Telli'sini Telsiz'ini sattık (Kurtulduk mu?)

14 Aralık 2005

Türk Telekom'u (PTT'nin T'sini) biz kurmuş, biz büyütmüştük. Lübnan sermaye grubu Oger'e sattık. Kurtulduk. Onu da devletin kısıtlı imkânlarıyla ortaya çıkarmış, büyütmüştük. Bundan sonra Lübnanlı Hariri ailesinin Saudi Oger firması işletecek.Turkcell'i de yerli sermaye grupları kurmuş, geliştirmişti. Telia-Sonera ve Alfa isimli yabancılar çoğunluk payını ele geçirdi. Ondan da kurtulduk. (!) Şimdi İskandinav ve Rus ortaklarımız var. Telsim'i dün İngilizlere sattık. Kurtulduk. (!) Telsim'i satın almak için yabancı sermaye gruplarının yarışmasına ve de verilen fiyata bakılır ise, Telsim iyi bir firma imiş... Onu bizim yerli bir sermaye grubu kurmamış mı idi? Bu çizgiye yerli sermaye grubu getirmemiş mi idi? Demek ki, biz böyle bir yatırımı gerçekleştirme, işletme ve büyütme gücüne bir zamanlar sahip imişiz. Demek ki, bizim kendi gücümüz ile ortaya çıkardığımız çağdaş teknolojiye sahip bu işletme, küresel pazarda değeri olan, alıcısı olan bir iş imiş. Bundan sonra adı, Telsim değil Vodafone olacak. İngilizler işletecek. Aycell'i kurduk. Aycell Aria ile birleşti. Avea oldu. İtalyan TIM'in kontrolüne girecek derken Türk Telekom'u alan Lübnanlı Saudi Oger grubu şirketi ele geçirdi.

Yazının Devamı

Dokuz ayda üretim % 5.5 harcama % 8.2 (borç yedik!)

13 Aralık 2005

Demek ki, bu yılın ilk 9 ayında ürettiğimizden çok harcamışız... Bir ülke ürettiğinden çok harcamayı ancak dışarıdan borçlanarak becerebilir. İşte biz de bunu yapıyoruz. İşte bunun için cari açık (döviz açığı) sorunumuz var. İşte bunun için dış borcumuz büyüyor.Bir ülkenin büyümesi "gayri safi yurtiçi hasıla" (GSYİH) rakamından izlenir. GSYİH denilen şey, ülkede bir yılda üretilen tüm mal ve hizmetlerin parasal değeri (katma değeri)'dir.Bu yılın ilk 9 ayında tarım üretiminde yüzde 4,5 oranında sanayi üretiminde yüzde 5,0 oranında büyümeden söz ediliyor. Bu büyüme oranlarının bu kadar yüksek gerçekleşmesi beklenmiyordu.Tarım ve sanayi bu oranlarda büyüyünce, bunlara bağlı olarak ticaret ve ulaştırma kesimleri de büyüyor. 2005 yılının ilk 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, üretime dayalı gelir artışımız (gayri safi yurtiçi hasıla büyümesi) yüzde 5,5 oranında gerçekleşti. Buna karşılık geçen yılın aynı dönemine göre harcama artışımız (tüketime, yatırıma harcadığımız paraların toplamı) yüzde 8,2 arttı. Yılın ilk 9 aylık döneminde milli gelirin nasıl harcandığını ortaya koyan rakamlar da "olağandışı" gelişmeleri işaret ediyor.Yılın 9 ayında ülkedeki üretim karşılığı elde edilen

Yazının Devamı

Çağdaş sanat "Art - İstanbul" fuarı

11 Aralık 2005

Bu yılki fuara 14'ü yabancı, 76 galeri, 253 sanatçının üç bini aşan eseri ile katıldı.Fuarın giriş kapısının hemen karşısında "Art 8" isimli galerinin pavyonunda yerli sanatçıların eserleri yanında, günümüzde yurtdışında büyük beğeni gören çağdaş sanatçıların da orijinal eserleri sergileniyor. "MiGe Art" isimli galerinin pavyonunda "çağdaş sanatçıların canlı çalışmalarını" sergiliyor. Aynı anda çok sayıda sanatçı, büyük boy resim çalışması yapıyor. Her bakımdan ilginç bir gösteri.Yalçın Gökçebağ'ın Armoni Sanat Galerisi'nin pavyonundaki tabloları "yeşil yeşil-cıvıl cıvıl". Muhsin Kurt'un Hobi Sanat Galerisi pavyonundaki iki boyutlu yeni denemeleri çok ilgi çekici.Ares Sanat Evi'nin pavyonunda Galip Nahit Noyan ile Muammer Durmuş'un farklı tarz yapıtları arasındaki bağı Özer Aktaş'ın demir heykelleri kuruyor. Sanat Galericileri Derneği son 4 yıldır, bu aylarda İstanbul'da Lütfi Kırdar Sergi Sarayı'nda sanat fuarları düzenliyor. Perşembe günü açılan fuar bu akşam sona erecek. İstanbul'da yaşayanların, İstanbul'a yolu düşenlerin bu akşamın geç saatlerine kadar fuarı gezme imkânları var. Dem-art Sanat Galerisi'nin pavyonunda bu yıl da Hikmet Karabulut'un Fransa'daki

