Fikret Bila

       Başbakan Bülent Ecevit, ABD Başkanı Clinton'la yaptığı görüşmede daha çok ekonomi üzerinde duruyor.
       Bu konuda Ecevit, Clinton'dan ne bekliyor?
       Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde bu sorumuzu kısa ve özlü bir şekilde şöyle yanıtladı:
       - İç borçlarımızı dış borca dönüştürmek. En çok bu konuda destek bekliyoruz. Bunu Sayın Clinton'a söyledim.
       - İç borç, dış borca nasıl dönüşecek?
       Ecevit, Clinton'a söyledikleri çerçevesinde bu sorumuzu da şöyle yanıtladı:

       Çankaya Köşkü'ndeki resmi görüşmeleri Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel açıyor.
       ABD Başkanı Clinton'a, Türk - ABD ilişkilerinin tarihini kısaca özetledikten sonra şu mesajı veriyor:
       - Soğuk savaş dönemini ABD ve Türkiye çok iyi götürmüşlerdir. Bu dönemin sorunlarına karşı başarılı bir ortak politika izlemişlerdir. Yeni dünya düzeninin koşulları da yine ABD ile Türkiye'nin yakın işbirliğini gerektirmektedir. Yeni koşullarda Türkiye'nin kendinden beklenen rolü layıkıyla yerine getirebilmesi için elinden tutulması gerekir. Bugüne kadar iki dost ve müttefik ülke olarak çok iyi geldik. Bundan sonra da bu çizginin güçlendirilerek sürdürülmesi gerekir.
       Başkan Clinton'ın yanıtı ise Demirel'in mesajını karşılıyor:
       - Bizim de irademiz aynı yöndedir. Tarihin Türkiye'nin önüne büyük fırsat çıkardığını düşünüyoruz. Türkiye kendinden emin ve cesur davranırsa çok büyük bir ilerleme sağlayacaktır. ABD, bu yönde Türkiye'nin her zaman destekçisi olacaktır. Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Orta

       Gözler, kulaklar İstanbul'da...
       Herkes deprem uzmanı hocaların, özellikle de Kandilli Rasathanesi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın ağzına bakıyor...
       Hocalar, İstanbul'un büyük risk altında olduğu görüşünde birleşiyorlar.
       Ancak, deprem araştırmaları konusunda medyada, dolayısıyla kamuoyunda ihmal edilen bir kurum var: MTA...
       MTA'nın 17 Ağustos depreminden sonra yaptığı çalışmaların ne kadar yaşamsal önem taşıdığı Düzce depreminde ortaya çıktı.
       Cumhurbaşkanı Demirel'in talimatıyla TÜBİTAK'ın koordinatörlüğünde, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'yle ortak çalışma yürüten MTA'nın bulguları, Düzce depremini "yakın gelecekte" ifadesiyle saptadı. MTA'nın ilgili bakanlıklara sunduğu raporda, Düzce'de deprem olacağı yazılı. Aynı şekilde Hendek için de 6'nın üzerinde bir deprem beklendiği de yine MTA'nın saptaması. MTA'nın Düzce ve Hendek'teki bulguları, Ankara Üniversitesi tarafından okunup raporlaştırılmış

       Yaşamın her anı sonsuz olasılıklarla doludur.
       Yaşamdan yana olasılıklar, yaşamla bağdaşmayan olasılıklar...
       Yaşamı sevince boğan olasılıklar, yaşamı acıya dönüştüren olasılıklar.
       Olasılıkları "seçenek" haline dönüştüren insan aklıdır, deneyimidir, eğitimidir.
       İnsan aklını da, eğitimini de, deneyimini de bilimle güçlendirir.
       Güçlendirmelidir ki, yaşamdan yana olasılıkları çoğaltıp yakınlaştırabilsin, yaşamla bağdaşmayan olasılıkları da azaltıp uzaklaştırabilsin...

       Hükümet af eşiğini atlayacak mı, atlamayacak mı?
       Atlayacaksa nasıl atlayacak?
       Bu soruların yanıtları hükümetin kaderini belirleyecek önemde.
       DSP'nin gönülden destek vereceği çözüm, kamuoyunda "Haluk Kırcı" maddesi olarak bilinen af yasasının 11. maddesinin 2. fıkrasının tümüyle çıkarılması.
       Ancak MHP'nin bunu kabul etmesi mümkün görünmüyor.
       Af yasası bu noktada düğümleniyor.

       Türkiye, AGİT zirvesinde ev sahibi ülke.
       Bir zorluğu var:
      "Çeçenistan sorunu."
       Ankara, zirve sonrasında yayınlanacak İstanbul bildirisinde, Çeçenistan sorununun mutlaka yer almasını istiyor.
       Rusya hariç, diğer ülkeler de öyle.
       Zorluk, bildiride Çeçenistan'la ilgili paragrafın Rusya'ya kabul ettirilmesi.

       Zirve sonrasında ANAP Lideri Mesut Yılmaz'la konuşuyoruz.
       Yılmaz, zirvenin çok "verimli" geçtiğini vurguladıktan sonra şöyle diyor:
       - Çok efektif bir toplantı oldu. Çok olumlu geçti. Uyum içinde bir çalışma yaptık. Bakan arkadaşlar çok iyi hazırlanmışlar. Milli Güvenlik Kurulu toplantıları gibi konuyla ilgili bakanlar detaylı bilgi sundular. Bu çalışma yöntemi çok isabetli oldu. Muhtemelen Aralık ayında da aynı yöntemle bir zirve toplatısı daha yapılır.
       * * *
       Zirve sürerken Başbakan Bülent Ecevit, haftalık olağan görüşmesini yapmak için Cumhurbaşkanı Demirel'e çıkıyor.
       Çankaya Köşkü'nden yeniden liderler zirvesine dönen Ecevit, Cumhurbaşkanı Demirel'den bir "müjde" getiriyor.

       Koalisyonun DSP ile MHP kanatları arasındaki gerginlik, liderlerin açıklamalarıyla giderildi. Tansiyon düştü.
       Moskova gezisinde MHP'li bakanların gösterdiği alınganlığın bizzat Başbakan Ecevit'in konuya açıklık getirmesiyle krize dönüşmesi önlendi.
       Medya yoluyla mesaj alış - verişi yerine, doğrudan görüşmelerin sağladığı şeffaflık, sorunu çözdü.
       Tansiyonun düştüğünün en önemli göstergesi, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dünkü grup toplantısındaki konuşmasında DSP'yi değil, daha çok FP'yi hedef almasıydı. Bahçeli'nin grupta verdiği mesajlar, Başbakan Ecevit'in de "birikmiş konuların çözümüne" yöneleceklerini açıklaması, koalisyona dönük kuşkuları dağıttı.
       * * *
       TANSİYONU asıl düşürecek olan ise bugün yapılacak olan liderler zirvesi. Koalisyonun üç lideri bugünkü zirvede bir süredir bekletilen önemli sorunları çözüme kavuşturacaklar, tartışmaların yerini icraat alacak.