Şimdi de gözler Kafkasya'da

14 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
HAFTALARDAN beri özellikle Irak ve ayrıca Ortadoğu üzerinde odaklanmış bulunan dikkatler, bu hafta daha kuzeye, Kafkasya'ya da yönelecek. Bu bölgedeki olay, Irak veya Filistin'deki gibi "sıcak" değil (iyi ki değil)... Gözleri Kafkasya'ya çevirecek olan olay, Azerbaycan'daki seçimler...
Yarın yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemi, bir yandan Azerbaycan'daki demokrasinin geleceği, öte yandan bu ülkedeki ve dolayısı ile Kafkasya'daki istikrar için bir sınav niteliğini taşımasıdır.
Bu bağlamda ilginç olan husus, Haydar Aliyev'in çekilmesinden sonra Azerbaycan'ın yeni siyasi döneme "yumuşak geçiş" yapmasının tüm "ilgili" ülkelerin ortak arzusu olmasıdır. Bunu ABD kadar Rusya, Gürcistan kadar Ermenistan da istiyor. Tabii Türkiye de...
***
AZERBAYCAN'nın yeni cumhurbaşkanının kim olacağına Azeri halkı karar verecek. Ama şimdiden yukarıda saydığımız "ilgili" ülkelerin - resmen veya alenen değilse de - tercihlerini İlham Aliyev'in lehinde belli ettikleri görülüyor. 42 yaşındaki İlham Aliyev'in, 80 yaşındaki babasının yetenek ve deneyimine sahip olduğuna inandıkları için mi? Hayır; ama genç Aliyev'in iktidara gelmesinin (bir hanedan görüntüsü

Yazının Devamı

Türk askerine sivil misyon

11 Ekim 2003

Bu soruları yönelttiğimiz yetkililerin söylediklerinden şu sonuçları çıkarmak mümkün:1) Irakın çeşitli kesimlerinden gelen tepkiler ciddi bir incelemeye tabi tutuluyor. Kimlerin, neyi, hangi neden veya amaçla beyan ettiği iyice araştırılıyor. Verilen demeçlerin bir kısmının daha çok iç kamuoyuna yönelik, yani siyasal amaçlı olduğu tespiti de yapılıyor. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisinin deyişi ile "şu anda sadece birkaç çatlak sese bakarak doğru bir değerlendirme yapmak zor. Ancak bu, hazırlıkları ve müzakereleri engellemeyecektir"...2) Ankara Iraklı yetkililerle ve toplumun çeşitli kesimleri ile temas halinde. Onlara Türkiyenin asker gönderme kararının amaçlarını anlatma ve onları ikna etme çabasında. Bu arada Kürt liderliği ile de temaslar yapılıyor ve Celal Talabani de Ankarada bekleniyor. Bir yetkili de şöyle diyor: "Biz niyetlerimizi anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak Türk askerine karşı çıkanların da anlayış göstermesi, gerçek çıkarlarını sezmesi lazım. Bir de tabii, ABD ve de onları ikna etmek düşüyor"...3) Türk askerinin gönderilmesi - yani Meclis kararının yaşama geçirilmesi - ABD ile devam eden müzakerelerin seyrine bağlı görünüyor. Halledilmesi gerekin

Yazının Devamı

Türk askerine sivil misyon

11 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
ANKARA Türk askerinin Irak'a gönderilmesi konusunda Bağdat ve diğer bölgelerden gelen çatlak sesleri ne kadar ciddiye alıyor? Bu tür tepkiler Türk hükümetini sonunda Mehmetçiği Irak'a göndermekten vazgeçmeye kadar götürebilir mi?
Bu soruları yönelttiğimiz yetkililerin söylediklerinden şu sonuçları çıkarmak mümkün:
1) Irak'ın çeşitli kesimlerinden gelen tepkiler ciddi bir incelemeye tabi tutuluyor. Kimlerin, neyi, hangi neden veya amaçla beyan ettiği iyice araştırılıyor. Verilen demeçlerin bir kısmının daha çok iç kamuoyuna yönelik, yani siyasal amaçlı olduğu tespiti de yapılıyor. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisinin deyişi ile "şu anda sadece birkaç çatlak sese bakarak doğru bir değerlendirme yapmak zor. Ancak bu, hazırlıkları ve müzakereleri engellemeyecektir"...
2) Ankara Iraklı yetkililerle ve toplumun çeşitli kesimleri ile temas halinde. Onlara Türkiye'nin asker gönderme kararının amaçlarını anlatma ve onları ikna etme çabasında. Bu arada Kürt liderliği ile de temaslar yapılıyor ve Celal Talabani de Ankara'da bekleniyor. Bir yetkili de şöyle diyor: "Biz niyetlerimizi anlatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ancak Türk askerine karşı çıkanların

