Cuma akşamları yayınlanıyordu, Show TV’nin dizisi ‘Eve Düşen Yıldırım’. Kanal birden dizinin çarşamba akşamına ‘yeni günü ve saati’ (malum durum) diyerek alındığını duyurdu. Çarşamba akşamları saat 20.00’de artık dizi.
Sordum, “Dizinin izlenme oranlarından çok memnunuz. Ayrıca bugünümüz boş. Onun için diziyi çarşamba gününe koyduk” dediler. Ben size söyleyeyim, bu yaz bu dizi daha çok ilgi görecek. Muazzez dikkatleri daha çok çekecek. Magazin sayfalarının yeni yıldızı Gizem Karaca olacak.
Bu arada bir dipnot vereyim (ki ben de yanlış yazıp Armağan Çağlayan’dan fırça yemiştim!) bu dizi bir hikaye kitabından senaryolaştırıldı. Yazarı Nahid Sırrı Örik. ‘Değeri bilinmeyen yazarlardan’. Bu dizi sayesinde belki kitaplarını soranlar artmıştır. Belki bundan sonra siz de ilgilenirsiniz.
Bir dipnot daha: ‘Türk edebiyatında femme fatal imgesini en iyi işleyen yazar’ olduğu da belirtiliyor. Dizi bunu verebiliyor mu onu bilemem. Söyledim, bu yaz Muazzez konuşulacak...
Altın Kelebek Ödülleri’nin sunucuları Sarp Apak, Öner Erkan ve İrem Sak’tı. “Valla biz bilemeyiz, siz bizi boşverin” demişler. Ama ısrar edilmiş, “Çocuklar büyütülecek bir şey yok, alt tarafı iki isim, bir fıkra idare edersiniz” diye. Ortaya da böyle ısrar edenlerle ısrar edilenlerin anlaşılmaz sunuş hali ortaya çıktı o gecede.
‘Yalan Dünya’ popüler bir dizi. Hemen her oyuncusu reklam yıldızı oluverdi. Karakterler dikkat çekti, dizi başarılı ki, markalar, reklamlarında bu isimleri tercih ediyor. Ama sunuculuk için bunlar yeterli olmuyormuş. Şöyle de düşünülebilir, “Alışsınlar, seneye daha pişmiş olarak çıkarlar...” Ona bir şey diyemem. Birlikte evde çalışıp derslerine iyi hazırlanırlar o başka. Ama bir atımlık barut olarak düşünülmüşlerse Altın Kelebek Ödülleri için, bence yalan oldular.
HANDE YENER iYi PiYANO ÇALABiLiRMiŞ
Yine RTÜK ceza verecekmiş... RTÜK gider, ‘Behzat Ç’ kalır. Çek bir bira, köpüğü bol olsun icabında. Havalar sıcak, unutmadan ‘difrize’ koymakta fayda var. RTÜK’ü değil, birayı birayı. İnadına içeceğiz. Neon ışıklı Ankara havalarında yalancı sarışın kadınların göbek attığı pavyonlara da gideceğiz...
“Ee, bu mendili icad edeni ne, ne yağlıca yağ yağ” da diyeceğiz Erkin Ağabey’le. Flash bellekleri de köpürteceğiz savcının odasından çıkan. Hukuku da Arjantin yapacağız ‘Behzat Ç.’ ile. Varsın versin cezayı. Çek bi ‘Behzat Ç.’ köpüklü olsuun.. Bu arada Akbaba’ya bir şey olmaz, yırtar merak etmeyin..
DEL BOSQUE’YLE KASAP MUHABBETİ
‘Yeniköy Kasabı’ diyerek yollamıştık adamı... Ümit Aktan sağolsun hatırlattı. TGRT’de ‘Futbol Gecesi’nde şunları söyledi: “Bugün biraz Del Bosque’nin, bizim kasabın (diğer konuşmacılar gülüyor). Valla bilmiyorum ama Madrid’te zincir kurmuş, kasap zinciri, maçı oluruna bıraktığını hissettim...”
