Yeşil çay diş çürümesini önler

8 Ekim 2020

Bitkiler yüzyıllardan beri sağlığın korunması ve hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Bitkilerle tedavi anlamına gelen ve alternatif bir tedavi yöntemi olan Fitoterapi, bilimsel temelli klinik araştırmalara dayanmaktadır. Bitkiler, birçok mineral, vitamin ve antioksidan içermektedir. Antioksidanlar insanların hastalanmasında büyük etkileri olan ve serbest radikaller olarak isimlendirilen maddelere karşı etki göstererek sağlığımızı korumaya yardımcı olurlar. Bazı bitkilerin, diş çürümesine sebep olan bakteriyel diş plağının ve ağız hastalıklarının tedavisinde olarak kullanılabileceği de bilinmektedir. Bunlara örnek olarak verebileceğimiz yeşil çay içerisinde bulunan kateşin isimli madde, kuvvetli antioksidan ve antienflamatuvar özelliktedir. Yeşil çayın içindeki kateşin isimli maddelerle ağız kanserini önlemede etkili olduğu, diş çürüğüne yol açan bakterilerin dişe yapışmasını engelleyerek ve bakteri asitlerini baskılayarak diş çürüğünü ve dişeti hastalıklarını engellediği bulunmuştur. Yeşil çay ayrıca dişlerin

Yazının Devamı

Çocuklarda parmak emme alışkanlığı ciddi sorundur

1 Ekim 2020

Parmak emen çocuklar başlangıçta sevimli gözükse de bu onlar için çok zararlı bir alışkanlıktır. Parmak emme alışkanlığı ile parmak üst ve alt ön dişler arasına girer. Böylece parmak üst ön dişleri ileri iterken alt ön dişleri geri iter ve emmenin vakum etkisiyle damak da büyük bir kuvvete maruz kalır. Parmak emme uzun süre devam ettiğinde dişlerde açık kapanış oluşur. Bu üst ön dişlerin alt ön dişleri yeterince örtmediği durumdur. Üst ön dişler daha önde, alt dişler ise normalden daha geride konumlanır. Üst çenede emmenin vakum etkisine bağlı olarak daralma ve dar çeneye üzgün dizilemeyen dişlerde çapraşıklıklar oluşur. Ayrıca, emilen parmakta da şekil bozuklukları görülür.



Hemen bırakmalı

Parmak emen çocuklara bu alışkanlığın bir an önce bıraktırılması gerekir. Eğer erken çocukluk döneminde bu alışkanlık terk edilirse, ortaya çıkan bozukluklar kendiliğinden düzelebilir. Terk edilmezse kalıcı hale gelir ve düzelme dişlere takılan tel tedavisiyle sağlanabilir. Ve bazen

Yazının Devamı

Beslenme şeklimiz diş yapımızı etkiler!

24 Eylül 2020

Bilindiği gibi, dişler de kemikler gibi kalsiyum ve daha birçok başka mineralden oluşur. Dişin dış yüzeyi ise vücudumuzdaki en sert doku olan mine tabakasıdır ki dişte en yoğun mineral yapısı burada bulunur. Günümüzde beslenme alışkanlıklarımızın değişmesiyle diş yüzeyindeki aşınmalar insanlarda sıkça görülmektedir. Aslında, bu da beslenme alışkanlıklarımızın yarattığı sorulardan biri olarak obezite gibi değerlendirilmesi gereken önemli bir konu haline gelmektedir.




Diş yüzeyindeki mineral ve yapı kaybı diş erozyonu olarak tanımlanır. Diş erozyonu belirli bir bölgede lokalize ve yavaş yavaş asit kaynaklı olarak oluşan, geri dönüşümü olmayan diş sert doku kaybıdır. Dişin mineral yüzeyi, damarlanması olmadığı için bir kez aşındığı zaman tekrar iyileşmeyecektir. Diş erozyonu mikropların asit üretmesiyle oluşan çürüklerinden farklı olarak, diş yüzeyinin genellikle asitli ve gazlı içecekler, portakal gibi birçok asitli doğal meyve suyu, enerji içecekleri ve sodada bulunan asitlerle çözülmesidir. Biz bu asitli

Yazının Devamı

20 yaş dişleri hakkında merak ettiğiniz her şey

17 Eylül 2020

Her yirmi yaş dişi çekilmeli mi?

20 yaş dişinizin doğru pozisyonda sürdüyse ve çürük değilse, arkasındaki diş etini iltihaplandırmıyorsa ve ağız kokusuna neden olmuyorsa çekilmesine gerek yoktur. Bir işe yaramadıkları ve zararlı oldukları doğru değildir. Ancak o bölgenin fırçalanarak temizlenmesi zordur ve bu yüzden kolay çürürler. Ayrıca 20 yaş dişleri tam çıkamadıkları zaman çevresindeki dişetinin şişmesine sebep olurlar. Çürüğe bağlı ağrı da hemen ortaya çıkmaz. Çürüğe bağlı yavaş yavaş ağrılar duyulabilir veya ağız kokusu meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda diş hekimi muayene ve röntgen sonucunda diş çekimine karar

