Savcı ve şeytan üçgeni

26 Ocak 2008

Bugün Kimilerine bu, "reklam vitrini" olarak görünmüş olabilir.Oysa... Hiç de öyle değil. Ahtapotun kolları nerelere kadar uzanmış görüyoruz. Birkaç liralık kurşun, bir trafik kazası, bir bomba, savcının yaşamını noktalayabilirdi.Dünyanın başka ülkelerinde de bu tür büyük ve duyarlı operasyonları yürüten savcılar hedeftir.Örneğin... İtalya'daki "mafya-siyaset-derin devlet" üçgenini çökerten Palermo Savcısı Scarpinato, televizyon programımın konuğu olmuştu.Scarpinato, bu göreve atanmadan önceki savcıların durumuna bakınız... İlk savcı Falcone'nin otomobili, mafya babası Riina tarafından otoyolda kanalizasyona konan 1 ton dinamitle havaya uçurulmuş. Suikastta Falcone'nin yanı sıra çocukları ve korumaları da ölmüşler. Geride yanardağ krateri gibi bir çukur kalmış.Onun yerine gelen savcı Borsalino'nun da kaderi aynı. Mafya, 100 kilo dinamit dolu bir valizle onu da uçurmuş. İşte Scarpinato bu "Görevimiz Tehlike" dizisinin 3. savcısı... Scarpinato, "Mafyanın merkezi Sicilya'dan Roma'ya uzanan çizgide çok zorlu bir süreç yaşarken, her gece farklı bir güvenlik kurumunda kaldığını" anlatmıştı.Polis müdürlüklerinde, polisin sosyal tesislerinde ve daha çok askeri birimlerde, bizim orduevi

Yazının Devamı

AKP ve fırtına

25 Ocak 2008

Bugün Bir dizi "zihni sinir" görüş...Ben "Ekonomi inişe geçerse AKP de yokuş aşağıya kaymaya başlar" diyorum."Türkiye ekonomisi iyi, AKP inişte olamaz." Ne yazık ki böyle...AKP tek başına iktidar olduğunda dibe vurmuş ve Kemal Derviş tarafından zaten sağlıklı bir tırmanışa geçmiş olan Türkiye ekonomisini teslim almıştı.Derviş'in yol haritasında yürüdü.Kabul etmek gerekir ki, "iyi" sürdürdü.Böyle hızlı bir tırmanışta "Derviş'in çizdiği rotada, dümeni sağlam tutmasının" yanı sıra, küresel rüzgârlarla da "yelkenlerini doldurmuş olması" önemli faktördür.Son yıllarda aritmetik diziyle sürekli katlanan "küresel sermaye" kendine mecra ararken, Türkiye'ye de aktı.Türkiye'nin hak ettiğinin hayli gerisinde bile olsa, önemli bir katkıydı.Aksi halde böyle faraş gibi cari açık veren ekonomi nasıl sürdürülürdü?AB'ye tam üyelik yolunun açıldığı izlenimi de yabancı sermaye akışında "yeşil ışık" tı.Son seçimlerde AKP'nin aldığı yüzde 46.5 oy için bir dizi bahane ya da gerekçe söylenebilir ama bunlar kenar süslemesidir.Asıl olan, ekonomide aldığı sonuçlardır. 3-5 kişi bir araya geldiğinde "AKP ne zaman inişe geçer, iktidardan ne zaman düşer?" sorusunun cevabı tartışılıyor. Şimdi "küresel

Yazının Devamı

Dönüşü olmayan nehir

24 Ocak 2008

Bugün Bu genç kızın adı Hatice Babacan'dı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın halasıydı.Aradan geçen yıllarda bu kez imam hatip okullarında eğitim alan genç kızların derslere başları örtülü girmelerine yeşil ışık yandı.Şimdi... Anayasa'ya birkaç cümle koyarak yükseköğretim kurumlarında kız öğrencilerin başı örtülü öğrenim görmeleri sağlanıyor.AKP ve MHP'nin oylarıyla bu anayasa değişikliği, referanduma gitmeden kabul edilir.Yürürlüğe girmesi için Cumhurbaşkanı onayı gerekiyor.Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün imza atmaması ya da Anayasa Mahkemesi'ne göndermesi mümkün mü?Ya uygulama?YÖK Başkanı değişti.Daha göreve başladığı gün, "Başı örtülü diye genç kızlarımızın yükseköğretim kapısından geri çevrilmelerine karşıyım" mesajını verdi.O halde..."Anayasa değişmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kararı, eski Anayasa'ya göre alınmıştı.Anayasa'ya giren yeni hukuk normlarıyla yükseköğretim kurumlarında öğrenciler için başörtüsü yasağı yoktur" diye bir "fetva" çok büyük olasılıktır.Böylece "YÖK bariyeri" kalkınca uygulama ne olur?Bazı rektörler de bu "fetva"ya uyacaktır.Çok yakında YÖK'te çoğunluk, AKP yanlılarına geçiyor.Başkanın tavrı, YÖK kararına dönüşebilir. Önce 1968'de İlahiyat Fakültesi'ne bir

