Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Benim bu soruya yanıtım "evet"tir.Tabii "iyi" derken bu, Türkiye'nin dış ilişkilerinde yıl boyunca her şeyin yolunda gittiği, bütün beklentilerin yerine geldiği anlamına gelmiyor.Ancak bu değerlendirmeyi yaparken, 365 güne yayılmış bir süre içinde, belli başlı gelişmelerle ilgili performansı dikkate almak lazım. Yani doğru bir sonuç çıkarabilmek için, "büyük resme" bakmalı...Bu açıdan, 2005'te Türk diplomasisinin "aktifi"ne kaydedilebilecek bir dizi olumlu gelişme var.* * *TÜRKİYE'nin dış politikasına egemen olan başlıca konuları kısaca gözden geçirelim: SONA ermekte olan 2005 senesini, Türkiye'nin dış politikası açısından "iyi bir yıl" sayabilir miyiz? Ankara AB ile bütünleşme vizyonunu gerçekleştirmek için büyük çaba harcadı. AB'nin çetin pazarlıklardan sonra 3 Ekim'de Türkiye ile üyelik müzakerelerini başlatmaya karar vermesi, tarihi bir dönüm noktası oluşturuyor. Bu kararın metni, çeşitli yorumlara müsait olmakla beraber, önemli olan Türkiye'nin bu katılım sürecine girmiş olmasıdır. Bunun değeri, tersine bir karar verilmesi halinde bunun Türkiye için yaratacağı olumsuzluklar hesaba katılınca, daha iyi anlaşılabilir... AB İLE BÜTÜNLEŞME 2005 herhalde Türk-Amerikan ilişkilerinin "kriz" sonrası yeniden düzeldiği ve rayına oturmaya başladığı bir yıl olarak anımsanacaktır. Karşılıklı üst düzey ziyaretler ve yoğun temaslar, yılın sonlarında ilişkileri "stratejik işbirliği" aşamasına getirmiştir. Nitekim daha önce ilişkilerin gerginleşmesine yol açan Irak meselesinde (Kuzey Irak'ta Kürt oluşumu ve PKK'nın varlığı gibi sorunlarla birlikte) Ankara ile Washington arasında yeni bir anlayış sağlanmıştır. ABD İLE İŞBİRLİĞİ 2005, Kıbrıs sorununun tartışıldığı, ancak çözümlenemediği önceki yılların listesine eklenmiştir. Kıbrıs Rumlarının AB üyesi olması, çözüm şanslarını zayıflatmıştır. Bununla beraber Türk diplomasisi KKTC'nin izolasyonuna son verilmesi yönünde çok çaba harcamış, bunda kısmen başarılı olmuştur. Bu arada KKTC zorluklara rağmen, varlığını ve imajını pekiştirebilmiştir. KIBRIS AÇMAZI Türk diplomasisi 2005'te bölgede birçok aktif girişimde bulunmuştur. Türkiye Irak'ta Sünnilerin seçimlere katılması için yoğun çaba harcamıştır. İstanbul, Pakistan ile İsrail arasında ilişkilerin kurulmasına sahne olmuştur. Türk liderler İsrail ve Filistin ziyaretlerinde tarafları uzlaştırmaya çalışmıştır. Türkiye İKÖ çerçevesinde İslam ülkelerine siyasal reform bağlamında önemli mesajlar vermiştir...Türkiye Batı'nın şimşeklerini çeken iki komşusu, Suriye ve İran ile ilişkilerini iyileştirmeye çalışırken, kriz ve gerginliği önlemeye yönelik girişimlerde de bulunmuştur. Ankara kritik bir ortamda bölgede aktif, fakat dengeli bir politika izlemiştir. BÖLGESEL GİRİŞİMLER Başbakan ve Dışişleri Bakanı yıl boyunca sık sık dış gezilere çıkmıştır. Gidilen ülkelerin bir kısmı, AB, Kıbrıs, Irak vs. gibi konularla ilgili. Bir kısmı ise, yakın veya uzak diyarlara (Balkanlar'dan Kafkasya'ya, Afrika'dan Avustralya'ya kadar) yeni açılımlar sağlamaya yönelik...Türkiye bir yandan bunu yaparken, diğer yandan "medeniyetlerin buluşması" misyonunu da üstlendi ve bu konuda BM'nin aktif desteğini de sağladı. DÜNYAYA AÇILMA Objektif ölçülerle Türk dış politikasının 2005 performansı "iyi not"u hak ediyor... skohen@milliyet.com.tr ÖZETLE, Türkiye 2005'te dinamik, atılgan, girişimci bir dış politika izledi. Ankara, temel vizyon ve hedefleriyle ilgili öncelikleri korurken, yeni girişim ve atılımlarla da bölgesel, hatta küresel bir rol oynamaya ve çok boyutlu ilişkiler kurmaya da çalışmıştır.