Güneydoğuda her gün birer ikişer şehit veriyoruz...Bunlar gazetelerin iç sayfalarında bir iki sütun haber ya oluyor, ya olmuyor...İktidardan ses yok...PKK Güneydoğu sınırlarımızın hemen ötesinde ABD himayesinde yaşıyor...ABD, PKKnın üzerine gitmediği gibi Türk askerinin sınırı aşmasına da izin vermiyor...AKP iktidarının ABD karşısında boynu kıldan ince...Üstüne üstlük... Afganistanda komutayı iki yıl aradan sonra 2005te tekrar Türkiye alıyor...Türkiyenin bu defa Afganistana ciddi miktarda asker göndereceği ve Kâbilin dışında da operasyonlara katılacağı söyleniyor...Yani Afganistanda Amerika adına çarpışacağız...Amerika ise, askerimizi şehit eden teröriste kol kanat gerecek.Ve AKP hükümeti ağzını açıp ABDye:- Önce beni tehdit eden teröristi ortadan kaldıralım Afganistanı sonra düşünürüz, diyemeyecek... Diyemiyor...Atatürkün "Tam bağımsız" Türkiyesi görün ne hallere düşürüldü... Hakkârinin Çukurca ilçesinde üç er PKK mayınıyla şehit oldu... AKP hükümeti gerçekten farklı işler yapıyor... Örneğin, en güvenilir ulaşım aracı olan treni en güvenilmez ulaşım aracı haline getirdi... Yıllardır gazetelerde okuruz... Ülkenin bir yanında küçük bir savaş tehlikesi olsa derhal Amerika, Japonya,
Balık yasağı mevsiminde boş duran balıkçı gemileri, turistler (hatta yerli vatandaşlar) için Karadenize vs. benzeri turlar düzenleyebilir... Okurumuz Seda Hanımın Hollandadan yazdığı notu turizm firmaları ve balıkçılara fikir vermek için buraya alalım... Açık denizde balık avlama meraklıları için Schveningende turlar düzenleniyormuş. Balıkçı teknelerine 50 - 60 kişi alınıyor, denize açılınıyor, kaptan radardan balık sürüsünü görünce gemiyi durduruyor, oltalar denize sarkıtılıyor, sürü geçince tekrar düdük çalıyor, oltalar toplanıyor, tekrar yola çıkılıyormuş... İnsan dünyaya bir defa gelir. Adam gibi yaşarsa bir defa gelmek yeterlidir. Süreyya Ayhanla ilgili Tufan Türenç diyor ki:"Süreyya Ayhan şark toplumunun bataklığında yetişmiş bir orkideydi. Bu orkideyi yaşatamayacağımız belliydi. Nitekim yaşatamadık."Süreyya ile ilgili kararı Dünya Atletizm Federasyonu ve dopingle ilgili kuruluşlar vermeden bizim medya verdi. Ve infazı yargısız gerçekleştirdi. Doping ve etik konusundaki hassasiyet alkışlanacak bir şey kuşkusuz... Peki sormaz mısınız? Neden aynı medya, Beşiktaş yöneticileriyle Alaattin Çakıcı ilişkisini veya geçen yılın sonundaki şike maçları aynı titizlikle sorgulamadı?
