İkinci İran mı?

2 Şubat 2011

Mısır “ikinci İran” olur mu? İran’da şahı indiren insan sellerini hatırlıyorum.
Ülkedeki komünistler, liberaller ile kökten dinciler omuz omuzaydı.
Bu ittifak her gün meydanlarda, caddelerde dalga dalga kabararak Şah yönetimine vurdu.
Sanılıyordu ki, Şah gidecek ve İran’a özgürlük gelecek.
Gösterilerde omuz omuza veren solcular ve liberaller ile mollalar demokrasiyi kuracaklar, reformları birlikte yapacaklar.
Şah gitti ve bu hayaller de bitti.
Mollalar ülke yönetimini ele geçirdiler.

Yazının Devamı

Mübarek: Türkiye ile savaşı önledim

1 Şubat 2011

Aralık 1998... Kahire’deki Başkanlık Sarayı’nda Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’ten “Öcalan krizinde Mısır’ın katkısını” dinliyorum.
Öcalan ve PKK’lıların tümüyle Suriye’den çıkarılması için Türkiye’nin “aksi halde savaş” ültimatomu sürecini anlatıyor:
6 Ekim 1998 Mısır için çok önemliydi.
Yom Kippur Savaşı’nın 25. yıldönümüydü.
Mısır orduları ilk kez Süveyş Kanalı’nı geçerek İsrail işgalindeki Sina Yarımadası’na girmişlerdi.
6 Ekim “İsrail’in yenilmez olmadığının bir kanıtı” gibi görür.
Bu çok önemli günün daha önceden hazırlanmış olan etkinliklerine katılmayarak önce Şam’a sonra da Ankara’ya uçtu.

Yazının Devamı

Orhan Gencebay’ın tarihçiliği

30 Ocak 2011

TÜRKİYE’DE medya gündeminin ilk sıralarında yer alan konulardan biri Osmanlı tarihi...
Muhteşem Yüzyıl dizisiyle tarih kitaplarının satışları attı. Müze ziyaretçileri katlandı.
Çok bilinmez ama usta sanatçı Orhan Gencebay’ın tarihe ilgisi büyük.
Tarih kitapları okuyor, tarih konusunda uzman dostlarıyla sık sık sohbetler ediyor.
Tarihe odaklı Pelin Batu ile Orhan Gencebay ŞEFFAF ODA‘nın konuğu.
Gencebay tarih yolculuğunun nasıl başladığı anlatıyor:

Yazının Devamı

Yanlış adam, yanlış zaman

29 Ocak 2011

CHP’den birkaç milletvekilinin “halka faşist gidişe karşı direniş çağrısı” şu iki temel kurala aykırıdır; “doğru zaman” ve “doğru kişiler...”
Tunus, Mısır, Yemen, Arnavutluk ve Ürdün’de halk meydanlarda, caddelerde sel suları gibi akarak yönetimlere dalga dalga, köpük köpük vuruyor.
Tunus devlet başkanı devrildi bile...
Mısır devlet başkanının “geleceğin başkanı” olarak gösterilen oğlu ve eşi ülkeden kaçtılar.
Fay kırığının uzandığı Ürdün’de halk depremi çatırtıları kulağa geliyor.
Böyle duyarlı bir süreçte halkı “direnişe” çağıran bildiri talihsiz bir zamanlamadır.
Zaten içeride PKK ile “düşük yoğunlukta savaş“ yaşanırken... Kürt sorunu bir “Tsunami” dalgasına dönüşürken... Domino taşları etkisiyle halk isyanlarının “aman, Türkiye’ye sıçramasın tedirginliği” uç verirken bu çağrı yanlıştır.

Yazının Devamı

İleri demokrasi gülleri

28 Ocak 2011

CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Süheyl Batum ileri demokrasinin güllerini koklatıyor.
Örneğin Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Yasa Tasarısı...
Bakınız hukukta nereye yolculuk:
n Anayasa Mahkemesi’nin önüne bir iptal davası geldiğinde, bu konu TBMM Başkanlığı ve Başbakanlığa sorulacak.
Biri “yasama” diğeri “yürütme” erki...
Nerede kaldı “yargı” erkinin “bağımsızlığı?”
Anayasa “kuvvetler ayrılığına” dayalı olduğuna göre bu hükmün Anayasa’ya uyumlu olduğu tartışmalara çok açıktır.

Yazının Devamı

Siyasetin ‘zula’ları

27 Ocak 2011

Ortadoğu’nun her alevine “itfaiye” olmak iyi de bir bakarsınız kurtarmak istedikleriniz yangına kibrit çakmışlar.
Wikileaks gibi bir sızıntı da “Pale Leaks”ten.
El Cezire’de yayınlandı, ortalık karıştı. El Cezire’nin Ramallah’taki bürosu öfkeli Filistinlilerin saldırısına uğradı.
Filistinli müzakereciler 1967’deki “6 gün savaşı” sonrasında İsrail’in işgal ettiği Doğu Kudüs topraklarından vazgeçtiğini bildiriyor.
Doğu Kudüs’ün Cebel Abu Gıneym bölgesi hariç tamamında yasa dışı olarak inşa edilmiş Yahudi yerleşimlerini kabulleniyor.
Filistinli müzakereci Ahmet Kurei “Tarihte ilk defa böyle bir teklif yapıyoruz. Eğer kabul ederseniz 3 hafta içinde barış olur” diyor.
Ayrıca, 1 yıl sonra kutsal mekânlardan Mescid-i Aksa ve Kubbet-ü Sahra’yı da kapsayan Harem-üş-Şerif’in konusunda da ödünler veriliyor. Bunların bulunduğu “eski Kudüs bile halledilebilir” diyor.

Yazının Devamı

Bir kadeh sunamadık... Pardon

26 Ocak 2011

Salonda alkış seli sürerken oyunun aktörlerinden Mete Horozoğlu, arkadaşları adına izleyicilere teşekkür etti.
Onu “NEFES- Vatan Sağolsun” adlı ses getiren filmde yüzbaşı Mete olarak da hatırlarsınız.
Şöyle noktaladı kısa teşekkür konuşmasını:
“Size kulisteki davetimizde birer kadeh şarap bulamadığımız için üzgünüz!..”
Harika bir oyun izlemiştik.
Sonra...
Kulise geçildi, oyuncularla ve diğer katkısı olanlarla birer kadeh eşliğinde sohbet edilecekti.

Yazının Devamı

Hapishaneden tünel açmak

25 Ocak 2011

Hapisteki gazeteci arkadaşlarımız Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın önümüzdeki seçimlerde CHP’den milletvekili seçilmeleri tartışılıyor.
Bunda hukuk engeli yok.
BDP milletvekili Sabahat Tuncel de hapishanedeyken aday gösterilmişti. Seçildi... Milletvekili dokunulmazlığına sahip bir parlamenter olarak TBMM’ye girdi.
1950’li yıllardan bu yana böyle başka örnekler de var.
Hatta yargı sürecinin sonlarına gelinmiş ve mahkûmiyet kararı verileceği -nerdeyse- kesin olan durumlarda milletvekili seçilmek susturulmadan, hapishaneye tıkılmadan mücadeleye devam formülüydü.
Çetin Altan 1960’lı yıllarda bu süreçteydi ve TİP (Türkiye İşçi Partisi) listesinden bağımsız adaylığını koymuş ve seçilmişti.
Muhalefeti fırtına gibi eserek hem parlamento kürsüsünde, hem de AKŞAM’daki sütunu “TAŞ”ta öyle bir sürdürdü ki, sinir uçlarında kelimelerle dansının tanığıyım.

Yazının Devamı