Yazının Devamı

Cumhuriyet'i seviyorum

10 Aralık 2005

Cumhuriyet (yanılmıyorsam) haftalık kitap eki yayımlayan ilk günlük gazetedir. Cumhuriyet'in yayımladığı kitap eki (yanılmıyorsam) "New York Times" gazetesi tarafından pazar günleri yayımlanan kitap eki örnek alınarak şekillendirilmiştir."New York Times"ın ve Cumhuriyet'in kitap eklerinde, yeni yayımlanan kitaplar, bir eleştirmen tarafından değerlendirilir. Okuyucuya tanıtılır. Kitap tanıtımında doğru yaklaşım da budur. Cumhuriyet'in kitap eki başka gazetelerin de benzer ekler yayımlamasına, bu yayınlarda ciddi eleştirilerin yer almasına yol açtı.Ancak son zamanlarda kitap tanıtımlarında "kitabın içeriğine dayalı değerlemeler ve eleştiriler" bir yana bırakılır oldu. Yazar ile söyleşiler öne çıktı. Kitabı okumamış olanlar, bırakınız okumayı kapağını görmemiş olanlar, yazarı ile "ilgi çekici konularda söyleşi yaparak" kamuoyunun dikkatini çekmek çabası içine girdi.Hasan Cemal de bu yeni oluşumun rüzgarından kendini kurtaramadı. Uzun çalışma sonucu ortaya çıkardığı kitap, içeriği ile değil de, Hasan Cemal'in kitabının tanıtımı için yayıncıların programladığı "söyleşiler" nedeniyle tartışma gündemine oturdu. Tartışmalar kitabın içeriğine değil de, söyleşilere dayalı biçimde gelişmeye

Yazının Devamı

Kayıtlı işçi çalıştırana 'istihdam vergisi'

9 Aralık 2005

Neden bu böyle? Çünkü bizde devlet baba, (1) İnsan çalıştıranı, (2) Kayıtlı insan çalıştıranı cezalandırıyor, yüksek vergi alıyor.Buna "İstihdam Vergisi" deniliyor. Aslında işverenin, kayıtlı çalıştırana yaptığı net ödeme dışındaki yükümlülüklerinin tamamı "vergi" değil. Ödemelerin bir bölümü SSK ve işsizlik sigortası ödemesi, bir bölümü yemek ve servis masrafı, kıdem tazminatı yükü. Ama işveren için önemli olan cebinden çıkan para. İşçi için önemli olan cebine giren para. Bu ülkede 72 milyon insan yaşıyor. Bunların sadece 10,5 milyonu ücretli, 1,8 milyonu yevmiyeli bir iş bulabilmiş. Ücretlilerin yüzde 23,2'si kayıt dışı. Yevmiyelilerin yüzde 92.7'si kayıt dışı. Bunlar devletin yayımladığı rakamlar. Bizim 2 temel sorunumuz var: (1) Nüfus artıyor. İş imkânı artmıyor. (2) Çalışanların çoğu kayıt dışı. "İşverenin cebinden ne kadar çıktığını, işçinin cebine ne kadar girdiğini" iyi anlatabilmek için Vergi Hocası Prof. Dr. Veysi Seviğ'in yaptığı hesaplamayı özetleyeceğim.2005 yılında "bordroya kayıtlı", bordroda aylık brüt ücreti 1000 YTL görünen bir çalışanın cebine bu yılın ilk aylarında net 716,50 YTL giriyordu. Vergi dilimindeki artışla net ücreti yıl sonunda 42,50 YTL azalarak

