Horoz ötecek mi?

18 Aralık 2011

- Fransa’nın sembolü neden horozdur?
- Çünkü horoz, iki ayağı pisliğin içinde oluğu halde ötebilen tek hayvandır...
Fransa’yı anlatan bu sözler fıkra mıdır, gerçek mi, kararı siz okurlara bırakalım...
Pazartesi günü Fransız Milli Meclisi’nde görüşülecek yasa tasarısı onaylanırsa soykırım suçunu inkâr edene 45 bin euro para cezası ile 1 yıl hapis cezası verilecek... “Ermenilere soykırım uygulanmamıştır” diyen bir Türk vatandaşı da bu cezaları ödeyecek...
Türkiye’nin Ermenilere soykırım uyguladığına ilişkin bir uluslararası mahkeme kararı olmadığı halde Fransız siyasetçisi böyle bir kanaate ulaşmış olup tersini söyleyene ceza yağdırıyor. İfade özgürlüğüne bakınız!
Daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, “Bu tasarı ben cumhurbaşkanı olduğum sürece geçmez” sözü veren Sarkozy, 5 ay sonraki seçim tehlikeye girince sözünden çark etti. Sarkozy ve iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP) yasayı destekliyor...
Türkiye ne yapıyor peki?

Yazının Devamı

Arapça eksikti!

17 Aralık 2011

Çocuklar üzerinde ağır oyunlar oynanıyor... Onların üzerinden gelecek neslin kimyası değiştiriliyor.
Farklı bir insan tipine gidiliyor...
Örneğin... Türban ilkokula girdi...
Gazetelerde türbanlı ilkokul öğrencilerinin resimleri yayımlandı.
Kuran kurslarına başlama yaşı 3’e indirildi.
Eskiden olsa tozu dumana katacak CHP şimdi bu uygulamaları sessiz sedasız izliyor.
Anayasa Mahkemesi’ne gitmeye kalkışan üyeleri Başkan Kılıçdaroğlu tutuyor.

Yazının Devamı

ABD’nin başı dik!

16 Aralık 2011

Irak’ta bir dönem resmen sona erdi. Bağdat’taki Amerikan askerleri Amerikan bayrağını gönderden törenle indirerek Irak’a veda ettiler. ABD Başkanı Barack Obama “Son Amerikan askeri de Irak’tan başı dik çıkıyor” sözleriyle ulusuna moral verdi.
Bir ülkeyi yalanlarla işgal edip, yüz binlerce masum insanı öldürüp petrol kuyularına tekellerin hortumunu bağlamışsınız...
Müzelerini, kütüphanelerini, devlet dairelerini, üniversitelerini, arşivlerini yağmalamış... Tarihe ve insanlığa karşı akıl almaz suçlar işlemişsiniz...
Elleriniz kanlı, vicdanınız simsiyah...
Ama başınız çıkıyorsunuz Irak’tan... Buna inanacak tek bir namuslu tanık bulamazsınız...
Dokuz yıl çabuk ama çok acılı geçti...
ABD’nin Saddam’ı devirmeye, Irak petrolüne el koymaya yönelik işgali yalnızca bu talihsiz ülkeyi vurmadı...

Yazının Devamı

Fransa’nın kılıcı...

15 Aralık 2011

Fransız Halk Hareketi Birliği (UMP) Marsilya Milletvekili Valerie Boyer tarafından hazırlanan yasa teklifi önümüzdeki hafta görüşülecek... Büyük ihtimalle onaylanacağı bildirilen yasada:
“Fransız yasaları tarafından tanınan soykırımların inkârının, bir yıl ve 45 bin euro para cezasıyla cezalandırılacağı” ifadesi yer alıyor.
Eğer bu tasarı yasalaşırsa Fransa’da bir Türk vatandaşı atalarının Ermenilere soykırım yapmadığını söyleyemeyecek, söylerse hapis ve para cezasına çarptırılacak.
Bu konuda daha önce senato gündemine getirilen tasarı, Türk heyetlerinin çalışması ve Sarkozy’nin desteklememesi sonucu çıkmamıştı.
Bu defa Sarkozy var gücüyle yasanın arkasında...
Sırada daha vahim bir gelişme var...
AB’de 2010 yılında yürürlüğe giren “Irkçılık ve yabancı düşmanlığı ile mücadele” kararına göre, AB üyesi bir ülkenin herhangi bir milli mahkemesi 1915 olayının soykırım olduğu kararını verirse, o ülkede soykırımı inkâr edene hapis ve para cezası verilecek.

