Anda kalmak ne demek? Anda nasıl kalınır?

24 Şubat 2022

Anda kalmak tam anlamıyla ne demek hangi süreçlerden oluşuyor?

Anda kalmak insanın fiziken ve ruhen aynı yerde olması demektir. Oyun oynayan bir çocuk gibi hem fiziken hem de ruhen aynı yerde olmak, anı yaşamak. Fakat insanın fiziken ve ruhen aynı yerde olması onun tüm düşüncelerinden arınması, tüm düşüncelerini durdurması anlamına gelmez. Böyle bir durum mümkün değildir çünkü zihnimiz sürekli çalışır ve düşünür. Dolayısıyla düşünceler her an meydana gelebilecektir. Düşünmenin önemi yadsınamaz fakat her an düşüncelere odaklanmak, düşüncelere dalıp gitmek bireyin şu anda yapmakta olduğu işe odaklanamamasına ve zihninin yorgun olmasına neden olabilmektedir.

Anda kalmayı fark edene kadar o an çoktan geçmiştir…

Anda kalmak ile ilgili önemli olan durum bireyin geçmişi değiştiremeyeceğinin ve geleceğin henüz gelmediğinin farkına varmasıdır. Şu an okuduğunuz her kelime bile geçmiştir. Anı yaşadığımızı hissedene ya da anda kalmayı fark edene kadar o an çoktan geçmiştir. Anda kalmak

Yazının Devamı

İfade edilemeyen duygular

10 Şubat 2022

Duygu nedir?

Duygunun kelime anlamı “Bir olay kimse ya da nesnenin insanın iç dünyasında oluşturduğu, uyandırdığı yankı, etki, tepki, izlenim.” olarak tanımlanmıştır. Birey hayatı boyunca çok farklı duygular yaşayabilir. Merhamet, şefkat, empati, aşk, kin, merak, sıkıntı, özlem, kızgınlık, coşkunluk gibi duygular bulunmaktadır. Psikolojide duygu düşünce ve davranışlarımızı etkileyen kişide fiziksel ve psikolojik değişimlere neden olan karmaşık bir ruh hali biçiminde tanımlanır.

Duygularımız yüzümüze yansır

Duygu teorilerinden bilişsel kurama göre duyguların oluşmasında düşüncelerin ve diğer zihinsel aktivitelerin önemli bir rol oynadığı öne sürülmektedir. Evrimsel teoriye göre diğer insanların ya da hayvanların duygularını anlamak da güvenlik ve hayatta kalmak konusunda çok önemli bir rol oynar. James Lange teorisine göre ise duygular olaylara karşı fizyolojik reaksiyonların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Fizyolojik reaksiyona yol açan bir dış etken gördüğümüzde duygusal tepkiniz sizin o durumu nasıl yorumladığınız ile

Yazının Devamı

Histrionik kişilik bozukluğu kişileri nasıl etkiliyor?

31 Ocak 2022

Psikoloji tarihinde ilk zamanlardan itibaren bilinen ve teşhis edilebilen bir bozukluk olan histeriyi tanımaya başlayalım:

Taşkınlık, ani sinirlenme, geçici kişilik değişimi, günlük hafıza kaybı ve hareket bozuklukları gibi çeşitli sistemlerde meydana gelen psikosomatik şikayetlerde kendisini gösterebilen histeri, psikonevrotik bir bozukluk olarak tanımlanabilmektedir. Kişinin işlevselliğini aksattığı, aşırı hayal gücü, aşırı korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalık olarak tanımlanan histerik bireyler kendilerinde bulunan ruh sağlığı bozukluğundan habersiz olabilirler. Histerik kişilik bozukluğu olan bireylerde aşırı duygudaşlık, aşırı ilgi görme ihtiyacı, aşırı dikkatleri üzerine çekme isteği, olayları büyütme ve dramatize etme eğilimi görülebilmektedir. Bu bozukluğa sahip bireylerde abartılmış duygusal tepkiler verme görülebilmektedir.

Histerik bireyler ile yakın ilişki kurmak zorlaşabilir.

Aşırı derecede yakın, samimi görünseler de bu duygusallıktan uzak bir görüntü oluşturdukları söylenebilir. Hem ilişki kontrolünü kendileri sağlamaya

Yazının Devamı

Narsisizm nedir?

23 Ocak 2022

Narcissus günlerden bir gün ormanda yürürken çok yorulur ve nehirden su içmek ister. Nehirden su içtiği anda kendi yansımasını gören Narcissusadeta büyülenir. O da kendi güzelliği karşısında yerinden kalkamaz, kendisine aşık olmuştur. O günden sonra asla nehirdeki yansımasından kendini alamaz günden güne erimeye başlar. Ne su içebilir ne de yemek yiyebilir. Kendisini izleyerek ömrünü tüketir. O öldükten sonra nergis çiçeğine dönüşür. Nergis çiçeğine adını veren Narcissus’un öyküsü kitaptan kitaba değişebilmektedir. Sudaki yansımasına aşık olup ona ulaşmaya çalışan Narcissus kendi sonunu hazırlamış ve klasik çıkarıma göre “narsisizm” hastalığına da adını vermiştir.

Narsisizmin özellikleri nelerdir?

