"Mavi Akım" Türkiye'de çok tartışılan ve bir ara siyasal ve hukuksal bir sorun haline gelen bir proje. Ancak iki buçuk yıl önce gerçekleşen bu proje sayesinde, Türkiye Karadeniz'in "altından" Rus doğalgazı alabiliyor.Erdoğan-Putin-Berlusconi "üçlüsü"nü Durusu'da (Samsun) bir araya getiren "resmi açılış töreni", aslında devreye çoktan girmiş bir tesis ile ilgili olması açısından, bir "yenilik" sunmuş değil. TV ekranlarına da zaten "var olan" yansımış; bir de üç liderin konuşmaları ve ileriye dönük projeksiyonları...Önemli olan da bu projeksiyonlar. "Mavi Akım"ı liderler "mavi rüya" olarak nitelendirdiler. (İngilizce "blue stream-blue dream") Şimdi sıra, yeni "renkli rüyalar"da...* * *Bu tören vesilesiyle "Mavi Akım"ın ne getirdiği veya götürdüğü konusu yeniden tartışmaya açıldı. Ne var ki artık günahı ve sevabıyla, olan oldu. Şimdi yapılması gereken şey, sakıncaları asgariye düşürmek, avantajları da çoğaltmaktır.Tabloya kısaca bir göz atalım: Teknolojik açıdan, "Mavi Akım" gerçekten bir "ilk" ve bir mühendislik harikası. İtalyan ENI firması, denizin 2150 metre altından doğalgaz borularını geçirmekle "eşi olmayan" bir işi başarmış. Tabii bunun kredisi daha çok İtalyanlara...Ekonomik açıdan, Türkiye 25 yıllık bir anlaşmayla, Rusya'dan doğalgaz alımını garantiledi. Ama anlaşmada öngörülen miktar, fazla görünüyor. Uzmanlara göre bu mantıken pek "ekonomik" sayılmaz: Miktar gereğinden çok, fiyat yüksek, üstelik fazlası da ihraç edilemez...Politik açıdan, "Mavi Akım" Rusya'ya "bağımlılığı" artırıyor. Enerji uzmanı, ASAM Genel Koordinatörü Necdet Pamir'in incelemesine göre, Türkiye doğalgaz ihtiyacının yüzde 66'sını Rusya'dan sağlıyor... Ama öte yandan tabii ki bu alandaki işbirliği, Türk-Rus ilişkilerinin güçlenmesine -ve belki de zamanla bir stratejik ortaklık halini almasına- yol açacak nitelikte...Stratejik açıdan, "Mavi Akım", Türkiye'nin bir "enerji koridoru" olma şansını güçlendiriyor. Yeni projelerin gerçekleşmesi halinde Türkiye, enerji nakli konusunda bir transit ülke haline gelebilecek. Durusu'daki "zirve"den bu yönde bazı umut verici mesajlar çıktı... * * *Gerçekten Türkiye enerji alanında özel bir jeostratejik konuma sahip. Rusya'nın dışında Hazar'dan, Ortadoğu'dan ve hatta Orta Asya'dan petrol veya gaz nakli için adeta bir köprü durumunda.Önümüzdeki pazartesi günü, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından petrol ilk kez Türk topraklarına "giriş" yaptı. Bu petrolün Ceyhan'a ulaşması 3 ayda tamamlanacak. Yani şubat ayından itibaren Ceyhan terminali artık devreye girecek, Azeri petrolü buradan dünyaya "çıkış" yapabilecek. Bu hattın ileride bir doğalgaz boru hattıyla takviyesi ve Kazakistan (ve belki de Türkmenistan) kaynaklarının da bu yoldan Ceyhan'a ulaşması mümkün olacak. Bu, "Doğu-Batı koridoru"nun devreye girmesi demektir.Durusu'da da sözü edilen projeler gerçekleşirse, (örneğin Samsun-Ceyhan ve oradan gene deniz altından borularla İsrail'e kadar) "Kuzey-Güney koridoru" da açılmış olacaktır...Bunlar rüya mı? Bakü-Tiflis-Ceyhan ve "Mavi Akım" da başta öyle sayılmamış mıydı? skohen@milliyet.com.tr Şubat 2003'te hayata geçirilen bir projeyle ilgili bir "açılış töreni"nin şimdi yapılması yadırganabilir; ama bu "resmi" etkinliğin yeni ufuklar açması, bir ölçüde bu gecikmeyi telafi edebilir...