Bu, her şeyden önce Türk demokrasisi için bir sınav olacak.İlk kez siyasi iktidar, MGKnın yeşil ışığı yakmasını beklemeden - veya daha açık bir deyişle askeri kanadın önceden tam onayını almadan - AB ile ilgili bir reform tasarısını, yasama organına götürmüş olacak.Askeri liderlerin bu paketteki bazı maddelere karşı rezervleri veya itirazları olduğu biliniyor. AKP hükümeti buna rağmen bu paketi, fazla delinmeden - sadece bazı ufak rötuşlarla - Meclisten geçirmek niyetinde.Meclisin buna destek vereceği konusunda bir kuşku yok. Çoğunluktaki AKPnin dışında CHP de bu reformlardan yana. Sivil toplum kuruluşları ise - basında yer alan tam sayfa ilanlarla - bu pakete tam desteğini vermiş durumda.Esas sorun bu durumda askeri kesimin nasıl davranacağıdır. Genelkurmay buna nasıl tepki gösterecek? Paket MGKnın ayın sonlarında yapacağı toplantıdan önce Meclise geleceğine (ve o tarihe kadar belki de geçeceğine) göre, askeri liderlerin buna "engel" olması söz konusu olabilir mi? Yoksa komutanlar sadece görüşlerini ve kaygılarını ifade etmekle yetinirler mi?..***HÜKÜMET yetkilileri Türkiyenin bu cesur adımı atmasını şu nedenlerden zorunlu görüyor:1. Altıncı Uyum Paketi, Türkiyenin AB kriterlerine uyma bağlamında gerçekleştirmesi gereken yasal önlemlerden biridir. Türkiye bir taahhütte bulunmuştur ve bunu artık zaman kaybetmeden yerine getirmek durumundadır.2. Hükümet, askeri kesimin görüşlerini not etmiştir. Ama siyasi iktidar reformları benimsiyor ve bunları yaşama geçirmeyi, Türkiyenin AB stratejisinin bir gereği sayıyor. Nitekim bunun ardından başka reform paketleri de gelecektir.3. Askeri kesim ile sürtüşmemek için bu paketin delinmesi veya terk edilmesi, her şeyden önce Türkiyede "siyasetin askerin gölgesinde" olduğu yönünde olumsuz bir mesaj vermiş ve TSK başta olmak üzere Türkiyeyi AB ve dünya kamuoyunun gözünde güç duruma düşürmüş olacaktır...Aslında Türk askeri liderleri son beyanlarında TSKnın AB idealine bağlılığını vurgulamış, özellikle dışarıda bu konuda oluşan bazı olumsuz izlenimleri silmeye çalışmıştır. Ancak Genelkurmayın da bazı siyasi reformlar (örneğin şimdiki pakette yer alan 8. madde) konusunda bazı korkuları olduğu ve hatta bu nedenle de ABnin niyetlerini sorguladığı da biliniyor. Bu sadece asker ile sivil arasında değil, sivil kesimde de karşıt görüşlü çevreler arasında da bir tartışma konusu olmaya devam ediyor...***ASLINDA mesele yalnız bu uyum programı ile ABnin beklentilerinin karşılanarak üyelik müzakereleri yolunun açılmasından ibaret değildir. Sürekli olarak söylenen şey, Türk halkının çağdaşlaşmayı, demokratik hak ve özgürlüklere tam olarak kavuşmayı hak ettiği değil midir? "AB davası" olmasa dahi, bu reformlardan vazgeçilebilir mi? AB bir yana (bizi kabul etse de etmese de) bu kriterleri yerine getirmek Türkiyenin ulusal çıkarlarının gereği değil midir?Altıncı Uyum Paketinin ve bunu izleyecek diğer reform yasalarının kabul edilmesi ve uygulamaya konması, gerçekten Türkiye için bir sınav niteliğindedir. Demokrasiye ve de çağdaşlaşmaya bağlılığın sınavı... skohen@milliyet.com.tr HÜKÜMET, bugün ele alacağı 6. Uyum Paketini bu hafta içinde Meclise sunmaya kararlı görünüyor.