Vergi iadesi kalkarsa vergi kaçağı daha çok artar

26 Aralık 2001

Vergi iadesi adı ile başlatılan ve de ücretliler ve emekliler için yürütülen uygulama bu hedefe dönük "kör - topal" bir yola çıkıştır. Ama anlaşıldığı kadarı ile IMF bu uygulamayı durdurmak için hükümete baskı yapıyor.Vergi iadesinde (1) Ücretliler indirime esas olacak belgelerini toplayarak işverene veriyor. İşveren harcamaların belli bölümünü ücretlinin yıllık vergisinden düşürüyor. (2) Emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlar üç ayda bir harcamalarının listesini yaparak, aylık gelirlerinin tutarını aşmayacak ölçüde belirledikleri harcamalarının belli oranındaki vergi iadesini bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarından nakden tahsil ediyor. Belgeleyecekleri harcamalarını vergilendirilecek gelirlerinden düşme imkanı sağlanır ise, insanlar her ödemede belge toplar. Böylece "kayıt dışı" ekonomi ortadan kalkar. Böylece "vergi kaçakçılığı" önlenir. Önceleri aylık ödeniyordu Ücretlilere vergi iadesi adıyla ilk uygulanmaya başlandığında aylık olarak teslim edilen belgeler karşılığında yine aylık olarak alınan vergi iadesi 1994 yılından itibaren yıllık olarak uygulanmaya başlandı.Gelir Vergisi Kanununun 63. maddesinin (5) numaralı bendinde, özel gider indirimine konu olacak

Yazının Devamı

Vergi iadesi kalkarsa vergi kaçağı daha çok artar

26 Aralık 2001


<#comment>Belgeleyecekleri harcamalarını vergilendirilecek gelirlerinden düşme imkanı sağlanır ise, insanlar her ödemede belge toplar. Böylece "kayıt dışı" ekonomi ortadan kalkar. Böylece "vergi kaçakçılığı" önlenir.
Vergi iadesi adı ile başlatılan ve de ücretliler ve emekliler için yürütülen uygulama bu hedefe dönük "kör - topal" bir yola çıkıştır. Ama anlaşıldığı kadarı ile IMF bu uygulamayı durdurmak için hükümete baskı yapıyor.
Vergi iadesinde (1) Ücretliler indirime esas olacak belgelerini toplayarak işverene veriyor. İşveren harcamaların belli bölümünü ücretlinin yıllık vergisinden düşürüyor. (2) Emekli, maluliyet, dul ve yetim aylığı alanlar üç ayda bir harcamalarının listesini yaparak, aylık gelirlerinin tutarını aşmayacak ölçüde belirledikleri harcamalarının belli oranındaki vergi iadesini bağlı oldukları sosyal güvenlik kurumlarından nakden tahsil ediyor.

Ücretliler 1 Ocak 2001 ile 31 Aralık 2001 tarihleri arasında yapmış oldukları özel gider indirimine konu olacak harcama belgelerini derleyip, düzenleyecekleri özel gider indirimi bildirim formu ile 20 Ocak 2002 tarihine kadar işverenlerine verecekler.
Ücretlilere vergi iadesi adıyla ilk

Yazının Devamı

Elektrik kıtlığı sona eriyor

25 Aralık 2001

Türkiyenin mevcut elektrik enerjisi üretim gücü 120 milyar kwh dolayında. Demek ki, önümüzdeki yılbaşı elektrik enerjisi üretiminde birdenbire yüzde 30 dolayında artış gerçekleşecek...Artık "yağmur yağmadı, barajlar kurudu, elektrik kesintisi başlıyor" derdi uzun bir süre yok oluyor.Enka dergisinin son sayısında "Gebze ve Adapazarı doğalgaz santrallarında ilk ateşleme yapıldı, üretilen enerjinin sisteme bağlanması denendi" başlıklı haberi okuyunca ve de dergide yayımlanan fotoğraflarda dev santral yapılarını görünce işin ciddiyetini fark ettim. Doğrusunu isterseniz bu projelerle ilgili haberleri ben ciddiye almıyor, bu işin aksadığını, sanıyordum.Haber ve fotoğraflar beni heyecanlandırdı. Müteahhit Enka - Bechtel firmasının proje müdürü Şan Gürdamar ve daha sonra Tarık Şara bilgi verdi. İşte öğrendiklerim:Devlet 1997 yılında "yap - işlet" modeli ile 5 elektrik üretim tesisini ihaleye çıkarmış. Bu 5 tesisten 3ünü Intergen - Enka ortaklığının yapması kararlaştırılmış. Intergen bir ABD şirketi. Yüzde 65i Shelle, yüzde 35i Bechtele ait. Türkiyedeki ortaklıkta Amerikalıların payı yüzde 60, Enkanın payı yüzde 40.Adapazarında bir blok, Gebze ve İzmirde ikişer blok, toplam beş blok

