Yorumsuz yorum!

12 Mayıs 2004

Alıntı 1) ... Beni yaralayan ne oldu? İzmir İktisat Kongresindeyiz. Üniversiteler Arası Kurul Başkanı beni arıyor. Ne diyor biliyor musunuz? (Efendim iki arkadaşımız oradaki çalışmalar esnasında aldatıldı.) Dedik ki: (Bunlar iki tane koskoca rektör, nasıl aldatılır?) Bunlarda akıl baliğ değil mi?Alıntı 2) ... Üniversitelerde sorunların enine boyuna tartışılması, ayrıntılı anketlerle üniversite camiasının eğilim ve görüşlerinin belirlenmesi için bizden hep zaman istediler. Buradan milletime sesleniyorum; sevgili milletim, bir Başbakan dört kez aldatılır mı? Size soruyorum? Aşağıdaki her iki alıntı da Başbakan Tayyip Erdoğana ait... Her ikisini de dünkü Grup toplantısında yaptığı konuşmadan aldık. Esenboğa Havalimanı VIP salonu, ABD Başkanı Bush gelecek diye yenilenecekmiş! Dünya çok değişti... Amerikalılar ilk geldiğinde genelevler boyanmıştı... Arif Ayhan Devlet, gazeteci Sinan Karayı Datçada sıkıştırdı... Gazete - mahkeme - hapishane üçgeninde dolaştırılıyor. Sinan Kara bugün Datçada yine yargı önüne çıkıyor. Bu seferki "suçu" Kaymakam Savaş Tunceri mesai saatleri içinde denize girerken "şortla" görüntülemek... O arada edep yerlerinin göründüğü iddia ediliyor... Neticede

Yazının Devamı

Kimi dedi ki...

8 Mayıs 2004

Kimimiz dedi ki: "Genelkurmay sivil tepkinin çoğalmasını ve olgunlaşmasını beklese daha iyiydi, bildiri son çare, son çıkış olmalıydı."Kimi dedi ki: "Sivil tepki oluşacağı kadar oluştu, hem basın tepkilere yeterince yer vermiyor ki..."Kimi dedi ki: "Kanun tasarısı komisyondan geçmiş, daha ne kadar beklenecekti."Biri: "Tepkisini dile getirenler medya tarafından çoktan tu kaka ve statükocu ilan edildi" diye görüş belirtti...Diğeri: "Genelkurmay tepkisini Başbakana sessizce belirtmeliydi" diye konuştu...Öteki: "Başbakan nasıl olur da TSKnın tepkisini hesaplamaz" diye yanıt verdi...Görüşler muhtelif... Ancak iktidarın "TSK nasıl olsa pasifleştirildi, boş ver rektörü, üniversiteyi, demokrasiyi" düşüncesinin duvara çarptığı gerçek... Genel oyun sadece yüzde 25ini... Sandığa gidenlerin yüzde 32 oyunu alarak koltuğa oturan iktidar, yüzde 100 oyla gelmiş gibi... Kimseyi takmıyor... Ne muhalefet partisi, ne 76 üniversitenin rektörü, ne üniversite senatoları, ne sivil toplum örgütleri... Ünlü atasözüne uygun biçimde: İmam bildiğini okuyor... Derken gündeme Genelkurmay bildirisi düşüyor... Dün bir grup meslektaş bu konuyu tartıştık... Kötüleri taklit eden, örneklerini bile aşar; ama iyileri

Yazının Devamı

İrticanın rövanşı

7 Mayıs 2004

"28 Şubatın rövanşı" başlığını atmıştı...Bu girişim aynı zamanda 31 Martın da rövanşı...İrticanın Cumhuriyete meydan okumasıdır...Değişti... Gelişti.. Dönüştü denilen Başbakan Tayyip Erdoğan, kendini yerel seçimlere kadar zor tuttu...Yerel seçim bitince tavşanı ve gerçek kimliğini şapkadan çıkarıp halkın önüne koydu...Aylardır "üniversite reformu" diye diye hazırlanan 11 maddelik tasarı...İmam hatip okullarının önünü açıp YÖKü tasfiye eden bir yasa müsveddesiymiş meğer... Başka hiçbir şey yok içinde...Türkiyede 76 üniversite ve 76 rektör var..Bu rektörlerden bir tanesi bile bu tasarıyı "reform" diye nitelemiyor.Bir tanesi bile tasarıya evet demiyor...Ne var ki iktidar onları yok sayıyor...Katılımcı demokrasi dedikleri seçim öncesi boş laftan ibaretti demek ki...Dün bu satırlar yazılırken Genelkurmayın bildirisi yayımlandı...Mesaj doğru... Ama sivil tepkilerin sonucu beklense daha iyi olmaz mıydı? İmam hatiplerin önünü açan yasa tasarısı ile ilgili olarak Milliyet önceki gün: Amerikan savunma sanayiinin gelirleri Irak Savaşı ile birlikte artmış... Şuna ne zaman "saldırı sanayii" denecek... ***TRT - 2de bir sağlık programı... Sunucu konunun, "Kadınlarda Tüylenme Sorunu"

