Kahn ve Fransa’nın nabzı

20 Mayıs 2011

D.S. Kahn artık IMF Başkanı değil. İstifasını vermek zorunda kaldı. Bundan sonra Fransa Cumhurbaşkanlığı Kahn için hayal bile edilemez.
Skandal onu siyaset defterinden sildi.
Ya partisi?
Sosyalist Parti başkan adaylarının hâlâ şansı var mı?
Fransa’nın saygın araştırma kuruluşu New York’taki otel odası skandalının hemen ertesinde (önceki gün) halkın nabzını tuttu.
Kahn aday olmasa bile Sosyalist Parti’nin olası başkan adayları da Sarkozy’e fark atıyor.
Yüzde 27- 29’dalar.

Yazının Devamı

AK Parti “Yeterince güçlü/ gereğince güçsüz”

19 Mayıs 2011

Havada kasetler, AK Parti’nin üzeri çizilen bakanları için “yolsuzluk” suçlamaları, İmralı’dan 15 Haziran tehditleri uçuşuyor. Ve daha neler neler...
Bütün bunların yekûnu olarak kamuoyu araştırmaları...
Kafalar -çok- karışmasın diye 36 araştırmanın ortalamasını yansıtayım:
AK Parti : yüzde 45-48
CHP : yüzde 25-27
MHP : yüzde 12
BDP : 25-30 bağımsız milletvekili

Yazının Devamı

Quo vadis

18 Mayıs 2011

Başlıktaki “Quo vadis” muhteşem bir filmle ün kazandı.
Yönetmen Mervyn LeRoy’un bu filminde başrolleri Robert Taylor, Deborah Kerr, Peter Ustinov oynuyordu.
İncil’de de geçen bu Latince sözcük “nereye gidiyorsun” anlamındadır.
Siyaset diline endişeli bilinmezlik hallerinde kullanılıyor.
18 Nisan Türkiye’si ile “Quo vadis” sözcüğü örtüşüyor mu?
Bu sorunun cevabını arayalım:

Yazının Devamı

Fransa ve seks

17 Mayıs 2011

IMF Başkanı D.S. Kahn’ın bedenindeki artezyenden “hormon” fışkırtıyor olabilir.
Zaten Fransa’da evlilik dışı “paralel” ilişkiler yaygındır. Doğaldır.
O kadar ki...
“Cinq a sept (beşten yediye)” saatleri genellikle “paralel ilişkilere açılmış parantez zamandır.”
Evli çiftler birbirlerini o saatler arasında telefonla aramazlar, “neredeydin” diye sormazlar.
Elbette “hepsi böyledir” demiyorum ama “yaygındır” söylemi yanlış olmaz.
Devlet büyüklerinin de sevgilileri vardır.

Yazının Devamı

ŞÊRÊ MİN EGÎDA MİN “Yiğidim aslanım”

15 Mayıs 2011

Profesör Emre Kongar, son kitabı “İçimizdeki Zalim”i “Tüm mazlumlara... İktidara geldiklerinde zulüm yapmamaları dileğiyle” önsözüyle yayımlamış.
Emre Kongar kitabında “ben bencil olduğum için demokrasiden yanayım. Faşizme, zulme karşıyım. Çünkü ancak demokratik eğitim altında mutlu ve verimli olabileceğime, insanca yaşayabileceğime inanıyorum. Bu yüzden, kendi çıkarlarım için demokrasiyi ve insan haklarını savunuyorum” diyor.
Kongar, zulmün siyasal ve sosyolojik boyutlarını anlatırken kadına zulmün altını çok iyi çizmiş.
Nedenini şöyle anlatıyor:
“Çünkü 1. sırada... Yani bütün bu Türkiye’de, bu topraklarda zulüm görenin listesi var. Onun en tepesinde 3 grup var. 1. grup kadınlar. Yalnızca Türkiye’de değil, tüm dünyada daima zulmün konusu önce kadınlara yöneliyor. Ondan sonra yoksullar. Sonra da muhalifler... Kadınımıza sahip çıkacağız. Feminist olacağız onlar için... Gerekirse canımızı vereceğiz.”

Yazının Devamı

Bu da röntgen

13 Mayıs 2011

Seyfettin Gürsel hocanın “Betam (Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi)” değerli bir çalışma yayımladı.
MHP’ye bel altı vuruşların da izahı için bu araştırma “referans” olabilir.
Araştırmaya göre MHP’nin baraj altında kalması halinde AK Parti’nin milletvekili sayısı tek başına Anayasa yapabilmek sınırına yaklaşmakta.
Fakat asıl hesap bu olmakla birlikte “tam” yeterli değil.
CHP’nin de kamuoyu araştırmaları ortalamasının altına düşmesi, BDP destekli bağımsız milletvekillerinin 27’yi geçmemesi gerekiyor.
Araştırmanın sonuç bölümünde bu olasılığın çok düşük hatta “0” olduğuna işaret ediliyor.
Ya kendi yapacağı Anayasa’yı Meclis’ten geçirerek referanduma götürmek için gerekli milletvekili sayısı?

Yazının Devamı

Çift hörgüçlü

12 Mayıs 2011

12 Haziran kadar, 12 Haziran sonrası da önemli.
Bu eşitler arasında birincilik 12 Haziran sonrasındadır.
Seçimde şu ya da bu oy oranıyla Adalet ve Kalkınma Partisi’nin tek başına iktidara geleceği şimdiden belli.
O nedenle 12 Haziran sonrasına ötelenmiş “netameli” sürecin daha önemli olduğunu düşünüyorum.
Sorun “çift hörgüçlü...”
Birincisi “çarşının fena halde karışması ihtimalidir.”
Yani...

Yazının Devamı

MHP’ye keskin nişancılar

11 Mayıs 2011

Gez göz arpacık... Hedef MHP... Sanal ortam “keskin nişancıları” siyaset mühendislerinin emrinde.
Bunlar elde tüfek çatılardan ateş ederek can almıyor, yatak odalarından vuruyor.
Araştırmalara göre oy oranı seçim barajı olan yüzde 10 dolaylarındaki MHP eğer Meclis’e giremezse, tablo kökünden değişir.
AK Parti’nin milletvekili sayısı Anayasa’yı tek başına değiştirecek büyüklüğe sıçrama yapar.
BDP, seçimlere bağımsız adaylarla girdiği için engellenmesi mümkün değil.
Boykot kararı almadıkça BDP 30 dolaylarında milletvekili çıkaracaktır.
CHP zaten yüzde 30’u zorlamakta.

Yazının Devamı