KAPTAN DAVAYI HAFTAYA AÇIYOR

20 Mayıs 2011

Mobbing kelimesini bize öğreten olayın yeni cephesi: Orhan Alkaya, nam-ı diğer kaptan, kendisine iş ortamında şiddet uyguladığını ve taciz ettiğini (yani mobbing!) öne süren ve bunu Bloomberg kanalında çıkıp anlatan oyuncu Hülya Karakaş aleyhine davayı önümüzdeki hafta açıyor. Avukat Ergin Cinmen olacak. Orhan Alkaya şu ana kadar basına bir açıklamada bulunmadığını söyledi. Kendisi adına yapılan açıklamanınsa ‘hoş’ olduğunun altını çizdi bu arada. Enteresan suçlamalar var. Orhan Alkaya‘nın söyledikleri var. Ben dava aşamasına gelindiği için burada yazmıyorum. Ama gerçekten ‘ilginç ve psikolojik durumu olan’ bir dava bizi bekliyor diyebilirim.

ŞİDDET İÇEREN ÇİZGİLERİ GÖSTEREN KANALLAR

Bu uyarı beş yaşında bir çocuğu olan okurumdan geldi. Ebeveynler, mecburen çocuk kanallarının da izleyicisi oluyor, çocukları kontrol için. O kadar çok çocuk kanalı var ki... Ve ‘şiddet içeren çizgi’ler konusunda pek de öyle ince eleyip sık dokudukları söylenemez. İsim vereceğim burada. Karşı olan ve “Hayır” diyen olursa açıklamalara yer veririm. Bu konuda şikayeti olanları da köşeme taşırım. Söz konusu okurun takibi sonucu iki kanal göze batıyor. İlki Atv’nin yeni çocuk kanalı Minika.

Yazının Devamı

‘BABAM SAĞOLSUN’DA SORU iŞARETi

19 Mayıs 2011

Şöyle bir durum var; ya yapım ekibi yanılmış ya da yaptığı onca işin içinde bunu ‘hata payı’ olarak görmüş olmalı. ‘Babam Sağolsun’ başlamadan önce yazdığım yazımda Birol Güven’in bir dizi formülü olduğunu, sürekli bunu uyguladığını ve işlerin de tuttuğunu yazmıştım. İşte ‘En Son Babalar Duyar’ın başka versiyonu ‘Babam Sağolsun’. “Benziyor, tıpatıp aynı, farklı bir şey iş yapamaz mı?” gibi lafları tüketimin hızlı olduğu dizi dünyasında anlamsız bulurum. “Eli yüzü düzgün olsun, temiz olsun” gibi basit durumlar daha geçerlidir. Çekim, oyunculuk vs. daha farklı işlere “Eyvallah” derim. Ama “Sanat kaygısı taşımıyor” gibilerinden yorumlar anlamsızdır.
Uzattım lafı... Birol Güven markalı, yeni bir dizi eskisinin kopyası olarak sunuldu. Bu sorun değil; ama seçilen karakterleri seyredince yadırgadım. “Zamana ihtiyaç var” diye düşündüm sonra. Ama aynı ekibin yaptığı benzer işlerin bir yerde tükeneceğini düşünmedim değil.

TARKAN CANLI SÖYLEMELİYDİ

Kral TV’nin müzik Ödülleri verildi. Tarkan neredeyse tüm ödülleri topladı ve finali yaptı. Finalde koca sahneye tek başına çıktı, play-back yaptı. Haaa bu ödül kendini standart olarak nerede görüyor? Önce bunu değerlendirmek lazım.

Yazının Devamı

ÖTANAZi VE TELEViZYON, ESKi HiKAYE

18 Mayıs 2011

İngiliz BBC televizyonu, kanser hastası yaşlı bir adamın ölüm anını yayınladı, olay oldu. Biz de sanki bu ilk defa oluyormuş gibi haber yaptık. Bu iş ne ilk ne de son olacak. 2008 yılında o zaman adı ‘Milliyet Cafe’ olan ilavedeki köşemde bu başlıkta bir yazı yazdım ve örnekler verdim. İşte BBC benzeri işleri yapanlar ve tartışmalar:

Sky TV yayınladı, olay oldu

Ötanaziyle hayatına son veren Amerikalı profesör Ewerf’in yaşadığı son anlar İngiliz Sky TV tarafından ‘Ölüm Hakkı’ adıyla yayınlandı. Sky daha önce de buna benzer bir ötanazi görüntüsü yayınlamıştı. Tartışmalar büyüdü. Kanal buna “Eğitici yayın” derken hükümet, yayınların kamuya karşı sorumluluk taşıması gerektiğini söyleyerek karşı çıktı.

