı

Erbakan'a verilen ceza

9 Temmuz 2000


       Kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'a verilen hapis cezası, bir yandan Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesini, bir yandan da genel olarak demokratikleşme tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
       Düşünceyi ifade özgürlüğü Türkiye'nin öteden beri temel sorunlarından biri olarak görülüyor. Bu bağlamda, düşüncenin cezalandırılması elbette savunulacak bir uygulama değil. Siyasi bir kişilik olsun veya olmasın, insanların düşüncelerini ifade etmeleri çağdaş demokratik toplumlarda elbette özgür olmalı.
       Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlandığı bu yıllarda düşüncenin hapisle cezalandırılması, ilkel bir görünüm yaratıyor. Hele, Başbakanlık yapmış bir siyasinin bir konuşmasından dolayı hapse mahkum edilmesi ve siyasetten ömür boyu yasaklanması da demokrasinin çağdaş değer yargılarıyla bağdaşacak bir durum değil.
       Bu nedenle Türkiye, düşünceyi ifade özgürlüğünü sınırlayan bütün engellerden kurtarılmalı ve bir hukuk reformuyla çağdaş bir yapıya kavuşturulmalıdır.
       Ancak,

Yazının Devamı

Öymen: DSP kardeşimiz

8 Temmuz 2000


       Başbakan Ecevit'in CHP Genel Başkanı Altan Öymen'i CHP ile HADEP arasındaki işbirliği hazırlığı konusunda bilgiler geldiği yönünde uyarmasından sonra, dikkatler iki parti arasındaki ilişkiye çevrildi.
       Ecevit'in dün bu köşeden duyurduğumuz görüşlerine karşılık, CHP lideri Altan Öymen de, HADEP'le partisinin arasında işbirliğinin söz konusu olmadığını belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
       - Bizim herhangi bir parti ile işbirliği veya seçim ittifakı arayışımız yok. HADEP'le de bir ilişkimiz yok. 81 ilde bölge toplantıları yaptık. `halkla birlikte çözüm' kampanyamız çerçevesinde ülke sorunlarını tartıştık, çözüm aradık. Bu toplantılarımız sırasında bütün illerde başka partilere mensup olsa da nezaket ve protokol gereği belediye başkanlarını, il başkanlarını ziyaret ettik, onlar da bizi ziyaret ettiler. HADEP'le ilişki denilen de budur. Nezaket ve protokolün gereğini aşan bir işbirliği veya ittifak ilişkimiz ve düşüncemiz yoktur.
       CHP Genel Başkanı Öymen, Başbakan Ecevit'in ortak bir dostları vasıtasıyla bu konularda bazı

Yazının Devamı

DSP, CHP ve HADEP

7 Temmuz 2000


       CHP, HADEP'le işbirliği yapmaya hazırlanıyor mu?
       Başbakan Ecevit'e gelen bilgiler, bu iki parti arasında Güneydoğu'da işbirliği çalışmalarının yapıldığı yönünde.
       Ecevit, geçen gün yaptığımız görüşmede, CHP Genel Başkanı Altan Öymen'in bu tür çalışmalardan haberi olup olmadığından ve böyle bir politikayı onaylayıp onaylamadığından emin değildi.
      "Bu nedenle" dedi, "Sayın Öymen'e dolaylı yollardan haber gönderdim. Belki bilgisi dışında yapılıyordur diye."
       Ecevit'in böyle davranmasının nedeni, Öymen'in HADEP'le yapılacak işbirliğinden doğacak sakıncaları görebilecek ve buna izin vermeyecek bir siyaset adamı olduğunu düşünmesi.
       Ancak, Öymen'in Ecevit'e verdiği yanıt, Başbakan'ın bu tür ilişkilere karışmaya hakkı olmadığı yolunda. Dolayısıyla bu tür çalışmaların Öymen'i rahatsız etmediği düşünülebilir. CHP, HADEP'le işbirliğine giderse ne olur?

Yazının Devamı

Kemal Sunal olayı

6 Temmuz 2000


       Türk halkının Kemal Sunal'a gösterdiği ilgi, sadece sosyolojiyle açıklanabilir mi?
       Bu ilgi elbette bir sosyoloji olayıdır ama aynı zamanda siyasi bir olaydır da...
       Siyasal bir yönelişin ve tepkinin de göstergesidir.
       Usta bir düzen eleştirmeni olarak Kemal Sunal'a gösterilen yönelişin siyasi bir yönü vardır elbette.
       Kemal Sunal'ın her biri halk kahramanı olan tiplemelerinin hemen hepsinde bir düzen karşıtlığı, bir başkaldırı, bir isyan vardır.
       Sömürüye dayanan düzen içinde, "İnek Şaban", "Davaro", "Salako" ezilmişlerin, sömürülenlerin, horgörülenlerin, alay edenlerin, fakirlerin, güçsüzlerin, işsizlerin, işçilerin, özetle alttakilerin, üsttekilere direnişidir.

Yazının Devamı

Ecevit'ten iki mesaj

5 Temmuz 2000


       Başbakan Bülent Ecevit, dün yaptığımız görüşmede iki önemli mesaj veriyor. Biri memur maaşları, diğeri de idamın kaldırılması konusunda.
       Ecevit, kamu personelinden yükselen "gelir dengesizliği" yakınmalarına hak veriyor ve yaz aylarında yapacakları çalışmalarla, kamu kesimindeki bu dengesizliği gidereceklerini söylüyor.
       Başbakan, şu değerlendirmeyi yapıyor:
       - Ücret dengesizliğinden yakınan memurlarımız haklı. Kamu kesiminde çok büyük dengesizlikler var. Örneğin sendikalı işçi ücretleri ile sendikasız, diğer bir deyimle kayıt dışı işçi ücretleri arasında çok büyük farklar var. Ayrıca kamu kesimindeki sendikalı işçi ücretleri ile memur ücretleri arasında çok büyük farklar var. Öte yandan aynı meslekteki memurların aylıkları arasında da farklar var. Sonuç olarak kamu kesiminde gelir farklılıkları yükselmiş durumda.
       Başbakan Ecevit, dün köşeden duyurduğumuz, aylık farklılıklarından yakınan mühendislerin de haklı olduğunu belirttikten sonra şu bilgiyi veriyor:
    

Yazının Devamı