Emin Şirin hükümete bir başka yol gösteriyor:- Zammı akaryakıta değil sigaraya yapın...Milletvekili Şirin şöyle bir hesap yapıyor:- AB ülkelerinde sigara ortalama 5 euro civarında. Yani 8.5 - 9 milyon TL. Biliyorsunuz, Sağlık Bakanlığımız entresan (!) bir uygulama ile ilaç fiyatlarımızı ABnin ilaç fiyatlarına eşitledi. Hükümet tutarlı olacaksa aynı uygulamayı sigara fiyatları için de yapmalı ve bir paket sigaraya asgari olarak 2 dolar civarında zam yapmalı... Konunun uzmanı bir profesörden aldığım bilgiye göre Türkiyede günde 17 milyon paket sigara satılıyor. Yani senede, takriben 6 milyar paket sigara. 1 dolar zam 6 milyar dolar gelir, 2 dolar zam 12 milyar dolar gelir eder. Pek tabii rakamlar bu kadar yüksek olmaz, çünkü zam yapılınca sigara satışları düşer. Düşerse iyi de olur. Dünyada bir zehri ucuz fiyattan satmanın zaten manası yok. Diğer taraftan unutmayalım, sosyal güvenlik sisteminin yarattığı açıkların takriben 2.5 milyar dolarlık kısmı da sigaranın yarattığı hastalıkların tedavisinden kaynaklanıyor. Türkiyede benzin şu anda 1 dolar 35 cent civarında... Dünyanın en pahalı benzinini biz tüketiyoruz... Yetmemiş gibi yeni bir akaryakıt zammından söz ediliyor. Çünkü bütçe
Talya Oteli Müdürü Rezzan Kulaksızla iki yıl önce TIR gezimiz sırasında Talyada konakladığımızda tanışmıştık. Rezzan Beyin zarif kişiliğinin otelin tüm hizmetlerine yansıdığı hemen fark ediliyordu. Aynı sonucun TUİ müşterilerince onaylanması bizi gururlandırdı. Nice zarif başarılara... Dünya üzerinde 8 bin 200 otele müşteri gönderen Almanyanın en büyük tur operatörlerinden TUİ, her yıl anket düzenleyerek müşterilerine en çok beğendikleri otelleri soruyor... Antalyadaki Talya Oteli, bu ankette, "Dünyada en iyi hizmeti veren" ilk 100 otel arasına girmiş... Ajans haberlerine göre Talya geçen yıl da aynı başarıyı elde etmiş. Hükümet, Atatürkçü Düşünce Derneğine 10 yıldır genel bütçeden verilen payı kesmiş. Rakibi destekleyecek değiller tabii... Fabien Moritz, Neckerman şirketinin Belçikadan getirdiği turistlere Bodrumda rehberlik ediyor... Onların şikayetlerini dinliyor, dert ve sorunlarını çözüyor... Bu genç bayanla Bodrumda ayaküstü sohbet ederken turistlerin hoşlandıklarını ve hoşlanmadıklarını soruyoruz... Belçikadan gelen turist sayısı geçen yıla göre artmış. Belçikalılar Türkiyeyi seviyorlar... Peki hoşlanmadıkları mı? Fabien:- Mesela, diyor, Efese gezi düzenleniyor. Tarihe
- Ölmeye ölmeye ölmeye geldiiiik, diye tezahüratla gidiyor...Partiler de iktidara aşağı yukarı öyle geliyor:- Yemeye yemeye yemeye geldiiiik...O yüzden istifa edecek misin diye sorulduğunda havaya fırlıyorlar:- Nee istifa mı, o da ne, zor günlerde görevi bırakıp gitmem...AKP lideri Erdoğan karşısına sustalı maymun gibi oturan televizyon yalakalarının çanak sorularına alıştı... Ciddi soru duyunca ayağa kalkıyor:- Çok radikalsin, haddini bil...İçinden geldikleri öğreti yalnız bilime ve demokrasiye sırt çevirmeyi değil "Acımasızlığı" da öğretiyor. Hak, hukuk, demokrasi lafta. Onların hukuku: çıkarları... Hep onlar haklı...Bilvesile Türkiye iktidardakileri biraz daha tanıma fırsatı buluyor... Taraftarlar maçlara: İZİN RİCASI Sayın okurlar, bir parça dinlenmek için yarından itibaren yıllık iznimizin bir bölümünü kullanacağız... Görüşmek üzere... Başbakan Erdoğan yabancı devlet adamlarıyla tercüman aracılığıyla konuşan tek devlet temsilcisi değil tabii ki...Japon Başbakanı Mori de İngilizce bilmiyormuş. Birkaç yıl önce Başkan Clintonla görüşmeye giderken danışmanları ona birkaç sözcük öğretmişler. - Başkan Clintonun elini sıkarken "Nasılsınız?" anlamına gelen "How are you?" sorusunu