ARAYA ‘ŞEBEKE’ GİRDİ
Kanal D bu hafta bir değişiklik yapıp yeni ürünü ‘Şebeke’yi çok izlenen zaman kuşağına aldı. Yeni malı vitrinin önüne koymak gibi. ‘Umutsuz Ev Kadınları’nı arkasına aldı. Dizinin özeti olmadı, hemen yeni bölüme girdiler.
Mehmet Tezkan’ın pazar günü yayımlanan yazısının başlığı şöyledi: ‘Kutsal ittifak çöktü; evlilik bitti’. Yazısında şu bölümle televizyonda cumartesi günü yaşanan örnek örtüşüyordu. “Herkes biliyor ki; özel yetkili mahkemelerde görev yapan çoğu savcı ve hâkim cemaate yakın... Başbakan Yardımcısı Bozdağ’ın ‘özel yetkili mahkemeler normal bir hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelerdir’ sözü ipleri kopardı”... İplerin koptuğu an yukarıda söylediğim gibi cumartesi günü yaşandı. Başbakan Erdoğan partisinin İzmir İl Kongresi’nde konuştu. Bu konuşmayı kim veriyor, kim vermiyor diye şöyle bir taradım. İzmir AKP için önemli. Başbakanın bu il konuşması da haber açısından önemli. Vermeyen kanal yok (haber kanalları). Ama birine çok şaşırdım; S Haber. Başbakan nerede S Haber orada günleri geride kaldı anlaşılan. O sırada ekranda görülen haber de ilginçti; “Darbeciler, terör yandaşları serbet kalacak”... Yani Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılmasın durumu. Her haber bülteninde bu konuyu işliyorlar. Şimdilik (!) biten kutsal ittifakın televizyondaki görüntüsü bu örnekti.
DİZİ RTÜK GÖREVİ YAPINCA
‘Yahşi Cazibe’nin yayınlanan son bölümünde malum Simge’yle Kemal yataktaydılar. Kemal
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta ATV’de canlı yayında konuşmuş. Sen de almışsın bu görüntüyü kullanmış, haberini yapmışsın. Ee, ne demeye buzlarsın ya da üzerini siyah bantla örtersin logonun? “Bizim kanala niye çıkmadı, ben de buzlarım” zihniyeti mi? Beyaz TV buzlamış mesela. CNN Türk üzerini örtmüş. Hangi kanal böyle bir yöntemi uygulamadan olduğu gibi verdi peki? Ulusal Kanal. Başka da yorum yapmıyorum.
STAR DİZİLERDEN KURTULMAK İSTİYOR
Star, çok izlenen zaman diliminde sadece diziler olmasın çabası içinde. ‘İnsanlar Alemi’yle televizyonlarımızda unutulan ‘komedi’ (en son ses getiren örnekler, ‘Komedi Dükkanı’, ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ olmuştu) yeniden canlandırma uğraşında. Ekip iyi ve yer yer performans keyifli. Üzerine katarak gittiği takdirde, kalıcı olacak. Ki ben her daim bu tarz yapımların çoğalması ve ‘dizi televizyonu’ anlayışının kırılması taraftarıyım. Bu açıdan da, destekliyorum.
En son ‘Benzemez Kimse Sana’ başladı Star’da. İlk bölüm itibarıyla izlenimim şu: Yarışmacıların, jüri üyelerinin ve program kurgusunun yerli yerinde kıvamda eğlendirdiği bir program, ‘Benzemez?Kimse Sana’...
FUTBOL ŞAMPİYONASINDA ÇEKİM İŞKENCESİ
Bizde
‘Merkez medya’ (eh, şimdi böyle oluyor ayrım) televizyon kanallarının haber bültenlerinde çarşamba akşamı ‘Cicişler’ olarak bilinen Esra ve Ceyda Kardeşler vardı. Trafik polisi tarafından araçları durdurulmuş. Cicişler bağırıyor: “Oramızı buramızı elliyorlar, ünlüyüz diye aracımızı çeviriyorlar...” Mehmet Ali Birand’ın, “Bu ana habere girmeyi başardılar” muhteşem yorumuyla bir de ödüllendirildiler.
