Sina Koloğlu

Diziler üze-rine uzman yazarımız var; ‘dizi doktoru’ Oya Doğan kardeşimiz.
Dizi sektörü tek başına bir uzmanlık alanı oldu. Bu bize özgü bir durumdur. Bizde televizyon programcılığı yok; dizi prog-ramcılığı var.
Seyirci cephesinde ise durum; “Belgesel izlerim” diyerek dizi izleyen halde. Sanki bizim evde farklı mı? Yooo.
Cumartesi akşamı menüsü; ‘O Tarz Benim’ hafta finali öncesi ‘Güllerin Savaşı’ ile ‘Kiraz Mevsimi’ arasında dolaşmaca. Hepsini izlemeye de gerek yok; konuya hemen giriyorsun.
Öykü ile Ayaz’ın arasını açıyorlar. Son durum nedir bakalım. Tamam, geç ‘Güllerin Savaşı’ na. Orada Gülfem Gülru’ya oyun oynuyor. Oyunun içeriği nedir, biraz izle; anlaşılıyor.
O da tamam, ‘O Tarz Benim’ yeni bölüme geçti haydi bakalım. Kleopatra olmuş Tuğçe. Bu hafta da onu göndermişler. Çok ağladı. Aile-cek “Zaten hep ağlıyordu pek tarzı da yoktu” yorumu yapıldı.
Arada ‘bu ‘Kertenkele’nin sırrı nedir; bu kadar izleniyor’ diye ben bakıyorum, gün birincisi ‘Sungurlar’ın kovboyculuk oynayan aksiyon sahneleri hiç değişmemiş diye içimden geçiriyorum.... İşte böyle...

Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi maçları 2015 yılından itibaren üç yıllığına satılıyor; yeni sahibi kim olacak?
TT Net ile TRT’nin ihalede en yüksek fiyatı verdiği ve bu ihaleyi aldığı söyleniyor. TT Net, “İhale devam etmektedir, UEFA resmi bir açıklama yapmamıştır” dedi.
D Smart ihaleden çekildi. Bu durumda, TT Net internet TV’si Tivibu’dan şifreli, TRT1’den şifresiz maçların yayınlanacağı söyleniyor.
Star cephesi, “Biz hâlâ ma-
sadayız ihale bitmedi” diyor. TRT cephesinden edindiğim izlenim, ihalenin alındığı yönünde.
UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi medya hakları ihalesi 17 Kasım’da açılmıştı. Büyük olasılıkla maçlar Tivibu ve TRT’den yayınlanacak gibi...

Efendim “Günahkâr” dizimiz entrikaları yanı sıra sosyal mesajlarıyla da dikkat çekiyor. Mesela “Saliha”yla babası arasında geçen konuşmalar... Şirket taşeron işçilerle çalışıyor ve “Saliha” buna karşı çıkıyor. “Bizim gibi şirketler çoktan kadrolaştı. Biz hâlâ taşeronla...” yarım kalıyor. Baba sinirlenmiş etraftaki züccaciye takımlarını fırlatmış; “Bu kadarı yeter şirketi senin gibi birine bırakacak değilim” diye noktayı koyuyor. Arada böyle mesajları duymak pek bir hoşumuza gidiyor. Dizilerimizin sosyal sorumlulukları yüklenmesi lazım, böyle ara sırada olsa da.

Okan’ın burnu parladı

Okan Bayülgen’in ışık burnunun üzerine vuruyordu. Ya da burnu çok öndeydi. Yayın boyu oraya takıldım kaldım.

Cyndi Lauper’ı tanımayız

“Bu Tarz Benim”de yarışmacılar geçen haftanın finalinde 80’li yılların giyimleri yarıştı. Olay hanım Özlem, Cyndi Lauper olduğunu iddia ettiği kıyafetiyle geldi stüdyoya. Konuk jüri üyemiz Nihat Doğan, “80’ler denince aklımıza Cindi Lauper gelmiyor” dedi. Seyircilere sordu, “Tanıyan var mı arkadaşlar?” Bir kişi el kaldırmış sanırım Nihat Doğan duruma el koydu, “El kaldıran bir tane şarkısını söylesin?” Ses yok...
Tüm bunlar Cyndi ablamızın 80’lere

