BU hafta sonu yazısı siyaset dışı olsun... Demokrat Partili Başbakan Adnan Menderes ve sanatçı Ayhan Aydan aşkının Atlantik ötesindeki benzer aşk öyküsünü yansıtayım.
Bir iki hafta önce modern zamanların bir ikonu olan film sanatçısı Marilyn Monroe’nun “M.M” yaşamını yansıtan filmi izlemiştim.
Canlandırılmış belgesel bir film.
“M.M” dönemin efsane Başkanı John F. Kennedy’nin -gizli- sevgilisiydi.
Filmin bir sahnesinde, John F. Kennedy’nin doğum günü kutlama davetinde “M.M” mikrofondan “seni özledim başkan” diye sesleniyor, salonda alkışlar derin sessizliğe dönüşüyor.
Ve...
BUNDAN sonra zaman “Çankaya saat ayarına” göre akacak.
Şike yasası tartışmaları öyle gösteriyor.
Başta “ben Erdoğan’a biat etmedim, etsem Erbakan’a ederdim” çıkışını yapan Bülent Arınç olmak üzere AK Parti’nin “büyük Türk büyükleri” Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı sonrası için bayrak göstermeye başladılar.
“Büyük Türk büyükleri” söylemi Türkiye siyasetine merhum Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı olmasının ilk günlerinde girmişti.
Özal kendi yerine başbakan adayı olarak gördüğü 8 Anavatanlıyı bir araya toplayıp “aranızdan birinin başbakan olması için anlaşın” demişti.
O günleri yaşayanlar iyi hatırlar, elbette anlaşmak şöyle dursun birbirlerine girmişlerdi.
Bunun üzerine Özal sürpriz yapmış bambaşka birini başbakan yapmıştı; devlet protokolünde 2 numara olduğu halde 3 numara olan Başbakan Özal’ın ilerisine tek adım bile atmamaya özen gösterdiğini söyleyen Yıldırım Akbulut...
ÖDÜLLÜ “Dondurmam Gaymak”ın yönetmeni Yüksel Aksu’nun “Entelköy Efeköy’e Karşı” filmi gösterimde.
Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth ve eski bakan Yüksel Yalova’nın da oynadığı filmin konusu şöyle:
Çevreci güzel Alman kızını oynayan Ayşe Bosse ve bir grup “entel” Türkiye’nin güney sahillerinde terk edilmiş bir köyü ve civarındaki toprakları satın alırlar.
Kentin stresinden uzaklaşarak doğa içinde doğal bir yaşamı seçerler.
Organik tarım yapmaktalar.
Bitişikteki Efeköy’ün ilaçlı, hormonlu, kimyasal gübreli ürünlerinin 3-5 katı fiyatla satmaktalar.
Terk edilmiş köyün yıkık ve harap evlerini onarıp turistlere kiraya verirler.
SİVAS katliamının sanıklarına “zamanaşımı” uygulanacağı kuşkuları ağırlıklı ihtimale dönüşüyor.
Ama...
Cumhuriyetin ilk yıllarındaki İstiklal Mahkemeleri zabıtları Latin harflerine çevrilerek tarih arkeolojisi için zihniyet zamanaşımı yok.
Maraş katliamı üzerindeki örtü kenarından, köşesinden bile kalkmıyor.
Dersim defterleri yeniden açılmakta. (Bu tartışmanın, ön plana geçirilerek Van depremi yanlışlar zincirinin gündemden çıkması için açılmış olabileceğini de bir kenara yazmak gerek.)
Deniz Feneri’nin ışıkları hâlâ açık...
Başta İzmir, CHP’li belediyeler karartılıyor.
HAFTA SONUNDA Boğaz kıyısında bir gece. 4 bizden 2 de Amerikalı gazeteci, Think Tank yöneticisi eski Büyükelçi Özdem Sanberk, birkaç iş insanı, ABD’nin iki numarası Joe Biden’in çevresindeler.
Sahir Erozan’ın yalısındaki davette Joe Biden’e refakat eden Amerikan üst düzey bürokratlar ile Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, ABD İstanbul Başkonsolosu Scott Frederic Kilner ve eşi de vardı.
Ve iyi seçilmiş iki kadın konuk...
Tülin Şahin, Türkiye’nin “tanıtım yüzü”, 5 yabancı dil konuşuyor.
Pelin Batu oyunculuğunun ötesinde Boğaziçi Üniversitesi’nde tarih doktorası yapmakta.
Osmanlı ve Cumhuriyet tarihi konularında sorulara cevap verebilecek donanıma sahip.
Emekli Büyükelçi İnal Batu’nun kızı...
YILMAZ Güney’in senaryosunu yazdığı Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan “Yol” filmi yönetmeni Şerif Gören, 18 yıl aradan sonra tekrar yönetmen koltuğunda...
40 yıldır çekmecesinde sakladığı Necati Cumalı’nın “Ay Büyürken Uyuyamam” adlı kitabını beyaz perdeye taşıdı.
Şerif Gören’in deyimiyle bu film, 50 yılının jübilesi...
Gören, filmin kadrosunu ise “milli takım” diye nitelendiriyor.
Ayça Bingöl, Hazal Kaya, Fırat Çelik, Selin Şekerci...
En popüler dizilerin oyuncularından oluşan bir kadro...
Hapishanede volta atarlarken.
KAFKA hapishaneden “ben duvarların arasında siz dışarıdakilerden daha özgürüm” diye seslenmişti.
Etkileyici bir söylem.
Bazen dışarıdakileri dilsizleştiren öyle baskılar vardır ki, belki hapiste yatanlardan daha ağır kısıtlamalar içindedirler.
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye’de.
RADİKAL’DE Eyüp Can dünkü yazısında bir “tanığın” ifadesiyle Dersim dramını yansıtıyor.
Yazının bütünündeki özü korumaya özen göstererek satırlarını -bazılarını atlayarak- sunuyorum:
“Olay gerçekten, iddia edildiği anlamda bir ‘isyan’ mıydı ve Seyit Rıza da bir ‘şaki’ yani eşkıya mıydı?”
Geçen ay Ezgi Başaran’a verdiği söyleşide “Biz dindarlar Kürtlerin ıstırabını hissetmedik” dediği için hem PKK hem de İslami camia tarafından eleştirilmişti.
Ama o geri adım atmadı.
Radikal’e “Biz dindarların Kürt Sorunu ile sınavı sürüyor” başlıklı bir yazı daha gönderdi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkan Yardımcısı Cemal Uşşak, rotahaber’de bu kez Dersim tartışmalarına ilişkin hayli ilginç bir tanıklık yazısı kaleme almış.