15 milyon kişi izledi

1998’de CBS’teki ‘60 Dakika’ programı, Dr. Jack Kevorkian’ın (ki Kevorkian’ın hayatı ve tartışmalı ölüm girişimleri filme konu oldu, ‘You Don’t Know Jack’te doktoru Al Pacino oynadı), ötanazi isteğini yerine getirdiği hastalarından biri olan Thomas Younk’un son yolculuğunun videosunu ‘TV’de Ölüm’ adıyla yayınladı. 15 milyon kişi izledi! Avustralya’da Kanal 9, mesane kanseri olan 54 yaşındaki June Burns’le anlaştı, ötanazi seansını naklen yayınlamak

Yazının Devamı

TRT’DEN BiR OSMANLI DiZiSi

17 Mayıs 2011

Sanırım böyle başlıkta haberler çıktı ‘Muhteşem Yüzyıl’ sonrasında. Ama bu duyduğum, eli ayağı yere basan bir şey. Çünkü, projeyi aşmış, hayata geçmiş durumda. Hatta İzmit’te şehir bile kurulmuş. Lale Devri’nde iki yeniçerinin hikayesini anlatan bir dönem dizisi çekiliyor. Diziyi Ezel Akay çekiyor. Daha çok o dönemin gündelik hayatına dair ipuçları olacak gibime geliyor. TRT’de gösterime girecek.

ÇOK GÜZEL HAREKETLERDEN AYRILIP DİZİ ÇEKİYORLAR

BKM bünyesinden çıkan yeni dizi ‘Amele’ ATV’de ekrana gelecek. Önümüzdeki sonbaharda... Kulağıma gelen bilgiler böyle. Çekimler başlıyor. ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ ekibinden isimler var. Yine bana gelen bilgilere göre bu isimlerin ‘Çok Güzel Hareketler’den uzaklaşan ekip olduğu yönünde. Proje tutup oyuncu kadrosu da şöhrete ulaşınca arada sorunlar başlamıştı. Nitekim bu da grup içinde ayrılığa kadar gitti. İşte bu ekip çok yakında ‘Amele’ ile ekranlarda olacak.

RTÜK ŞİKAYETLERİ İLGİNÇ!

Yazının Devamı

10 YIL SONRA TV’LER NE HALE GELECEK?

16 Mayıs 2011

Nuri Çolakoğlu bizim sektörün fazla ortalarda görünmeden işini profesyonelce çok iyi yapan, sonra kenara çekilip bir de güzel izleyen önemli isimlerinden biri. Hani ‘ortaya karışık olsun’ diye laf etmez. Bloomberg HT kanalında ‘İkonoskop’ programında Faruk Bayhan’a konuk olmuştu.
Eski Show TV günleri konuşuldu. Özel televizyon tarihinin önemli günleriydi. Çolakoğlu gelecekle ilgili tespitler yaptı. Süre de çok uzun değil 10 senelik öngörüler. Böyle olunca işi ciddiye almak gerektiğini düşündüm.
10 yıl içinde bizim izlediğimiz bu bol dizili kanal formatı olmayacak. Zaten bu Batı’nın da tartıştığı bir konu: ‘Herkesin televizyon kendine’. Bana göre 10 yıl, Türkiye için erken bir örgörü. Biz muhafazakar bir toplumuz. Ne kadar vep telefonu ve internet hastası olsak da. “Bitecek” demekten çok, “10 yıl içinde kendi televizyonunu izleyen sayısı artacak” saptaması bana daha olası geliyor.

‘Yerli malı’ televizyon kalmayacak

Nuri Çolakoğlu, TRT dışında yerli televizyon kalmayacağını söyledi. Bunun öngörülen süresi de 10 yıl. Bunu “İddia ediyorum” diyerek söyledi. Evet, bu sanki daha yakın gibi. Yani epey tantana olacak bu 10 yıl içinde.

