İzmir ve İstanbul’da neredeyse aynı tarihlerde başlayan ve hemen hemen aynı zamanda tamamlanan iki metro projesi oldu.
İstanbul’da yapımına 2005 yılında başlanan Kadıköy ile Kartal arasındaki metro, 2013 yılında tamamlandı. Kadıköy’den başlayan hat, Kartal’a kadar uzanıyordu. 16 istasyonu vardı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 27 kilometrelik projenin bedelini 3 milyar lira lira olarak açıkladı. Yani kilometre maliyeti tam 140 milyon liraydı.
***
İzmir’de de aynı tarihlerde Üçyol-Üçkuyular arasındaki metro hattının çalışmaları başladı.
Yaklaşık 5.5 kilometrelik yeni hat üzerinde 5 adet istasyon inşa edildi.
Yeni hat, her gün 100 bin yolcu taşıyor. Hattın açılmasıyla, İzmir’de önemli ölçüde bir trafik rahatlaması sağlandı.
Bu hattın tamamının maliyeti 200 milyon lira oldu. Yani, bir kilometresinin maliyeti yaklaşık 40 milyon lira.
Tehlikeli atıklar tüm dünyada en büyük çevre sorunu.
Çernobil faciasından sonra dünyanın dikkatini daha da fazla çeken bu konudaki sorunlar her geçen gün artarak devam ediyor.
İzmir de son yıllarda tehlikeli atıkların oluşturduğu çevre sorunlarıyla gündeme gelmeye başladı.
Aliağa’ya söküm için gönderilen gemilerdeki tehlikeli atıklar yıllarca tartışıldı.
Işıkkent ve Menderes’te tehlikeli atıkların işleneceği tesislere Çevre Müdürlüğü’nce izin verildi.
Üstelik bu tesislerin yerleşim yerlerine uzaklıkları bir kilometreden daha azdı.
***
Ama asıl büyük şok; Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) raporuyla Gaziemir’de Akçay Caddesi üzerindeki fabrikada radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bir alan tespit edilmesi ile yaşandı.
Geçen Cumartesi (18 Şubat) bu sütunlarda ‘TOKİ’den İzmir’e 50, Ankara’ya 260 proje’ başlıklı yazıma çok sayıda dönüş aldım.
Diyorsunuz ki, İzmir’e yapılan diğer haksızlıklardan bahset. Özellikle de Körfez temizliği için geliştirilen projenin, yıllarca onay verilmemesi nedeniyle gecik-mesinden...
Bahse-delim...
İzmir Büyükşehir Belediyesi mezarlık ve İtfaiye yerleri için Hazine’den tahsis istiyor. Cevap bile verilmiyor. Büyükşehir, mezarlık yerlerini bile satın almak zorunda kalıyor. Ama sivil toplum kuruluşlarının tüm itirazlarına rağmen kentin Hazine’ye ait arazileri parsel parsel satılıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin iskelelerle ilgili talepleri yıllardır muhatap bile bulamıyor. 5 metre genişliğinde 5 ahşap iskelenin izni için yıllardır Ankara’da bakanlık koridorlarında top çevriliyor.
***
İzmir’in raylı sistem projeleri, yatırım programlarına alınmıyor. Bu durum, Ulaştırma Bakanlığı’nın 2018 yılı sonuna kadar olan stratejik planında açıkça görülüyor. Söz konusu planlarda İzmir için sadece Halkapınar-Otogar hattı var. Ama bu proje için de ayırılan para sadece 17.5 milyon lira. İzmir’e 17.5 milyon lira ayıran Ulaştırma Bakanlığı, aynı dönemde İstanbul’a 4.6 milyar, Ankara’ya ise 3.7
Geçen Cumartesi (18 Şubat) bu sütunlarda ‘TOKİ’den İzmir’e 50, Ankara’ya 260 proje’ başlıklı yazıma çok sayıda dönüş aldım.
Diyorsunuz ki, İzmir’e yapılan diğer haksızlıklardan bahset. Özellikle de Körfez temizliği için geliştirilen projenin, yıllarca onay verilmemesi nedeniyle gecik-mesinden...
Bahsedelim...
