"AK"ı gaptı

26 Haziran 2007

Bugün Her iki slogan da tutmuştu. Seçimlerde yüksek oy getirmişti.1977 seçimlerinde Ecevit'in başında olduğu CHP'nin oy oranı, tarihinde ilk kez yüzde 42'ye çıktı.CHP, bu "mirası" da kaptırdı.Hadi Erdoğan ve neomuhafazakârların kurdukları yeni partinin "ak" sözcüğünü kapmalarına engel olamazdı ama ya "Ak günlere" gibi saygın ve köklü bir slogana sahipken, bunu kullanmayıp tozlu arşiv dosyalarının bulunduğu tavan arasına kaldırmış olmasına ne demeli?..AKP, bu sloganı da "ham" yapıverdi.Halkın karşısına "Ak yıllara" diye seslenerek çıkıyor.Ve... İçini de "umutla" dolduruyor.Erdoğan, meydan mitinglerinde "16 yıl daha iktidar" istedi. Bir sonraki seçimlere Türkiye'nin fert başına 15 bin dolar milli gelir, 200 milyar dolarlık ihracat ve 800 milyar dolarlık milli gelirle gireceği bir umut mimarisini sunmakta.Bu gidişle belki Ecevit'in o dağlara taşlara yazılan "Karaoğlan" efsanesi de AKP tarafından kapılır ve Erdoğan da "Ak Efe" ilan edilirse, kimse şaşmasın.Demirel, Özal için "GAP'ı gaptırmam" derdi.AKP, "AK"ı gaptı. Ecevit'in yıldızının ilk parladığı yıllarda "selam" sözcüğü, "Ak saygılar" idi. Sonra... CHP'yi demokratik sol çizgiye kaydırdığında siyaset sloganı "Ak günlere" oldu.

Yazının Devamı

Bir dünya masalı

24 Haziran 2007

Bugün Neler oluyor? Geleceği görmek için zaman tüneline girelim...........................Bundan 4 milyar 600 milyon yıl önce, dünya, eriyik bir kitleydi. Bağrından koptuğu anasının yörüngesinde, alevler içerisinde dolanıp duruyordu.Azıcık soğuması ve kendine gelebilmesi için 800 milyon yıl geçti. Havada kesif bir amonyak, metan kokusuyla 1 milyar yılı devirdi. Haziran ayında ağustos sıcağı... Dünya şirazesinden çıktı. Ve... Nereden geldiği bilinmez bir konuğu oldu; bir canlı=bir bakteri (cyanobacteria)... Artık üzerinde hayat vardı. Bu bakteriler, milyarlarca yıl sürecek hayatlarını fotosentezle çoğalan kitlelere dönüştürdüler.Zaman, su gibi akıp gidiyordu. Günümüze 2 milyar 600 milyon yıl kala karalar da oluşmaya başlamıştı.800 milyon yıl daha... Artık sahnede Eukaryotic hücreler de vardı. Hani şu hayvanları, bitkileri, mantarları oluşturan hücreler...1 milyar 300 milyon yıl daha geçiverdi. Çok hücreli hayvanlar, deniz yaratıkları boy göstermeye başladı.Şunun şurasında günümüze 434 milyon yıl kalmıştı.Kocaman tek bir süper kıta vardı; "Goldwana..."Kuzey yarımküre tamamen okyanustu. Soyağacımızda yolculuk Goldwana, kuzeye doğru hareket edince, muazzam buzullar oluştu. Deniz suyu

Yazının Devamı

21. yy cüzzamı

23 Haziran 2007

Bugün Hangi ideoloji ambalajına sarılırsa sarılsın terör, "insanlık suçu"dur. "Kutsal yaşam hakkı"nın yok edilmesine hiçbir siyaset gerekçe olamaz."İnsanlık suçu" öylesine vurgulanmalı ve toplumun dokularına işlemelidir ki "terör" eylemi "utanç" konusu haline gelmelidir.Dışlanmalı, aşağılanmalı, vicdanlarda mahkûm edilmelidir."Sosyal cüzzam" gibi toplum dokularının dışına ve yalnızlığa itilmelidir.Terörist böylesine bir ağır yalnızlık ve ezilmişlik psikolojisine itilirse, toplumda sığınak bulamazsa, tükenmeye mahkûm olur. Çünkü... Ekonomik ve sosyal koşulların terör için uygun ortam olduğu bir gerçektir ama daha önemli etken, genç yaşlarda "özenme" duygusudur.Ezilmişler adına hak arayan ve bunun için silah kullanan, sözümona "halk kahramanları" rolüne itiliyorlar.Önlerine "rol model"ler konuyor.İşte bu ambalajın yırtılması ve toplum vicdanının çöplüğüne atılması önemlidir.Terör için silaha özenen çocukların bu yaptıklarının sadece utanç duyulacak bir insanlık suçu olduğunu göstermek gerek. Bunu da "toplumsal refleks" yapacaktır.Bugün düzenlenen "terörü lanetleyen sessiz yürüyüş" ve onu izleyecek diğer sessiz yürüyüşler büyük işlev ortaya koyacaktır. Terör örgütlerinin üzerinden

