Fisher bizden daha iyimser

29 Temmuz 2001

Her üç lider de Fischera, "Bu program aslında bizim programımız ve bu programı başarıya ulaştırmak için ne gerekiyorsa yapacağız", diyerek güvence vermiş ve bu da onu etkilemişti. "En azından işler yoluna girene dek üç liderin de bu sözlerini tutacağını ve farklı bir davranış içine girmeyeceğini, seçimi falan düşünmeyeceğini sanıyorum", dedi Mr. Fischer ve hemen ekledi: "Bu amatörce yapılmış bir siyasal tahmin tabii." Müjdeler olsun Türkiyem! IMFnin iki numaralı adamı Stanley Fischerın bu Türkiye ziyaretinde şu ana kadar ciddi bir olumsuzluk yaşanmadı. Dün sabah Stanley Fischerla buluşan ekonomi yazarları arasında "kur kavgası" çıkmadığı gibi Mr. Fischerla görüşen liderlerimiz de 19 Şubatı anımsatan marifetler sergilemedi. Tam tersine Fischer, görüştüğü üç siyasi lideri de ekonomik programı uygulamaya çok kararlı bulduğunu söyledi, dün sabah birlikte kahvaltı ettiği ekonomi yazarlarına. Piyasalar inanmadı Türkiye içinde ise kamuoyunun desteği önemliydi ve Mr. Fischera göre bu destek vardı, ancak dalgalı kur rejimi konusunda bazı farklı görüşler ileri sürülüyordu. IMF Başkan Yardımcısı Fischer, öncelikle bunları duymak, koalisyon liderlerinin uygulanmakta olan ekonomik programa

Yazının Devamı

Fisher bizden daha iyimser

29 Temmuz 2001


<#comment>Müjdeler olsun Türkiyem! IMF’nin iki numaralı adamı Stanley Fischer’ın bu Türkiye ziyaretinde şu ana kadar ciddi bir olumsuzluk yaşanmadı. Dün sabah Stanley Fischer’la buluşan ekonomi yazarları arasında "kur kavgası" çıkmadığı gibi Mr. Fischer’la görüşen liderlerimiz de 19 Şubat’ı anımsatan marifetler sergilemedi. Tam tersine Fischer, görüştüğü üç siyasi lideri de ekonomik programı uygulamaya çok kararlı bulduğunu söyledi, dün sabah birlikte kahvaltı ettiği ekonomi yazarlarına.
Her üç lider de Fischer’a, "Bu program aslında bizim programımız ve bu programı başarıya ulaştırmak için ne gerekiyorsa yapacağız", diyerek güvence vermiş ve bu da onu etkilemişti. "En azından işler yoluna girene dek üç liderin de bu sözlerini tutacağını ve farklı bir davranış içine girmeyeceğini, seçimi falan düşünmeyeceğini sanıyorum", dedi Mr. Fischer ve hemen ekledi: "Bu amatörce yapılmış bir siyasal tahmin tabii."

IMF Başkan Yardımcısı Fischer, öncelikle bunları duymak, koalisyon liderlerinin uygulanmakta olan ekonomik programa bağlılıklarını kendi ağızlarından dinlemek için gelmişti galiba Türkiye’ye. Fischer üç liderden istediği güvenceyi almış görünüyordu ve bu yılın

Yazının Devamı

Stanley Fischera dalgalı sorular

28 Temmuz 2001

Mr. Fischerın iki Türkiye ziyareti arasında geçen sürede bu "dalgalanma"nın sonucu doların TL değerinin yaklaşık yüzde 100 artması oldu. 19 Şubat sabahı 685 bin Türk Lirası olan doların değeri 1 milyon 300 bin liranın üzerinde. Umarız bu olay kötü bir anı olarak kalır ve aradan geçen sürede IMF ve piyasalar konusunda yeni deneyimler edinen Sayın Ecevit ile Sayın Fischerın bu yazı yazıldıktan sonra yapılacak olan görüşmesi olumlu bir havada geçer.Stanley Fischerın Türkiye ziyaretinin amacının da esasen olumlu bir hava yaratmak olduğu anlaşılıyor. Mr. Fischerın, IMFnin hatırı sayılır bir mali katkıyla desteklediği "dalgalı kur"a dayalı yeni Türkiye programının başarıyla uygulanmakta olduğu yolunda uluslararası piyasalara bir mesaj vermek için Türkiyeye geldiği izlenimi yaygın.Bu ziyareti ilginç kılan noktalardan biri ise Mr. Fischerın, sonunda kendi tavsiyesiyle çöken "kur çıpası"na dayalı önceki programın baş mimarı olması. Davosta yapılan Dünya Ekonomik Forumu gibi uluslararası toplantılarda, kur bantları yoluyla çıpadan çıkış senaryosunu da içeren "kur çıpası"na dayalı Türkiye programını sahiplendiğine tanık olduğum Mr. Fischera şimdi sorulması gereken soruların başında şunlar

