PKK'nın eylem haritası

5 Temmuz 2007

Bugün Çevreyi kuşatan dağlarda güvenlik güçleri "her mağarayı, her taş altını, her ağaç arkasını, dere yatağını" didik didik arıyorlar.Görevleri; 2 teröristi bulmak ve yakalamak... Konuşturmak...Güvenlik birimindekilerin anlattıkları ilginçti, yansıtıyorum:"Bunlara, hedef olarak, eylem yapılacakları yer gösteriliyor. Kontrollerde yakalanma riski nedeniyle trene, otobüse, otomobile, dolmuşa binmeleri, ana yola çıkmaları kesinlikle yasak. Hedefe yürüyerek gitmeleri söylenmiş.Günlerce, bazen haftalarca dağlarda yürüyerek, kimselere görünmeden ilerleyerek hedefe kilitleniyorlar."Son zamanlarda eylemcilerin, şehirlerarası otobüslerde, otogarlarda yakalanmaları üzerine PKK bu yönteme de geçmiş.Ancak teröristler, yolda zaman zaman köylere uğrayarak ekmek, peynir, su alıyorlar... Kuşkulanan bakkallar, hemen güvenlik güçlerine haber veriyorlar.Ege'de, Akdeniz'de köylü ve esnaf teröriste karşı duyarlı.Ve Ege'nin, Akdeniz'in o bunaltıcı sıcağında dağ, taş, tarla aranıyor. İz sürülüyor.Teröristleri yakalamakla görevli güvenlik birimindekilerin görüntüleri nasıl zorlu bir görev yaptıklarını ortaya koyuyor.Yüzleri, yakıcı güneşten koyu tunç rengine dönüşmüş.Üst-baş tere batmış... Saç,

Yazının Devamı

Kafa karışıklığına çözüm

4 Temmuz 2007

Bugün 1 "Hangi partinin barajı aşacağı" sorusunun cevabı, kafaları karıştırmış ama bir çözüm kulaktan kulağa yayılmakta. AKP'ye oy vermek istemeyen ve Meclis'e CHP'nin yanı sıra MHP ve DP'nin de girmesini isteyenler, şu formülü geliştirmişler: Ailede 2 seçmen varsa, biri CHP'ye, diğeri MHP'ye... 3 seçmen varsa, 3.'sü de DP'ye oy verecek...2 Seçim kampanyasında muhalefet liderlerinin polemikleri "ideolojik" eksende yapmaları AKP'ye yarıyor. "İşsizlik, yolsuzluk, ekonomik koşullar" gibi konularda vursalar, daha etkili olacaklar.3 MHP, daha önceki seçimlerde Orta Anadolu'da güçlüydü. Şimdi o yörelerde alan hâkimiyetini AKP'ye kaptırmış, eskisi kadar güçlü değil.Bunda yöredeki "din damarına" AKP'nin girmiş olması önemli etken.4 "PKK karşıtı ve milliyetçi seçmen damarı" ise MHP'ye yarıyor.5 MHP, kent varoşlarında geleneksel tabanının ötesinde, kent merkezlerinde de güç kazanmakta. Bunun nedeni, listesinde Gündüz Aktan, Deniz Bölükbaşı gibi aydınlar tarafından benimsenen isimlerin bulunması... MHP listelerinde böyle başka ılımlı ve güven veren isimler de var.6 Cumhuriyet mitingleri, CHP'ye oy taşıdı. Buna karşılık "Bize cumhurbaşkanı seçtirmediler" söylemiyle de AKP tırmanış yaptı.

Yazının Devamı

Çuvalcılar, çuvalladı

3 Temmuz 2007

Bugün "Bir kamyona çuvallar gibi atılışlarını, tekme ve yumruk darbelerini, kelepçeli bileklerinin kanayışını, küfürleri" yazdı. "ÇUVAL" adlı kitabında yayımladı.Çuvalı biliyorduk da bu rezil davranışları, hakaretleri, küfürleri, tükürük atışları, medyaya yansımış değildi.Böylesi bir çirkefi yaşadığını anlatmak, askerlerimize, komutanlarına "onur kırıcı" gelmiş, olmalı.Nitekim... Türk özel kuvvetleri eski Süleymaniye Timi Komutanı Aydın E. kitaba önsöz yazmış."2003'ten beri üzerine Gordion düğümü kadar sağlam bir kilit vurduğum 4 Temmuz acısını seninle paylaşarak.........." satırları, bu uzun suskunluğun izahı...Belki de bizimkiler anlatsalar dünya kamuoyu için bu denli etkili olmayabilirdi.Ama... Aynı grupta -terörist sanılarak- başına çuval geçirilerek, aynı kamyonda götürülen ve bütün bu iğrenç davranışları, hakaretleri, uygulanan şiddeti aynen yaşayan Türklere yapılanlara da tanık olan bir İngilizin kaleminden anlatımı herhalde Tanrı'nın bir lütfu...Kitap, çok ses getirecektir.Çuvalı geçirenler, bu insanlık suçlarıyla kamuoyu önünde çuvallıyorlar. İngiliz pandomim sanatçısı Michael Todd, 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de Türk askerleriyle birlikte tutuklanmıştı. Türk askerleri

