Tüpraş biraz yaş!

22 Mayıs 2004

Ne var ki bu özelleştirmenin iptali için İdare Mahkemesine dava açan Petrol - İş Sendikası aynı iyimserliği paylaşmıyor...Petrol İş Hukuk Müşaviri Gökhan Candoğan satışın yargıdan döneceği iddiasında...- Neden?- Çünkü Rekabet Kurumu TÜPRAŞa talip olan konsorsiyumdan sadece Efremov Kautschuku mali ve teknik açıdan değerlendirerek bu karara varmıştır. Oysa değerlendirmenin tam ve sağlıklı olabilmesi için konsorsiyumun diğer ortaklarının durumunun da incelenmesi gerekiyordu. Eğer bu yapılsaydı belki rekabet hukuku açısından o ortaklara ilişkin bazı sakıncalar tespit edilecekti. Nitekim Kurulun iki üyesi bu temel eksikliğe dikkat çekerek karara muhalefet şerhlerini koymuşlardır. Sadece bu eksiklik bile Kurulun verdiği kararı hukuken geçersiz kılmaya yeterdir...Buyrun buradan yakın... Tüpraş yönetimi 28 Mayısta kuruluşu Efremov Kautschuk - Zorlu ortaklığına devredeceğini söylüyor. Görünüşte işlemler tamam. Gününü faydalı bir şekilde kullanmayı bilen insan için asıl mutluluk akşam vaktinde gelir. Tayyip Erdoğan Amerikanın bir düğün yerini bombalayıp onlarca Iraklıyı öldürmesine çok kızmış... "Bunun affedilir bir yanı yok" diyor. Amerikanın Irakı yalan gerekçelerle işgal etmesinin ve

Yazının Devamı

Bilimsel intihal!

21 Mayıs 2004

Önce Kökerin kitabının ilk paragrafını aktarıyoruz: "Osmanlı Devletinin Batı karşısındaki konumu hakkında, yönetenler katında var olan kendini tanımlayış biçimi, 17. yüzyıl sonlarında başlayan askeri yenilgilere ve toprak kayıplarına rağmen uzunca bir süre "cihan imparatorluğu" olma düşüncesinin yarattığı bir gurur ve üstünlük duygusu tarafından belirlenmişti."Şimdi de Prof. Baydurun kitabının ilk paragrafı:"Osmanlı Devletinin Batı karşısındaki konumu hakkında yönetenler katında var olan kendini tanımlayış biçimi, 17. Yüzyıl sonlarında başlayan askeri yenilgilere ve toprak kayıplarına rağmen uzunca bir süre Cihan İmparatorluğu olma düşüncesinin yarattığı bir gurur ve üstünlük duygusu tarafından belirlenmişti."Her iki kitap arasındaki "Müthiş benzerlik!" sonraki bölümlerde de devam ediyor. Bilimde bunun adına "intihal" deniyor. Yani aşırma... İyi de kitabı aşırılan kim? Aşıran kim? İzzet Baysal Üniversitesinden bir dostumuz:- Prof. Mithat Baydur hakkında intihal soruşturması başlatıldı, diyor, bekleyin, daha başka ilginç şeyler de çıkabilir. Masamızın üzerinde iki kitap duruyor. Biri Prof. Levent Kökere ait, adı; Modernleşme, Kemalizm ve Demokrasi. Diğeri Prof. Mithat Baydura ait,

Yazının Devamı

DSP: Eski hamam

20 Mayıs 2004

- Kimlerin il delegesi olacağı genel merkez tarafından önceden ve masa başında belirlendi. Genel Başkan ve eşi, buna rağmen kongreyi benim kazanacağımı görünce listemde yer alan bazı isimleri baskı yaparak istifa ettirdiler. Bu da yetmedi, kongre günü salona Hüseyin Mert ile birlikte girerek ve onu yanlarında oturtarak, açık açık, bizim adayımız budur, mesajını verdiler. Divan Başkanlığını Zekeriya Temizelin kazanacağını anlayınca sayım bile yaptırmadan Başkanlığı kendi adayları Masum Türkerin kazandığını ilan ettirdiler. Bu antidemokratik uygulamalara delegeler ve salondaki partililer sonunda isyan etti, tarihinde ilk kez kendi Genel Başkanını kendi kongresinde protesto ederek konuşturmadı. Ardından seçimlere geçildi. Hüseyin Mertle eşit sayıda oy aldığım görülünce iki oyum iptal edildi ve seçimi böylece kendi adayları kazanmış oldu.DSPnin demokratik bir nöbet devriyle solun yeni partisi olarak canlanması ihtimali vardı... Bülent Ecevit ve eşi o kadarını da çok gördüler Türkiyeye... Partiyi ceplerine koyup götürecekler anlaşılan... DSPnin geçtiğimiz cumartesi günü yapılan İstanbul İl Kongresini Erdoğan Toprak tan beş oy fazla alan Hüseyin Mert kazandı. Nasıl kazandığını DSPnin