Yazının Devamı

Stanley Fischer’a dalgalı sorular

28 Temmuz 2001


<#comment>Uluslararası Para Fonu IMF’nin ikinci adamı Stanley Fischer’ın Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyduğumda, "Eyvah, acaba bu kez ne gelecek başımıza" diye düşünmeden edemedim. Belleği çok güçlü olmayanların bile anımsayacağı gibi, G - 20 ülkelerinin toplantısı nedeniyle ülkemize gelen Stanley Fischer’ın Başbakan Ecevit’le görüşme yapmak üzere Ankara’da bulunduğu 19 Şubat günü yakın tarihimizin en ilginç olaylarından biri yaşanmış, devletin tepesindeki atışma Türkiye’yi temelinden sarsan krizin tetikleyicisi olmuş. O noktada Mr. Fischer’ın tavsiyesi de alınarak, "kur çıpası"na dayalı enflasyonla mücadele programının çöktüğü ve Türk Lirası’nın dalgalanmaya bırakıldığı ilan edilmişti.
Mr. Fischer’ın iki Türkiye ziyareti arasında geçen sürede bu "dalgalanma"nın sonucu doların TL değerinin yaklaşık yüzde 100 artması oldu. 19 Şubat sabahı 685 bin Türk Lirası olan doların değeri 1 milyon 300 bin liranın üzerinde. Umarız bu olay kötü bir anı olarak kalır ve aradan geçen sürede IMF ve piyasalar konusunda yeni deneyimler edinen Sayın Ecevit ile Sayın Fischer’ın bu yazı yazıldıktan sonra yapılacak olan görüşmesi olumlu bir havada geçer.
Stanley Fischer’ın Türkiye ziyaretinin

Yazının Devamı

Dolar bir iktidar aracı mı?

23 Temmuz 2001

Geçen hafta yaşananlar, günümüzde mali piyasalara hakim olmanın ne denli "nemli olduğunu bir kez daha g"sterdi. Bir kez daha g"rüldü ki, hükümetin ve Meclis'in haklı olarak "vündüğü, ekonomiyi sağlam temellere oturtacak yasal değişikliklerin "nemini kavrayan ve buna prim veren yok gibi. Hemen herkes g"zünü dolara ya da borsaya dikmiş, dolardaki ve borsadaki günlük gelişmelere g"re ekonominin ve hükümetin gidişatı hakkında hüküm veriyor. Bu yüzden de bunu dikkate alan bir politikanın izlenmesi büyük "nem taşıyor; bunu g"zardı eden bir ekonomi y"netiminin başarılı g"rünme şansı ise yok gibi.Hükümet ve ekonomi y"netimi bunu nihayet anladı galiba. Ancak mali piyasalara hakim olmak için olayın "nemini kavramanın yeterli olmadığını da unutmamak gerekiyor. Geçen hafta Türkiye'de yaşananlar dolarla iktidar arasındaki bağların ne kadar güçlü olduğunu g"sterdi. Amerikan dolarının nerede duracağı belli olmayan bir tırmanışa geçtiği gün, g"zünü dolara dikmiş olan Türk milleti ne kadar daha yoksullaştığını hesap edip sinir krizleri geçirirken hükümetin kaç günlük ya da saatlik "mrü kaldığı da tartışılır olmuştu. Sonunda Enis ™ksüz'ün istifası ve TC Merkez Bankası'nın d"viz kurlarının başıboş

Yazının Devamı

Dolar bir iktidar aracı mı?