Yazının Devamı

Mezuniyet balosu

1 Temmuz 2007

Bugün Büyüklerin yanında bir görünür, sonra annesinin üst kattaki Japon kültürüne göre düzenlenmiş dairesine çıkar, ders çalışırdı. Müzik dinlerdi.10-11 yaşlarında, mahcup gülümseyişle az konuşan, duyarlı bir çocuktu.Günseli'yi yıllar içinde yakından tanıdım. Küçük bir "dostlar çemberimiz" oluşmuştu. Küçük Aycan'la da zaman zaman sohbet ederdik.Ona, "liseyi bitirdiği gün, mezuniyet gecesinde dans edeceğimize" söz vermiştim.Zamanla Günseli Kato'nun tarzını yansıtan Osmanlı ve Uzakdoğu kültürlerini harmanlayan tabloları, evlerin, işyerlerinin, otellerin duvarlarını kapladı. Yakında bir sürprizi de olacak. Ressam ve minyatür sanatçısı Günseli Kato'yu, Japonya'dan döndüğü yıl tanımıştım. Kadıköy'de sadece ailenin oturduğu bir apartmanın giriş katına atölye kurmuştu. Orada verdiği şarap-peynir partilerinde kızı Aycan'ı tanıdım. Biraz da geriye saralım... Günseli, İstanbul'da akademiyi bitirdikten sonra Japonya'ya gitmiş, yabancı öğrenci almayan Tokyo Güzel Sanatlar Akademisi'ne kabul edilme başarısını göstermiş. Tokyo Akademisi'nde şimdi onun adını taşıyan bir de atölye var.Bilinen "naif" öyküsünü kısaca bir kez daha tekrarlayayım...Japonya'daki hocası, ünlü ve bilge bir

Yazının Devamı

Uzun mu, cüce mi?

30 Haziran 2007

Bugün Çağın anayasa hukuku eğilimini yansıtıyor.Yani... Uzun ve ayrıntılı anayasalar çağımızın ihtiyacı.Daha önce de yazmıştım.ABD Anayasası sadece 27 madde.İngiltere'nin yazılı anayasası yok.Ancak... ABD federal bir devlet. Bu yapısı parlamentoda çoğunluğun mutlak irade ipoteğini engelleyebiliyor.Ayrıca... Medya, sivil toplum örgütleri de güçlü.İngiltere ise dünyanın en köklü demokrasi kültürüne sahip ülke...Buna karşılık... "Kısa Anayasalı" başkanlık sistemleri, Güney Amerika devletlerinde hiç tutmadı.Kara Avrupa'sı ülkeleri de ayrıntılı ve uzun anayasalarla yönetiliyor.Zaten AB üyeleri Avrupa Anayasa'sını, böyle uzun bir hukuk metni olarak düzenledi.Uzun anayasalar, çağın en önemli değeri olan "insan hak ve özgürlüklerini" korumak için gerekli.Hiç değilse duvarımdaki "avukat ruhsatı" kadar hukukçu sayılabilecek ben, biraz hukuk nosyonuna sahip herkesin, bir dizi nedenin yanı sıra "insan hak ve özgürlüklerini" korumak için de ayrıntılı ve uzun anayasayı savunması gerektiğini düşünüyorum."Kısa-genel-çerçeve" anayasalar, özellikle demokrasi kökleri derin olmayan ülkelerde tehlikelidir.Parlamento çoğunluğu ipoteğine ve seçilmiş krallar sistemine açıktır.Türkiye'deki son 1 yıldaki