Kırmızı noktalı programa karşı

Yazının Devamı

‘KARAKOL’U KENDİ BAŞINA BIRAKALIM

15 Mayıs 2011



Şimdi gırla gidecek ‘Behzat Ç.’ ile karşılaştırma. Ama pazarlarken diziyi, böyle bir yola gidildi ya da izin verildi. İki diziyi ayrı tutalım öncelikle. Reşat ile Behzat Ç’ nin alakaları yok. O zaman ‘Arka Sokaklar’ı da işin içine katalım, çorba olsun.
Gelelim ‘Karakol’a. Show TV, diziyi ‘Muhteşem Yüzyıl’ın arkasına koyarak onun da izleyicisini çekmeyi başarmış. İlk bölümün merakı ve hazır izleyiciyle gün üçüncüsü olmuş ‘Karakol’.
Asıl izleyici haftaya belli olur. Ama söyleyeyim bu saatinde olması gerektiği izlenme payını alır. “Sinemada kurgu şart” diyen bir yönetmen var; Onur Tan. Böyle olunca dizi, kurgusuyla dikkat çekiyor. Işık mesela; nasıl da bilinçli seçilmiş.
Efendim ‘The Shield’ dizisinin ilk bölümlerinin üç konusu aynen alınmış. Ee, alınır ya da esinlenilir. Zaten “Ben Amerikan polisiyelerinin kopyasıyım” diyor dizi. Bunda da yadırganacak bir durum yok. Önemli olan iş nasıl? Oyuncular “İlla iyi oynamalıyız” telaşı içinde. Bu kadar kasmaya gerek yoktu. Dizinin ilk bölümü telaşlıydı. Hani bir anda “Şu baştan anlatacaklarımı sıralayayım, rahatlıyayım” isteği vardı senaryoda. Her şey çok hızlıydı.

Güzel kadınlar ve viski reklamı

Yazının Devamı

HALiL ERGÜN OYNAMAK iSTEMEDi HABER OLDU

13 Mayıs 2011

Basın bültenleri ‘mutlu başlangıçları’ anlatır genelde. Halil Ergün İtalya’nın en önemli yönetmenlerinden Renzo Martinelli’nin büyük bir projesinde yer almak üzere teklif almış. 2. Viyana Kuşatması’ndaki tartışmalı rolüyle tarihe geçen Kırım Hanı Murat Giray’ı canlandırması istenmiş. Ergün, rolün farklı şekillerde ele alınabilecek bir karakter olmasından endişe duymuş ve teklifi geri çevirmiş. Bu durumda ne demek gerekiyor? “Helal olsun, kabul etmedi” ya da “Büyük bir şans kaçırmış...” Yani sonuçta, Ergün oynamak istememiş, oynamamış. Her oynanmayan rolün haberi yapılsa...



ENTEL TİYATROCUYDU ŞİMDİ ÇOK ÜNLÜ OLDU

Bu bir eleştiri değil, saptama: Orhan Alkaya tiyatro camiasının yakından tandığı, bildiği bir isimdi. Türkçesi ‘entel tiyatrocu’lardan biriydi. Kendi özel hayatı kendineydi. Sahneye çıktığı için aslında ‘topluma da malolmuş’ bir isimdi. Ama kimse Orhan Alkaya’nın özeliyle ilgilenmiyordu.

Yazının Devamı

KLASiK BiROL GÜVEN DiZiSi GELiYOR

12 Mayıs 2011

Komediyi kendi hikayesi içinde anlatmayı tercih ediyor Birol Güven. Oyuncunun üzerine yüklenmiyor. Komedi, evde ve sokakta kendi hikayesi içinde oldu hep. Birbirinin devamı olsa da hatta benzese de Birol Güven imzalı komediler dediğim nedenlerden tutuyor.
Yarın ATV’de ‘Babam Sağolsun’ başlıyor. Settar Tanrıöğen ile Melek Baykal yeni dizinin anne ve babası. Hep doğru ‘aile reisi’ karakterleri seçmesini bildi Güven.
Nitekim yeni dizinin kaptan köşkündeki iki isim doğru seçimler.
Bu dizi de tutacak. Yani hepimiz “Yine aynı numaralar ya” diye diye izleyeceğiz...


EN ÇOK KAVGA HANGİ KANALDA?

Yazının Devamı