ATAK haberciliğimizin, diğer basın - yayın organlarına da örnek olmasını diliyoruz. Ülkenin ve dünyanın her yerinde, yaşamın her alanında, "olay neredeyse, orada", "haberin konusu kimse, onunla" olmak, hareketli gazeteciliğin vazgeçilmez şartı. Biz de öyle yapıyoruz.
Bugün manşetimizde çok özel bir haber ve çok özel bir fotoğraf var. Yazarımız Yavuz Donat, İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal'ı hastanedeki odasında ziyaret edip görüşen ve fotoğrafını çektiren ilk gazeteci oldu. "Yavuz Donat'ın bu haberle ne işi var?" diye soranlar bulunabilir. Ama cevabı basit. Onu yarın da Güneydoğu'nun bir dağ mezrasında ya da Almanya'da bir röportajda ya da Cumhurbaşkanı'yla bir gezide bulabilirsiniz. Usta bir yazar olmak, muhabirlik yapmaya engel olmuyor. Belki de bu nedenle Yavuz Donat, son altı aya üç ödülü sığdırabildi. Önce Alman Gazetecilik Ödülü, sonra Gazeteciler Cemiyeti Ödülü. Bu akşam da Nokta dergisinin Doruktakiler Ödülü'nü alıyor.
Sel felaketi hepimizi yasa boğdu. Yağış ve seller, Batı Karadeniz'i ezip geçerken, Fotoğraf Editörümüz Yalçın Çınar, doğruca bölgeye
CHP'nin 28. Kurultayı için "değişim kurultayı" demişlerdi. Doğruymuş.
Değişim, Kurultay salonundan başlamış. Daha adımınızı atar atmaz değişim kulaklarınıza çarpıyor. Değişmemiş CHP'de kurultay salonu büyük bir çoşku içinde davul - zurna eşliğinde şöyle halay çekerdi:
"Caney.. Caney.. Caaney,
İşte meydaneey...
İyi gün dostuu,
Nerdesin haney, nerdesin haney..."
28. Kurultay'da durum değişmiş. 40 yıllık CHP delegeleri 20'lik Ricky Martin eşliğinde "haney" değil, "aley"le halay çekiyorlar:
ZONGULDAK'ta gözyaşları siyah akar...
Filyos Çayı gibi...
Bartın Çayı gibi...
Asma Deresi gibi...
Kömüre değmeyen su yoktur ki siyah akmasın...
Kömürün çocukları felakete alışkındır...
Ya grizu...
CHP hafta sonu 28. Kurultay'ını gerçekleştirecek. CHP'de ilk kez liderlik yarışı yok.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 28. Kurultay'ı, "politika üretim kurultayı" diye isimlendiriyor.
Deniz Bey, "bu kurultay sosyal demokrasinin iktidar hazırlığıdır. 25 yıllık birikimin ve 1.5 - 2 yıllık bir hazırlığın ortaya konmasıdır" diyor.
CHP kurultayda komisyonların hazırladığı Güneydoğu'dan gençliğe, sosyal güvenlikten eğitime, dış politikadan sağlığa temel konulardaki yeni politikalarını kamuoyuna açıklayacak.
CHP lideri Deniz Baykal da kurultay konuşmasında yeni bir iddiayla kamuoyunun önüne çıkacak.
Deniz Bey'in konuşmasının ana mesajı şöyle özetlenebilir:
"Türkiye'de iki blok var. Birinci blok Refahyol ittifakıdır. Refahyol blokuna karşı en içten, en samimi ve en etkili mücadeleyi CHP vermiş ve bu blokun iktidardan gitmesinde çok önemli bir işlev görmüştür. Türkiye'deki ikinci blok ise mevcut hükümeti oluşturan partilerdir.
ÇEŞİT çeşit para var: Helal para, haram para, temiz para, kirli para, sıcak para, soğuk para, güçlü para, zayıf para...
Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın elindeki para ise bunların hiçbirine benzemiyor. Uluğbay'ın elindeki 101 trilyon liranın özellikleri düşünüldüğünde, bu paraya ancak "kutsal para" denilebilir.
Bu para kutsaldır.
