Diş macunu tüpü

1 Eylül 2010

DİŞ macunu tüpten çıktı bir kez... Tekrar tüpüne sokulamaz...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yüksek eğitimde başörtüsü sorununu çözeceğiz” söylemi için de bu metafor geçerlidir.
Dönüşü olabilemez...
Başbakan Erdoğan bu asisti ıskalamadı.
Ters vuruşla kaleye gönderdi:
“CHP samimiyse 12 Eylül sonrasında bir araya gelelim. MHP zaten daha önce bizimle aynı doğrultuda oy kullanmıştı. Üç parti olarak yüksek eğitimde başörtüsü yasağını aşalım.”
Gerçekten AKP, CHP ve MHP’nin Meclis’teki toplam sayısı ortak iradeyle “kesin sonuç” sağlayabilir.

Yazının Devamı

‘Cani yüzyıl’ izleri

31 Ağustos 2010

Diktatörlükler, düzenli sokaklar ve kapı zili korkusu demektir. Demokrasilerde ise sokaklar karanlık çöktükten sonra güvenli olmayabilir ama sabahın ilk saatlerinde kapınızı çalacak olan büyük ihtimalle sütçüdür.
Adam Michnick

Yukarıdaki söylemi, “ŞİDDET ve DEMOKRASİ” adlı kitabından aldım. (*)
İyice düşünün.
Yoruma gerek yok...
Şiddet artık sadece silah, işkence değil.
Anlam kapsamı çok daha genişledi.

Yazının Devamı

Moda şov bitti...

29 Ağustos 2010

TÜKETENLER için moda, yeni trendlerdir. Üretenler için ise yaratım ve sanat...
Tüketenler için milyonlarla birlikte yeni trend giysilerden edinmek, üretenler için sunmak.
Tüketenler -genellikle- modayı olduğu gibi benimser, estetik geri plandadır. Önemli olan “demode kalmamak”tır.
Üreten ise yaratımlarıyla her sezon taş taş üstüne koyarak kendi anıtını yükseltir.
Tüketen “tabi”dir.
Üreten ise kral. Tacı uzun süre taşırsa “tabi”leri zaman içinde nehir oluşturursa imparatorda olur.
Tüketen “edilgen”dir.

Yazının Devamı

Gül: Tarihi sorumluluğum var

28 Ağustos 2010

Cumhurbaşkanı Gül, Kürt ve Türk aydınlarla sivil çözüm arayışları, sosyal araştırmalar, psikolojik boyut eksenli toplantıda şöyle demiş:
“Tarihi sorumluluğum olduğunu düşünüyorum. Görev süremin sonunda ayrılırken ‘yapılabilecek her şeyi yaptım’ diyebilmek istiyorum.”
Siyaset psikolojisi kürsüsünde ABD’nin en itibarlı akademisyenlerinden biri olan Prof. Vamık Volkan’ın çözüme olumlu katkısı olabilecek önerilerinden biri “öz sevgi” kazandırmak.
Bu coğrafyadaki Kürtlerin yaşama tutunabilmeleri için “öz sevgi” eksikliği giderilmeli.
Onların “ötekileştirildiği, kendilerini aşağılanmış hissettikleri” psikoloji değişmeli.
Birleştirici “inanç metaforu” üzerinde de duruluyor.
Gül “bölgesel ve küresel dinamiklerin Türkiye’yi daha etkin hale getirdiği, ancak iç sorunların bu çizgi üzerinde önemli engel oluşturduğu” görüşünde.

Yazının Devamı

Ah İmralı, İmralı olalı...

27 Ağustos 2010

DEVLET, Abdullah Öcalan’la konuşur mu? Elbette...
Asıl “konuşmazsa” yanlış yapmış olur.
Örgütler tarihini oluşturanlar arasında PKK’nın yeri vardır.
Onun “başını” şu veya bu şekilde ele geçirmişsin, bir adaya koymuşsun...
Faydalanmayacak mısın?
Buna omuzlarının üzerinde sepet değil baş taşıyan kim hayır diyebilir?
O nedenle Öcalan yakalandığından bu yana devletin ilgili birimlerinin kendisiyle konuştukları doğrudur.

Yazının Devamı

Uçurum

26 Ağustos 2010

Son seçme sınavındaki skandal beni bir yerlere savurdu.
Eğitimden “avuç içi kadar İsrail’e ve dünyadaki 1 milyar 400 milyon Müslüman’a karşılık sadece 17 milyon olan Musevi’nin nasıl her alanda çok daha güçlü olduğu düşüncelerine” savrulmaktı bu. Sonunda gene başladığım noktaya döndüm, “eğitime...”
Aşağıda Pakistanlı bilim adamı ve yazar Dr. Faruk Saleem’in bu konudaki araştırmasından bazı satırlar sunuyorum.
Dr. Faruk Saleem acı veren gerçekleri ortaya koyuyor...

1 buçuk milyar Müslüman’a karşılık 17 milyon Musevi
Avrupa’nın ‘’ortaçağda’’ banyosuz, helasız, ilimsiz, irfansız, fukaralık içinde debelendiği uzun süreçte, İslam’ın sayılamayacak kadar ilim öncüleri vardı. O nedenle bu yazı bir Müslüman’a daha çok dokunuyor. Sonra gelsin nedenler, niçinler, amalar... Sözü uzatmayayım, işte bahsettiğim yazı:

Yazının Devamı

Kan çiçekleri

25 Ağustos 2010

Hakkâri’de imam Aziz Tan sabah namazını kıldırdıktan sonra evine giderken öldürüldü.
Daha önce vaazlarında “kan akıtılmaması, barış içinde yaşanılması” gibi telkinlerde bulunduğu için PKK’dan tehditler alıyormuş.
PKK’nın “eylemsizlik kararını” açıklamasından sonra “imamı bile öldürmek” ilk bakışta düşündürücü bir çelişki.
Ancak “eylemsizlik” için düğmeye basan Abdullah Öcalan, gene de “itaatsizlik eden başına buyrukların olabileceğine ve bu tek tük olayların genel eylemsizlik uygulamasını değiştirmeyeceğine” işaret etmişti.
Gerçekten...
İmralı’dan tek bir talimatla ya da 20-30 STK’nın “ölümler bitsin” bildirisiyle 25 yılın kanıyla oluşan bu bataklığın sonuna gelindiği sanılmasın.
25 yılda o bataklıkta “kan çiçekleri” açtı.

Yazının Devamı

‘En demokrat’ Türkiye...

24 Ağustos 2010

Bir yabancı gözlemci Türkiye’ye gelse, “alternatif bakışı” çok farklı olabilir yapabilir.
“Demokrasiler arasında en olgunu Türkiye” diye yazabilir.
Öyle ya...
* Genelkurmay Başkanı internet ortamında muhtıra yazıyor, Cumhurbaşkanı seçimine ağırlık koyuyor.
Hükümet anında emekliye sevk etmediği gibi, aylar sonra görev süresi sona erdiğinde “üstün devlet madalyası” vererek taltif (iltifat) ediyor.
Ayrıca altına en lüksünden bir de zırhlı otomobil vererek “emekliliğinizde bunu kullanın paşam” diyor.
* Kendisine “hakaret ettiği” gerekçesiyle dava açtığı hakkında “yasa dışı yollarla hükümeti düşürmeyi amaçlayan örgütle ilişki” iddiasının hedefi olan ve kamu davası açılan komutanla aynı masada oturuyor.

Yazının Devamı