Yazının Devamı

Seçmen de yalan söyler

29 Haziran 2007

Bugün 22 Temmuz seçimleri için bir "arama grubu" çalışmasına katıldım.Profesör Ersin Kalaycıoğlu bilimsel anlatımını daha net anlaşılması için vulgarize etti ve "Seçmen de yalan söylüyor" dedi.Bir örnek grup saptanmış, 1991'den bu yana tüm genel ve yerel seçimlerde aynı grubun nabzı tutulmuş.Sonuç...Seçmenin ortalama yüzde 16'sı sandığa gitmeden önce başka, oy verdikten sonra başka "tercih" söylemiş.Yani... "A partisine oy vereceğim" dediği halde, seçim günü "B partisine" oy vermiş.Bu yüzde 16 ortalamayı açayım...Erkeklerin sapma oranı yüzde 12.Kadınların ise yüzde 20.O halde... Yapılan seçim öngörülerinde yüzde 16 "seçmen yalanını" ya da daha bilimsel söylemle "seçmen sapmasını" dikkate almak gerek.Kamuoyu araştırmalarını yapan kuruluşların zorlandıkları iki parametreden biri, "seçmen söylemindeki sapma" oranı.Diğeri de elbette "kararsızlar..."Kamuoyu araştırma kuruluşlarının ustalıklarını, "kararsızları dağıtmanın yanı sıra, seçmen söyleminde sapmaları isabetli okumak" da belirliyor. Sadece politikacılar mı "yalan" söyler? 1991'den bu yana her seçim döneminde yapılan araştırmaya göre "seçmen" de "yalan" söylüyor. Biz medya... Politikacılar... Analistler... İşi

Yazının Devamı

3. nesil savaşçı

28 Haziran 2007

Bugün Bunlara "3. nesil savaşçılar" deniyor.ABD'nin Kuzey Irak'taki kuvvetlerinden bir kısmı böyle. TSK da "3. nesil savaşçı" modeline yönelmiş bulunmakta.Gece gören kobra helikopterleri ilk adımdı, PKK'nın belini kırdı. Şimdi "Jagger" denilen telefon frekansı kırıcıları devreye giriyor. Bunlar, yola döşenen mayınların cep telefonuyla uzaktan patlatılmasını büyük ölçüde önleyecek, ancak gene de tam ve kesin önlem değil.Sözgelişi... Çok sayıda araçtan oluşan bir konvoyun güvenliğini tek bir Jagger sağlayamıyor.Binlercesi lazım.Önce Güney Afrika'da kullanılan ve sonra İngiltere ve ABD'nin de hizmete aldığı "Bufalo" adlı "antimayın" ağır zırhlı araçlar var. Bunların içindekiler aracın altında mayın patlasa da ölmüyor hatta yara bile almıyorlar. TSK, "Bufalo" alımları için girişim başlattı. NUROL'un da bu tür araç üretimi başlıyor ancak "Bufalo"lar kadar etkin mi?ABD'nin sadece Kuzey Irak'ta özel mayın temizleme timleri olarak 500 kişilik birliği var.Türkiye'nin de en ufak bir kabarıklığı dahi algılayabilen uzman "antimayın" birliklerini oluşturması çok önemli. PKK ile mücadele, klasik silahlar ve geleneksel büyük sayıda asker yığmanın ötesinde ileri teknolojide çevik birimleri

Yazının Devamı

'Kısa anayasa' mı dediniz?

27 Haziran 2007

Bugün İngiltere'nin yazılı anayasası yoktur.ABD Anayasa'sı ise sadece 27 maddelik...Merhum Turgut Özal da ABD'nin "kısa-genel-çerçeve" anayasasına gönderme yaparak bu modeli Türkiye'ye getirmek istiyordu.Erdoğan ve merhum Özal'ın "kısa anayasa" konusunda örtüşen görüşlere sahip olması konuyu daha da duyarlı hale getiriyor.Her ikisinin, özellikle entelektüel çevreden destek bulmaları dikkat çekicidir.Çünkü... Söylemleri öncelikle "sivil anayasa" ilkesine dayalıdır.12 Eylül sonrası zor dönemler geçirmiş bulunan entelektüel kesimde, 1982 Anayasası için "travma" hâlâ sürmekte."Sivil anayasa" söylemi o tepkili kesimi mıknatıs gibi çekmekte."Kısa-genel-çerçeve" tanımı, "sivil anayasa girişimi" şemsiyesi altında koruma bulmakta. AKP "kısa-genel-çerçeve anayasa" açıklaması yaptı. Konuyu Galatasaray Üniversitesi Anayasa Hukuku Profesörü Necmi Yüzbaşıoğlu ile söyleştik. Yüzbaşıoğlu'na göre, "kısa-genel-çerçeve" anayasa, 100 yıl öncesine, hadi bilemediniz İkinci Dünya Savaşı yıllarına ait bir görüş.Meclis çoğunluğunun mutlak ve üstün iradesini öngörüyor. Bayar-Menderes ikilisinin DP'si de bu çizgideydi. Tahkikat komisyonları kurarak yargının işini de yasamaya vermeye kalkmışlardı.Oysa...

Yazının Devamı