Şikeşuka...

9 Aralık 2011

Cumhurbaşkanının bir yasayı veto etmesi olağandır.. Siyasi iktidarın o yasayı aynen onaylayıp Cumhurbaşkanına göndermesi de.. Ne var ki bu olağan prosedür şike yasasında müthiş bir gerilime dönüştü...İktidarda çatlama emareleri belirdi.Tayyip Erdoğan yasayı aynen geçirmek kararında. Gül’ün vetosunu haklı bulanlar ise seslerini yükseltiyor.Partinin ağır toplarından Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı vetoyu haklı bulanlardan.Gülen gurubunun sözcüsü Hüseyin Gülerce’nin topa girmesi dikkati çekiyor.. Gülerce Gül’ün yanında:- Şike yasası geçerse AKP kendi sandalyesine tekme vurmuş olur, diyor...Görünüşte tartışmaların temelinde hukuk duyarlığı var.Şike cezaları azalırsa bu hastalığın tedavisiz kalacağı konuşuluyor...Ama kavganın büyüklüğü başka faktörleri de akla getiriyor...Deniyor ki... Şike cezaları indirilirse örnek olur... Ergenekon ve Balyoz davaları da sulanır... Bir başka görüşe göre de.. Kavga Aziz Yıldırım üzerinedir...Aziz Yıldırım’ı hapiste tutarak bitirmek isteyenlerle istemeyenler arasındadır.Bunlar elbet tahmin ve söylenti... Herkes kendi gerçeğini oluşturuyor.

Mal mülk meydana
CHP iktidara gelince tüm milletvekillerinin mal bildirimini

Yazının Devamı

Hopa dedik beyler!

8 Aralık 2011

Yarın Ankara’da önemli bir dava var... “Ankara Hopa davası” başlıyor.
Sanık gençler deyim yerindeyse “demokratik haklarını kullanmak” suçundan yargılanacak.
Hatırlayacaksınız... Başbakan Erdoğan’ın seçim öncesi miting için gittiği Hopa’da olaylar çıkmış, emekli öğretmen Metin Lokumcu hayatını kaybetmişti.
Hopa olayları üzerine Ankara’da, KESK’in çağrısıyla bir protesto gösterisi düzenlendi. Ancak gösteri daha başlamadan ezildi... 54 kişi gözaltına alındı, 22 kişi altı aydır tutuklu... Her birinin en az 17 yıl hapsi isteniyor.
İddianamede “iktidara muhalefet etmek” ve “sol görüşlü olmak” suç diye niteleniyor...
Kanıtlar arasında 70’lerde toplama kararı alınan kitaplar, “olay yeri”nde bulunan flama boruları, tabip odası şemsiyesi, not defterleri, feminist politika dergisi de yer alıyor.
Yandaş kalemler zaman zaman AKP için “güçlü iktidar” nitelemesi yapıyor.

Yazının Devamı

Fail-i malum...

7 Aralık 2011

İktidar sözcüleri ve onların yandaşları Ergenekon davası nedeniyle veya başka vesilelerle sürekli “Faili meçhul” cinayetlerinin aydınlatılacağından dem vurdular.
Bırakın geçmiştekileri... Bu iktidar dönemindeki faili meçhuller bile aydınlatılamadı. Hablemitoğlu ve Hrant Dink cinayetleri son 10 yılda işlendi. Trabzon ve Malatya’da din adamları öldürüldü... Bu cinayetlerin ardında kimlerin olduğu hâlâ meçhul. Tam tersine bu cinayetlerin üzerini kapatmak yönünde bir çaba göze çarpıyor... İktidar aynı çabanın içinde olmakla suçlanıyor. Avukat Ergin Cinmen’in sütunumuzda da yer alan şu sözleri güncelliğini koruyor:
- Bu iktidar işbaşında kaldıkça Hrant Dink cinayeti aydınlanmaz...
Toplumsal Bellek Platformu faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması için TBMM’yi sıkıştırıyor... Ancak sounç alamıyor. Meclis’te zaman zaman faili meçhuller için araştırma komisyonu kurulması gündeme geliyor... Ancak her defasında reddediliyor.. Sivas’ta yakılan Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok soruyor:
- Bu önergeler neden AKP oylarıyla reddediliyor? Hem de ısrarla, tam 15 kez...
AKP neden faili meçhullerin araştırılmasından kaçınıyor?
Aklımıza meşhur Savcı Nusret Demiral’ın bir sözü

Yazının Devamı

Taşeron ülke...