Günahkar dizisinde; Sado, Ali Yusuf’u buluyor.
Bu sefer ‘devlet erkanından’ biri ile işi var; bir hangara giriyorlar. Masanın üzerinde karnına demir saplı bir çocuk yatıyor.
Ayakta, takım elbiseli bir adam, yanında bir çocuk. Sado “Sayın vekilim bahsettiğim doktor kardeşim” diyor. Masadaki çocuk milletvekilinin yanındaki hizmetlinin çocuğu. Vekilin oğlu ile şakalaşırken kaza olmuş.
“Nasıl yaparsın bilmem, bu çocuk yaşayacak” diyor vekil. Ali Yusuf’un, ‘hastaneye gitmeli’ ısrarına; “Çocuğumun hayatı mahvolur” diye cevap veriyor. Sado durumun daha ‘vahim’ ol-duğunu, “Oğlum, demirin üstünde (çocuğun vücuduna giren) şase numarası var. Motor vekilin üstüne kayıtlı.” Yani aslında vekil kendini kurtarmak istiyor...
Böyle ‘vekil çocuklarının yaptığı ve üstü örtülen kazalar’ olmuştur değil mi? Acaba hangi siyasetçiye gönderme yapıldı?
Bizim ülkede ‘güçlü vatandaşlar’ın çocukları kaza yapar üstü örtülür, buna alışmak lazım diye de düşünebilir miyiz?

METROBÜS TARZI

‘Bu Tarz Benim’de Ayşegül Doğan, ‘metrobüs ile Avcılar’a gidiyorum’ elbisesi giydiğini söyledi.

Discovery Networks, yayın ağı içindeki pazarının reklam durumunu kağıda dökmüş.
Hangi ülkeler var?
Türkiye, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Rusya, Romanya, Ukrayna, Güney Afrika ve Birleşik Arap Emirlikleri....
Araştırma bu ülkelerde bulunan 3 bin TV izleyicisinin katılım ile yapılmış...
Yani dünyadaki harcama gücünün yüzde 16.5’ini (eh fena sayılmaz) nüfusa çarptığınızda bu oran 1.866 milyar insan ediyormuş.
Özetle ‘alsak alsak ne alsak diye koşturan’ kitle analizi... Özel olarak Türkiye’nin durumu da yazılmış. Kendimizi anlamak açısından önemli veriler var.

Gupse Özay ‘Deliha’ filminin tanıtım turlarında...
NTV’de ‘Gece Gündüz’e ekibi ile katıldı. ‘Yalan Dünya’ dizisinin neden bittiği üzerine de konuşuldu. Gupse gizli bir mesaj verdi:“Ekip farklı bir projede yine Gülse Birsel’in kalemi ile bir şeyler yapacak gibi geliyor bana.”
Yani ekipten yeni bir dizi sinyali.

DİZİ PAHALI MI GELDİ?

“Peki niye dizi bitti?” sorusunun da bazı ipuçlarını verdi Gupse Özay: “Reyting sistemi değişti, reklam bütçeleri düştü, bizim dizi bütçesi belki biraz yüksek geldi kanala, bunlar neden olabilir.”

Bizde duruşmalar ‘Yeşilçam geleneği’nden olsa gerek, gözyaşlı, kader mahkumlu bir şekilde olur.
Mesela mahkeme sahnelerinin ‘uzmanı’ Amerikalılar’da kucağında çocuk, “Bu senin oğlun” diyen kadınlar yoktur mesela.
İki dizide iki boşanma davasına şahit oldum. ‘Gönül İşleri’ ve ‘Hayat Yolunda’...
Durumlar farklı olsa da, ortak yönleri vardı; müzik acıklı çaldı.

VALLAHİ DE BOŞANMAM!
Tekrarını izledim; ‘Hayat Yolunda’nın son sahnesinde Alp ile Şafak mahkeme salonunda. Melis’in kendisine oyun oynadığını anlayan Alp’e, hakim ‘son kararını’ sorar. Her iki taraf anlaşmalı olarak mahkemeye başvurmuşlardır. Alp “Ben karımı çok seviyorum, boşanmaktan vazgeçtim” der. Aman ne kolay böyle...

İbrahim Çelikkol ‘Reaksiyon’dan ayrılıyor mu? Ayrılıyor diye haberler çıktı.
Performansından ve tutumundan yapım ekibi rahatsızmış. “Üzerine yüklenen Türk subayını canlandırma ve başrol sorumluluğunu yerine getiremiyor” diye kendisini eleştirdikleri konuşuluyor.
“Ayrılık kesin mi?” diye sordum. Şartlar tekrar konuşulacak ve ona göre karar verilecek benim anladığım.

YENİ BİR KARAKTER
İbrahim Çelikkol’un ‘Oğuz’ karakteri bittiği an, yeni bir karakter diziye girecek.
Bu akşam ekrana gelecek bölümde Oğuz vuruluyor. Duruma göre ya ‘ölecek’ ya da yaralı kurtulacak!