Antalya “Hillside/Su” Oteli, basketboldaki zaferlerin “kutsal kâsesi...”
Çırağan’da Basketbol Federasyonu tarafından düzenlenen kokteylden sonra Milli Takım oyuncuları, kampa girdiler.
“Kampa alındılar” değil, “girdiler” sözcüğünü kullanmamın nedeni “kampı oyuncuların istemiş” olmaları.
“Topla oynamaya başlamadan önce birbirimizi tanıyalım. Antrenman yapmadan sadece konuşarak, yaşamı paylaşarak kaynaşalım” demişler.
Hillside/Su kampında çok önemli bir karar almışlar. “Egolarımızı gömeceğiz, takım olacağız...”
Daha önceki yıllarda Türk Milli Takımı birkaç yıldızla sonuca gitmeye çalışırdı. Takım oyunu yoktu.
Yıldızlar durdu mu, takım da dururdu. Oyuna birkaç yıldız damgasını vururdu.
DAHA 1 ay önce “uçuş” vardı. “EVET”lerin yüzde 65’i, 70’i bulacağı “iddialarını” hatırlayınız.
Şimdi ayaklar yere basmaya başladı.
Başbakan Erdoğan bile “EVET oylarının en fazla yüzde 55 olabileceğini” söyledi.
“Yüzde 55-45 bandı içinde bir sonuç bekliyorum” mesajını verdi.
O band içinde çok az, örneğin yüzde “1” hatta yüzde “0” küsur bir fark mümkün.
1987 referandumunu hatırlayın.
“Yasaklara siyasi haklarının iadesi için” düzenlenen referandumda sandıklardan yüzde 44,9 “EVET”, yüzde 44,6 “HAYIR” çıkmıştı.
Mütedeyyin hanımların örtünmelerini “rahibe örtünmesine” benzeten afiş “akla ziyan”.
Ne yazık ki CHP’nin İstanbul/Avcılar ilçesinde bu densizlik yapılmış.
Olay “CHP’ye karşı bir sandık sabotajıdır, kim bilir kimler yaptı” denemez.
Çünkü...
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci “Ben yaptım” diye itiraf etti bile.
Şimdi bu afiş iktidar tarafından kullanılıyor. Hem de evire çevire...
Oysa...
BODRUM‘da denize girmeyi sevdiğim yerlerden biri... Siteye ait bir çardak ve şemsiyelerden oluşan mütevazı işletme, ‘’ilginç bir hizmet’’ sunuyor.
11 Eylül’de İstanbul’a 2 otobüs kaldırıyor.
Dönüş 12 Eylül akşamı.
Site sakinleri İstanbul’a gidip oylarını kullanacaklar, akşamına dönmek üzere aynı otobüslere binecekler.
Mütevazı bir ücret karşılığı verilen bu hizmet için koltuklar dolmuş bile.
Yolcuların çoğu otomobillerini orada bırakıp otobüsle gidip gelmeyi tercih ediyorlarmış.
Yol boyu dostlarla laflamak, kâğıt oynamak gibi sosyal takılmanın ötesinde iki gün üst üste direksiyon sallamaktansa canları istediğinde koltuklara gömülüp şekerleme yapacaklar.
Napolyon’un 1798 Mısır seferine çıkacağı Paris gazetelerinde yazılmaktadır.
Haberler, yorumlar bu sefere yoğunlaşmıştır.
Ancak sadece Fransız değil tüm Avrupa gazetelerinde bu yayınlar yapılırken, Paris’teki Osmanlı elçisi Seyyid Ali Efendi İstanbul’a tamamen aksini rapor ediyor.
Oysa büyükelçinin bu raporu yazdığı gün Napolyon 3 haftadır Mısır topraklarındadır.
ABD Irak’tan tüm “muharip (savaşçı)” güçlerini çekiyor. ABD’nin 8 yıllık Irak macerası Türkiye’nin son 8 yıllık siyasi tarihiyle “sebep/sonuç” ilişkilerini de yansıtır.
Başından alalım...
(1. Bölüm)
Yıl 2001...
ABD’nin Irak’a askeri müdahale kararı kesinleşmek üzeredir.
Ankara’da Bülent Ecevit Başbakanlığında DSP, ANAP, MHP ortak hükümeti vardır.
ABD, Irak’a Türkiye üzerinden girmenin hesaplarını yapar.
VE... Dün “Dersim Cumhuriyeti” de telaffuz edildi. Aşağıdaki yazıyı bu iki kelimenin ortaya koyduğu kehaneti hiç aklınızdan çıkarmadan okuyun.
Referanduma kadar “doğu” sadece yörenin oyları üzerine hesapları çağrıştırıyor.
12 Eylül’den sonra ise çok sancılı bir sürecin başlangıcı olacak.
Amerika “danışmanlar” dışında tüm askerlerini Irak’tan çekti.
Irak’ın karışma olasılığı büyük.
Bir yandan Kuzey’de Kürtlerle Bağdat yönetimi, öte yandan Sünni ve Şii topluluklar arasında çatışmalar “kaçınılmaz” görünüyor.
Kuzey Irak Kürt yönetimi, Bağdat’la zaten zayıf olan son bağlarını da koparabilir.
ADİL GÜR için “sandık sonuçları medyumu” derim.
Araştırmaları yüzde 100’e yakındır.
Referandum için son araştırmaları AKŞAM’da yayımlanmakta.
Ya tahminleri?
Konuştuk...
Önce AKŞAM okuru olmayanlar için bulguları tekrarlayayım.
“Yüzde 45,2 EVET, yüzde 44,0 HAYIR.”