Kimdir bu ikili? Kim ünlü yaptı onları? Bu aralar ekranda pek esameleri okunmadığı için böyle bir yola mı başvurdular? Bu hatunlar çok akıllı ve işlerini biliyor. Bu kadar suçlama sonucu neden karakola gitmediler? Bir başka açıdan bakalım, TEM’i ‘işgal eden’ her kadına aynı muamele mi yapılıyor? Bu karşılaştırmayı yapmak ‘ana habere girme başarısını yakalamış’ diğer kadınların ne hallere getirildiğini, ne biber gazları sıkıldığını anlatmak akıllarına gelmedi mi bültenleri hazırlayanların?
ATV HABER’E İLGİNÇ GELEN PROTESTO
Taşeron işçiler. 90 gündür grevde. İşten çıkarılmışlar. Sonra da bir binanın damına çıkıp, bu durumu protesto ediyorlar. ATV Haber bunu, “İşten çıkarılan işçilerin ilginç protestosu” diye haber yapmış. İşçilerden birinin yakını aşağıda, “Çıldırttılar, bu hale
AKP iktidarıyla birlikte biz 'Propaganda nasıl yapılır?’ı da öğrendik. Medya, özellikle de televizyon nasıl kullanılır; en çarpıcı örneklerini görüyoruz. İşte kürtaj meselesi. Başbakan bir konuştu, sonra kenara çekildi; medyanın hali, rakamlarla ortada...
İnterpress Ajansı medya üzerine araştırmalar yapan köklü bir kuruluş. Sordum, “Nedir medyada kürtajla ilgili haberlerin durumu?” diye.
Ajans, yıl başından ve Başbakan’ın açıklamasından bu yana televizyonda kürtajla ilgili kaç haber yapıldığının karşılaştırmasını gönderdi. 1 Ocak 2012’den bu yana televizyonda bu konuda hiç özel program yapılmazken, kanalların haber bültenlerinde 9-10 adet münferit haber yayınlanmış.
25 Mayıs’tan sonra kürtaj haberlerinde büyük patlama
Bu tarihten 5 Haziran’a kadar olan süre içinde televizyonda 40’a yakın kanaldaki gün boyu haber bültenlerinde toplam bin 682 haber yayınlanmış kürtajla ilgili. Yine bu kısa süre içinde tartışma ve sohbet programlarından 68’inde kürtaj ve sezaryen konusu gündeme gelmiş.
İktidarın medyayı nasıl kullandığına ilişkin bundan daha çarpıcı bir örnek olabilir mi? Bu ve benzeri ataklar anlaşılan devam edecek. Ver konuyu, ver heyecanı, ver
Portekiz - Türkiye maçını D Smart’ta TRT 1 HD’den izlemek isteyenler, “İzlemeye yetkiniz yok” yazısıyla karşılaşmıştı. Bu kararı TRT’nin aldığı kulağıma geldi. Maçı bu platformda şifrelenmesini isteyerek, TRT engellemiş. Acaba D-Smart aboneleri elektrik faturalarını yatırmıyor mu? Ceza bu nedenle mi kesildi? Abone sistemiyle yayın yapan iki platformda da TRT HD yayını var. Birinde ‘sansürsüz’ diğerinde ‘sansürlü’...
CEZA ANLAYIŞININ GELDİĞİ SON NOKTA
‘Sen de Gitme’ dizisi, 53’üncü bölümünde Trabzonspor logosunu mozaikleyince kıyamet koptu. Markaların dizilerde kullanılması büyük sorun. Ucundan göründü, aman gizli reklam bas buzlamayı. Trabzonspor logosunun buzlanması bunun en çarpıcı örneği oldu. Buzlamayı yapan kişi, “Aman ceza yemeyelim” diyerek bu işe imzasını attı. Bu onun hatası değil. Dizilerde reklam düzeninin bu hallere gelmesinde karar verici mekanizmaların başında olanların hiç mi sorumluluğu yok? ‘Vur deyince öldürme’ zihniyetinin bir sonucudur bu aslında. Yapımcı şirket bu buzlamayı yapan arkadaşa ceza vereceıini açıklamış! Hani meşhur hızlı tren kazamız gibi. Suçlu makinistti değil mi?
ÇOCUKLARA 800 BİN TL’LİK YARDIM
Korunmaya Muhtaç Çocuklar