Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu toplantıdan sonra umutlar artmış bulunuyor. Bunun nedenleri: Irak'taki Sünnileri temsil eden belli başlı bütün grupların, ayrıca önemli aşiretlerin liderleri, İstanbul'daki görüşmelerde, 15 Aralık seçimlerine katılma kararında birleştiler. Her ne kadar bu toplantılarda öne çıkan isim Irak İslam Partisi Genel Sekreteri Tarık el Haşimi ise de, diğer grupların ileri gelenlerinin bu kararı desteklemesi, bunun "geniş tabana" yayılması şansını artırıyor. Çeşitli eğilimli Sünni grular, geçen ocakta yapılan seçimlerin "boykot" edilmesinin bir hata olduğunu fark ettiler. Kendi haklarını aramak isteyen Sünni liderler, bunu ancak Irak'ın yeni yapılanması sürecine katılmakla sağlayabilecekleri sonucuna vardılar. Son zamanlarda Şii militanların Sünni şahsiyetleri, hatta camileri hedef alan saldırıları karşısında, Sünni liderler ortak bir strateji üzerinde birleşmek gereğini duydular. Irak'ta Şiilerin giderek güçlenmesi, bunun da İran'a nüfuzunu yayma fırsatını vermesi, bir yandan Sünnileri, diğer yandan ABD'yi de kaygılandırmış bulunuyor. ABD şimdi Irak mozaiğindeki dengelere daha büyük özen göstermek ihtiyacını duyuyor... * * *İŞTE bütün bu faktörler "İstanbul girişimi" için müsait bir zemin oluşturdu. Önceki gün, Dışişleri Bakanı Gül'ün, ABD'nin Irak'taki temsilcisi Halilzad ve Sünni lider El Haşimi ile birlikte birdenbire TV ekranlarında ortak bir açıklama yaparken görünmesi, herkesi şaşırttı. Ancak bu, Türk diplomasisinin önayak olduğu bir sürecin son aşaması idi.Türk yetkililer, bir süreden beri 15 Aralık seçimlerinin başarılı olması, Sünnilerin bu seçimlere katılması ve ABD ile Sünniler arasında mutabakat sağlanması için, yoğun çaba harcıyordu. Bu temaslar olgunlaşınca, Türkiye önce çeşitli Sünni gruplarının liderlerini davet etti ve aralarında anlaşmalarına yardımcı oldu. Ardından ABD temsilcisinin de İstanbul'a gelmesiyle görüşmeler daha geniş bir zeminde yapıldı ve ilan edilen mutabakatla sonuçlandı...Bu anlaşma üç temel unsur içeriyor: Birincisi, Sünnilerin öne sürdüğü şartların çoğunu karşılıyor. Örneğin gözlemci sayısının artırılması, hapiste veya komşu ülkelerde bulunan Iraklı Sünnilerin seçime katılabilmesi gibi... İkincisi, güvenlik ortamının sağlanmasıyla ilgili. Örneğin ABD'nin çok zorunlu haller dışında, askeri operasyonlar yapmaması gibi... Nihayet üçüncüsü de, seçimlerden sonra anayasal değişikliklerin yapılmasını öngörüyor ki bu da, Irak'ın daha dengeli biçimde yapılanmasını sağlamayı amaçlıyor...* * *İSTANBUL'DA böyle bir mutabakatın gerçekleşmesi, kuşkusuz tüm taraflar için çok yararlı bir gelişme, Türk diplomasisinin bu girişimi kendi açısından da bir başarı. Türkiye Irak'ta istikrarın kurulmasını sadece arzu etmekle kalmıyor, bunu sağlamak için kendi özel konumunun verdiği "sözünü dinletebilme" avantajını da kullanıyor.Ancak bu inisiyatifin başarısı sadece liderlerin mutabakata varmasıyla sağlanamaz. Önce tarafların gerçekten iyi niyetle bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışması gerek. Bu süreçte tehlike, militan grupların şiddet eylemleriyle siyasi süreci sabote etmeye çalışmasıdır. 15 Aralık yaklaştıkça, bu tür eylemlerin yer almayacağını kimse garanti edemez. Ancak İstanbul girişimi, her şeye rağmen bu sürecin aksamasına veya kesilmesine izin verilmeyeceği inancını güçlendiriyor. skohen@milliyet.com.tr IRAK'TA 9 gün sonra yapılacak meclis seçimlerinde Sünniler sandık başına gidecek mi? Bu konuda önceki gün İstanbul'daki toplantıda varılan mutabakat, hayata geçirilebilecek mi?