Yazının Devamı

Basit gerçekler

6 Mayıs 2004

Sonra ne mi oldu? Yıllarca Batıyı tehdit eden Estonya, Letonya, Litvanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovakya gibi eski komünist ülkeler ABye girdi. Türkiye ABnin dışında fakirliğiyle baş başa kaldı... Neden? Çünkü Türkiyeyi yönetenler ülke kaynaklarını koltuk karşılığı bedavaya sattılar veya gösterilen fedakârlık karşılığı alınanları çıkar çevreleriyle bölüştüler de ondan. O arada halkı uyandırmaya çalışan solcuları da "komünist" diye halkla birlikte hakladılar.. Geçmiş olsun sevgili halkım. Seni komünist tehlikesiyle korkutup soyan iç ve dış sırtlanların oyununu göremedin. Yenildin. Yenildik. Geçmiş olsun... Türkiye yarım asırdır NATO üyesi... Yarım asırdır halkının boğazından, çoluk çocuğun nafakasından kesti, gelirinin büyük bölümünü silah harcamalarına yatırdı. Komünizme karşı Batının bekçiliğini yaptı. Başbakan Erdoğan, "Rum kesimini dünya tanımış, biz tanımasak ne olacak?" diyor. Yarın da "KKTCyi kimse tanımıyor, biz tanısak ne olacak" diyebilir! Murat Erdaldı Profesör Nuri Akkaş, yabancı medyayı yakından izler, önemli gördüğü haberleri bizlere gönderir... Son olarak İrlanda Başbakanının Dublindeki zirve sonunda yaptığı konuşmadan bir paragraf gönderdi...

Yazının Devamı

Tektip eğitim!

5 Mayıs 2004

Peki neden böyle? Bu okullarda türban zorunluğu olmadığına göre böyle tek tip giysiler içinde olmaları tamamen bir tesadüf müdür? Yoksa ortada adı konmamış bir mecburiyet mi var? Eğit - Sen Başkanı Alaattin Dinçerin yanıtı."Yönetmeliğe göre imam hatip okullarında kız öğrenciler başlarını sadece Kuran derslerinde kapatabilirler. Ama bilinçli şekilde göz yumulduğu için öteki derslerde, teneffüslerde ve dışarda da başlarını kapatıyorlar. Aynı tip baş bağlamanın temel nedenlerinden biri bu çocuklarımızın önce ailelerinden etkilenmeleri daha sonra da birbirlerini etkilemeleridir. Kimi okullarda da okul yönetimlerinin çocukları el altından yönlendirdiğini biliyoruz. Bu yönlendirme o boyutlara varabiliyor ki, örneğin benim eşimin görev yaptığı imam hatip okulunda bazı öğretmenler çocuklara her sabah, bugün sabah namazınızı kıldınız değil mi, diye sorabiliyor..."Bu okulların düz liselerden farkı yok sadece birkaç ders farkı var", diyordu AKPli Tayyar Altıkulaç geçenlerde... Acaba o kadar mı? Gazetemizde yayınlanan "İmam Hatiplerin Dünü, Bugünü, Yarını" adlı yazı dizisindeki fotoğraflarda kız öğrencilerin kıyafetleri dikkatinizi çekti mi? Başları kapalı olan öğrencilerin tamamı aynı

Yazının Devamı

Bir memleket ki...

