Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İspanya'da ETA'nın 40 yıldır sürdürdüğü terör eylemlerini izleyenler, örgütün daha önce de birkaç kez ateşkes kararını ilan ettiğini, her seferinde de bunun kısa ömürlü olduğunu bilirler. Bu kez de, aynı durumun tekrarlanmayacağı ne malum?Maskeli genç kadının okuduğu açıklama metninde bir sözcük var ki, bir umut veriyor: ETA, bu sefer ateşkesin "kalıcı" olacağını bildiriyor. İspanya Başbakanı Jose Luis Zapatero, geçen yıl meclisten aldığı yetkiyle, ETA ile el altından giriştiği temaslarda masaya oturmak için ETA'nın ateşkesin kalıcı olması şartını kabul etmesi gerektiğini belirtmişti. Şimdi ETA bu koşulu benimsiyor, yani teröre dönmeme sözünü vermiş oluyor... Beyaz maskeli, siyah bereli üç ETA militanının TV ekranlarına yansıyan video görüntüsü, ilk bakışta Bask terör örgütünün yeni bir eylem açıklamasıyla ilgili sanılabilirdi... Oysa ortada duran kadın militanın okuduğu kısa açıklama, ETA'nın artık şiddet faaliyetine son vermeyi ve bir barış süreci başlatmayı kararlaştırdığını ilan ediyordu... ETA nasıl oluyor da şimdiye kadar 850 kişinin hayatına mal olan şiddet politikasından vazgeçiyor?Bunun başlıca nedeni, örgütün iyice zayıflamış olmasıdır. Devletin aldığı tedbirler sonunda teröristler, artık eskisi kadar rahat eylem yapamıyor. Üstelik ETA giriştiği kanlı olaylar nedeniyle, sadece İspanya'da değil, Bask bölgesinde de öfke ve nefret uyandırıyor.Kısacası ETA yöneticileri, şiddetle bir yere varamayacaklarını anlamış görünüyorlar. Ama militanlar bağımsızlık hedefinden vazgeçmiş değiller. Bask bölgesinde bu arzuyu veya hayali paylaşan milliyetçi unsurlar (hatta politikacılar) da var. Ancak, Bask halkının geniş bir kesimi bugünkü statü içinde barış ve huzurun devamından yana. Ne de olsa Bask, İspanya'nın en endüstriyel ve zengin bölgesi. Ayrıca eğitimden yargıya kadar çeşitli alanlarda (neredeyse "devlet içinde devlet" denecek ölçüde) bir özerkliğe sahip. Bask'ın tamamen İspanya'dan kopmasını isteyen milliyetçi unsurlar var; ama İspanya devlet politikası olarak bunu kabul etmiyor.Ancak Zapatero'nun sosyalist hükümeti, terör sorununun sadece güvenlik önlemleriyle halledilemeyeceğinin bilincinde. Bu nedenle başbakan, geçen yıl cesur bir adım atarak meclisten ETA ile diyalog kurma yetkisini aldı. Hükümetin bu tavrı ETA'yı büsbütün köşeye sürmüş oldu... Farklı durum Başbakan Zapatero'nun dediği gibi, terörün artık geride kalacağı varsayımından hareket edilirse, "barış süreci uzun ve zor olacaktır".Bir kere sosyalist başbakan, böyle bir inisiyatifi almakla siyasi riske girmiş bulunuyor. Sadece muhafazakâr muhalefet değil, İspanyol milliyetçileri ve özellikle ETA'nın saldırılarından etkilenen (özellikle yakınlarını kaybeden) çevreler, ETA'nın kararına güvenmiyorlar ve hele hükümetin ayrılıkçılarla masaya oturmasını hiç istemiyorlar.Ama İspanyol basınına bakılırsa, ülkede genel hava ETA'nın bu kararıyla, artık yeni bir döneme girildiğidir. Bu gelişmeyi, İngiliz hükümetinin Kuzey İrlanda'nın ayrılması için yıllarca şiddete başvuran İRA ile uzlaşmasına benzetenler var.Bakalım benzer özellikler, benzer bir sonuç da yaratacak mı? skohen@milliyet.com.tr Benzer örnek