Yazının Devamı

Elektrik kıtlığı sona eriyor

25 Aralık 2001


<#comment>Enka’nın Adapazarı, Gebze ve İzmir’de yapmakta olduğu 5 blok doğalgaz santralı önümüzdeki yılın ilk aylarında elektrik üretmeye başlıyor. Bu santrallar tamamlanır tamamlanmaz yılda 32 milyar kwh enerji üretecek.
Türkiye’nin mevcut elektrik enerjisi üretim gücü 120 milyar kwh dolayında. Demek ki, önümüzdeki yılbaşı elektrik enerjisi üretiminde birdenbire yüzde 30 dolayında artış gerçekleşecek...
Artık "yağmur yağmadı, barajlar kurudu, elektrik kesintisi başlıyor" derdi uzun bir süre yok oluyor.
Enka dergisinin son sayısında "Gebze ve Adapazarı doğalgaz santrallarında ilk ateşleme yapıldı, üretilen enerjinin sisteme bağlanması denendi" başlıklı haberi okuyunca ve de dergide yayımlanan fotoğraflarda dev santral yapılarını görünce işin ciddiyetini fark ettim. Doğrusunu isterseniz bu projelerle ilgili haberleri ben ciddiye almıyor, bu işin aksadığını, sanıyordum.
Haber ve fotoğraflar beni heyecanlandırdı. Müteahhit Enka - Bechtel firmasının proje müdürü Şan Gürdamar ve daha sonra Tarık Şara bilgi verdi. İşte öğrendiklerim:
Devlet 1997 yılında "yap - işlet" modeli ile 5 elektrik üretim tesisini ihaleye çıkarmış. Bu 5 tesisten 3’ünü Intergen - Enka

Yazının Devamı

Doğalgaz yok idi şimdi de çok

24 Aralık 2001

Düne kadar doğalgaz yetmiyor, şehirlerde kaloriferler, şofbenler sönecek, sanayi duracak diyorduk... Kıtlık bolluğa dönüştü. Bu yıl doğalgaz fazlasını ne yapacağımız şaşırdık.Önce iyi haberi vereyim: Doğalgaz bolluğu üzülecek değil, sevinilecek durum. Bundan sonra, "barajlarda su kalmadı, elektrik üretilemiyor, Soma ve Yatağan duman çıkardı, santrallar duruyor" sorunu ortadan kalkıyor. Bundan sonra, "doğalgaz kesildi, fabrikalar çalışamıyor" yakınması duyulmayacak.Türkiyenin (maalesef) bir Enerji Ana Planı olmadı. Olamadı. Biz hala kısa ve uzun dönemde enerjiyi hangi kaynaktan sağlayacağımızı bilemiyoruz. İşte bu şartlarda doğalgaz kısa sürede enerji sıkıntısından kurtulmak için bir can simidi oluyor.(1) Memleketimizin kömürleri kötü kalite. Çıkan dumanı çevre sorunu yaratıyor. İthal kömür pahalı. Kömüre dayalı santral ile çözüm zor. (2) Su kaynaklarımız düzensiz. En güvenilir barajlarımız bile güvenli ve düzenli elektrik enerjisi üretimine imkan veremiyor. Hidroelektrik yatırımı hem uzun süre, hem çok para istiyor. (3) Petrol ve doğalgaz kullanan santralların yapımı hem kısa sürede mümkün oluyor hem daha az yatırım gerektiriyor. Petrolün enerji üretmede randımanı yüzde 35.

Yazının Devamı

Doğalgaz ‘yok’ idi şimdi de ‘çok’