23 Temmuz 2001


<#comment>Geçen hafta Türkiye'de yaşananlar dolarla iktidar arasındaki bağların ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Amerikan dolarının nerede duracağı belli olmayan bir tırmanışa geçtiği gün, gözünü dolara dikmiş olan Türk milleti ne kadar daha yoksullaştığını hesap edip sinir krizleri geçirirken hükümetin kaç günlük ya da saatlik ömrü kaldığı da tartışılır olmuştu. Sonunda Enis Öksüz'ün istifası ve TC Merkez Bankası'nın döviz kurlarının başıboş bırakılmayacağı sinyalini vermesi paniği durdurdu ve hükümetin ömrünü bir kez daha uzatmış oldu.
Geçen hafta yaşananlar, günümüzde mali piyasalara hakim olmanın ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Bir kez daha görüldü ki, hükümetin ve Meclis'in haklı olarak övündüğü, ekonomiyi sağlam temellere oturtacak yasal değişikliklerin önemini kavrayan ve buna prim veren yok gibi. Hemen herkes gözünü dolara ya da borsaya dikmiş, dolardaki ve borsadaki günlük gelişmelere göre ekonominin ve hükümetin gidişatı hakkında hüküm veriyor. Bu yüzden de bunu dikkate alan bir politikanın izlenmesi büyük önem taşıyor; bunu gözardı eden bir ekonomi yönetiminin başarılı görünme şansı ise yok gibi.
Hükümet ve ekonomi yönetimi bunu nihayet

Yazının Devamı

Küreselleşme tuhaf bir dünya yaratıyor

22 Temmuz 2001

Her taşın altında bir spekülatör arayan köykentçi başbakanımızın ve IMF'ye atıp tutarak kahraman olmaya çalışan bakanlarımızın hakkını yemeyelim, onlar bambaşka tabii ama şu anda dünyaya hükmeden devlet ya da hükümet başkanlarının, anlı şanlı G - 8 liderlerinin durumu da hayli tuhaf doğrusu.Sekiz lider başbaşa verip dünyanın meselelerini konuşacaklar diye 16 bin polis ve 3 bine yakın asker seferber oluyor, tarihi Cenova kenti telörgülerle çevrilmiş bir savaş alanına dönüyor, 100 binin üstünde eylemci "küreselleşme"yi lanetlemek için Cenova'ya akarken 100 bin Cenovalı da korku içinde kenti terkediyor. Gösterilerde bir kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin yaralandığı belirtiliyor. Neresinden bakarsanız bakın, tuhaf bir olay.Sekiz liderin ve 100 bini aşkın protestocunun hangi amaçlarla Cenova'ya geldiğini hatırladığımızda olay daha da bir tuhaf görünüyor. Liderler dünyanın ve insanlığın güncel sorunlarına çözüm üretmek için toplandıklarını iddia ediyorlar. Protestocular ise, dünyayı yönetme iddiasındaki sekiz lideri "küreselleşme heyulası"nın simgesi olarak görüp insanlığın ufkunu karartmakla suçluyor.Sekiz liderin başta HIV / Aids olmak üzere salgın hastalıklarla mücadele etmek

Yazının Devamı

Küreselleşme tuhaf bir dünya yaratıyor

22 Temmuz 2001


<#comment>Başbakanlık ya da bakanlık yapan, yani tek bir lafıyla ya da davranışıyla kriz yaratabilecek konumda bulunan kişilerin aymazlıkları sayesinde, her an bir krizin yaşanabildiği ülkemizde, insanların ruh hali aynı gün içinde bir kaç kez değişebiliyor. Bu ortamda bütün gününü doların kaç lira olduğunu izleyerek geçirerek bir tür "dolar manyağı" haline gelen insanlarımızın dünyada olup biteni izlemeye hali kalmıyor, bu yüzden de dramatik gelişmelerin ve şaşırtıcı tuhaflıkların yalnızca Türkiye'de yaşandığını sanıyoruz çoğumuz. Karamsarlığımız bu yüzden artıyor, "biz adam olmayız" diye hayıflanıp kendimizi yiyip bitiriyoruz.
Her taşın altında bir spekülatör arayan köykentçi başbakanımızın ve IMF'ye atıp tutarak kahraman olmaya çalışan bakanlarımızın hakkını yemeyelim, onlar bambaşka tabii ama şu anda dünyaya hükmeden devlet ya da hükümet başkanlarının, anlı şanlı G - 8 liderlerinin durumu da hayli tuhaf doğrusu.
Sekiz lider başbaşa verip dünyanın meselelerini konuşacaklar diye 16 bin polis ve 3 bine yakın asker seferber oluyor, tarihi Cenova kenti telörgülerle çevrilmiş bir savaş alanına dönüyor, 100 binin üstünde eylemci "küreselleşme"yi lanetlemek için Cenova'ya

Yazının Devamı