Yılın Adamı: BARACK OBAMA Yılın Olayı: KÜRESEL KRİZ

27 Aralık 2008

BAZI yıllar vardır, o süre içinde en çok öne çıkan adamı ve olayı seçmek zor olur... Buna karşılık, bazı yıllar var ki, bu seçimi fazla zorlanmadan yapmak mümkün.
2008 yılı ikinci kategoriye giriyor.
Dünyada “Yılın Adamı”nı ve “Yılın Olayı”nı seçerken, öteden beri uyguladığımız kıstas kısaca şu: Tarihin akışı içinde, belirleyici bir rol oynayan, dünya çapında etki yaratan ve benzerlerinden çok daha fazla dikkatleri çeken lider ve olay...
Bu açıdan bakarsak, biz 2008 için “Yılın Adamı” olarak Barack Obama’yı, “Yılın Olayı” olarak da Küresel Ekonomik Krizi seçiyoruz.

Bir liderin yükselişi
BARACK Hussein Obama’nın 4 Kasım’da Başkan seçilmesi, ABD tarihinde çok önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.

Yazının Devamı

Dünya Gürcistan’ı unuttu mu?

26 Aralık 2008

GEÇEN ağustosta Gürcistan ile Rusya arasında Güney Osetya topraklarında çıkan savaşın yol açtığı kriz, Türkiye dahil, bütün dünyayı haftalarca meşgul etmişti.
Kriz çok hızlı bir şekilde Kafkasya sınırlarını aşmış, Batı ile Rusya’yı karşı karşıya getiren tehlikeli boyutlara ulaşmıştı. Bir ara, tırmanan gerginlik, yeniden Soğuk Savaş’a dönülmesi endişesini yaratmıştı.
Dünyayı neredeyse bir çatışmanın eşiğine getiren bu olaydan 4 ay sonra, bugün Gürcistan krizi adeta unutulmuş gibi...
Sıcak bir olay olarak kriz geçti; ama uluslararası bir uyuşmazlık olarak sorun çözümlenmiş değil...

Oldu da bitti...
BU arada olup bitenleri anımsayalım:

Yazının Devamı

Çeklerden Türkiye’ye destek

24 Aralık 2008

1 Ocak’tan itibaren AB’nin yeni dönem başkanlığını Fransa’dan devralacak olan Çek Cumhuriyeti, şimdiden başkanlık sloganını “Engelsiz Bir Avrupa” olarak ilan etmiş bulunuyor.
Bunun ne anlama geldiği, Çek hükümetinin hazırladığı programda ve Çek Başbakanı Mirek Topolanek’in yaptığı konuşmalarda açıklanıyor.
Türkiye olarak, bu sloganın AB ile bütünleşme yolundaki engellerin kalkmasını ne ölçüde gerçekleştireceğini göreceğiz.
Ancak şu anda bilinen husus, Çek başkanlığının Türkiye ile üyelik müzakereleri sürecini ilerletmek ve bazı engelleri aşmak için, samimi bir çaba göstereceğidir.

Yeni bir fırsat
DÜN görüştüğüm Çek Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Eva Filipi Çek başkanlığının izleyeceği politikayı şöyle açıkladı:

Yazının Devamı

Ortadoğu’da domino oyunu

23 Aralık 2008

BAŞBAKAN’IN dış politika başdanışmanı Prof. Ahmet Davutoğlu “Le Monde” ve “Washington Post” gazetelerine verdiği demeçlerde, 2009’un bölgemiz için kritik bir yıl olacağını söyledi. Bunun en önemli nedeni de, Filistin’den Irak’a, İsrail’den İran’a, Lübnan’dan Afganistan’a kadar birçok ülkede yapılacak olan genel seçimlerin belirleyici bir faktör olmasıdır.
“Washington Post” yazarı David Ignatius, Prof. Davutoğlu’nun söylediklerinden hareketle, bu ülkelerin seçimlerde yapacağı tercihi, bir “domino dizisi”ne benzetiyor ve şöyle diyor: “Eğer domino taşları doğru yönde devrilirse, iyi şeyler olabilir. Yanlış yönde devrilmeye başlarsa, dikkatli olun!”
Sözü geçen ülkeler seçimlerde barışla savaş, çözümle gerginlik arasında bir tercih yapacaklar. Bu bakımdan sandıktan çıkacak oylar, bu ülkelerin ve de bölgenin geleceğini belirleyecek...

Radikaller güçleniyor
YILIN ilk haftalarında Filistin’de ve İsrail’de seçimlerin yapılması bekleniyor. Filistin lideri Mahmud Abbas’ın 9 Ocak’ta bitecek olan görevini bir yıl daha uzatmak yerine, genel seçimlere gitmek istediği söyleniyor. Bu gerçekleşirse, Abbas’ın El Fetih örgütü, Gazze’de iktidarı elinde tutan Hamas ile karşı karşıya gelecek

Yazının Devamı

Irak’ta sonun başlangıcı

20 Aralık 2008

HAFTA içinde Irak’ın Basra vilayetindeki çeşitli yatırım ve kalkınma kurumlarının temsilcilerinden oluşan kalabalık bir heyet İstanbul’da Türk iş çevreleriyle temaslarda bulundu.
Güney Irak’taki girişimcilerin Türkiye’ye ilk kez yaptıkları bu açılımın amacı, Türk işadamlarının ilgisini bu bölgedeki potansiyel üzerine çekmek ve onların çeşitli kalkınma projelerine aktif olarak katılmalarını sağlamak...
İngiltere Büyükelçisi Nick Baird’in heyet onuruna verdiği resepsiyonda konuştuğumuz Iraklı işadamları, temaslarında memnun ve umutlu.
Türk işadamları (ve özellikle müteahhitler) için Basra bölgesi, Irak ile işbirliğinde yeni bir cazibe noktası oluşturabilir. Tabii bunun için sabırlı bir çalışma gerekiyor...
Irak’ın Güney bölgesiyle ekonomik işbirliğinin kurulması, kuşkusuz Ankara’nın siyasal alanda Irak’ın bütünüyle yakınlaşma ve dengeli ilişkiler geliştirme stratejisine de katkıda bulunacaktır.
Resepsiyonda açıklandığı gibi, Basra’da yakında bir Türk başkonsolosluğunun açılması, bu yönde önemli bir adım olacaktır.

