Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Muhabirimiz Namık Durukan'ın Erbil'den verdiği habere göre, Güneydoğu'da ÖSS'de başarılı olamayan bazı öğrenciler, Kuzey Irak'taki üniversitelerde, Kürt yönetiminin sağladığı burslarla okumak imkânını buluyorlar. Halen Erbil'deki Selahhaddin Üniversitesi dahil, Kuzey Irak'taki üniversitelerde Türkiye'den giden 250 kadar öğrenci, çeşitli dallarda eğitim görüyor...Bu, Mesud Barzani'nin başkanlığındaki bölgesel Kürt yönetiminin kendi varlığını pekiştirme ve dışa gösterme bağlamında son zamanlarda hayata geçirdiği girişimlerden biri.Barzani'nin siyasal açılımlarının yanı sıra (Başkan Bush, Başbakan Blair ve Papa ile görüşmeleri dahil) yönetimin ekonomiden eğitime kadar birçok alanda da önemli adımlar attığını görüyoruz. Örneğin Kürt yetkililer, bölgeye yabancı yatırımcıların gelmesi için büyük çaba harcıyor. Tarımdan turizme ve inşaata kadar, çeşitli sektörler dışa açılıyor ve ilgi görmeye başlıyor...***KUZEY Irak'taki üniversitelerin Türkiye'den öğrenci "çekmesi", aslında üstünde ciddi şekilde düşünmemiz gereken bir konudur. Belli ki Barzani yönetimi, Kuzey Irak'ı çeşitli alanlarda bir "cazibe merkezi" haline getirmek niyetinde ve çabasındadır.Oysa, Ankara Güneydoğu'yu çok daha geniş bir cazibe merkezi yapma imkânına sahip. Ne yazık ki bunun gerçekleştirilmesinde çok zaman kaybedildi. Gerçi yıllar boyunca terör sorunu geçmiş hükümetlerin elini kolunu bağladı. Ancak güvenliğin sağlanmasıyla sosyoekonomik kalkınma programlarının bir arada yürütülmesi olanaklarının yeterince kullanılmadığı da bir gerçek...Bugün gene güvenliğe önem vermek zorunluğu bulunmakla beraber, bu, bölge insanlarının yaşam koşullarını düzeltecek stratejilerin geliştirilmesini geri plana itmemelidir. Şimdi gerçekten kamu ve özel kuruluşların bölgesel kalkınma seferberliğine girişmesine şiddetle ihtiyaç vardır...***KUZEY Irak'taki yeni durum karşısında, Türk diplomasisinin bir "ince ayar" yapmakta olduğu görülüyor. Bir Türk yetkilisinin belirttiği gibi, "Bu temel bir politika değişikliği değil. Türkiye için esas, Irak'ın toprak bütünlüğünün ve ulusal birliğinin korunmasıdır. Yani Irak'ın dağılması ve bir Kürt bağımsız devletinin kurulması, kabul edilemez. Ancak Irak anayasasının öngördüğü federal sistem içinde Kuzey Irak'ta bölgesel bir yönetimin yer alması -bu statüyü değiştirecek zorlamalara gidilmediği sürece- Irak'ın iç işi sayılacaktır"...Bu bağlamda Türk diplomasisi, Kuzey Irak'taki oluşuma şimdi daha gerçek bir bakış açısına sahip görünüyor. Türk yetkililerinin Kürt liderleriyle temaslarda bulunması (bu arada MİT müsteşarının Barzani ile buluşması) bunun bir göstergesi...Türk yetkililer yeni siyasal yapısıyla Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgesinin, Türkiye ile "sınırdaş" olacağını, dolayısıyla onun yönetimi ve insanlarıyla dostane ilişkiler, hatta (terörle mücadele gibi konularda) işbirliği kurmak gerektiğini söylüyorlar. Kuşkusuz Ankara'nın bu esnek tavrının sonuç vermesi, Barzani yönetiminin de buna karşılık vermesine bağlı... skohen@milliyet.com.tr HAFTA içinde "Milliyet"te yer alan "Başarısız öğrencilerin umudu Kuzey Irak oldu" başlıklı haber çoğumuzu şaşırttı. Bazılarımız da buna bozuldu tabii...