Ekim sancısı

12 Temmuz 2000


       Siyaset, "ekim"e kitlendi.
      Anayasa Mahkemesi, FP için kapatma davasını mart ayında görüşmeye başlayacaktı.
       Mahkemenin o zamanki Başkanı Ahmet Necdet Sezer kalp ameliyatı oldu.
       Görüşme ertelendi.
      Sezer, ameliyat sonrası nekahat dönemindeyken, Cumhurbaşkanı seçildi.
       Ardından...

Yazının Devamı

Karanlığın mesajı

11 Temmuz 2000


       Dün aralarında eski ABD Başkanı Bush'un da bulunduğu seçkin konuklara, üst düzeyde bir bürokratımız, "Türkiye'nin altyapı yatırımlarına verdiği önemi" anlatırken, elektriklerin kesilmesi, bir "zamanlama" dramıydı.
      "Allah'ın sopası yok ki!"
       İşte elektriğin kesilmesi için böyle bir zamanı seçer.
       Açık gerçek, kamu harcamalarında enerji altyapısına ayrılan ödeneğin neredeyse - yok - sınırında olduğudur.
       Buna karşılık...
      "Yap - İşlet" modeli ile girişimcilere verilen imtiyazlar ve onların sağladıkları dış kredilerle, gerçekten "büyük" denebilecek yatırımlar gündemde.

Yazının Devamı

Futbol sadece futbol değil

9 Temmuz 2000


      "Dünyayı iyimserler yaratır."
       Bu söylem, şimdilerde Avrupa Kupası'nı kazanan Fransa Futbol Milli Takımı için söyleniyor.
       Sosyal demokrat eğilimli, ağırbaşlı, Le Nouvel Observateur'ün son sayısında futbol kapak konusu.
      Fransa'nın, İtalya'yı eleyerek şampiyonluğu almasından hemen sonra Fransa Merkez Bankası Başkanı şöyle diyor:
      "Bu zafer, iki yıl önce Dünya Kupası'nı kazandığımızda olduğu gibi ekonomi üzerinde gene çok olumlu etkiler yapacak.
       Fransızların kendine güveninde önemli katkıdır.

Yazının Devamı

Depremin düşünce atlası

8 Temmuz 2000


      İstanbul, dün sabaha karşı gene sarsıldı ve "bir yıl sonra neredeyiz?" sorusu gündeme geldi.
      17 Ağustos 1999 depreminden sonra Stephen Kinzer, New York Times'da şöyle yazmıştı:
      "Türkiye, Asya'da, K. Afrika'da ve eski SSCB'de oteller, hava alanları ve toplu konutlar yapmış, dünyanın en saygın inşaat şirketlerinin ülkesi.
       Ne var ki deprem, burada aynı zamanda pek çok cahil ve özensiz müteahhitin de bulunduğunu gösterdi.
       Rüşvet ve başka ahlaksızlıklar sayesinde başarıya ulaşan bu adamları zengin eden sistem, şimdi Türkiye'ye diz çöktüren trajedinin suçunda kendi payına düşeni yüklenmek zorunda."
       Bir yıl sonraki duruma bakalım.

Yazının Devamı

Muhterem ve muhteşem

6 Temmuz 2000


       Önce üç düşüncemizi altını çizerek belirtelim.
      - Erbakan'ın çizgisine, kişiliğine, imajına, politikasına, fikirlerine, üslubuna - neredeyse bütünüyle - karşıyızdır.
      - Ancak, Başbakanlık ve siyasi parti liderliği yapmış 70'li yaşlardaki bir politikacının hapse girecek olmasını içimize sindiremiyoruz.
      - Bununla beraber, hukukun - genellik - ilkesi gereği, kanunlar herkese uygulanır. Elbette Erbakan için de uygulanacaktır.
       Yapılacak şey, gerekiyorsa kanunun değiştirilmesidir.
      Batı demokrasilerinde ve özellikle ABD'de geçerli olan "yaşayan hukuk" yani "kamu vicdanı ile örtüşen hukuk" yaratılır.

Yazının Devamı

Futbol ve ırkçılık

5 Temmuz 2000


      Almanya tartışıyor:
      "Milli Futbol Takımı'nda neden siyahi oyuncu yok?
       Neden diğer dinlerden ve ırklardan oyuncu yok?
       Oyuncularımızın safkan Alman olması, bize ırkçı görüntüsü veriyor.
       Üstelik...
       Başarısız oluyoruz."

Yazının Devamı

Enflasyondan iyi haber

4 Temmuz 2000


      "Biçare Emrah söylenir ezel.
       Dilber akçe ister, dinlemez gazel."
       Erzurumlu Emrah
       Ekonomi yazıları, "akçe" isteyenlere bir çeşit dışarıdan "gazel"dir.
      Türkiye gibi ekonomik koşulların hayli bozuk düzeyde olduğu bir ülkede ücret ve maaşların kısılmasına, toplu sözleşmelerde zamların düşük tutulmasına, karların frenlenmesine, fiyatların ve faizlerin düşürülmesine, devlet harcamalarının budanmasına destek veren yazılar, elbette insanlarımızın beklentileriyle örtüşmez.
       Ama...

Yazının Devamı

Kubbede ne kalmalı?

2 Temmuz 2000


      Ab - ı hayat - ı sohbet - i ahbabtan cüda (dost sohbetinin can suyundan uzakta) kalmayarak, meslek sohbeti.
       Ama...
       Kimseye gazetecilik dersi vermeye kalkışmayız.
       Yargısız infaz ya da hakaret de bu sütunun dışında kalır.
       Zaten, o işlerin uzmanları çok.
       Aşağıdaki sohbet satırlarının amacı, 40 yıla ulaşmakta olan gazetecilik yaşamından bir bakışı yansıtmaktır.

Yazının Devamı