Portaxe’ın muhteşem manzarasında Kıraç ve Hilal Altınbilek’le keyifli, müzikli sohbet.
DIŞARIDA sert bir hava... İçeride sert konuklar...
“Çık Hayatımdan” adlı kafa tutan albümüyle Kıraç ve Karagül’deki ortalık karıştıran kuma rolüyle Hilal Altınbilek.
Her şey sert.
Biz Şeffaf Oda’ya Saklı Gülüş’le “sıcak” başlıyoruz.
“Çık Hayatımdan” Kıraç’ın 10. albümü...
Gözlerinizi kapayın. Transa geçin. Şu sorunun cevabını zihninizde arayın.
“Türkiye’yi nasıl bir lider yönetmeli?”
Neden böyle bir soru?
...........................
Bloomberg TV’de akşamları Charlie Rose’un programlarını fırsat oldukça izliyorum.
Bir bakıma “aydınlar sohbeti...”
Geçenlerde konu “ABD başkanlarıydı.”
Drogba liderliğin nasıl bir şey olduğunun yeşil sahadan dersini verdi.
Galatasaray-Chelsea maçında moraller inişe geçmişti ki tribünlere kıvılcımlar sıçratarak on binleri ateşledi.
O sırada korner atılıyordu.
Tribünler “gök gürültüsü” oldu.
Sesler sağanaktı.
On binlerin elektriği şimşek şimşek çaktı.
Ve...
Tapeler, kasetler uçuşurken sandık nabzı nasıl atıyor?
Dünyanın en saygın üniversitelerinden birinde “davranış bilimleri” kürsü profesörünü dinledim.
Özetle şöyle:
Türkiye’nin farklı illerinde araştırmalara göre Recep Tayyip Erdoğan’ın başarısında en büyük etken “Türkiye toplumunun damarını” bulmuş.
Sanattan örnek verirsek Sezen Aksu gibi...
Elbette...
Din faktörü de var ama asıl olan halkın onu kendisi gibi algılaması.
Doktorlar herkes gibi bana da “stressiz yaşam” tavsiye eder.
Daha uzun yaşamak için “stres yok” derler.
Benim cevabım ise “stressiz bir yaşam beni strese sokuyor” olur.
Bunca yıldır gazeteciliğin ve televizyonculuğun strese tavan yaptırdığı yaşama alışmışım.
Alışmaktan öte “strese bağımlı” olmuşum.
Sessiz sakin sabah 9, akşam 5...
Çizgili pijama ve terlikli TV karşısında akşamlar...
BUGÜN merhum Vehbi Koç’un ölüm yıldönümü.
Onun “kurumsal anayasasının” birinci maddesi “vatanım varsa, ben varım” söylemiydi.
Vehbi Bey’in yüreğine dövme gibi kazınmıştı sanki bu kelimeler.
...........................
Sabah namazı için kalkar ve giyindikten sonra evinin çalışma odasında önce holdingin bütün yazışmalarını gözden geçirirdi.
Notlar alır, sekreteri Suzan Hanım’a mesajlarını yazdırırdı.
Portaxe’ın muhteşem manzarasında Genco Erkal, Tülay Günal ve Ezo Genç’le müzikli sohbet...
Tiyatro, şiir ve müzik harmanıyla Şeffaf Oda’nın bu haftaki konukları tiyatronun duayen ismi Genco Erkal, başarılı tiyatro sanatçısı Tülay Günal ve genç şarkıcı Ezo Genç...
Genco Erkal ve Tülay Günal, “Ben Bertolt Brecht ve Yaşamaya Dair”le tiyatro sahnesinde...
Şiir-şarkı düetleri tüyleri diken diken ediyor.
Tülay’ın etkileyici sesi.
Genco’nun şiir yorumları...
Çok sayıda ABD senatörü, diplomatı, düşünce kuruluşu mensubunun Türkiye için Başkan Obama’ya “uyarı yazısı” gündeme ağırlık koydu.
Yazıda “Türkiye’deki otoriterleşmeye gidiş, iktidarın üst kademelerine de bulaşan yolsuzluklar ve bunlarla ilgili soruşturmaların -kitle halinde polis, savcı tayini yapılarak- örtüleceği kuşkusu, yargının yürütme kontrolüne girme tehlikesi, internet medyasının üzerine sansür gölgesi, kontrol ve denge sisteminin kaygı vericiliği” gibi uyarılar var.
Ayrıca...
“Sivil özgürlüklerin” altı çizilmekte.
“Yabancı komplocular” iddiasında “ABD Büyükelçisi’nin bile adı geçirilmekte” gibi hassasiyetler sıralanmakta.
Başkan Obama “sessiz kalmak, bunları teşvik edecektir” uyarısıyla -bir bakıma tavır almaya- çağırılmakta.
.........................