Esad’ı çürüten “nepotizm”dir

22 Kasım 2011

SURİYE’DE meydanlara, caddelere dökülen halka karşı şiddet arkasında ne var?
Beşar Esad’ın söylediği gibi “Suriye devletini ve ülkesinin bütünlüğünü” korumak tavrı mı?
Yoksa...
“Nepotizme reaksiyon” mu?
“Nepotizm” yani “akrabalarını ve yakınlarını kollamak, zengin etmek, bunu sürdürülebilir kılmak...”
Sorunun cevabı olabilecek bir “ibret listesi” sunayım.
Suriye’de halka uygulanan şiddetin failleri için AB 74 kişilik bir liste yayınladı.

Yazının Devamı

Aşk “ölüm” korkusunu siliyor

20 Kasım 2011

“Davranışlar üzerine bir araştırma yapılmış. Bir şeyden zarar görürsen tekrarlamıyorsun. Elin yanarsa bi daha sobayı tutmuyorsun. Bir tek aşk için özel durum var. Canın yanıyor, yerlerde sürünüyorsun, aklını kaybediyorsun ama yine gidip âşık olmaya çalışıyorsun. Psikologlar araştırıyor altından şu çıkıyor. Unutamadığımız iki şey var: Gelecek kaygısı ve ölüm korkusu... Âşık olunca bu ikisi yok oluyor. Öyle bir rahatlama yaratıyor.”
Bu söylem Mavi Pansiyon filminin başrolünde oynayan Yunus Güner’den...

MAVİ PANSİYON
Filmi de anlatayım.
Bodrum Gümüşlük’te bir pansiyon... Bahar ve arkadaşı Esra, mimar Ahmet’le tanışır. Sonra da yakışıklı reklamcı Koray’la...

Yazının Devamı

Ata’nın hayatını Dersimli kurtardı

19 Kasım 2011

CHP Tunceli (Dersim) milletvekili Hüseyin Aygün partisini karıştırdı.
Şöyle demişti:
“- n Dersim katliamının sorumlusu devlettir.
- Katliamın yapıldığı tarihte tek parti iktidarı vardı, CHP iktidardı.
- Atatürk’ün bu olaydan haberdar olmaması imkânsızdır.”
Dersim felaketinin bir “askeri operasyon olduğu” sır değil, herkesin bildiği tarihi gerçek.
O yıllarda CHP’nin tek parti iktidarı olduğu da bir “keşif” değil.

Yazının Devamı

Bezmican’dan Abdülhamit’e dayak

18 Kasım 2011

SULTAN Abdülmecit sempozyumu yapılacak ya... Meslek büyüğümüz Hıfzı Topuz’un “ABDÜLMECİT-İmparatorluk Çökerken Sarayda 22 Yıl-” adlı kitabın özel yeri var. (*)
Hıfzı Topuz, Abdülmecit’in oğlu Abdülhamit’in hayatında yediği ilk ve son dayağı anlatıyor.
Özetle yansıtayım:
Mısırlı hanım diye anılan Bezmara hanım Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İsmail Paşa ve eşi Zehra hanımın evlatlığıydı.
Eşinin ölümünden sonra Bezmara hanım İstanbul’a yerleşmişti.
Kocasından kalan servetiyle lüks bir yaşam içindedir.
O da kendi öz çocuğu gibi yetiştirdiği, çok iyi eğitim aldırdığı, piyano çalmayı öğrettiği Bezmican adlı bir kız çocuğunu evlat edinmiştir.

Yazının Devamı

Abdülmecit’e ayna

17 Kasım 2011

ABDÜLMECİT anılacak. Ölümünün 150’nci yılı bağlamında düzenlenen sempozyumda bilimadamları onun dönemini tartışacak.
Tarih kargaşası ile kafalar karışsa da Abdülmecit’in iki özelliği nettir.
1- Cumhuriyet dönemi tarih kitaplarına “Tanzimat Fermanı” diye geçen “Tanzimat-ı Hayriye (Hayırlı Düzenlemeler)” ve sonrasında yapılan yasalarla, Osmanlı, “Batılılaşma sürecini” başlatmıştır.
Ayrıca gerçek gazetecilik yapan Tercüman-ı Ahval de Agah Efendi tarafından yayına başlamıştı.
Müslüman olmayanların “Osmanlı vatandaşı” olarak kabul edilmeleri, ceza davalarında tanıklık yapabilmeleri, mahkemelere yargıç olarak atanabilmeleri... İlk bütçenin hazırlanması, ilk kâğıt paranın dolaşıma sokulması, vergilerin adil esaslarla düzenlenmesi önemli adımlardı.
Cumhuriyete geçişin temellerinin o dönemde atıldığı söylenebilir.
Zaten bilim insanlarının sempozyumda tartışmaları bu eksende olacak.

Yazının Devamı

Asker Kaçağı

16 Kasım 2011

FRANSIZ yazar, gazeteci, müzisyen, sinema yönetmeni Boris Vian 1955’te “Asker Kaçağı” adlı bir şarkı yazdı.
Fransa’da büyük hadise oldu.
Sonrasında yasaklanan bu şarkının sözleri, Fransa Cumhurbaşkanı’na açık mektuptu.
Tercümesi şöyle:
...............
Bay başkan
Size bir mektup yazdım

Yazının Devamı

PKK korsanlığı

15 Kasım 2011

PKK kamplarında yetiştirilen Mensur Güzel’in “deniz otobüsü kaçırma eylemi” hangi sonucu hedef almıştı, bilmiyoruz.
“İmralı’ya gitmek istiyordu” iddiaları zayıf kalıyor.
Deniz otobüsü daireler çizerek yakıt tüketiyor, Silivri yakınlarında durmak zorunda kalıyor.
“Rota İmralı” olsaydı herhalde bunu dayatabilirdi.
.......................
Amaç “gövde gösterisi idiyse” ve “bugün deniz otobüsü, yarınlarda tren, metro, vapur, uçak” mesajını vermekse bunu çoğumuz kendi içimizde sorguladık.

Yazının Devamı

“BENİ UNUTMA” çiçeği cennette Havva ve Adem’e seslenmişti...

13 Kasım 2011

BİR efsaneye göre Adem ile Havva cenneti terk ederken çiçek haykırır: “Beni unutmayın!”
Ve o çiçeğin adı “unutma beni” olur.
Yeni bir hikâye de bu hafta vizyona giren “Beni Unutma” filminde yer alıyor.
“Beni unutma” çiçeği bu filmden sonra daha çok bilinecek ve tercih edilecek, sanırım. Unutulmak istemeyenlerin hediyesi olacak...
“Beni Unutma” filmi çok güzel bir aşk ekseninde örülmüş.
Bir zamanların “Love stroy”sini anımsatan ölümsüz ve köklü bir aşk.

Yazının Devamı