6 Aralık 2011

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden Türkiye’ye neden geldi?
Türk - Amerikan dostluğunu pekiştirmek için geldi diyeceğiz ama...
Biliyoruz ki büyük devletler bir şey vermek için değil almak için gelirler...
Üstelik Biden dostluk deyince en son akla gelecek isim... Ne diyor emekli diplomat Uğur Ergun onu tanımlarken:
“Azılı bir Türk düşmanıdır. Rum ve Ermenilere yaranmak için, ABD Kongresi’nde yürütülen Türkiye aleyhine faaliyetlerde hep baş rolde olmuştur...”
Joe Biden belli ki ABD’nin beklentilerini bildirmek ve kimi konularda bizi ikna etmek için geldi...
Suriye’de Esad rejimini yıkma işini bilabedel bizim gerçekleştirmemizi istiyor Sam amca...

Yazının Devamı

Öteki “yok”lar!

4 Aralık 2011

Dersim’de isyan - misyan yoktur. Durup dururken yapılan bir katliam vardır.
Yunan tarihinde Ege savaşı diye bir şey yoktur. Dolayısıyla Türk - Yunan savaşı palavradır.
* * *
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile AKP Ordu Milletvekili İhsan Şener sayesinde öğrendik bu tarihi gerçekleri.
İyi de “var” olduğunu sandığımız, aslında “yok” olan tarihi olaylar sadece yukarıdakiler mi? Topu topu iki tanecik mi?
Arkadaşımız Fahrettin Fidan, “Nereeedeee? Daha böyle binlerce olay var” diyor... Lütfedip birkaçını farz... Pardon, arz ediyor.
Efendim, mesela Çanakkale savaşında tarihi gerçek bambaşkadır. Savaş Boğaz’dan geçen yabancı turist gemilerini bizimkilerin savaş gemisi sanarak batırmalarıyla patlamıştır.

Yazının Devamı

Eğitim aşure kazanı

3 Aralık 2011

Milli Eğitim Bakanlığı’nda yeni bir kadrolaşma fırtınası yaşanıyor...
Gazeteci arkadaşımız Saygı Öztürk Sözcü’de skandala dönüşen bu furyayı yazıyor:
“Teftiş Kurulu Başkanı Muzaffer Doğan’ı aradım.
‘Onu görevden aldılar. Yerine Erkek Teknik Öğretim eski Genel Müdürü Müfettiş Hüseyin Acır görevlendirildi’ dediler. Oysa bu göreve Başmüfettiş getirilmesi gerekirdi.
Müsteşar Yardımcısı Remzi Kaya’yı aradım. Gönderilmiş.
Yerine eski kaymakam Birol Ekinci getirilmiş.
Ne olup bittiğini diğer Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Abdülsamet Aslan’a sormak istedim.

Yazının Devamı

1001 gece gerçeği

2 Aralık 2011

Yaşanan şey 1001 gece masalı değil, 1001 gece gerçeği...
Mustafa Balbay ve hukuk 1001 gecedir tutuklu.
Ülkemizde uzun tutukluluğa... Tutukluluğun cezaya dönüşmesine herkes karşı...
Cumhurbaşkanı çok üzülüyor...
Bülent Arınç çok üzülüyor...
Bakanlar çok üzülüyor...
Avrupa Bakanı Egemen Bağış üzüntüsünden gazetecilikten tutuklu kimse yoktur diye yalan bile söylüyor...

Yazının Devamı

İnce politika!

1 Aralık 2011

“CHP’li bazı belediyeler Alman vakıflarından aldıkları yardımları PKK’ya aktarıyorlar.”
Başbakan Tayyip Erdoğan, yaklaşık bir ay önce bu iddiayı dile getirdiğinde CHP ne yapmıştı? Önce Genel Başkan Kılıçdaroğlu aracılığıyla Başbakan’ı ispata davet etmiş, ardından konunun araştırılması için Meclis araştırma önergesi vermişti.
Önerge geçtiğimiz günlerde Meclis’te görüşüldü ve ne mi oldu?
AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Yani, iddia sahibi iş ispata gelince amiyane tabirle ortalıktan sıvıştı.
* * *
“1938’de Dersim’de katliam yaşanmıştır. CHP’nin tek başına iktidarda olduğu dönemde hiçbir suçu olmayan binlerce masum insan katledilerek öldürülmüştür.”

Yazının Devamı