Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni ve zorlu bir dönemden geçiyoruz. Eczane eczacılığı yapan yani salgın günlerinde sahada çalışan bir sağlık profesyoneli olarak hepimizin hayatını kolaylaştıracak önerileri sizler için derledim.


Hepimiz için her şeyin çok yeni olduğu ve sürekli bir şeylere adapte olmaya çalıştığımız bir döneme girdik. Çoğu sağlık profesyoneli gibi ben de hayatımın tartışmasız en yoğun günlerini yaşıyorum. Biz eczacılara danışan hastaların sayısı inanılmaz derecede arttı. Hastalarımızı sakinleştirmeye, doğru ürünlere yönlendirmeye ve şerit arkasından hizmet almak gibi yeni uygulamalara alıştırmaya çalışıyoruz. Bir de depoları her aradığımızda “Yok” denilen ürünleri bulma mesaimiz var. O ürünleri bulmak için tanışmadığımız aracı kalmadı.

Salgın günlerinde eczacılık



Fırsatçılık suçlaması

Fahiş fiyatlara satılan o ürünleri, bize soranlara “Yok” dememek için yüksek fiyatlara mecburen alıyoruz. Aldığımız fiyatlara kâr koymadan bile satsak “Fırsatçılık” ile suçlanmamız da cabası! Gece gündüz, canımız pahasına halk sağlığı için çalışırken bu suçlamanın Türkiye’deki tüm eczacıları derinden yaraladığını bilin istedim. Tabii her gün bize teşekkür eden, “çok yoruluyorsunuz” diyerek kek yapıp getiren hastalarımız da yok değil. Bu yorucu günlerde bizim ilacımız da sizsiniz. Alkışlar, tebrikler, kekler, börekler değil istediğimiz, sadece anlayış! Sadece bizim için de değil, hepimizin sağlığı için.

Bize de size de bulaşmasın

Çünkü eczaneler şu anda hasta yoğunluğu da göz önüne alındığında salgın için en riskli alanlardan biri. Bu nedenle banko önüne şeritler çektik. Mesafeler bıraktık. Maske ve koruyucu ekipmanlar ile çalışıyoruz. Sadece virüs bize bulaşmasın diye değil bu önlemlerimiz, bize bulaşması halinde size de bulaşmasın diye. Eczane içine o an hizmet verebileceğimizden fazla insan almamaya, sırayı korumaya özen gösteriyoruz. Bu kurala uyulması da virüsün yayılmasını önleyebilmek adına gerçekten çok önemli. Eminim ilerleyen günlerde korunmak için yeni uygulamalar da başlayacaktır. Ne de olsa hepimiz için her gün yeni bir şeyler öğrendiğimiz ve kendimizi geliştirmeye çalıştığımız bir dönem. 

Haberin Devamı

Bağışıklığımızı nasıl güçlendiririz?

Geçen iki hafta boyunca eczanede en çok duyduğum soru: “Bağışıklığımızı nasıl güçlendiririz?” oldu. Bu sorunun cevabı sağlıklı ve düzenli beslenmede, yeterli ve kaliteli uykuda, fiziksel aktifliği artırmakta ve stresi azaltmakta gizli. Evde kalmak hayati önem taşıyor. Sağlıklı lezzetlerin hazırlandığı workshoplar nasıl trenddi hatırlayın. İşte, evde, ailece sağlıklı ev lezzetleri hazırladığınız keyifli workshoplar için bir fırsat! Ev içi egzersizler ve meditasyonlar ile hem fiziksel aktifliğinizi artırabilir hem de stresinizi yönetebilirsiniz. Ama aranan cevap bunlar değil biliyorum! Hangi gıda takviyeleri ile bağışıklığınızı güçlendirebileceğinizi merak ediyorsunuz. C ve D vitaminleri ile çinko bu dönemde bağışıklığınızı güçlendirebilecek başlıca destekçileriniz olabilir. İhtiyacınıza ve mevcut sağlık koşullarınıza uygun dozu belirlemek için mutlaka eczacınıza veya doktorunuza danışın. Bal gibi arı ürünlerine karşı bir alerjiniz yoksa propolis de bu dönemde yararlanabileceğimiz doğal bir destek olabilir. Propolis konusunda sahtecilik çok olduğundan eczacınıza danışarak kalitesinden emin olduğunuz bir ürün kullanmanızı tavsiye ederim.

Salgın günlerinde eczacılık



Bitki çaylarından yararlanın

Bu dönemde bitki çaylarının koruyucu etkisinden de yararlanabilirsiniz. Ayvalı ıhlamur ile zencefilli yeşil çay bu dönem benim en çok tercih ettiklerim arasında. Yeşil çay veya ada çayıyla yoğun derişimli (bir fincana iki-üç çay poşeti) çay hazırlayıp, ılıtıp gargara da yapabilirsiniz. Araştırmalarda yeşil çayın içindeki kateşinlerin bazı virüslerin çoğalmasını engellediği gösterildi. Ada çayının içindeki sineol ise fırsatçı bakterilerin gelişmesini durduruyor.