Yazının Devamı

Deniz otobüslerimiz Avustralya'dan geliyor

8 Aralık 2005

Yalçın Bayer'i okuya okuya Avustralya'daki "Austral Ships" adındaki tersanenin ismini belledim. İnternetten bu tersanenin sitesine girdim. Tersanenin sitesinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi'ne bugüne kadar teslim edilen feribotlar ve deniz otobüsleri hakkında bilgi veriliyor.Avustralyalılar İstanbul Deniz Otobüsleri İşletmesi'ne 4 ihale ile, her ihalede 2'şer gemiden 8 gemi satmış. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin deniz otobüslerinin Avustralya'dan geldiğini biliyor musunuz? Ben bilmiyordum. Yalçın Bayer'i okuya okuya öğrendim. Çok kişi, "Başbakanımızın ta Avustralya'larda ne işi var?" diye merak ediyor... Merak edecek bir şey yok... Başbakanımız Avustralyalıların deniz otobüslerini seviyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Avustralya'da inşa edilen deniz otobüslerinden satın alıyor. Bu nedenle Avustralya'ya sempatisi var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Otobüsleri İşletmesi ilk ihalede Adnan Menderes ve Turgut Özal teknelerini, ikincisinde Turgut Reis ve Cezayirli Hasan Paşa teknelerini, üçüncü ihalede Sinan Paşa ve Piyale Paşa teknelerini, dördüncü ihalede Akşemsettin ve Ertuğrul Gazi deniz otobüslerini satın almış.İstanbul

Yazının Devamı

'Dağıtım' yabancıya geçince 'enerji politikası' diye bir şey kalmaz

6 Aralık 2005

Çok büyük yanlışlar yapılıyor. Ben inanıyorum ki, yapanlar "vatan haini oldukları için değil" bilmediklerinden "attıkları taşın nereye gideceğini düşünemediklerinden yanlış yapıyor".Anlatayım. Giderek daha çok doğalgaz ithal etmek zorundayız. Elektrik santralları, sanayi tesisleri doğalgazla çalışıyor. Tencere doğalgazla kaynıyor.Doğalgazı yurtdışından alıyoruz. Bu yıl 23 milyar metreküp doğalgaz yakacağız. Bu gazı getirmek için devlet kuruluşu BOTAŞ boru döşedi. Satıcılarla 25 milyar metreküplük alım anlaşması yaptı.Yaktığımız doğal gazın yüzde 65'i Rusya'dan geliyor. Yüzde 15'ini İran'dan alıyoruz. Kalanı sıvı olarak Cezayir ve Nijerya'dan taşıyoruz.Toptan alıcı olarak gazın pazarlığını yapan, fiyatını ve de şartlarını belirleyen, anlaşma imzalayan devlet kuruluşumuz BOTAŞ, bu gazı yurtiçinde de dağıtıyor. Kapılara kadar dağıtmıyor da, belli şehirlerdeki ve bölgelerdeki dağıtım işini belli kuruluşlara devrediyor. Ne yaptığımızı bilmiyoruz. Ayağımıza kurşun sıkıyoruz. Hükümetlerin bundan sonra enerji politikası diye bir politika uygulama gücü kalmayacak. AKP hükümeti 5 ay önce "Gaz Piyasası Kanunu"nu değiştirdi. "Kanun zoru" ile enerji piyasası liberalleşecek! Nasıl

Yazının Devamı

İnsanlar, günde İstanbul'da 10.8 YTL Hakkâri'de 4.0 YTL harcıyor

5 Aralık 2005

Devletimizin "İstatistik Enstitüsü" (DİE), ülkenin her köşesinde hane halkının tüketim harcamalarını izler. Bizde uzun süredir gelir dağılımı hesapları yapılmıyor. "Hane Halkı Tüketim Anketi" gelir dağılımını kaba çizgilerle ortaya koyan bir göstergedir.DİE, her şehirde, her bölgede, hane halkının (insanlarımızın) günlük tüketimlerini, bu tüketimler için yaptıkları harcamaları belirler.Her bölgede yaşayan nüfus (gelir ve harcama gücüne göre) 5 gruba ayrılır. (1) Nüfusun en fakir (2) Fakir, (3) Ortadirekteki (4) Zengin, (5) En zengin yüzde 20'lik bölümlerinin harcama güçleri ayrı ayrı hesaplanır. Son yapılan hesaplamaya göre, en düşük yüzde 20'lik gelir grubunda (en fakir yüzde 20'lik nüfusta) ortalama günlük harcama İstanbul'da 4.9 YTL, Orta Anadolu'da 1.7 YTL, Güneydoğu Anadolu'da 1.9 YTL, Batı Karadeniz'de 2.5 YTL.En yüksek yüzde 20'lik gelir grubunda (en zengin yüzde 20'lik nüfusta) ortalama günlük harcama İstanbul'da 23.9 YTL, Orta Anadolu'da 7.1 YTL, Güneydoğu Anadolu'da 6.0 YTL. İstanbul'da yaşayanlar günde kişi başına ortalama 10.8 YTL harcarken Tunceli'de, Van'da, Muş'ta, Bitlis'te, Hakkâri'de günde ortalama 4.0 YTL harcıyor. (Daha doğrusu harcayabiliyor!) Orta

Yazının Devamı