Narsisizm, toplum içerisinde bulunan bazı kişilerin abartılmış özgüven ile kendilerini sürekli bir biçimde diğer insanlardan üstün görmesidir. Başkalarının düşünce ve isteklerine önem vermeyen bireyde bencillik,

Yazının Devamı

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) nedir?

9 Ocak 2022

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) bireylerin obsesyon olarak adlandırılan sürekli bir biçimde tekrarlayan düşüncelere sahip olması ve bu düşüncenin verdiği sorunlardan kurtulabilmek, rahatlamak amacıyla kompülsiyon adı verilen sürekli tekrar eden davranışları sergilemesiyle oluşan bir durumdur. OKB tanı kriterlerine göre obsesyonlar; kimi zaman istenmeden gelen, kişilerde genelde kaygıya yol açan tekrar eden düşünceler, dürtülerdir. Kişinin obsesyona bir tepki olarak uygulaması gereken katı kurallara göre yineleyici davranışları örneğim; el yıkama, düzene koyma, kontrol etme) veya dua etme, sayı sayma gibi zihinsel eylemleri oluşabilmektedir. Stres yaratan bu takıntılı düşüncelerin (obsesyonlar) oluşturduğu kaygıyı azaltabilmek için birey takıntılı davranışlar sergiler. Burada kişi simetri gereksinimini ve düzeni korumak isteyebilecek ve muhtemelen hayatındaki diğer alanlara da yansıtılacaktır. Örneğin eve gelen misafirlerin dışarıdan mikrop taşıyacağını düşünen OKB

Yazının Devamı

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

28 Aralık 2021

Özellikleri verilen çocuğun olası tanısı Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’dur (DEHB). Bu bozukluk aşırı hareketlilik, dürtüsellik ve dikkat eksikliği ile tanımlanmaktadır. DEHB’in çocuk ve ergenlerde en sık karşılaşılan problemlerden biri olduğu bilinmektedir.

Hiperaktivite, olağandışı hareketlilik ve anormal aktif olma durumdur. DEHB tanılı çocuklar ya da ergenler dikkatini toparlamakta veya sabit bir şekilde bir yerde durmakta zorlanabilirler.

Bu çocuklar ya da ergenler sadece ev hayatında değil ayrıca okul hayatlarında da ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. DEHB’da çocukların dikkatleri çok çabuk dağıldığı için unutkan olabilirler ve ödevlerini bitirmekte zorlanabilirler. Bu gibi davranışları arada yapan çocuklarda olabilir fakat DEHB ile bu durumun karıştırılmaması gerekir. DEHB tanılı çocuk ya da ergenlerde bu davranış şekli sürekli bir biçimde devam eder. Dolayısıyla hem okul hayatında hem de evde ciddi

Yazının Devamı

Empati-sempati

20 Aralık 2021

Empati (duygudaşlık) bir bireyin kendisini başka bir bireyin yerine koyarak onun düşünce ve duygularını doğru algılama ve farkına varabilme becerisidir. Özbek’e (2005) göre “Bir insan empati kurmaya başladığında kendi düşüncelerini bir kenara bırakarak ilgisini diğer insanı anlamaya verir.” Gallo empatiyi bilişsel ve duygusal olmak üzere iki boyutlu ele almıştır. Bilişsel boyutunda insan karşısındaki bireyin ne hissettiğini anlayabilmektedir. Duygusal boyutunda ise karşısındaki ile duygusal paylaşım içerisinde bulunmaktadır. Empati sadece karşındaki kişinin duygularını, algılarını ve düşüncelerinin farkına varmak değil aynı zamanda bunu karşındaki kişiye ifade etme becerisi olarak da tanımlanabilmektedir. Yapılan araştırmalara göre kadınlar erkeklere göre daha yüksek düzeyde empati kurabilmektedir. Yaş aldıkça bireylerin daha iyi empati kurabildiği de görülmüştür.

Empati kavramıyla sempati kavramını birbirinden ayırt etmek gerekir. Sempati karşındaki bireyin başından geçen bir durumu için bireyin kendisini daha iyi hissetmesini sağlamaya

Yazının Devamı

Alkol beyni nasıl etkiliyor?

22 Kasım 2021

Alkolün beyin üzerindeki etkisini üç grupta toplamak mümkündür:

1. Fizyolojik değişiklikler

2. Nörokimyasal değişiklikler

3. Yapısal değişiklikler

Fizyolojik değişiklikler nelerdir?

Glikoz kullanımındaki inhibisyon kronik alkoliklerde daha fazladır. İnsan beyninde benzodiazepin reseptörlerinin dağılımı ve glikoz kullanımının inhibisyonu arasındaki ilişkidir. Yapılan çalışmalarda alkolün beyinde glikoz metabolizmasının yavaşlamasına etki ettiği gösterilmiş olup, akut alkol intoksikasyonunda bölgesel beyin kan akımının arttığı da bildirilmiştir. Ayrıca, kronik alkol bağımlılarında beyin kan akımının ve oksijen kullanımının azaldığı ve beyin kan akımındaki bölgesel azalmanın en fazla olduğu bölgelerden birinin frontal korteks olduğu gözlenmiştir. Alkol bağımlılarında felç (inme) olayının çok sık görüldüğü ortaya konulmuştur. Özellikle genç yaşlarda beyin kanamasına bağlı felçlerde alkolün önemli bir rolü vardır.

Yazının Devamı