Midye siyaseti

25 Temmuz 2002

İdam yerine, yaşamın son saniyesine kadar sürecek ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası için Anayasa değişikliği bile yapabilirler.Bütün bunlar, 3 Kasımda seçim kararı almak dahil bir haftayı geçmez.Bir hafta... Çünkü, Anayasa değişikliği iki kez görüşülür ve iki kez oylanır.Yani..."Geç kalındı... Anlaşamıyoruz" gibi laflar, gerçeği yansıtmıyor.Yahut..."Önce AB uyum yasaları mı, yoksa seçim kararı mı" tartışmaları da öyle. Partiler birbirlerine güvence verirlerse biri ya da diğerinin önce olması fark etmez.Aynı Meclis aynı milletvekilleri 37 Anayasa maddesini sadece 14 günde değiştirmedi mi?AB ile uyum için 13 yasa maddesinin bunun yanında hiç sorun olmaması gerek. Kimse rol çalmamalı. MHP dışındaki partilerin Mecliste 409 milletvekili var. AB yasalarını geçirebilirler. Maskeleri düşürmek Yolun bir tarafında, Türkiye insanının yüzde 70inin odaklandığı AB üyeliği umudu var. Bu büyüklüğü dikkate almadan politika yapılamaz. Hatta MHP bile söylemlerinde "biz AB üyeliğinden yanayız" mesajını veriyor.Yolun öbür tarafında ise AB uyum yasalarına duyarlılıklar var. Örneğin... Anadilde öğrenim - Kürtçe TV yayını, Apoyu da kapsayacak idamın kaldırılması...Kamuoyu araştırmalarına göre bu üç

Yazının Devamı

Midye siyaseti

25 Temmuz 2002


<#comment>Kimse rol çalmamalı. MHP dışındaki partilerin Meclis’te 409 milletvekili var. AB yasalarını geçirebilirler.
İdam yerine, yaşamın son saniyesine kadar sürecek ağırlaştırılmış müebbed hapis cezası için Anayasa değişikliği bile yapabilirler.
Bütün bunlar, 3 Kasım’da seçim kararı almak dahil bir haftayı geçmez.
Bir hafta... Çünkü, Anayasa değişikliği iki kez görüşülür ve iki kez oylanır.
Yani...
"Geç kalındı... Anlaşamıyoruz" gibi laflar, gerçeği yansıtmıyor.

Yazının Devamı

Sanıklar!.. Ayağa kalkın

24 Temmuz 2002


<#comment>Hepsi sanık... Çünkü, şu birkaç sayfalık yasa demetini çıkararak Türkiye’nin önünü açacak anlaşmayı yapamadılar. Hem de küçük hesaplara dayalı bir çekişme yüzünden.
Örsan Öymen, "Türkiye şampiyonu, ne FB, ne GS, ne BJK... Asıl şampiyon, B.A.O. Kulübü’dür" derdi. Yani... Biz Adam Olmayız Kulübü.
Gerçekten, şu siyaset manzaralarına bakınız.
Adam olabilir miyiz?
Göz göre göre AB’yi ıskalıyoruz.
Tarihin ve talihin Türkiye insanına, gençlerimize, çocuklarımıza sunduğu "çağdaşlık" trenini gene kaçırıyoruz.

Yazının Devamı

Ankara puslu

23 Temmuz 2002


<#comment>Bahçeli dünkü çıkışıyla sadece "seçim kararı alınmazsa MHP, hükümetten çekilir" mesajını vermiş değil... Dahası "Baş- bakanlığa adaylığını" da açıklamış bulunuyor.
Öyle ya... DSP’nin "seçime hazırlanmak" açıklaması suya tirit. Seçim kararı yok. Grup yöneticileri "29 Temmuz’da Meclis’e gitmek kararı bile alınmadığını" söylüyorlar. Bu pirinç daha su kaldırır.
Tutun ki, Meclis’ten seçim kararı çıkamadı. Bahçeli’nin dün açıkladığı gibi MHP, hükümetten çekildi...
Bu durumda bozulan 57. hükümetin yerine Cumhurbaşkanı Sezer, yeni hükümeti kurmakla kimi görevlendirecek?
Siyaset geleneklerine göre Meclis’te en fazla milletvekili olan partinin Genel Başkanını; Bahçeli’yi.
Bahçeli kurabilir mi?