Yazının Devamı

Metazori olmaz!

10 Ekim 2003

Dünya basınına bakınca, gazetelerin ve yorumcuların Türkiyenin kararını kendi eğilimlerine (bazısının da Türkiye ile ilgili önyargılarına) göre, değerlendirdiklerini görüyoruz. Tabii genelde ABD basını memnun. Arap medyası karşı ve kaygılı. Avrupa gazetelerinin bir kısmı kararı eleştiriyor ve bunun Irakı daha karıştıracağını iddia ediyor; bir kısmı ise Türkiyenin Irakın istikrarına katkıda bulunacağını ve kendisinin bundan kazançlı çıkacağını öne sürüyor.***ÇEŞİTLİ merkezlerden farklı ve çelişkili seslerin duyulması doğal da, Iraktan, özellikle sorumlu mevkilerde bulunanlardan ters tepkilerin gelmesi önemli.Gerçekten Irak Mehmetçiği istemiyor mu? Durum bu ise, Türkiyenin "metazori" Iraka asker göndermesi doğru mu?Bunun üzerinde durmak lazım.Irakın geçici hükümeti durumundaki Konsey, aslında ABDnin bir "kreasyonu". Yani 25 kişilik bu yönetimi kuran Washington. ABDnin Türk askerini istemesine rağmen, Konseyin buna karşı çıkma cesaretini göstermesi, anlamlı.Aynı şekilde Kürt liderleri de, Türk askerini istemiyor. Hatta bazısı daha ileri giderek tehditkar ifadeler de kullanıyor.Gerek Konseyin, gerekse Kürt liderliğinin "ABD işgali"ne karşı çıkmazken (hatta Kürtler Amerikalıları

Yazının Devamı

Metazori olmaz!

10 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
ULUSLARARASI camia Irak meselesinde, Irak'ın kendisi gibi o kadar bölünmüş ve cepheleşmiş durumda ki, Türkiye'nin oraya asker göndermeye karar vermesin konusunda farklı ve çelişkili tepkiler göstermesi doğal.
Dünya basınına bakınca, gazetelerin ve yorumcuların Türkiye'nin kararını kendi eğilimlerine (bazısının da Türkiye ile ilgili önyargılarına) göre, değerlendirdiklerini görüyoruz. Tabii genelde ABD basını memnun. Arap medyası karşı ve kaygılı. Avrupa gazetelerinin bir kısmı kararı eleştiriyor ve bunun Irak'ı daha karıştıracağını iddia ediyor; bir kısmı ise Türkiye'nin Irak'ın istikrarına katkıda bulunacağını ve kendisinin bundan kazançlı çıkacağını öne sürüyor.
***
ÇEŞİTLİ merkezlerden farklı ve çelişkili seslerin duyulması doğal da, Irak'tan, özellikle sorumlu mevkilerde bulunanlardan ters tepkilerin gelmesi önemli.
Gerçekten Irak Mehmetçiği istemiyor mu? Durum bu ise, Türkiye'nin "metazori" Irak'a asker göndermesi doğru mu?

Yazının Devamı

Eski asker gözü ile...

