Türkiye'ye inanıyorum.

8 Haziran 2002


<#comment>Ne MHP'li ne MHP'siz... Hayale gerek yok. Başbakan Yardımcısı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin koyduğu açık ve net karşı tavırla, AB'ye tam üyelik için üç ön koşulun bu Meclis'ten çıkması mümkün görünmüyor.
Bahçeli, ortakları DSP ve Anavatan'ın AKP, SP ve DYP ile anlaşarak Meclis'te oy çoğunluğu sağlamaları halinde, hükümetten çekileceğini, onların yeni hükümet kurmalarına MHP'nin engel olmayacağını açıkladı.
Yani MHP'li hükümet sürerse bu üç koşul çıkmaz sokakta...
Ya MHP'siz?
Diğer dört parti oyları TBMM çoğunluğunu oluşturuyor ama DYP zirvede yoktu ki!
DYP'nin, Öcalan'ın idamdan kurtulmasına karşı çıkmak siyaset rantını tek başına MHP'ye yedireceğini sanmak saflık olur.

Yazının Devamı

İlk iki harf

7 Haziran 2002

MHP tabanı için önyargıların, yakıştırmaların üzerine "İ P T A L" damgasını basıyor.MHP tabanı için yanılgılara dayalı politikaların da yeniden gözden geçirilmesi, yenilenmesi gereğini düşündürtüyor."Değişmeyen tek şey değişimdir" söylemini böylece MHP de doğrulamakta.Aynı radyoları dinleyen, aynı TVleri izleyen, aynı gazeteleri, dergileri okuyan, toplumun diğer kesimleri gibi Avrupa ülkelerine giden, aradaki farkı gören MHP gençlerinin Avrupa yaşam kalitesini paylaşmak istememeleri için bir neden yok. Elbette "ülkülerini" koruyorlar ama AByi engel olarak görmüyorlar.Milliyetçiliğin kötü standartlarda kalkmayı yeğleyen mazoşik bir felsefe olmadığının bilincindeler. Çok ilginç bir kamuoyu araştırması sonucu... "MHP tabanının çoğunluğu Türkiyenin ABye tam üyeliğini istiyor." Bu "saptama"yı 175 sivil toplum örgütün toplantısında dinledim. Katılımcılardan biri yaptırmış. MHPden söylem türevi "Çok yakın", hatta "aynı" denebilecek izlenimler aldım.MHPde piramidin tabanı ABye doğru hareketlenme halinde.Piramidin tepesinde de o bulguların paylaşıldığı konuşuluyor.Bugün toplanacak zirvede Bahçeli "sağduyu" doğrultusunda bir duruş gösterebilir.Angaje söylemleri henüz çok yeni... O nedenle

Yazının Devamı

İlk iki harf

7 Haziran 2002


<#comment>Çok ilginç bir kamuoyu araştırması sonucu... "MHP tabanının çoğunluğu Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini istiyor." Bu "saptama"yı 175 sivil toplum örgütün toplantısında dinledim. Katılımcılardan biri yaptırmış.
MHP tabanı için önyargıların, yakıştırmaların üzerine "İ P T A L" damgasını basıyor.
MHP tabanı için yanılgılara dayalı politikaların da yeniden gözden geçirilmesi, yenilenmesi gereğini düşündürtüyor.
"Değişmeyen tek şey değişimdir" söylemini böylece MHP de doğrulamakta.
Aynı radyoları dinleyen, aynı TV’leri izleyen, aynı gazeteleri, dergileri okuyan, toplumun diğer kesimleri gibi Avrupa ülkelerine giden, aradaki farkı gören MHP gençlerinin Avrupa yaşam kalitesini paylaşmak istememeleri için bir neden yok.
Elbette "ülkülerini" koruyorlar ama AB’yi engel olarak görmüyorlar.

Yazının Devamı

175 dev adam

6 Haziran 2002

1963ü anımsıyorum... ABnin o zamanki adı Ortak Pazardı. Üyeliği öngören tarihi Ankara Anlaşmasını imzalamadan önce, dönemin Başbakanı İsmet İnönü, kafasındaki şu sorulara cevap arıyordu:"Acaba bu anlaşma kapitülasyonları geri getirir mi? Türkiye yeniden kapitalist ülkelerin sömüreceği bir pazar durumuna düşer mi?"Ülkeyi işgalden kurtaran ve Cumhuriyeti kuran Atatürkün sağ kolu... İnönü Zaferleri komutanı ve Türkiyeyi bağımsız devlet olarak kabul ettiren Lozan Anlaşmasının müellifi İsmet Paşanın, ülkesi üzerine titreyen bu duyarlılığı doğaldır.Sorularına bütün güvenceleri aldıktan sonra 12 Eylül 1963te AB (Ortak Pazar) ile anlaşmaya imzayı atmıştır.O gün Ankara Hukuk öğrencisi ve Akis dergisinde çiçeği burnunda bir gazeteci olarak tarihi imza törenini izledim.Çizilen 20 yıllık geçiş süreci nasıl da uzun görünmüştü gözüme! Nasıl tahmin edebilirdim ki... Öngörülenin üzerine bir 20 yıl daha eklenecek ve tam üyelik tarihi hâlâ belirsizlikte kalacak.Bunun nedeni... İsmet Paşanın çocuğu yaşındakilerin, şimdilerde torunu yaşında olanların, onun cesaretini, sağduyusunu, kararlılığını gösterememiş olmaları. Gençlik nüfus kâğıdında değil, kafada ve yürektedir.O nedenle İsmet Paşadan söz

