RUS hükümeti, Apo'yu kendi topraklarında barındırmayacağına ilişkin sözünü tekrarlaya dursun, Rus meclisi Duma, PKK liderine siyasal sığınma hakkının verilmesini isteyen bir karar almış bulunuyor.
Duma'nın bu yönde Devlet Başkanı Boris Yeltsin'e yaptığı çağrı, doğrusu herkesi şaşırttı. Bir avuç milletvekilinin sessizce gerçekleştirdiği girişim sonucunda dün Apo'ya Rusya'da "siyasal sığınmacı" statüsünün verilmesi yönündeki karar - hem aleyhte tek bir ses çıkmadan - onaylandı.
Girişimin başını çeken komünist Milletvekili Yuri Nikiforenko azılı terörist için "Kürt halkı için çalışan adam" diye söz etti. Kabul edilen karar metninde Türkiye'nin "Kürt sorununun barışçı çözümüne karşı çıktığı" öne sürüldü...
Duma aldığı bu sürpriz kararla, terörizme destek veren ve terörist örgütün elebaşısına arka çıkan ilk parlamento oluyor! Şimdiye kadar hiçbir ülkenin meclisi, Apo'ya ve PKK'ya bu kadar açık şekilde prim vermemişti.
Bu, Duma'nın büyük ayıbı ve aynı zamanda büyük hatasıdır.
* * *
DUMA'nın böyle bir karar alması, aslında durup dururken meydana gelen bir olay değil. Yönetimin kendisini bunun dışında göstermesine rağmen, PKK ile Rusya arasında bir süredir hissedilir bir yakınlaşma gerçekleştiği biliniyor.
Moskova'da PKK yanlısı kuruluşlar, çeşitli isimler altında faaliyette. "Kürt Evi" bunların başında gelir.
Duma ile PKK ve yandaş örgütlerin temsilcileri arasında da sıkı temas var. Bazı Rus parlamenterleri açıkça "Kürt davası"nın savunuculuğunu üstlenmiş durumdalar. Son olarak Duma'da, Rusya'nın uluslararası bir Kürt konferansının öncülüğünü yapması ve Kürt sorununu Birleşmiş Milletler'e götürmesi yönünde bir karar da alındı.
Duma'nın şimdi Rusya'nın Apo'yu himayesi altına almasını istemesi, bu gelişmelerin ışığında, pek sürpriz değil. Türk kamuoyu sadece resmi ağızların söylediklerine bakarak, Duma'nın son kararına şaşırmış olabilir.
Başbakan Primakov'un Başbakan Yılmaz'a son mektubu ve henüz birkaç gün önce Rus Dışişleri Bakanı İvanov'un Ankara'da verdiği demeç, Moskova'nın Apo'yu asla barındırmayacağı izlenimini vermişti. Başbakan Yılmaz daha önceki gün "Ruslar böyle konularda sözlerine çok sadıktırlar" diyordu!..
Duma'nın kararından sonra, Rusya'nın - devlet olarak - sözüne ne kadar sadık olduğunu göreceğiz...
* * *
RUS resmi makamları, Dama'nın aldığı kararın bağlayıcı olmadığını, bunun sadece bir "çağrı" olduğunu söylüyorlar.
Doğrudur. Duma böyle istedi diye, Apo'ya hemen siyasal sığınma hakkı verilecek değil.
Kararı verecek olan Yeltsin'dir, Yönetimdir.
Yeltsin'in şimdiki hasta hali ile, bu konuya ne kadar eğildiği sorulmaya değer. Kaldı ki onun Duma ile - başka pek çok konuda da - başı iyice dertte.
Rus Dışişleri Bakanlığı, Moskova'nın PKK ve Apo konusundaki politikasında değişiklik olmadığı (ve dolayısı ile Duma'nın tavrını paylaşmadığı) mesajını veriyor.
Nitekim dün Moskova'daki Türk Büyükelçiliği'nin Duma'nın kararından hemen sonra yaptığı girişime verilen karşılık bu mealde idi.
Bu ne demektir? Yeltsin, parlamentonun "çağrı"sını elinin tersi ile itebilecek mi? Yönetim, Primakov ve İvanov'un söylediklerinin doğrultusunda, Apo'yu uzak tutacak, PKK terörizmine karşı tavır alacak mı?
Duma'nın kararı, Rus hükümetinin bu konudaki niyetini ve tavrını ortaya koyması için bir vesile olacaktır.
İvanov, Ankara'daki konuşmasında, Apo olayının "Türk - Rus ilişkilerini etkilemeyeceğini" söyledi. Umarız öyle olur. Yeter ki Duma'nın istediği değil, Rus liderinin söylediği gerçekleşsin...
Yazara E-Posta: S.Kohen@milliyet.com.tr