9 Ekim 2003

Türkiyenin Iraka asker gönderirken dikkat etmesi gereken başlıca noktalar nelerdir?Dün bu konuyu bir araya geldiğimiz deneyimli iki emekli orgeneral ile görüştük: Somalide 1993 - 94te BM Gücünün komutanlığını üstlenmiş olan Org. Çevik Bir ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığını yapmış olan Org. Necdet Timur.İki eski komutan - ve stratejist - Türkiyenin Iraka asker gönderme kararını ülkenin çıkarları ve bölgedeki rolü açısından olumlu görüyor ve bazı şartların yerine getirilmesi halinde Türkiyenin önemli bir fırsatı yakalayabileceğini düşünüyor...***TÜRK birliğinin hangi bölgede görev yapması gerektiği konusunda Org. Bir, bunun mutlaka Türkiye tarafından seçilmesi gerektiğini söylüyor. "Somalide örneğin Almanlar önceden gelip yerleri gördüler, incelediler ve ona göre karar verdiler" diyen Çevik Paşa "Irakta bu kararı da başkaları değil, biz vermeliyiz" diye ısrar ediyor. Bu seçimin de stratejik, güvenlik, siyasal faktörler göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini savunuyor. Gönderilecek gücün de bir tümenin üstünde olmasında yarar görüyor...İki komutan da Türk birliklerinin seçilecek bölgeye sevkinin mutlaka Kuzeyden gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyor. Her ne kadar bazı

Yazının Devamı

Eski asker gözü ile...

9 Ekim 2003

<#comment>
<#comment>
IRAK'a asker gönderme konusunda Meclis'in aldığı karardan sonra, esas iş şimdi başlıyor. Türk askeri gücünün Irak'ta nerede konuşlanacağından hangi yoldan sevk edileceği ve ABD komutanlığı ile nasıl bir koordinasyon kurulacağına kadar, çeşitli konular üzerinde yoğun bir müzakere sürecine giriliyor. Hükümetin, Genelkurmay'ın ve çeşitli bakanlıkların ve kurumların katılacağı bu hazırlık aşaması herhalde birkaç hafta sürecek.
Türkiye'nin Irak'a asker gönderirken dikkat etmesi gereken başlıca noktalar nelerdir?
Dün bu konuyu bir araya geldiğimiz deneyimli iki emekli orgeneral ile görüştük: Somali'de 1993 - 94'te BM Gücü'nün komutanlığını üstlenmiş olan Org. Çevik Bir ve Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı'nı yapmış olan Org. Necdet Timur.
İki eski komutan - ve stratejist - Türkiye'nin Irak'a asker gönderme kararını ülkenin çıkarları ve bölgedeki rolü açısından olumlu görüyor ve bazı şartların yerine getirilmesi halinde Türkiye'nin önemli bir fırsatı yakalayabileceğini düşünüyor...
***

Yazının Devamı

Zarar mı kazanç mı?

8 Ekim 2003

Asker göndermeye karşı çıkan görüşte, şimdiye kadar daha çok bunun yol açabileceği zararlar öne çıktı. Nitekim bu bağlamda ileri sürülen başlıca olumsuzluklar, Iraktaki Türk kuvvetlerinin Amerikan askerlerinin yanında "işgalci" olarak görüleceği, direnişle karşılaşabileceği, hatta kayıplar verebileceğidir.Asker göndermenin lehindeki görüşte ise, bunun neden olabileceği zararlardan çok, sağlayabileceği kazanımlara ağırlık verildi. Ancak bu arada asker gönderilmemesinin olası zararlar listesine de şu maddeler alındı: ABD ile ilişkiler büsbütün bozulur, Türkiye Irakın ve özellikle Kuzey Irakın geleceği üzerinde etkin olamaz, siyasi, ekonomik bir rol alamaz, Kuzey Irakta PKKyı çökertemez, yerel Kürt yönetimini de denetleyemez...***ASKER göndermenin lehindeki argümanlarda üzerinde durulan başlıca üç kazanım var ki, bunun ne ölçüde gerçekleşeceği konusunda bazı kuşkular var. Hatta diyebiliriz ki, asker göndermenin yanlısı veya karşıtı olanların dışında, üçüncü bir grup olarak "şüpheciler" de yer alıyor.Gerçekten Türkiyenin bundan kazancı ne olacak? Siyasi bakımdan Türkiye Irakın geleceğinde söz sahibi olabilecek ve bölgede bir rol oynayabilecek mi? Ekonomik bakımdan Irakın yeniden

Yazının Devamı