Yazının Devamı

Truvayı ararken

19 Mayıs 2004

Arkeoloji Müzesinin Truva bölümünü bile güç bela açabildik...Troy filminde Egenin bir yanı "Greece" yani Yunanistan olarak gösteriliyor, öteki yanı Troy... Türkiyenin adı geçmiyor. Filmi izleyen birine "Troy nerede?" diye sorsanız Yunanistanda bir yerde yanıtı alırsınız kaçınılmaz olarak... Geliniz bu noktada Tülin Tanrıkutun anısına kulak verelim:"40 yıl önce New Yorkta Cornell Üniversitesinde eşim Mete Tanrıkutla birlikte okuyorduk. Aylık bursumuz topu topu 186 dolardı. Geçinemiyorduk tabii... Yerel gazetede "Stone Travel Agency" adlı turizm acentesinin ilanını gördüm. Verilen adrese gittiğimde gördüğüm manzara şuydu... Acente sahibi hanım kan ter içinde Yunanistan haritasında "Truva"yı arıyor, işin tuhafı oraya gitmek isteyen üniversite profesörü de hangi ülkede olduğunu bilmiyordu... Truvanın Türkiyede olduğunu ve New Yorktan İstanbula uçup oradan da Truvaya ulaşabileceklerini anlattım. Müşteri gittikten sonra acente sahibi ellerime sarıldı... Niçin geldiğimi öğrenince daha da sevindi, beni hemen işe aldı. Truva o dönemde adeta hayatımızı kurtardı..." Troy (Truva) filminin çekimi ve ilk gösterimi sırasında Türkiyenin tanıtım fırsatlarını kaçırdığını arkadaşlarımız yazdı...

Yazının Devamı

Kürt kapanı...

18 Mayıs 2004

Barzani, Talabani, Zebari gibi Kürt liderler direniş savaşı veren Mukteda El Sadra bağlı Şiilerden "İsyancı" diye söz ediyor. Şiiler de Kürtleri her fırsatta "hain" ve "işbirlikçi" diye niteliyor...Sünni Saddam yönetimi, geçmişte Kürtler ile Şiileri birbirine yaklaştırmıştı...Ancak Kürtlerin işgalci Amerikalılar ile işbirliği yapması, Sünni ve Şiilerin direnişi ortaklaşa sürdürmesi dengeleri değiştirdi... Fellucede direniş savaşı veren Şiiler, Kürt peşmergelerin Amerikalı askerler yanında kendilerine karşı savaşa katıldığını dile getiriyor sık sık...Mukteda El Sadrın sağ kolu Şeyh Abdül Hadi El Derrayi:- Kürt liderleri Amerikan kuklalarıdır, Irak halkına ihanet etmişlerdir, diye konuşuyor...24 milyonluk Irakın beşte birini oluşturan Kürtler, gelecekte azınlık muamelesi görmekten korktukları için federal sistemde ısrar ediyor, Kerkükün petrol yataklarına tamamen el koymanın yollarını arıyor.Sünni ve Şiiler ise Kürtlerin bu niyetlerine hiç kulak asmıyor...Amerika giderse Şii ve Sünniler ile Kürtler arasında kanlı bir hesaplaşma başlayabilir... Bugün rahat görünen Kürtlerin yarını hayli acılı olabilir. İngiliz basını Amerika ve İngilterenin Iraktan çekilmeyi gündeme aldığını

Yazının Devamı

Biz tarafsız mıyız?