Okurumuz Melih Küçükerol soruyor:- Bu işyerinde yaklaşık 15-20 kişi çalışıyor. Aralarında bir tane cani ruhlu insan olabilir ama diğerleri de sıs çıkarmadı. Hepsi cani ruhlu mu?- Bu programı yapan kanal yaklaşık bir saat boyunca vahşet görüntüler eşliğinde programını sundu ama burasının hangi firma olduğuna dair hiçbir açıklama yapmadı. O zaman vahşetten başka hiçbir amacı olmayan bu program niye yayınlandı?- Ben kendi şahsım adına bu programdan sonra ne kadar kaliteli olursa Afyon sucuğu almamaya karar verdim. Bu programın ortaya koyduğu denetimsizlik, temiz ve dürüstçe çalışan birçok sucuk imalathanesini töhmet altında bırakmıştır.- Avrupa Birliğine katılmak için Kopenhag kriterlerini kâğıt üzerinde tamamlamak yetmez. İnsanlık ve sağlık kriterlerini de yerine getirmemiz zorunludur. Bunlar Avrupanın ve uygarlığın yazılı olmayan kurallarıdır. Star televizyonunda hafta başında Afyonda bir hayvan kesimhanesinden görüntüler yayınlandı. Sucuk imalathanesinde kesime getirilen hayvanlara insanlık dışı muamale yapılıyordu. Demir çubuklarla rastgele vurulan darbeler, tekme ve yumruklar yetmemiş gibi, birisi bıçağını çekiyor ve hayvanın bacaklarını kesiyor, daha sonra da boğazına doğru
O bir kişi de aslında Türkiye çapında adı anılması gereken bir isim:CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu idi...Eski Toprakbank ve Kentbank Genel Müdürü olan CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu adeta devlet gibi çalışıyor... Malatyaya ışık saçıyor... Aslanoğlunun eğitime katkılarını DHA Malatya Temsilcisi Mikail Pelit şöyle anlatıyor:- Mevlüt Bey kendine "modern dilenci" adını takmış. Vaktinin çoğunu büyük kentlerdeki Malatyalı işadamlarını ziyaret etmek ve onları örgütlemekle geçiriyor... İş adamlarının ve şirket yöneticilerinin katkısıyla bugüne dek Malatyaya 800 bilgisayar getirdi. Bu bilgisayarların 550 tanesi okullara dağıtıldı. 250 kadarı da sağlık ocağı vs gibi kuruluşlara verildi. Bu arada Malatya Üniversitesinde kurulu olan Türkiyenin en büyük internet merkezine 60 bilgisayar cihazı kazandırdı... Bugün Malatyada köy okullarının çoğunda bilgisayar var ve Malatya bunu Aslanoğluna borçlu...Evet... Milli Eğitim Bakanı hiç unutmaması gereken bir ismi unutmuş Malatyada eğitime katkıda bulunanlara teşekkür ederken... Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik geçen hafta sonu Malatyada Çalık Holding tarafından yaptırılan eğitim kompleksinin temel atma törenine katıldı... Malatyalı iş adamları
Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin: "Tesettürlü yarışlara girmeyiz" diyor verdiği demeçlerde... Eh, doğrusu yürek ferahlatan çağdaş bir tavır... Ancak tutarlı mı?AKP ülke içinde türbanı ve tesettürü teşvik ediyor... Türbanlı gençlerin sırtından siyaset yapıyor.Ancak tesettürlü yarışlara sokmuyor kadın sporcuları...Şeytanın sor dediği soruya geliyoruz:Peki sizin tesettüre zorladığınız kız çocukları hangi olimpiyata girecek? Nerede spor yapacak, nerede yarışacaklar? Onları türban ve tesettüre zorlarken yalnız üniversite ve devlet hizmeti değil spor alanlarından da uzaklaştırdığınızı fark ettiniz mi?***Tayyip Erdoğan Parise giderken programda olduğu halde eşini götürmedi.Bu durum Fransanın kamusal alan hassasiyetine bağlandı.Fransa Meclisi okullarda türban konusunda silme olumsuz oy kullanmışken türbanlı eşlerle ziyaret olumsuz bir hava doğuracaktı. Basiretli davranıldı.Türban din ticaretinde ve dinci siyasette işe yarıyordu...AKP, içeride "devlet" le, dışarıda Avrupayla türban yüzünden toslaşıyor şimdi...İktidara gelirken yelken olarak kullandıkları türban, bugün rüzgârlarını kesiyor. Ayaklarına dolaşıyor... Hatalarını fark ediyorlar mı? Suudi Arabistanda 2005te yapılacak ve kadın