Yazının Devamı

Kandil'de komün

22 Haziran 2007

Bugün PKK'nın ana üssü Kandil Dağı, hava harekâtına karşı 10'dan fazla sayıda uçaksavar, füzeler ve ağır makineli tüfeklerle koruma çemberine alınmış.600 dolaylarında iyi düzenlenmiş sığınak ve mağara ile korunaklı tüneller oluşturulmuş.Sığınakları, mağaraları ve tünelleri yok edebilecek ileri teknoloji silahlar, ABD'nin elinde. Bunların TSK'ya verileceğini sanmak saflık olur.Bu koruma çemberinin içinde 10 binden fazla el bombası, plastik patlayıcı stokları, 3 binden fazla kalaşnikof, yüzlerce roketatar, stringer füzeleri var.PKK kamplarında 100'den fazla jeneratör ve Kandil'de 2 küçük çaplı elektrik santralı var. Bir baraj ve şelaleden elektrik üretiliyor.Civardaki 30 köyle PKK içli dışlı.O köylerin bazılarına, santrallarından ürettiği elektriği veriyor. 15 doktor ve görevliden oluşan hastaneden sağlık hizmeti veriyor.Meyvelikleri ve mezarlığı bile var.Taş ve çamurdan eski evlerin yanı sıra prefabrik yapılar da yaygın.Zirvesi 3 bin 500 metreden olan Kandil'e çıkış yolları mayınlı.Duyarlı yerlerde güvenlik amaçlı yetiştirilmiş köpeklerle gözetim yapılıyor.Yöredeki PKK etkisi altındaki okullarda Abdullah Öcalan'ın posterleri var.ROJ TV ve PKK Radyosu'nun yayınlarıyla propaganda

Yazının Devamı

Bir rapor okudum, değişmedim

21 Haziran 2007

Bugün Satırbaşlarını yansıtayım...........................- Pan-Kürtçü ideoloji "dünyanın en büyük devletsiz halkı Kürtlerdir" söylemini, içeride siyaset, dışarıda lobi yapar.Sınır ötesi harekâtta bölgedeki köyler ve sivil halk zarar görürse, hele kadınlar, çocuklar ölürse, PKK, bunu, içeride taban kazanmak için, dışarıda ise, uluslararası psikolojik destek sağlamak için propaganda malzemesi olarak kullanacaktır.Teröristler, bölgedeki köylere dağılarak, bu köyleri TSK harekâtında hedef haline getirecektir.Sivil halktan birkaç ölü fotoğrafı, bu harekâta, dünya kamuoyunda büyük tepkiler oluşturur.PKK daha şimdiden sivil halkı kalkan olarak kullanmaktadır.Bu uygulamayı sınır ötesi harekâtta yayacaktır............................- PKK, bölgedeki Amerikan çıkarlarını, Barzani ve Talabani'nin planlarına zarar vermedikçe, Türkiye, PKK ile mücadelede yalnız kalacaktır.O halde... Güvenlik güçleri ve Silahlı Kuvvetler, teröristle dağlarda savaşırken, Ankara da, PKK'nın ABD, Barzani ve Talabani ile arasının açılması için siyaset yapmalıdır............................- Sanılanın aksine Barzani hareketi, güçlü bir milliyetçilik kurulabilecek aşamada değildir. Bölgede aşiretçilik hâlâ

Yazının Devamı

Senaryo ve gerçek

20 Haziran 2007

Bugün Böyle senaryolar, "fikir fırtınaları" adlı toplantılarda ortaya atılır ve tartışmaya açılır. "Bu da onlardan biri" deyip geçmek bir görüştür.Ama... Senaryolar çoğu kez yakılan bir ateşin habercisi duman gibidir.4 Mayıs 2002'de bu köşede yazdıklarımdan bazı satırlar yansıtayım...Daha ABD, Irak'la savaşı başlatmamıştı.Harvard Üniversitesi'nde bir tartışma toplantısındaydık. Üniversitenin Kennedy Savunma Politikaları Merkezi Başkanı Graham Alison şöyle sormuştu:"ABD, Irak'a Kuzey'den girmek için 2 tümen gönderse ve Türkiye'ye konuşlandırsa... Türkiye bunu kabul eder mi?"Cevabı eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve eski MGK Genel Sekreteri E. Org. İlhan Kılıç verdi:"Hava olanaklarımızı Körfez Savaşı'nda vermiştik. Ama kara savaşı için Türkiye'den Irak'a girecek birliklerinizi konuşlandırmak çok zor. Bunun için Meclis kararı gerekir. Umarım buna ihtiyaç kalmaz." Düşünce üretim merkezi Hudson Enstitüsü'nde yazılan bir senaryo, Türkiye'de fırtınalar estirmekte... Alison üsteledi:"Ya Başkan Bush, Başbakan Ecevit'e telefon etse, 'Türkiye'ye ihtiyacımız var' dese ve bu isteği şahsen dile getirse, ne cevap alır?"Kılıç Paşa, "Ecevit'in yerine konuşamayacağını" söyledi.Alison bu kez bana

Yazının Devamı

Antalya'da Rus okulu

19 Haziran 2007

Bugün Türkiye'nin mankenleri, sinema ve ses sanatçıları, yazarları, işadamları, sporcuları, onun konukları oluyor.En hasından dostluk ortamı, Gani'nin mütevazı yelkenlisi Ha Yacht'ta paylaşılıyor.Rüzgâr, deniz, balık konuşuluyor, tertemiz sularda kulaç atılıyor.Bir söz vardır: "Hem sevdiğim işi yapıyorum, üstüne de para veriyorlar."Gani'nin yelkencidir. Denizde yaşar. Bu söyleşileri, program gereği değil, yaşam tarzının yansıması olarak yapması nedeniyle, rol yok, yapaylık yok. Her şey doğal. Bugün siyasete bir parantez daha açalım... Bizim mesleğin keyifli işini Gani Müjde yapıyor. Göcek'teki teknesinde, TV programı için konuklarıyla söyleşiyor. Her programda, "dünya cenneti" Göcek'in bir koyunda sabahtan akşama keyifli saatler... Geride kalan cuma günü, Gani Müjde'nin yelkenlisinde konuktum.Diğer konuk da Güzide Duran...Saatler aktı, gitti...Burada bir gözlemimi yansıtayım... Artık fena halde kirlenmeye başlayan Göcek, bu kez pırıl pırıldı.TURMEPA iyi çalışıyor. "Deniz Temiz" projesi tutmuş, oturmuş.Bütün koylarda TURMEPA'nın koyduğu kapalı çöp konteynerleri...Körfezde artık, naylonlar yüzmüyor, koyların, o güzelim sularının derinlerinde bira kutuları, içki ve su şişeleri

Yazının Devamı

Beyaz gecelerin siyah kadını

17 Haziran 2007

Bugün İsveç'in "Sekslerde Eşitlik ve Toplumla Bütünleşme Bakanı". Yaşı 38, genç ve cesur bir kadın. 50 Müslüman örgüt tarafından imzalanan bildiriyle "İslamofobi" yani "İslam karşıtı" olmakla suçlandı. Adeta hedef gösterildi. Yoğun ölüm tehditleri alıyor. Sürekli polis koruması altında.Sebep... Bakan Nyamko Sabuni'nin "15 yaşından küçük kızların örtünmesini yasaklama girişimleri..." Ve "zorla evlilik uygulamalarına, töre cinayetlerine karşı koyduğu tavır..."Politik baskılar nedeniyle ailesiyle birlikte daha 12 yaşındayken Kongo'dan İsveç'e geçen kadın bakan, "tehditlerin kendisini yıldıramayacağını" söylüyor. "Kadınların din adına kullanılmasını asla kabul etmem" diyor...............................................Bakınız, dünya ne kadar farklı yorumlara ve uygulamalara yöneliyor. Türkiye'nin ise "siyaset gündeminde" hâlâ "türban ve örtünme" olması acıdır.Bana göre her erişkin istediği gibi giyinme özgürlüğüne sahip olmalı.Ama...Kafanın dışına odaklanmış siyaset, yerini, kafanın içine odaklı siyasete bırakırsa zaten böyle bir sorun -sanıyorum- kalmaz. Kafanın içini aydınlatma gereği ve sığ siyaset çelişkisi aşağıdaki satırlarda. Beyaz gecelerin ve sarışınların ülkesi İsveç'te

Yazının Devamı