Yazının Devamı

Engel tanımayanlar

21 Temmuz 2002


<#comment>Farklı Bedenlerle Dans’la bir başka dünyaya adım attım.
BERNA BELGİN dansçılardan biri... Dans tutkusunun yanı sıra Türkiye’nin ilk tekerlekli sandalyeli (Paraplejik) dalgıcı.
Dramı, trafik kazası... İktisat fakültesini bitirmiş. Dans, dalmak, yüzmek, su terapisi yaşamının dörtgeni.
Yasemin Dalkılıç’ın rekorlarını sualtında izlemiş.
Kızıldeniz’de engelli dalgıçlar için çekilen "Dalmak Özgürlüktür" belgeselinde yer almış.
GÜLÇİN ERDİŞ... Paraplejik. Sosyal Bilimler okuyor. Dalgıç, yamaç paraşütçüsü, kar kayakçısı. 12 Öfkeli Adam’da da rol aldı.

Yazının Devamı

Gül, ABD, hukuk

20 Temmuz 2002


<#comment>R. T. Erdoğan’ın seçimlere girmesi önlenirse AKP’nin önü kesilir mi? O hesabı yapanlar fena halde aldanırlar...
Çünkü, AKP’yi ve Erdoğan’ı kamuoyu yoklamalarında - açık farkla - birinci sıraya çıkartan, son yılların beceriksiz hükümetleridir. Krizlerdir. Umut bozgunu varoşlar, öfkeyle "denenmemiş AKPöye yönelmiştir.
Ancak... Onların gözünde "hapis yatan, milletvekili seçilemeyeceği iddia edilen, hakkında yolsuzluk davaları açılan, devletle kavgalı görüntüler ve önü kesilmek istendiği izlenimleri veren" Erdoğan, belki "halk kahramanı" olarak alkışlanmakta ama "seçimi kazansa bile onu başbakan yapmazlar" kuşkusunu da vermekte.
Erdoğan’ın siyaseten budanırsa, yerini almasına kesin gözüyle bakılan Abdullah Gül ise ılımlı üslubu, uzlaşmacı karizmasıyla AKP oylarını koruyabilir, hatta yukarı çekebilir. Duyarlı kesimlere daha az kuşku verici olabilir.

Bir başka yanılgı daha... "Yeni Oluşum’un" sınırların ötesinden - hadi adını da koyalım - ABD’den rüzgâr aldığı kaygıları var.

Yazının Devamı

Hocam Metin Toker

19 Temmuz 2002


<#comment>Bundan kısa süre önce Metin Toker’le ‘son’ olacağını o an bilemediğim telefon konuşmasını yapmıştık.
Bir gece önce Kanal 8’de Sedef Kabaş’ın Sesli Düşünenler TV programındaki konuşmamı izlemiş. Hem teşekkür etmek gibi bir incelik göstermişti... hem de anladığım kadarıyla "o eski güzel günlerden" laflamak istemişti.
Uzun konuştuk.
Özellikle beraber çalışmamızdan izlenimler ekseninde anıları...
Bir gün sonra da yoğun bakıma alındı.
Kabaş, programında öyle soruları çıkarıp önüme koyuyordu ki... her biri yaşamın kilometre taşlarıydı.

Yazının Devamı

Besa mı?

18 Temmuz 2002


<#comment>Kemal Derviş’in başındaki bazı deri lekelerini aldırmak için ABD’ye gitme kararı... Hele bunun için Türkiye’den bir hafta ayrı kalacak olması ilginç. Çünkü... Elbette periyodik olarak bu işlemin yapılmaması "tatsız" risklere açık, ama işlem basit...
Türkiye’de de yapılıyor. Bir saati bile almaz. Hastanede yatmak ve nekahet dönemi yok.
O halde... Türkiye fokur fokur kaynarken... Hükümet öksürse dolar ve faiz uçuşa geçerken, şu duyarlı süreçte Derviş’i bir hafta Türkiye’den uzakta tutacak bu gezi neden?

Derviş’in ciddi ve sorumluluk sahibi kişiliği tartışma dışıdır. O nedenle bu ABD gezisinin "siyasi" amaçlı olması mümkün.
Örneğin...

Yazının Devamı