Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BAKÜ - Ceyhan petrol boru hattı projesi konusunda şanslar şimdi daha iyi görünüyor.
Bir kere bu hafta, Cumhuriyet'in 75'inci yıldönümü münasebetiyle Ankara'ya gelecek olan Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanları ile Cumhurbaşkanı Demirel arasında, bu projeyi gerçekleştirmeyi taahhüt eden bir anlaşma imzalanacak. Bu belge proje ile direkt ilgili üç devletin bu konudaki siyasi iradesini ve angajmanını tescil etmiş olacak.
Bunun yanı sıra, ABD Yönetimi de, aynı kararlılığı sergileyen bir dizi davranışta bulunuyor. Son olarak Yönetimin üst düzey yetkilileri, petrol şirketlerinin temsilcileri ile Beyaz Saray'da yaptıkları bir toplantıda, onlara bu projeye destek vermeleri için gereken "telkinler"de bulundu... Bu arada yetkililer resmi açıklamalarında, ABD'nin Bakü - Ceyhan projesine verdiği büyük önemi belirterek son günlerde aksine söylenenleri kesinlikle yalanladılar... Nihayet dün İstanbul'da düzenlenen bir toplantıda, ABD Ticaret ve Kalkınma Kurumu (TDA) Başkanı Joseph Grandmaison, "Başkan Clinton'un Bakü - Ceyhan projesinin yapımını teşvik için" tahsis ettiği 823 bin dolarlık bir "bağış"ı, BOTAŞ'a verdi...
Bütün bunlar, bu ayın başlarında petrol şirketlerinin oluşturduğu Konsorsiyum'un (AIOC'nin) Bakü - Ceyhan projesini askıya alacağı, onun yerine sadece Bakü - Supsa hattı ile yetineceği, ABD'nin artık Türkiye yolu ile eskisi kadar ilgilenmediği şeklindeki spekülasyonların yarattığı karamsarlığı dağıtacak gelişmeler. AIOC'nin seçeneğini belirlemek için toplantı tarihini 9 Kasım'a ertelemesi de, "hayra alamet" sayılabilir. Demek ki AIOC - yani şirketler - her şeye rağmen acele etmemeyi ve Türkiye dahil, ilgili taraflarla konuyu iyice müzakere etmeyi (diğer bir deyişle pazarlığı sürdürmeyi) yeğliyor...
* * *
YUKARIDA sözünü ettiğimiz toplantıya katılmak üzere İstanbul'a gelen Başkan Clinton'un özel danışmanı Richard A. Morningstar ile dün yaptığımız söyleşi, bize Bakü - Ceyhan hattına desteğin ABD'nin "devlet politikası"nın önemli bir unsurunu oluşturmaya devam ettiği (yani bu konuda bir sapma veya gevşeme olmadığı) izlenimini verdi.
Morningstar açık ve kesin konuştu: "Kimse ABD Yönetimi'nin bu projeye desteği konusunda en ufak bir kuşku duymamalıdır. Bu tutarlı politikamızdır... Yönetimin petrol şirketlerini ikna etmek için gerekeni tam yapmadığı yolundaki iddialar da doğru değildir. Birkaç gün önce Beyaz Saray'da yapılan toplantı da bu yöndeki çabalarımızı ortaya koymuştur"...
Tabii, Morningstar'ın dediği gibi, kimse Clinton Yönetimi'nin "kendi cüzdanı"nından bu projeyi finanse etmesini beklemiyor. Ancak onun ifadesi ile "Yönetim çeşitli finans kuruluşlarına gereken işareti ve desteği veriyor. Ayrıca petrol şirketlerine, Boğazlar'ın bir petrol nakil yolu olamayacağını izah ediyor. Şimdi bu tez, şirketler tarafından daha iyi anlaşılıyor"...
Bu durumda, AIOC'nin tavrı ne olacak?
Morningstar'ın vurguladığı gibi, AIOC "karar" veren değil, "tavsiye"de bulunan bir kurum. Daha birkaç gün öncesine kadar, bu tavsiyenin, yapımı bitmekte olan Supsa hattını "erken üretim" için işletmeye açmak, "esas üretim" için de Bakü - Ceyhan projesini daha ilerde düşünmek şeklinde olacağı söyleniyordu. Şimdi AIOC, Bakü - Ceyhan projesini gündemde tutacak daha "atılımcı" bir tavır sergileyebilir. Tabii bu da, halen sürmekte olan "yoğun pazarlıklar"ın 9 Kasım'a kadar sonuç vermesine bağlı...
* * *
ABD Yönetimi, Bakü - Ceyhan projesine, stratejik, siyasal ve ekonomik faktörleri dikkate alarak destek veriyor. Petrol şirketleri için ise esas faktör, ticaridir. Bu bakımdan onlar için petrol fiyatları, boru hattının maliyeti, Hazar'daki kaynakların hacmi gibi faktörler öncelik taşıyor. Projeye son zamanlarda daha ihtiyatla, hatta tereddütle bakmalarının nedeni bu.
Ama, Türkiye bir yandan Boğazlar'ın bir "petrol nakil hattı" olarak kullanılamayacağı uyarısını yaparken, diğer yandan, şirketlere cazip gelebilecek bazı "teşvikler" (vergi, geçiş ücreti, vs) sunarsa, bu tereddütler giderilebilir. Ve en azından AIOC toplantısından, bu proje lehinde bir "tavsiye" kararı çıkabilir.
Özetle: Umut var. 9 Kasım'a kadar sıkı çalışmak gerek...





Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr