Demokratik sol gelişme (Ne oldi?..)

10 Eylül 2003

<#comment>
<#comment>
Demokratik sol gelişme, halkın üretici gücünün ve ülke kaynaklarının en ileri ölçüde değerlendirilerek ekonomik büyümenin hızlandırılmasını hedef alır.
Ancak, yükselen ulusal gelir dengeli dağılmıyorsa, halk yoksulluk içinde yaşarken, sayılı kişiler kalkınıyorsa, belli bölgeler yöreler gelişirken yurdun başka bölgeleri yöreleri geri kalıyorsa, üretim artarken üretim biçimi ve ilişkileri köklü bir değişim geçirmiyor, bilgi ve teknoloji düzeyi yükselmiyorsa, ülkenin maddi varlığı artarken halkın yaşamı manevi yönden de zenginleşmiyor, kültür ve eğitim toplumda yaygınlaşıp gelişmiyorsa, gerçek ve sağlıklı gelişmeden söz edilemez.
Bu ölçütlerle gelişme sağlansa bile, insanlar özgür değillerse, toplumla da, devletle de aralarında insanca demokratik ilişkiler kurulamamışsa, öyle bir gelişme de demokratik sol açıdan değer taşımaz.
Kıyıları kapatılmış, ormanları tüketilmiş, suları havası zehirlenmiş, kentleri çirkinleşmiş ve sağlıklı yaşanmaz duruma gelmiş bir ülke gelişemez.
Demokratik solda, kişi başına düşen gerçek gelir artışı kadar, artan gelirin insan kişiliğine ne kattığı, ne ölçüde toplum yararına değerlendirildiği, ne denli hakça dağıldığı

Yazının Devamı

3600 kişi İmara 34 trilyon kaptırmış

9 Eylül 2003

Kırıkkalede işsizlerin hayali MKE fabrikalarında veya rafineride iş bulabilmek. Rafineride 600 kişi çalışıyor. Bu iki kuruluşa girenin sırtı yere gelmiyor. Kırıkkalede 25 bin MKE emeklisi olduğu söyleniyor.Ahmet Akgül, bu yıl dağ köylerinde kuraklık nedeniyle çiftçinin bire üç buğday alabildiğini söylüyor. Beyobası köyünden Ertuğrul Dağdelen kota nedeniyle 140 dönüm toprağının sadece 40 dönümünde pancar ekebilmiş. 141 ton pancar almış. 7 milyar lira masrafını düşer ise eline 5 milyar lira para geçecek. Kalan toprakta buğday ekmiş. O da masrafını kurtarmamış. Kırıkkale, MKEnin (Makine Kimya Endüstrisi Kurumu) silah ve mühimmat fabrikalarının bulunduğu ilimiz. MKE fabrikaları hem ordumuzun ihtiyacını karşılardı, hem de silah ve mühimmat ihraç ederdi. Ama günümüzde bu fabrikaların sadece belli bölümlerinde üretim yapılıyor. MKE fabrikalarından emekli Ümit Nuri Kocaballı, Yüksel Kahraman ve Mehmet Arif Nugay, "MKE fabrikalarında eskiden 9 bin işçi çalışırdı. Şimdilerde işçi sayısı 2700lere düştü. Sendika ağaları ile politikacılar MKEyi batırdı" diyor. Çelebi ilçesi Alıcı Yeni Yapan köyünden Mevlüt Gündüzün 200 dönüm toprağı var. Elektrik fiyatının yüksekliğinden Birlikten su almamış.

Yazının Devamı

3600 kişi İmar'a 34 trilyon kaptırmış

9 Eylül 2003

<#comment>

<#comment>
Kırıkkale, MKE'nin (Makine Kimya Endüstrisi Kurumu) silah ve mühimmat fabrikalarının bulunduğu ilimiz. MKE fabrikaları hem ordumuzun ihtiyacını karşılardı, hem de silah ve mühimmat ihraç ederdi. Ama günümüzde bu fabrikaların sadece belli bölümlerinde üretim yapılıyor. MKE fabrikalarından emekli Ümit Nuri Kocaballı, Yüksel Kahraman ve Mehmet Arif Nugay, "MKE fabrikalarında eskiden 9 bin işçi çalışırdı. Şimdilerde işçi sayısı 2700'lere düştü. Sendika ağaları ile politikacılar MKE'yi batırdı" diyor.
Kırıkkale'de işsizlerin hayali MKE fabrikalarında veya rafineride iş bulabilmek. Rafineride 600 kişi çalışıyor. Bu iki kuruluşa girenin sırtı yere gelmiyor. Kırıkkale'de 25 bin MKE emeklisi olduğu söyleniyor.
Ahmet Akgül, bu yıl dağ köylerinde kuraklık nedeniyle çiftçinin bire üç buğday alabildiğini söylüyor. Beyobası köyünden Ertuğrul Dağdelen kota nedeniyle 140 dönüm toprağının sadece 40 dönümünde pancar ekebilmiş. 141 ton pancar almış. 7 milyar lira masrafını düşer ise eline 5 milyar lira para geçecek. Kalan toprakta buğday ekmiş. O da masrafını kurtarmamış.

Yazının Devamı

Kırşehirli, damat ihraç ediyor...

8 Eylül 2003

Cacabey Medresesi, 13üncü yüzyılda "gökbilim incelemesi" için Kırşehirde kurulan Ortadoğu ve Balkanların ilk ve tek üniversitesi... Şimdi cami olarak değerlendiriliyor. Önündeki Cacabey Meydanında çakmaklara gaz dolduran Veli Büyükşahin, "Günde 10 milyon lira alıyorum, bununla evdeki üç boğazı besliyorum" diyor. Dünkü pazar, siz sayın okuyucularım sabah saat 08.00de uyanmış mı idiniz bilemem ama ben, o saatlerde Kırşehirde, Yenice Mahallesinde Eski Mal Pazarında Ali Koçun evinin bahçesinde "halay çekiyordum". Ali Koç yeğeni mermer ustası Ali Koçu, Dedeli köyden Gülizar Küçüktelli (16) ile evlendiriyor. Cuma öğle saatinde başlayan düğün, gelinin pazar öğle saatinde oğlan evine gelmesi ile son bulacak. Ali Koçun bahçesinde kurulan düğün çadırının önünde davulcu Mehmet Kaplan ve zurnacı Şahin Kaplan çaldı. Biz halay çektik. Bu üç günlük düğün için davulcuya ve zurnacıya 300 milyon lira ödenecek. Marketçi Mehmet Güven ile Yusuf Ülgen, "Bu şehirde, küçük bakkal, Tekel bayii ve kahveci dışında esnaf kalmadı. Esnaf Bağ - Kur aidatını ödeyemiyor" diyor.Konfeksiyoncu Erhan Aslan, "Kırşehirde temmuz - ağustos aylarında yurtdışından gelen Almancılar ve hasatta eline para geçen çiftçi

Yazının Devamı

Kırşehirli, damat ihraç ediyor...

8 Eylül 2003

<#comment>

<#comment>
Dünkü pazar, siz sayın okuyucularım sabah saat 08.00'de uyanmış mı idiniz bilemem ama ben, o saatlerde Kırşehir'de, Yenice Mahallesi'nde Eski Mal Pazarı'nda Ali Koç'un evinin bahçesinde "halay çekiyordum". Ali Koç yeğeni mermer ustası Ali Koç'u, Dedeli köyden Gülizar Küçüktelli (16) ile evlendiriyor. Cuma öğle saatinde başlayan düğün, gelinin pazar öğle saatinde oğlan evine gelmesi ile son bulacak. Ali Koç'un bahçesinde kurulan düğün çadırının önünde davulcu Mehmet Kaplan ve zurnacı Şahin Kaplan çaldı. Biz halay çektik. Bu üç günlük düğün için davulcuya ve zurnacıya 300 milyon lira ödenecek.
Cacabey Medresesi, 13'üncü yüzyılda "gökbilim incelemesi" için Kırşehir'de kurulan Ortadoğu ve Balkanlar'ın ilk ve tek üniversitesi... Şimdi cami olarak değerlendiriliyor. Önündeki Cacabey Meydanı'nda çakmaklara gaz dolduran Veli Büyükşahin, "Günde 10 milyon lira alıyorum, bununla evdeki üç boğazı besliyorum" diyor.

Esnaf kalmadı ki!

