Mustafa Yılmaz

Herhangi bir yerde, imar planlarında bulunmayan, ya da imar planlarına aykırı bir yapı inşa ederseniz ona arazi size aitse “kaçak yapı” değilse “gecekondu” denir.
Özellikle İzmir gibi büyükşehirlerde 60 yıldır bu düzensizliğin önüne geçilemiyor.
Ama vahim olan vatandaşa örnek olması gereken kamu kuruluşlarının da sık sık kuralları çiğnemeleri.

Son örnek ise Konak Tüneli. İmar planlarında, koruma amaçlı planlarda yer almayan uygulama projeleri bile bulunmayan Konak Tüneli bir süre önce apar topar başladı.
Tünel, Yeşildere’den başlayıp Bahribaba Parkı’nda son buluyor. Çıkış noktası Büyükşehir Belediyesi İmar ve Planlama müdürlerinin odalarına 100 metre uzaklıkta.
Odalarının penceresinden baktıklarında Bahribaba Parkı’nı görüyorlar.

Çok tartışıldı, çok konuşuldu. Sonunda da orman niteliğini kaybetmiş arazilerin satışını öngören yasa çıktı.

İzmir’de yaklaşık 65 bin dönüm 2B olarak adlandırılan arazi olduğu hesaplanıyor.

Yani yaklaşık 145 fuar alanı (Kültürpark) büyüklüğündeki ormanlık alan satılığa çıkarıldı. Yaklaşık 1.5 ay önce de başvuru süresi başladı. Ancak yasanın uygulanış biçiminde gerçekten ciddi tuhaflıklar var.

Köylüler hem şaşkın hem de kızgın. Çünkü uygulama sanki onları devre dışı bırakmak için planlanmış.

Hani biz; “İzmir, Ankara’ya Hazine’ye her yıl 28 milyar liralık vergi göndermesine rağmen 6 milyar liralık bile yatırım yapılmıyor” diyorduk ya.

Hani biz; “Ankara kenti İzmir’den daha az vergi ödemesine rağmen İzmir’den daha fazla yatırım alıyor” diyorduk ya.

Hani biz; “Edirne, Tekirdağ, İstanbul, Bursa, Kocaeli, Bolu, Eskişehir, Konya, Adana, Urfa arasında otoyol yıllardır var. İzmir ile Ankara ve İstanbul arasında temeli daha yeni atıldı ve ne zaman biteceği bile tam olarak belli değil” diyorduk ya.

Hani biz; “Ankara ile Konya, Ankara ile Eskişehir arasında hızlı tren çalışırken, İzmir’den memleketin tek bir noktasına bile hızlı tren yok” diyorduk ya.

Bu sütunlarda 14 Nisan 2012’de yayınlanan yazımda “İstemezükçüler olmasa isterüzükçüler Konak Meydanı’na bile ticaret merkezi yapar” ifadelerini kullanmıştım.

Konak Meydanı’na olmasa bile meğer Alsancak’ta böyle bir projeyi çoktan başlatmışlar. Geçmişte Konak Meydanı’na da benzer bir ticaret merkezi inşaatı düşünülmüş ancak açılan davalar nedeniyle son anda yapımı durdurulmuştu.

Şimdi ise gözlerine en olmayacak yerlerden biri olan Alsancak Stadyumu’nun arazini kestirmişler.

Fakat bu kez sert kayaya çarpacaklar. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu zaten Alsancak Stadyumu’nun yıkılmasına kesin karşı olduğunu açıkladı.

Uzun süren yarıştan sonra CHP İzmir İl Örgütü’nün patronu belli oldu. Seçimin sayısal detaylarını haberlerden geniş geniş okursunuz.
Ancak önemli olan, perde arkasında yaşananlar ve dahası bundan sonra ne olacağı...
Bu seçim süreci bundan sonrası için çok önemli şifreleri verdi. Onlara bakıp gelecek için bazı öngörülerde bulanabiliriz.
Ama önce kongre ile ilgili birkaç detaya değinmekte fayda var. Öncelikle başta genel merkez yöneticileri olmak üzere tüm partilileri tebrik etmek gerekiyor.
Çünkü çok uzun süre sonra ilk defa çarşaf liste ile seçime gidildi. Parti örgütünün istediği demokratik talep yerine getirilmiş oldu.
* * *
Aslında bu kongrede CHP’liler tüm Türkiye’ye önemli bir demokrasi dersi verdi.

Nihayet o gün geldi. Yarın CHP İzmir İl Örgütü’nde kongre var.

Partinin İzmir’deki patronun kim olacağı yarın belli olacak.

Şimdiye kadar adaylığını dört kişi açıkladı. Adaylığını ilk açıklayan isim Hasan Nebi oldu. Mevcut İl Başkanı Tacettin Bayır da ardından aday olduğunu eşinin de katıldığı bir toplantıyla duyurdu.

Ardından Ali Engin ve son olarak da Levent Eyipişiren de adaylıklarını ilan etti.

Üzerinde yaşadığımız dünyanın yaşı bilim adamlarına göre yaklaşık 4.5 milyar yıl.
Bunun 4 milyar yılı hiçbir canlı olmadan geçmiş. Tek hücrelileri bile saysak en fazla 500 milyon yıldır canlılar var.
Biz insanların geçmişi ise devede kulak bile değil. En fazla 200 bin yıldır varız. Dünya bizsiz neredeyse 4.5 milyar yıl geçirmiş.
Neredeyse tüm hayvanlar bu gezegende bizden daha fazla süre geçirmiş.
Köpek ve kedilerin geçmişi bile en az 10 milyon yıl.
Dünyada tek başına var olamayacağımız çok açık. Sağlıklı bir şekilde yaşamamızın tek şartı gezegenimizdeki diğer unsurların da sağlıklı olması.
Şehir merkezlerinde bizimle yaşayan hayvanların durumu ise daha önemli.

Türkiye’de yasalar, yönetmelikler ve düzenlemeler öyle hızlı değişiyor ki çoğu kimse takip bile edemiyor. Ama değişikliklerin gereğini yapmayan muhataplarının canı fena yanıyor.

Geçenlerde vergi mükellefi bir arkadaşıma, yana yakıla değişen bir yönetmeliğin gereğini yapmaya çalışırken rastladım.

İzmir’deki 500 binin üzerinde vergi mükellefini ilgilendiren çok önemli bir uygulamanın mağduruydu.

Söz konusu uygulamayı yerine getirmeyenlere 1170 lira para cezası öngörülüyormuş. Üstelik yüz binlerce mükellefin bu bildirim için sadece 5 günü var.

Esnaf, ticaret ve sanayi odalarının üyeleri başta olmak üzere gerçek ve tüzel tüm vergi mükelleflerin ilgilendiren önemli bir konu.

* * *

Olay şu: Maliye Bakanlığı 20 Ocak 2012’de yeni Vergi Usul Kanunu(VUK) Genel Tebliği yayınladı.

Tebliğe göre her tüzel ve gerçek mükellef elektronik ortamda bilgi bildirimi yapmak zorunda.