Çünkü:
Bu paranın içinde 60 bin liralar var.
Bu paranın içinde 100 bin liralar var.
Bu paranın içinde 1 milyon liralar var.
"ÖSYS silbaştan", "Yeni sınav sistemi" manşetleri, geçtiğimiz hafta en çok konuşulan Milliyet başlıkları oldu. Artık bütün Türkiye'nin çok iyi tanıdığı Milliyet Eğitim Servisi ve Abbas Güçlü, yine öncülüğü kimseye kaptırmadılar. ÖSYM Başkanı Prof. Fethi Toker sürpriz bir şekilde görevinden süresiz izne ayrıldı. Başka gazeteler bu olayı "Hayırdır inşallah" türünden haberlerle verirken, Milliyet'in manşeti, Toker'in, üniversite sınavları için yeni sistem üzerinde çalışmaya başladığını duyuruyordu. Ertesi gün, hazırlıkları yapılan yeni sistemin tüm ayrıntıları yine Milliyet sayfalarındaydı. Yeni sistemin özünü, herkesin niyetine ve yeteneğine göre bir üniversiteye girmesi oluşturuyor.
Düzenlediği her kampanya ile ses getiren ve kalıcı etkiler bırakan Milliyet, doğayı ve çevreyi koruma konusundaki titizliğini de sürdürüyor. Çevreyle ilgili haber ve araştırmalara özel bir önem veriyoruz. Doğa ve temiz çevre, insanca yaşamanın ilk şartı. Çocuklarımızın geleceği. Akdeniz Foklarını Yaşatalım kampanyasına destek veren Milliyet bir foku "evlat" edindi. Milliyet adına Yazı İşleri müdürlerimizden Celalettin
BAŞBAKAN Mesut Yılmaz'la CHP lideri Deniz Baykal'ın 23 Nisan'da gerçekleştirdikleri zirve sonrasındaki gelişmeler ilişkileri yeniden gerdi.
Gerginliğin Meclis çalışmalarına da yansıması yeniden "uzlaşma" arayışlarını gündeme getirdi.
Başkentteki beklenti, Yılmaz ve Baykal'ın yeniden bir araya gelmeleri. Hükümet kanadı özellikle Meclis'teki tıkanıklığın aşılması için ikinci bir zirvenin gerekli olduğunu düşünüyor.
İkinci zirvenin takvimi ise CHP'nin kurultayına endekslenmiş durumda. Yılmaz -Baykal görüşmesinin kurultay sonrasında gerçekleşmesi bekleniyor.
İkinci zirveden nasıl bir sonuç çıkar?
Başkent kulislerinde Yılmaz - Baykal görüşmesinin eksenini birinci görüşmede olduğu gibi erken seçim ve seçim hükümetinin oluşturacağı yaygın kanı.
CHP lideri Baykal, Başbakan Yılmaz'dan 23 Nisan'da varılan mutabakata uymasını bekliyor. 23 Nisan mutabakatının iki önemli unsurundan birini oluşturan erken seçim tarihi konusunda
İNSAN Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal'a düzenlenen suikast yine "kolaycı" tepkilerle karşılandı.
Cana kastın "iyi"si, "sui"si olmaz. Cana kastı lanetliyoruz. Bu insan olmanın en doğal tepkisi.
Ancak toplumsal ve siyasal tepkinin, insani tepkinin arkasına sığınıp, karanlığa yorum sıkması yanlıştır.
Birdal'a sıkılan kurşunu yakalayıp, ülkenin bütün sorunlarını aydınlatan, nihayet ele geçirilmiş kanıt gibi algılar ve algılatmaya çalışırsanız kolaycılık yapmış olursunuz...
Birdal'a sıkılan kurşunu, sanki yıllardır tek kurşun atılmamış bir ülkede sıkılan "ilk kurşun hayreti"yle karşılarsanız belki kendinizi aldatırsınız, ama gerçeği aldatamazsınız...
Birdal'a sıkılan kurşunu "huzurumuzu bozuyorlar" diye yorumlarsanız, inandırıcı olamazsınız...
Birdal'a sıkılan kurşunu, "karanlık güçler" adresine postalayıp işin içinden sıyrılamazsınız...