4 Mayıs 2004

Bir ülke ki... Dokunulmazlıkları kalktığı an yargılanıp cezaevine girecek onlarca insanı milletvekili sıfatını taşıyor, taşımaya devam ediyor.Bir ülke ki... Bakanları, milletvekilleri yargıdan kaçarken sade vatandaşları "vicdanla - cüzdan arasında sıkışmış" bir adaletten medet umuyor.Bir ülke ki... Yeni nesilleri "imamlaştırmak" ve kızlarının başını kapatmaktan daha önemli bir eğitim hedefi bulunmuyor. Bir ülke ki... Baklava çalan çocuklarını yıllarca hapiste çürütürken 70 - 80 milyar doları hortumlayanlarına VIP muamelesi yapıyor.Bir ülke ki... Öğrencisi, işçisi ve memurunu sürekli sokakta polise dövdürüyor.Bir ülke ki... İktidar partisi kadın - erkek eşitliğini hâlâ hazmedemiyor. Bir ülke ki... Çağdaşlığın ilk şartının laiklik olduğunu kavrayamıyor, kendisine armağan edilmiş laik düzenden "ılımlı İslam" düzenine geçmeye çalışıyor ve bu kılıkla ABye girebileceğini sanıyor...Bir ülke ki... Genel manzarası buyken ve bir an önce bu manzaranın değiştirilmesi gerekirken, bunların hiçbirini yapmıyor... Ya ne mi yapıyor? Havadan ve bedavadan köşeyi dönmek... Bunun için de ABye girmek istiyor. İstemenin ötesinde gireceğine ciddi ciddi inanıyor.Bir ham hayaller ülkesi ki... İnsan

Yazının Devamı

11 Eylülün sırrı

2 Mayıs 2004

"10 Eylül akşamı United Airlines ve American Airlines pilotları sabaha kadar çok aşırı içtiler, içlerinden biri:- Ben Boing 767 ile World Trade Centerin kulelerinin arasından gözüm kapalı geçerim, dedi. Bunun üzerine diğeri:- Sen geç ben de gözlerimi bağlatıp geçmezsem adam değilim, diye konuştu...Üçüncüsü:- Ulan siz oradan geçin, ben de PENTAGONun ortasına inmezsem bıyıklarımı keserim, diyerek bardan ayrıldılar.Dördüncü pilot, yürüyemeyecek kadar sarhoştu (O da zaten açık araziye düştü). Amerikada İkiz Kuleler ve Pentagonu vuran 11 Eylül olayının soruşturması sürüyor. Bostonda bir barmen geçenlerde FBIya şu ifadeyi verdi: Kadın erkek eşitliğine yabancı, 1 Mayısı olaysız kutlamayı beceremeyen bir ülke nasıl ABye üye olacaksa.... ABD Irakta kitle imha silahı bulamadı fakat imha edecek kitle buldu... Arman Salepçi Televizyon kanallarından birinde sunucu dün sabah üstün zekâlı çocuklarla sohbet ediyor, ilgi alanlarını soruyordu; birisinden "küresel ısınma" yanıtı gelince sunucu meraklanıyor;- Peki neden küresel ısınma?- Ben Fenerliyim. Küresel ısınmanın bizimle yakından ilgisi var.- Mesela nasıl?- Biliyorsunuz, küresel ısınma sonucu denizlerin yükselmesiyle sular altında

Yazının Devamı

1 Mayıs ve Altan...

1 Mayıs 2004

Bugün bir mayıs sekiz yıl oldu Altan Erbulak öleliHep sorunlu oldu bir mayıslarAltan ağbi öleli beriBu yıl da üç emekçi öldü bayram ederkenNerden baksan bizde bir mayıs emekçinin bahar çiçek çelenk tabut bayramıPolis niye cop kullanıyorHavai fişek de kullanabilirDemek ilerde top da kullanacakTopdan kasıt meşin yuvarlak değil elbetEmekçiler yürüyorken O camları kıranlar kimCamcının adamları mıBirinin adamları oldukları kesinÇıkarın saatli maarif takviminden mayısın biriniVarsın nisan ayı otuzbir çeksinOlsun bitsin...Altan Erbulak ödülü 3 Mayıs gecesi Semaver Kumpanyada yapılacak törenle Hadi Çamana verilecek. O gece Altanın dostları ortak anılarını anlatacak... Hadi Çaman tiyatrosu izlenecek. Her sabah Milliyete "Her şey daha güzel olacak çocuklar, yarın daha güzel olacak" diye girer, peşinden ünlü kahkahasını patlatırdı. Umut ve neşe saçardı. Sesi hâlâ kulaklarımızdadır... Onu, Altan Erbulakı, ölümünün 16ncı yıldönümünde saygıyla anıyoruz... Altan gibi usta bir tiyatro sanatçısı ve yazar olan Ferhan Şensoyun, Ferhantolojiden aldığmızı kimi satırlarını ekliyoruz mayısın ilk gününe... İşçiler kaldırım ve yol işçisi, şoför, hamal vs. olarak 364 gün Taksim Meydanına girebilir. 1

Yazının Devamı