Yazının Devamı

175 dev adam

6 Haziran 2002


<#comment>Dün 175 kurum adına yayımlanan bildiride Milliyet ve TÜTAV adına benim de imzam var. Yaşamımın en doğru olduğuna inandığım temsil görevi ve duruşlarımdan biri bu.
1963’ü anımsıyorum... AB’nin o zamanki adı Ortak Pazar’dı. Üyeliği öngören tarihi Ankara Anlaşması’nı imzalamadan önce, dönemin Başbakanı İsmet İnönü, kafasındaki şu sorulara cevap arıyordu:
"Acaba bu anlaşma kapitülasyonları geri getirir mi? Türkiye yeniden kapitalist ülkelerin sömüreceği bir pazar durumuna düşer mi?"
Ülkeyi işgalden kurtaran ve Cumhuriyet’i kuran Atatürk’ün sağ kolu... İnönü Zaferleri komutanı ve Türkiye’yi bağımsız devlet olarak kabul ettiren Lozan Anlaşması’nın müellifi İsmet Paşa’nın, ülkesi üzerine titreyen bu duyarlılığı doğaldır.
Sorularına bütün güvenceleri aldıktan sonra 12 Eylül 1963’te AB (Ortak Pazar) ile anlaşmaya imzayı atmıştır.
O gün Ankara Hukuk öğrencisi ve Akis dergisinde çiçeği burnunda bir gazeteci olarak tarihi imza törenini izledim.

Yazının Devamı

Siyasi defile...

5 Haziran 2002

Sivil toplum örgütü toplanarak, Türkiyenin ABye tam üyeliği bağlamında bildiri yayımlayacak.Yayımlanacak bildirinin içeriği kadar zamanlaması da önemli...Cumhurbaşkanı Sezerin düzenlediği liderler toplantısı öncesinde toplumun nabız atışları yansıtılıyor.MGKda ortaya konan askerin duruşu ile aynı paraleldeki bu "sivil hareket" herhalde, liderleri etkileyecektir.Toplum aradığı heyecanı, umudu Avrupa Birliği Projesinde bulmakta.Tarihe, bu büyük adımı engellemiş olarak geçmenin sorumluluğu ağırdır. Silahsız kuvvetler bir kez daha ağırlık koyuyor. Silahsız kuvvetler süreci gene başlamakta. Bugün Türkiye genelini temsil eden 175 saygın... MHPnin yalnızlığı 1- Bahçeli ortak hükümet süresince genelde güven vermiştir. Sağduyulu ve sorumluluk bilinci olan devlet adamı imajını çizmiştir.Hükümet ortaklarıyla ve özellikle Ecevit ile ilişkilerinde özenli ve nazik tutumu hiç değişmemiştir.AB ve IMF konularında birçok zorlu ve popülist olmayan kararı olası oy kayıplarına aldırmadan cesaretle paylaşmıştır. Az, öz ve doğru bildiğini söylemiştir.2- Bugün grupta yaptığı konuşma da MHPnin ve kendisinin şimdiye kadar açıklanan tavrı ve attığı imzalarla, Hükümet protokolü, liderler zirvesi kararları,

Yazının Devamı

Siyasi defile...

5 Haziran 2002


<#comment>Silahsız kuvvetler bir kez daha ağırlık koyuyor. Silahsız kuvvetler süreci gene başlamakta. Bugün Türkiye genelini temsil eden 175 saygın...
Sivil toplum örgütü toplanarak, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği bağlamında bildiri yayımlayacak.
Yayımlanacak bildirinin içeriği kadar zamanlaması da önemli...
Cumhurbaşkanı Sezer’in düzenlediği liderler toplantısı öncesinde toplumun nabız atışları yansıtılıyor.
MGK’da ortaya konan askerin duruşu ile aynı paraleldeki bu "sivil hareket" herhalde, liderleri etkileyecektir.
Toplum aradığı heyecanı, umudu Avrupa Birliği Projesi’nde bulmakta.

Yazının Devamı

Top ve sehpa

4 Haziran 2002

"Bay Palis öldü. Paris önlerinde öldü.Ölmeden 15 dakika önce henüz yaşıyordu." Bu söylemi "malumu ilan" bağlamında kullanırlar.Dünkü Brezilya maçında Şenol Güneşin "vahim hatası" için, herhalde bütün gazetelerde çıkacak "eş satırlara" bir "Palis gerçeği" ilavesi de bu köşeden...Maç berabere sürüyordu.Bizim Milli Takımın yapması gereken şey "oyunu yavaşlatmak, top tutmak, top dolaştırmak ve iyi bir oyun kurucusuyla ani karşı atak yaratarak gol aramak" olmalıydı.Bunu maçın başından beri başarıyla yapan kimdi?Yıldıray...Topa basan, topu saklayan, şık çalımlarla süren, oyun kuran adam...Karşı ekibi darmadağın eden ve tek başına adeta bir takım olan, muhteşem oyununu bir de harika golle süsleyen Hasan ve tek başına bir savunma olan kaleci Rüştü ile birlikte Yıldıray, en iyi üçten biriydi.Şenol Güneş en olmayacak şeyi yapıyor.Birkaç kez yüreğimizi ağızımıza getirecek kadar ciddi hataların sahibi Bülentle birlikte Yıldırayı da kenara aldı.Hayret...Bülent tamam da...Ya takımın üç yıldızından biri olan Yıldıray?İnanılmaz bir yanlış. Maçın makus kaderini hakemle birlikte o yanlış karar yazmıştı.Belki Allahlık hakeme hayali penaltı üretecek fırsat doğmamış olabilirdi.Gene de Kosta Rika ve

Yazının Devamı