16 Mayıs 2004

Yazı İşleriyle son ortak toplantımızda "eğitim" konusunu ele aldık; imam hatipler, türban, laiklik vs. konuşuldu... O sırada arkadaşlardan biri "Bu kavramlar arasında biz tarafsızız" deyiverdi.Oysa biz belli konularda tarafsız değiliz.Doğan Grubu olarak belli konularda taraflıyız.O konuların hangileri olduğu "Doğan Medya Grubu Temel İlkeleri"nde yazılı.Mesela:Madde 1) Doğan Medya Grubu Atatürkçüdür.Madde 6) Doğan Medya grubu laiktir... Din ve vicdan özgürlüğünü savunur. Ancak dinin siyasallaşmasına ve kamusal yaşama müdahalesine karşı çıkar.Görüldüğü gibi... Biz Cumhuriyetin temel ilkeleri konusunda taraflıyız. Bilimden, akıldan, çağdaşlıktan, cumhuriyetten, laiklikten yanayız... Din ve vicdan özgürlüğü dahil, hakların siyasi istismar ve ticaretine karşıyız... Bilvesile bu gerçeği anımsatmış olalım... Milliyet yenileniyor... Ana binamızın girişi, lokanta, bar, dinlenme salonu bölümleri çağdaş bir estetikle yenilendi. İcra Kurulu Başkanı Hanzade Doğan yeni bir dinamizm ve hava getirdi beraberinde... Gazetenin fiziki yapısıyla birlikte insan ilişkileri de değişiyor. Örneğin yeni bir uygulama olarak Yazı İşleri elemanlarıyla yazarlar belli zamanlarda ortak toplantı yapıyor, sohbet

Yazının Devamı

Duvara işemek

15 Mayıs 2004

Coşkun Kırca Akşamdaki yazısında:- Bay Erdoğanı dinlerken kendimi merhum Adnan Menderesi dinler sandım, diyor. Meclis grubuna siz isterseniz hilafeti de getirirsiniz diyen Menderesi...Ve ilginç bir olay aktarıyor o dönemden:"1961de toplanan Mecliste Adalet Partili bir eski Urfa Valisi vardı; pek de sempatik bir kişiliği olan Kadri Eroğan! Bu zat, Anayasa Komisyonunda, İnönü hükümetinin sevk ettiği Anayasa Mahkemesinin kuruluşuna dair tasarıya gerek olmadığını; zira egemenliğin kayıtsız şartsız Millete ait oluşu ilkesinin egemenliğin Meclise ait olduğu anlamına geldiğini ileri sürüyor ve Anayasada öngörüldüğü halde bu mahkemenin Meclisin egemenliğini sınırlayacağını ve bunun caiz olmadığını söylüyordu! Ve bir de önerisi vardı: Bütün senatör ve milletvekilleri ön avluda Meclis binasının dibine dizilsinler ve hep bir arada Meclisin duvarına işesinler! Bu zata göre parlamenterlerimiz, bu suretle her şeyi yapma hakkına sahip bulunduklarını herkese göstermiş olacaklardı! Tam o sırada Anayasa Komisyonunda merhum Emin Paksütün davudi sesi duyuldu: Evet ama Kadriciğim elde makas bekleyenler var." Başbakan Erdoğan yüzde 34 oy ve seçim yasasının cilvesiyle TBMMde sağladıkları yüzde 65lik

Yazının Devamı

Ekonomi bülteni

14 Mayıs 2004

Kemal Dervişin CHPye dühuluyla birlikte partideki İMF karşıtlığı son buldu, Ekonomi Bülteni yayını durduruldu. Aradan 2 yıl geçti. Kemal Dervişin partiden uzaklaşmasıyla Ekonomi Bülteni bu hafta yeniden yayına başladı. Bülteni hazırlayanları kutluyoruz. Ancak baksınlar bakalım Kemal Derviş iyice uzaklaştı mı? Aniden döner gelirse yine işi bırakıp kaçmak zorunda kalabilirler... CHP Genel Merkezi, 1999 yılında çeşitli "çalışma masaları"yla birlikte bir de "Ekonomi Masası" oluşturmuş, bu masa IMF karşıtı bir "Ekonomi Bülteni" çıkarmaya başlamıştı... İmam hatip liseleri tartışmaları nedeniyle yaşanan gerginlik dış dünyadaki olumlu imajımızı bozuyormuş. Abartmayın... İrandaki imajımız çok düzeldi... Haldun Ertem Dünya Bankası Başkan Yardımcısı: "Türkiyede yoksulluk artıyor" diye konuştu... Yoksulluk artarken İstanbul caddelerinde dolaşan cenaze arabası iriliğindeki lüks jeep ve gece kulübü sayısı da artıyor. Demek ki bazıları daha yoksul olurken bazıları daha palazlanıyor. Meslek liselerindeki adaletsizlikle çok ilgili olanlar gelir adaletsizliği ile neden hiç ilgili değiller? Yoksa dertleri adaletsizlik değil mi?Ömer Güvenç Lig TVde Adanasporun golcü futbolcusuna soruyor:- Ahmet Asım,

Yazının Devamı