Yazının Devamı

Yazılı belge

23 Ocak 2008

Bugün Aydın Bey'in, dönemin Başbakanı Erbakan ile görüşeceği zaman kaygıları vardı anlaşılan:"İçeride konuşacaklarımız, normal medya-hükümet konuları ama ya ileride birileri tarafından dışarıya bambaşka yansırsa?" Sonra merhum Vehbi Koç'un da kullandığı bir yöntemi uygulamaya karar vermiş olmalı.Erbakan'la konuştuktan sonra, ayrılırken "Daha önce konuşmamın ana hatları için bunu hazırlamıştım. Size bırakıyorum" diyerek, kendi söylemlerini önceden hazırlanmış bir not halinde vermek. Görüşmeden sonrası için de bir başka formül:İçerideki konuşmaları hafıza notu haline getirip, "Ben böyle hatırlıyorum, eğer farklı şeyler varsa bildirmenizi rica ederim" mealinde bir yazıyla Erbakan'a göndermek...Böylece kimse "Aydın Doğan şunu istedi ya da şöyle bir söz verdi" gibi gerçekdışı iddialarda bulunamazdı.Vakit'in, Şevket Kazan'a dayandırmak istediği iddialar üzerine, "Görüşmenin yazılı notları var" diyen Aydın Bey'in o zaman böylesine ihtiyatlı olmasının yararı ortaya çıkmıştır.Aydın Bey'in bu yazılı notları olmasaydı, gerçekdışı iddialar belki de iz bırakabilirdi.Oysa..."Yazılı not" ve "hafıza notu" yalana geçit vermiyor.50 bin dolar maaşEski Adalet Bakanı Şevket Kazan, çok yüksek ücretler

Yazının Devamı

Kürtlere 'tehcir' kafası

22 Ocak 2008

Bugün O nedenle aynı hatanın iki kez tekrarı olmamalı.Can Dündar'ın bugün Milliyet'te yayımlanan yazı dizisi bağlamında "İttihat Terakki kafası, Ecevit'in genç bir Çalışma Bakanı olduğu 1960'lı ilk yıllarda bile hâlâ geçerliymiş" diye düşündüm.Anlatayım...Can Dündar -gene- iyi bir gazeteciliğe imza attı.Bülent Ecevit'in gizli arşivinden çıkararak kamuoyuna yansıttığı dosya, çok tartışılacak."Kürt sorunu"nun derindeki köklerini göstermenin yanı sıra, bu hale hangi zihniyet yanlışlarıyla gelindiğinin de kanıtı.Can'ın haberi, 27 Mayıs 1960 İhtilali sürecinde DPT'nin bir özel bölümü tarafından hazırlanmış bulunan ve seçimden sonra İnönü hükümetine de dayatılan bir raporu yansıtıyor.Ecevit de o hükümetin henüz 35 yaşındaki Çalışma Bakanı'dır.Raporu arşivine alıyor.Rapor, özetle "Güneydoğu'daki Kürt kökenli yurttaşların Karadeniz'e gönderilmeleri, Karadeniz'deki yurttaşların da Güneydoğu'da ikamete yönlendirilmeleri" önerisi ve bazı kalkınma program esaslarıdır.İttihatçılar da bununla -neredeyse- örtüşen bir formülü uygulamaya koymuşlardı."Güneydoğu'daki Kürtleri batıya göç ettirmek ve oradaki nüfus içinde eritmeyi" hedeflemişlerdi.Bu asimilasyon programı çerçevesinde Kürtler, Ege'nin

Yazının Devamı

'Şimdi cennete daha yakınsın'