Yazının Devamı

Stratejik önem yetmez!

19 Aralık 2008

ABD’nin önde gelen yazarlarından David Ignatius, önümüzdeki pazar “Washington Post”taki yazısını Türkiye’ye ayırmak niyetinde.
Bu hafta Türkiye’de temaslarda bulunan yazar, Bahçeşehir Üniversitesi’ndeki bir yemekli toplantıda, bu yazısıyla yeni Başkan Barack Obama’ya bazı önemli mesajlar vereceğini açıkladı.
Ignatius’a göre, yeni ABD yönetiminin Türkiye’nin bilgi ve deneyimlerinden öğreneceği çok şey var. Ankara’nın son dönemde bölgede oynadığı aktif rol, stratejik bir partner olarak ABD için büyük önem taşıyor.
Dedesi Harputlu olan ve Türkiye ile yakından ilgilenen yazarın, Türkiye ile ilgili olarak Obama’ya tavsiyelerde bulunması, herhalde ses getirecek...
Washington’dan gelen haberlere göre, Barack Hussain Obama, 20 Ocak’ta görevine başladıktan sonra, ilk dış ziyaretini bir Müslüman ülkeye yapmayı planlıyor. Bu konuda düşünülen ülkeler arasında Türkiye, Mısır ve Katar var; ancak onun daha çok Endonezya üzerinde durduğu söyleniyor.
Endonezya için tercih nedeni, Müslüman ağırlıklı ve aynı zamanda çok ırklı ve çok dinli bir Asya ülkesi olması kadar, Obama’nın çocukluğunun bir kısmını Endonezya’da geçirip ilköğrenimini orada yapmış olması olsa gerek.

Yazının Devamı

Farklı bir Sarkozy

17 Aralık 2008

FRANSA’da yapılan son bir kamuoyu araştırması, Fransızların Nicolas Sarkozy’yi, AB dönem başkanı olarak, Fransa Cumhurbaşkanı’ndan daha çok tuttuklarını gösteriyor.
“Les Echos” gazetesinde yayımlanan anket sonuçlarına göre, halkın yüzde 56’sı Sarkozy’yi 31 Aralık’ta sona erecek olan AB dönem başkanı görevinde başarılı sayıyor. Buna karşılık, ankete cevap verenlerin yüzde 61’i, onu Fransa Cumhurbaşkanı olarak başarısız kabul ediyor...
Tabii her yiğidin bir yoğurt yiyiş tarzı olduğu gibi, her üye ülkenin ve liderlerinin AB başkanlığını yürütme şeklinde ve üslubunda farklar vardır.
Sarkozy, bu dönemde gerçekten kendi varlığını ve ağırlığını hissettirdi, hatta seleflerinden farklı bir kişiliğe sahip olduğunu gösterdi.
Bunda kuşkusuz en önemli etken, kendi Avrupa vizyonunun, ayrıca dinamik mizacının büyük payı var. Ama Sarkozy’nin bu dönemde bu kadar öne çıkmasının bir nedeni de, AB’yi ilgilendiren veya etkileyen birçok uluslararası sorunun ve krizin ortaya çıkmış olmasıdır.
Sarkozy bu meseleleri ve zorlukları, Avrupa’nın önemini ve rolünü kanıtlamak için, adeta bir fırsat olarak kullanmasını bildi.

Yazının Devamı

AB ile devam... Ama nasıl?

16 Aralık 2008

ÖNÜMÜZDEKİ cuma, Brüksel’de AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakereleri çerçevesinde, iki yeni “fasıl” açılacak. Bunlardan biri, “Bilgi Toplumu ve Medya”, diğeri de “Sermayenin Serbest Dolaşımı” başlığını taşıyor.
Böylece, Fransa’nın 6 aylık dönem başkanlığı tam sona ererken, giderayak, nihayet iki yeni dosya masaya yatırılmış olacak.
Üç yıldır devam eden müzakere sürecinde “açılan” (fakat kapatılamayan) “fasıl”ların sayısı 10’u buluyor. Ancak toplam 33 faslın çoğu, özellikle Kıbrıs Rum yönetiminin ve Fransa’nın engellemeleri yüzünden açılamıyor.
Açıkçası, Türkiye’yi tam üyeliğe ne zaman götüreceği -ve hatta “ucu açık” sayıldığı için gerçekten götürüp götürmeyeceği- belli olmayan bu müzakere süreci, bir kağnı arabası temposuyla ilerliyor!
Tabii bunda iki tarafın da işi ağırdan almasının büyük payı var. Tempoyu hızlandırmak, ivmeyi canlı tutmak konusunda AB’nin olduğu kadar Türkiye’nin de bir süredir adeta “güçlü bir isteksizlik” gösterdiği açık. İki taraf da bu hareketsizliğin sorumluluğunu birbirine atıyor. Kısacası, müzakere sürecinin girmiş olduğu kısır döngü bir türlü aşılamıyor.

Sonuç ortada

Yazının Devamı