Yazının Devamı

Diş estetiğine karar vermeden okuyun

10 Eylül 2020

Diş hekimliğinde estetik uygulamaları son yıllarda oldukça artmıştır. Yeni malzemelerin ve tekniklerin ortaya çıkmasıyla da çok başarılı tedaviler ortaya konabilmektedir. Estetik bir gülüş için yalnızca beyaz ve düzgün dişler yeterli olmaz. Dudak yapısına ve dişlere uyumlu, sağlıklı diş etinin varlığı da gereklidir. Diş etlerinde yapılan estetik uygulamalara pembe estetik veya dişeti estetiği denilmektedir. Estetik diş hekimliğinde hedef ışıltılı ve sağlıklı bir gülüştür. Gülümseme için ise diş eti estetiği son derece önemlidir. Gülümsemede uyumu bozan diş eti durumlarında, sorunun varlığına göre operasyon yöntemleri kullanılmaktadır. Bu kullanılan yöntemler ise gülümseme esnasında fazla gözüken diş etlerinin küçültülmesinden koyu pigmentlilerin renklilerinin açılmasına kadar farklılık gösterebilir. Diş etlerinde estetik uygulama öncesinde diş etlerinin sağlıklı olması gerekmektedir. Sağlıklı diş etleri ise kanaması olmayan ve yüzeyi portakal kabuğu gibi hafif pütürlü şekilde olmalıdır. Rengi

Yazının Devamı

Diş çekiminde kan dopingi

3 Eylül 2020

Son zamanlarda oldukça yaygın olan implant uygulamalarının amacı, eksik dişlerin yerine estetik ve fonksiyonel dişler yapmaktır. İmplantlar diş çekimiyle aynı seansta ya da çekimden daha sonra yapılabilir. Diş çekiminden sonra yara iyileşirken çene kemiği küçülür ve hacmini kaybederek iyileşir. Çene kemiğinde iyileşme sırasındaki bu erime implant yerleştirilmesi sırasında estetiğin ve fonksiyonun sağlanmasında zorluklara yol açar. Çünkü rahat bir implant tedavisi için sağlıklı ve hacimli kemik gereklidir. Diş çekimi sonrası çene kemiğinde en büyük değişiklikler ilk bir yıl içinde oluşurken, oluşan kemik erimesinin üçte ikisi ilk 3 ayda gerçekleşir. Bu sebeple diş çekimi sonrası iyileşme döneminde çekim boşluğunun korunarak çekim bölgesindeki sert ve yumuşak dokuda çökmenin önlenmesi için birtakım yöntemler uygulanır. Günümüzde de trombositten zengin fibrinin (TZF) çekim boşluğunu koruma amaçlı kullanımı gündeme gelmiştir. TZF kişinin kendisinden

Yazının Devamı

DİŞ İMPLANTI HER YAŞTA YAPILABİLİR

27 Ağustos 2020

Genel sağlık durumu iyi olarak kabul edilen yaşlılarda implant tedavisinin yapılabilmesi için üst yaş sınırı yoktur. Belli bir yaştan sonra diş kayıpları arttıkça implanta daha çok gereksinim duyulur. İleri yaştaki insanlarda implant yapılabilmesi için, hastanın çene kemiklerinin hacmi ve genel sağlık durumu incelenir. Genel sağlık durumu iyiyse ve kemik hacimleri yeterliyse hem hasta hem de hekim için her şey çok konforlu olur. Peki, genel sağlık durumu iyi değilse? İşte bu durumda hastamızın hastalıklarının doktor kontrolünde olup olmadığına bakılır. Örneğin kişi sadece şeker hastasıysa ve ilaçlarını düzenli alıyorsa, kontrollerine zamanında gidiyorsa bir sorun yoktur. Ancak kalp rahatsızlıkları gibi yapılan uyuşturucu iğnenin hastanın genel durumunu etkileyebileceği rahatsızlıkları olan hastalarda dikkat etmek önemlidir. Bu kişiler genelde kan sulandırıcı ilaçlar da kullanır. Fakat tıp burada da çaresiz değildir; doktoruna danışarak onun önerdiği düzenlemeyle implant cerrahisi uygulanabilir. Kan pıhtılaşması problemlerinde, radyo terapi görülüyorsa ya da kemik

Yazının Devamı

Yüksek kalan dolgu ağrıtır

20 Ağustos 2020

Diş dolgusu bitirildiğinde diş hekiminin renkli bir parça kâğıt ısırtıp dişlerinizi birbirine vurmanızı isteyerek dolgunuzun yüksekliğini kontrol etmesine rağmen dolguda yükseklik kalabilir. Genelde hastasına da yükseklik olup olmadığını sorsa da uyuşukluğun etkisiyle hasta da var olan yüksekliği anlamayabilir. Uyuşukluk geçip bir şeyler yemeye başladığımızda önce dolgulu dişimizin temas edip diğerlerinin kapanmamasından ya da dolgulu dişimizin temasından sonra ağzımızın kayarak kapanmasından yüksekliği hissederiz. Zaten yükseklik dişin erken temasıyla tüm çenenin yükünü taşımasına sebep olacak ve çok hassasiyet oluşturacaktır. Bu hassasiyet zaman içinde ağrıya dönüşür. Sebebi fazla basınç yüzünden kök ucunda ödem oluşması ve ödemin basınç ağrısı yapmasıdır. Ağrının geçmesi için mutlaka yüksekliğin alınması gerekir. Yükseklik hissediyorsanız diş hekimine kontrole gidip birkaç dakika sürecek işlemle yüksekliği aldırmalısınız. Dolgudaki yüksekliğe alışamazsınız ve sonu genelde

Yazının Devamı