İzmir Büyükşehir Belediyesi mezarlık ve İtfaiye yerleri için Hazine’den tahsis istiyor. Cevap bile verilmiyor. Büyükşehir, mezarlık yerlerini bile satın almak zorunda kalıyor. Ama sivil toplum kuruluşlarının tüm itirazlarına rağmen kentin Hazine’ye ait arazileri parsel parsel satılıyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin iskelelerle ilgili talepleri yıllardır muhatap bile bulamıyor. 5 metre genişliğinde 5 ahşap iskelenin izni için yıllardır Ankara’da bakanlık koridorlarında top çevriliyor.
***
İzmir’in raylı sistem projeleri, yatırım programlarına alınmıyor. Bu durum, Ulaştırma Bakanlığı’nın 2018 yılı sonuna kadar olan stratejik planında açıkça görülüyor. Söz konusu planlarda İzmir için sadece Halkapınar-Otogar hattı var. Ama bu proje için de ayırılan para sadece 17.5 milyon lira. İzmir’e 17.5 milyon lira ayıran Ulaştırma Bakanlığı, aynı dönemde İstanbul’a 4.6 milyar, Ankara’ya ise 3.7
Dar ve orta gelirli herkesin en büyük hayallerinden biridir ev sahibi olmak.
En düşük kiralık konutun bin liraya yaklaştığı bir ortamda ev sahibi olmanın önemi ortada.
Aslında barınma hakkı, Anayasamızda da teminat altına alınmış bir hak.
İlgili Anayasa Maddesi şöyle:
Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
Bir işçi ya da memur maaşı ile nasıl ev sahibi olunacak, o konuda Anayasa’da bir açıklık yok.
Ama devletin bu konuyla ilgili görevlendirdiği bir kurum var. Adı Toplu Konut İdaresi.
***
Öğrencilerinin “demir leydi” lakabı taktığı CHP İzmir Milletvekili Prof. Birgül Ayman Güler siyasette de böyle anılıyor.
CHP Parti Meclisi Üyesi de olan Güler, kendisine takılan lakabı hak ettiğini bir kez daha kanıtladı.
TBMM Başkanlığı’na milletvekillerinin önergelerine verilen cevaplarla ilgili hatayı kabul ettirdi.
TBMM Başkanlığı, Güler’in talebi üzerine bakanlıkların milletvekillerinin yazılı soru önergelerine yasal süreler içinde cevap vermediğini kabul etti ve bakanlıklara dikkat çekme yazısı bile gönderildiği vurgulandı.
Buna rağmen gerekli cevapları vermeyen bakanlıkların ilan yöntemi ile uyarıldığı ifade edildi.
Olay, Prof. Güler’in TBMM Başkanlığı’na verdiği bir önerge ile ortaya çıktı. Önergede şu ifadeler yer aldı:
ABD Müşterek Kuvvetler Komutanlığı, “Müşterek Faaliyet Ortamı” başlıklı bir rapor yayınladı.
Raporda temiz su kaynağı kıtlığının artmasıyla ilgili tahminlere göre, kirlenme ve nüfus artışı ile birlikte 2030 yılına kadar dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturacak 3 milyar kişinin temiz suya muhtaç kalacağı belirtildi.
Riskli bölgeler arasında Türkiye de sayılıyor. Türkiye için de tehlike çanlarının çaldığı ilan edildi.
Ne yazık ki İzmir için de su sıkıntısı ciddi boyutlarda.
Dördüncü Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel döneminde bile İzmir’de konu gündemdeymiş.
1960 ihtilalinin kudretli generali Cemal Gürsel, Ankara’daki işleri yoluna koyduktan sonra İzmir’i ziyaret etmiş.
İki ortaklı limited bir şirket olarak 26 Aralık 1992’de kuruldu.
2005’ten itibaren İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerin ortaklığı ile A.Ş oldu.
Yaklaşık 6 bin çalışanı var. Bunların 1602’si İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değişik birimlerinde, 2682’si ESHOT Genel Müdürlüğü’nde, 768’i İZSU’da ve 515’i de İZELMAN bünyesinde görev yapıyor.
İzmirlilere toplam 11 bin 500 kapasite ile otopark hizmeti veriyor. Kreş ve etüt eğitim merkezlerinde de 600 öğrenciye hizmet sunuyor.
İşte bir haftadır yaşadığı işçi krizi ile kentin gündemini oluşturan İZELMAN böyle bir belediye şirketi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin; İZBETON, İZELMAN, İZFAŞ, ÜNİBEL, Ege Şehir Planlama, İZDENİZ, İZULAŞ, Metro, Grand Plaza, İZBELCOM ve İZENERJİ olmak üzere toplam 11 şirketi var.