24 Aralık 2001


<#comment>Halkımız "doğalgaz"ı ısınmak için sevdi. Ama doğalgaz, enerji için sanayi için çok çok önemli.
Düne kadar doğalgaz yetmiyor, şehirlerde kaloriferler, şofbenler sönecek, sanayi duracak diyorduk... Kıtlık bolluğa dönüştü. Bu yıl doğalgaz fazlasını ne yapacağımız şaşırdık.
Önce iyi haberi vereyim: Doğalgaz bolluğu üzülecek değil, sevinilecek durum. Bundan sonra, "barajlarda su kalmadı, elektrik üretilemiyor, Soma ve Yatağan duman çıkardı, santrallar duruyor" sorunu ortadan kalkıyor. Bundan sonra, "doğalgaz kesildi, fabrikalar çalışamıyor" yakınması duyulmayacak.
Türkiye’nin (maalesef) bir ‘Enerji Ana Planı’ olmadı. Olamadı. Biz hala kısa ve uzun dönemde enerjiyi hangi kaynaktan sağlayacağımızı bilemiyoruz. İşte bu şartlarda ‘doğalgaz’ kısa sürede enerji sıkıntısından kurtulmak için bir ‘can simidi’ oluyor.
(1) Memleketimizin kömürleri kötü kalite. Çıkan dumanı çevre sorunu yaratıyor. İthal kömür pahalı. Kömüre dayalı santral ile çözüm zor. (2) Su kaynaklarımız düzensiz. En güvenilir barajlarımız bile güvenli ve düzenli elektrik enerjisi üretimine imkan veremiyor. Hidroelektrik yatırımı hem uzun süre, hem çok para istiyor. (3) Petrol ve doğalgaz

Yazının Devamı

Christmas

23 Aralık 2001

Hıristiyanlar her yıl 6 Ocakta Epiphany diye isimlendirilen "yortu"da, (1) İsanın beden alıp dünyaya gelişini, (2) Sekiz günlük iken sünnetini, (3) Kırk günlük iken mabede sunuluşunu, (4) On iki yaşında din adamlarıyla konuşmasını, (5) Otuz yaşında vaftizci Yahya tarafından vaftizini bir arada ve tek bir günde kutlardı.Romada ise, değişik putlara tapanlar 25 Aralıkta gündönümünde, güneşin yükselişine dayalı olarak "güneş sembolü ışığı taparak" değişik eğlenceler düzenlerlerdi. Bu eğlenceler Hıristiyanlığın ahlak anlayışına ters, çarpık eğlencelerdi.Hıristiyan dinini Romada yaymaya çalışan din adamları, 6 Ocak Epiphany yortusu kutlamaları arasında yer alan beş farklı kutlamadan "İsanın beden alışı" kutlamasını 25 Aralık gününe çekti. Böylece Milattan Sonra 354 yılından itibaren 25 Aralık kutlamaları Romada, "İsanın beden alışı" kutlamalarına dönüştü.İstanbuldaki kilise ise 26 yıl sonra 386 yılında 25 Aralık kutlamaları için emir çıkardı. O tarihten bu yana Hıristiyanlar için 25 Aralık kutsal bir gündür. Ermeniler 6 Ocaktaki Epiphany kutlamalarını sürdürür. 24 Aralık gecesinin Christmas / Noel gecesi olarak adlandırılmasına ise 597 yılında başlanmıştır.Hıristiyan kiliselerinde ekmek

Yazının Devamı

Christmas

23 Aralık 2001


<#comment>Yarınki, pazartesi gecesi Hıristiyanlar için önemli bir gecedir. Çok kimse bu geceyi İsa’nın doğum günü olarak bilir. Halbuki İsa’nın doğum günü yoktur. Bu gecenin "yeni yıl" ile de ilgisi yoktur. Bu gece Hıristiyanların "Epiphany" diye isimlendirilen yortularından kaynaklanan dini kökenli bir gecedir.
Hıristiyanlar her yıl 6 Ocak’ta Epiphany diye isimlendirilen "yortu"da, (1) İsa’nın beden alıp dünyaya gelişini, (2) Sekiz günlük iken sünnetini, (3) Kırk günlük iken mabede sunuluşunu, (4) On iki yaşında din adamlarıyla konuşmasını, (5) Otuz yaşında vaftizci Yahya tarafından vaftizini bir arada ve tek bir günde kutlardı.
Roma’da ise, değişik putlara tapanlar 25 Aralık’ta gündönümünde, güneşin yükselişine dayalı olarak "güneş sembolü ışığı taparak" değişik eğlenceler düzenlerlerdi. Bu eğlenceler Hıristiyanlığın ahlak anlayışına ters, çarpık eğlencelerdi.
Hıristiyan dinini Roma’da yaymaya çalışan din adamları, 6 Ocak Epiphany yortusu kutlamaları arasında yer alan beş farklı kutlamadan "İsa’nın beden alışı" kutlamasını 25 Aralık gününe çekti. Böylece Milat’tan Sonra 354 yılından itibaren 25 Aralık kutlamaları Roma’da, "İsa’nın beden alışı" kutlamalarına

Yazının Devamı