Yazının Devamı

Cumhurbaşkanım

14 Aralık 2011

Yeni cumhurbaşkanının kim olacağı sohbetlere meze oluyor.
Eğer Tayyip Erdoğan isterse yüzde 99,9 olur deniyor...
Kaygılar daha ziyade başbakanlık ve AKP Genel Başkanlığı’nı kimin sırtlanacağı konusunda yoğunlaşıyor...
Bu iki göreve kimin geleceğini de yine Tayyip Erdoğan belirleyecekmiş... Öyle deniyor...
Sanki Allah’ın emri böyle... Sanki Türkiye sonsuza kadar AKP kadrolarınca yönetilecek...
Bu kadroları da hep Tayyip Erdoğan seçecek.
Pazar günü bir dost meclisinde şair Ataol Behramoğlu’nun aklına geldi:

Yazının Devamı

Avrupa’nın sahteliği

13 Aralık 2011

Hukuk ve demokrasi konularında bize sürekli ev ödevi veren, kâh suçlayan kâh azarlayan Avrupa bazen neden ortadan kayboluveriyor?
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Avrupa Konseyi İşkence ile Mücadele Komitesi’nin 10 Kasım 2011 tarihinde hücre cezaları ile ilgili yayınlanan raporunu anımsatıyor...
Raporda bu cezanın çok istisnai hallerde ve çok kısa süreli olması, 14 günü geçmemesi ve mahkeme kararı ile verilmesi gerektiğinin belirtildiğine dikkat çeken Öymen, Avrupalıların sessizliğini eleştiriyor, şöyle diyor:
“Ne yazık ki Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan gibi gazeteciler ve Doğu Perinçek gibi siyasi parti liderleri, 9 ayı aşkın zamandan beri hücrede bulunuyor. Türkiye’de kendilerine yakın gördükleri kimselerin en küçük bir sorunu çıksa dünyayı ayağa kaldıran bazı Avrupalı siyasetçiler ile sivil toplum örgütlerinin çoğu derin bir sessizlik içinde.”
Öymen partisi CHP’nin de kulağını çınlatıyor:
- TBMM’de henüz yukarıdaki tavsiyelere uygun bir yasal düzenleme yapma girişimi yok. Özgürlükçü bir anayasa iddiası ile harekete geçen iktidardan bu konuda ses yok. Görev muhalefete düşüyor. Acaba tarih tartışmalarını bir süre erteleyip bu gibi konulara öncelik vermek daha doğru

Yazının Devamı

Hanımlar Antalya’ya

11 Aralık 2011

Antalya Büyükşehir Belediyesi kadınları çalışma hayatına dahil etmek için boş laf yerine icraat sergiliyor.. Örneğin... Belediye otobüsleri için ağır vasıta ehliyetine sahip şoför aranıyor.. Belediye bandosuna da kadın müzisyenler alınacak...
Şimdiye dek bir tek hanım şoför işe alınmış... Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, çok sayıda hanım şoföre kadro açtıklarını söylüyor. Belediye bandosu için de konservatuvar mezunu, trompet, trombon, klarnet, saksafon vb. aletleri çalabilen hanımlara ihtiyaç var.
Antalya’da sessiz sedasız önemli işler yapılıyor... Geçen ayın sonunda dünyanın en büyük 5’inci akvaryumunun temeli atıldı.. Üç girişimcinin 80 milyon dolara inşa edeceği akvaryum önümüzdeki yaz açılacak... İçinde Maldiv adaları koşullarında bir dalış merkeziyle birlikte çocukların kızakla kayabileceği kar yağan bir bölüm de bulunacak...
Antalya’dan diğer yenilikler... Pek yakında...

Avrupa Birliği’nin dağılma ihtimali belirmiş.Bizim hükümet böyle bir ihtimali önceden görüp üyelik sürecini kasten yavaşlatmış olabilir mi?Haldun Ertem

Papağan kuş mudur?
Silivri’deki eşini görmeye giden bir hanım mahpuslardan birine tahta kafes içinde kuş getirildiğini görmüş.

Yazının Devamı

Şikenin içindeydik!

10 Aralık 2011

“Yıllar önce Rahşan Affıyla binlerce it, kopuk, uğursuz, katil, cani serbest kalmıştı tantanası bu kadar büyük olmamıştı”, diyor okurumuz ...
Üstelik Rahşan Affı adı verilen afla serbest kalanlar hüküm giymiş kişilerdi. Suçlulukları sabitti.
Bu defa söz konusu olan futbol adamları ve futbolcular ise halen sanık durumundalar.
Hiçbirinin suçu sabit değil...
Ancak onların hapisten çıkma ihtimali neredeyse iktidar sarsıntısı yaratmış durumda...
Bugüne dek aralarından su sızmayan iktidar odakları itişiyor.
Mehmet Tezkan arkadaşımız genel şaşkınlığı şu sözlerle ifade etmişti dün:

Yazının Devamı