20 Ocak 2008

Bugün Annesinden Mahsun'a: Üstelik bu, yaşamı boyunca sinema salonunda gördüğü ilk filmmiş.Faika Hanım, sadece Zazaca bildiği için Mahsun, film boyunca annesine fısıldayarak tercümanlık yapmış.Ve bir ilginç not daha...Faika Anne, bir ara Mahsun'un babası Ahmet rolündeki Arif Erkin'in filmdeki ölüm sahnesi üzerine sormuş:"Bu ölen kim?"Mahsun "Filmdeki babam" diye izah etmiş.Ve annenin yorumu:"Senin asıl baban daha yakışıklıydı..."Mahsun Kırmızıgül, bugün Kanal D'de yayımlanacak olan ŞEFFAF ODA'da konuğum. Annesiyle ilgili olarak yukarıdaki satırlarda yansıttığım sahneleri anlatırken gözleri bulutlanmıştı.Mahsun, ailenin 18 evladından biri...Ancak... Annesini, kardeşlerinin hiçbirine bırakmıyor. Mahsun Kırmızıgül'ün annesi Faika Hanım, oğlunun yaptığı ve oynadığı "Beyaz Melek"i gördükten sonra "Mahsun, şimdi cennete daha yakınsın" demiş. Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da konuğumuz oldu.Konusuna hâkim.Çocuk Esirgeme Kurumlarındakilerin "Nimet Ablası..." Huzurevlerindekilerin ise "sevgili kızı..."Onun yurtiçi ve yurtdışı gezileri, giysileri, oğlunun eğitimi... Tüm özellikleri yakından takip ediliyor."Sosyal Devlet" ilkesi gereği, bakıma muhtaç yaşlılara,

Yazının Devamı

Alevilerin kuşkusu

16 Ocak 2008

Bugün Yüzyıllara dayanan bir "ayrışım" sonrası, bu adımın Sünni inançları vurgulayan bir siyaset lideri tarafından atılmış olması önemli.Türkiye insanını karşı karşıya getirmek için "ırkçı" tezgâhlar kurulmuşken ve kardeş kanı akarken bir de "Sünni-Alevi" inançları eksenli "kundaklama" hesaplarına geçit verilmemeli.Öte yandan...Alevi kesimde bir tedirginlik var."Acaba bu yaklaşım, bizi Sünni inanış içinde asimile etmek amaçlı mı?" Oysa, Alevilik kökü çok derinlerde bir inançtır. Osmanlı'nın Yavuz Sultan Selim'e kadar, padişahları "Alevi" idiler. 1500 yılı aşkın güçlü bir kök bu. Alevi iftar yemeğine katılmak, birkaç yasa değişikliği ile yok edilemez. Ayrıca... Alevilik muazzam bir kültürdür.Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Pir Sultan Abdal ve günümüzde Âşık Veysel ve daha yüzlerce, binlerce bilge, Aleviliğin anıtlarıdır.Ve... Alevilik bir yaşam tarzıdır. Uluslararası değerlerle örtüşür.O nedenlerle "Sünni potada asimile mi edileceğiz?" kaygılarını "abartılmış" buluyorum, hatta "imkânsız". Başbakan Erdoğan'ın Alevi yurttaşlarımıza yaklaşımı "Türkiye'nin iç barışı için" bir adımdır. Buna karşılık... Erdoğan'ın yaklaşımını "siyasi amaçlı" diye yorumlayanların yanıldıklarını

Yazının Devamı

Ankara'dan tarih sökmek

15 Ocak 2008

Bugün "İstanbul'u finans merkezi yapmak" gibi bir gerekçe havada kalıyor.ABD Merkez Bankası Washington'da diye, New York, finans merkezi değil mi?Kaldı ki, "The Fed"in (The Federal Reserve System-Central Bank Of United States) merkezi Washington'dadır.Guvernörler Kurulu Başkanı (Chairman) Ben Bernanke bu merkez binadadır."The Fed"in bir sistem olarak New York ve başka eyaletlerde de bulunduğu bir gerçektir. Çünkü ABD, Federal bir devlettir."İstanbul'u finans merkezi yapmak" için, çok gerekiyorsa, İstanbul'da da büyük bir temsilcilik oluşturulabilir. Merkez Bankası'nı Ankara'dan İstanbul'a taşımak da nereden çıktı? Ankara, laik cumhuriyetin "açıkhava müzesi" gibidir.Onun unsurlarına kıymamak gerek.Örneğin... Ulus Meydanı'nda Atatürk heykelinin sırtında Anafartalar Çarşısı yer alır.Adı, Atatürk'le ve Türkün direnişiyle örtüşür.Sağ tarafında uzanan yolda ilerleyiniz... Ziraat Fakültesi (Mektebi), Mustafa Kemal'in Anakara'daki ilk ikamet mekânıdır. Heykelin önünden aşağıya doğru uzanınız... Sağ tarafta ilk TBMM binası yer alır. Devam edin... Stadyumun adı, İstiklal Harbi'nin ilk takvim yaprağı olan "19 Mayıs"tır. Daha ileride... Ankara Garı'nda Atatürk'ün ikinci konutuna, birkaç km

Yazının Devamı