Yazının Devamı

Alışverişte markın yerini euro almış

7 Eylül 2003

Şimdilerde yurtdışında 75 bin dolayında Aksaraylı var. İstanbuldaki ve yurtdışındaki gurbetçilerin gönderdikleri tasarruf o kadar bol ki... Aksaraydaki bankalar döviz ve TL tasarrufu toplamada ön sıralara yerleşmiş. Tabii tasarruf bol olunca "faiz"ciler "Aksaray"lıyı da vurmuş. İhlas, Kombassan, Kimpaş ve İmar, yurtdışındaki ve içindeki Aksaraylılardan (ben anlatılanların yalancısıyım) 2 milyar dolar (bu rakamlara inanmıyorum ama, isim isim sıralıyorlar) vurup gitmiş!.. Ama Aksarayda gene de eurodan bol bir şey yok. Eskiden alışverişte sadece Alman markı geçermiş. Şimdilerde "euro" geçiyor.1920lerde Atatürk Aksarayda ilk modern un fabrikası Azmi Milli Un Fabrikasını yaptırmış. Bu fabrikanın Alman Yahudi mimarı (ismini hiçbir Aksaraylı bilmiyor. Ne yazık!) şehrin ortasına bir vilayet binası ile iki yanına maliye, jandarma ve adliye binalarını inşa etmiş. Berlindeki tiyatro binaları görkemini taşıyan bu binalar insanı büyülüyor.Gurbetçilerin geldiği 2 ay süresince Aksarayda ekonomi canlanıyor, sonra duruyormuş. Esnaf Dernekleri Birliği Başkanı İlyas Çavuşoğlu, on beş bin esnaftan bini kepenk kapadı, diyor. Kuruyemişçi Murat Sarıkaya, marketlerin rekabetinin esnafı öldürdüğünü,

Yazının Devamı

Alışverişte markın yerini 'euro' almış

7 Eylül 2003

<#comment>

<#comment>
Aksaraylı gurbete çıkmaya taaa Fatih zamanında başlamış. Fatih, İstanbul'u "Türkleştirmek" için Anadolu'dan insan taşırken İstanbul'a getirilen Aksaraylılar yerleştikleri bölgelere geldikleri yörenin ismini vermiş: "Aksaray, Laleli, Sofular, Nakkaş" bu yöre insanının yerleşim bölgeleri... İstanbul'a gidemeyenlerin kaldıkları mahalleye de "Kalanlar Mahallesi" denilmiş. Kalanlar da 1960'lara kadar beklemiş ve o yıldan sonra Almanya'ya gurbete çıkmış.
Şimdilerde yurtdışında 75 bin dolayında Aksaraylı var. İstanbul'daki ve yurtdışındaki gurbetçilerin gönderdikleri tasarruf o kadar bol ki... Aksaray'daki bankalar döviz ve TL tasarrufu toplamada ön sıralara yerleşmiş. Tabii tasarruf bol olunca "faiz"ciler "Aksaray"lıyı da vurmuş. İhlas, Kombassan, Kimpaş ve İmar, yurtdışındaki ve içindeki Aksaraylılardan (ben anlatılanların yalancısıyım) 2 milyar dolar (bu rakamlara inanmıyorum ama, isim isim sıralıyorlar) vurup gitmiş!.. Ama Aksaray'da gene de eurodan bol bir şey yok. Eskiden alışverişte sadece Alman markı geçermiş. Şimdilerde "euro" geçiyor.
1920'lerde Atatürk Aksaray'da ilk modern un fabrikası Azmi Milli Un Fabrikası'nı yaptırmış. Bu fabrikanın Alman

Yazının Devamı

Karamanda elma kadar para var

6 Eylül 2003

Karamanda irili ufaklı 20 bisküvi fabrikası, 8 makine fabrikası, 4 ambalaj fabrikası, 1 hijyenik üretim tesisi, 1 kâğıt peçete tesisi, 4 yem, 6 bulgur fabrikası, 1 otomotiv yedek parça fabrikası, 1 çimento, 3 tekstil, 1 cips, 1 boya fabrikası var. Niğdeye girerken yolun iki tarafındaki tarlalar göz alabildiğine lahana tarlası. Karamana girerken ise, yolun iki tarafı fabrika dolu. Organize sanayi bölgesinde de 70 büyük fabrika var. Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Özcihan 93 ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. Karamandaki makine fabrikaları, yabancı ülkelere anahtar teslimi, bisküvi, gofret, çikolata, kek, çiklet, cips fabrikası üretiyor, kuruyor. Karamana Sümerbank İplik Fabrikası, Tekel "Suma" Fabrikası kurmuş. Diğer tesislerin tamamını Karamanlılar kendi öz kaynakları ile ortaya çıkarmış.1964 yılında Karaman büyük yangın geçirince yurtdışına işçi göndermede Karamanlılara öncelik verilmiş. Böylece Almanya, Hollanda ve Fransaya yüz bin Karamanlı gitmiş. Onlar tasarruflarını Karamana yollamış. O tasarruflar fabrika olmuş. Tarla olmuş. Bahçe olmuş. Ama paraların yarısını da "üçkâğıtçılar" almış götürmüş. Yurtdışındaki Karamanlılar ile Karamanda oturanlar bugüne kadar, İhlas, Kombassan,

Yazının Devamı