Anayasa ve yasalara göre, kıyılar halka açık. Tabii kağıt üstünde, bakınız ada sahillleri.
30’un üstünde plaj var, sadece dördü yasal, gerisi kaçak. Şezlongu, şemsiyeyi koyan üç beş uyanık sahilleri parselleyip, plaj diye kapatmış. Çoğunun bırak cankurtaranı, tuvaleti, soyunma kabini dahi yok. Ama; para vermeden suya ayağını bile sokamazsın. Daha geçen hafta sonu Kınalıada’da müşteri kapma kavgası yaşandı, polis havaya ateş açarak zorla yatıştırdı.
Vatandaş olarak ne beklersin; polis- zabıta devreye girsin, üç-beş zorbaya haddini bildirsin. Ama ne gezer. Çünkü; yaşananlar karşısında ada sakinleri kadar belediye de çaresiz ve dertli. İşgal edilen yerlerin Maliye Bakanlığı’nın denetiminde olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu,“Bize tahsis edin ya da kiralayın, sağlıklı plaj haline getirip halka açalım dedik vermediler” diye yakınıyor. Hiç değilse düzene sokalım diye gönderdikleri zabıtaların da dövüldüğünü söylüyor.
Bu konuyu defalarca valilik ve kaymakamlığa ilettiğini belirten Farsakoğlu, son başvuruyu da 20 Ağustos Salı günü yapmış. Devletin gözü önünde işgalin devam ettiğini savunan Farsakoğlu, şöyle diyor:
“Hiçbirinin yasal zemini yok. Ruhsat alabilmeleri de mümkün değil. Herkes bir yeri işgal etmiş şezlong, şemsiye parası adı altında haraç alıyor. Vermezsen de zorbalık yapıyorlar. Ama biz belediye olarak halk plajı yapalım dedik, soruşturma geçirdik.”
Ali Mert’in yaşam savaşı
Adalar’ın sorunu sadece işgal değil. Yetersiz sağlık hizmeti de başka bir dert. Bunun son örneği Heybeliada’da damarı kesilen 22 yaşındaki Ali Mert Baltacı’nın başına gelenler.
11 Ağustos 2013 Pazar sabahı saat 04.00’teki olaya müdahale edecek doktor bulunamadı. Doktor geldi, 112 deniz ambulansı arızalı çıktı. Askeri tekne yolda arızalandı ve iki kez kalbi duran genç, ancak saatler sonra Kartal Koşuyolu Kalp ve Damar Hastanesi’ne ulaştırılabildi.
22 yaşındaki Ali Mert hâlâ komada. Kesilecek denilen kolu için kurtuluş umudu var. Ancak, yeterli kan gitmediği için etkilenen beyinle ilgili beslenme süreci devam ediyor. O nedenle de uyutuluyor. Yaşananları büyük bir talihsizlik olarak değerlendiren İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Ali İhsan Dokucu ise “112 teknesinin arızalı değil bakımda olduğunu, hızı nedeniyle belediye yerine askeri aracın tercih edildiğini, ancak onun da yolda bozulduğunu” söylüyor.
Bekâr askere 7/24 görev
Alanya İlçe Jandarma Komutanlığı’na bağlı Güzelbağ Karakolu’nun bekâr personeli bir haftadır evine gidemiyor. Nedeni Bnb. A.Ç. imzalı 15 Ağustos 2013 tarihli aşağıdaki emir:
“Güzelbağ K.Krk.K.lığı emrinde görevli bekâr personel (astsubay) ile karakol komutanlığına vekâlet edecek personel, tahsis edilmiş misafirhane odası ve lojmanında ikamet edecektir. Karakol komutanından izinsiz görev yerini ve sorumluluk bölgesini terk etmeyecek, riayet etmeyen personel hakkında gerekli yasal işlem yapılacaktır.
Personelin şahsi işi ve istirahatlerinde verilecek günü birlik izinlerden önce karakol komutanı kendi görüş ve önerisini ilçe jandarma komutanına bildirecek. İzin verilmesi halinde personelin çıkış ve dönüşü mesaj ile İlçe Jandarma Komutanlığı’na bildirilecektir.”
Açıkçası 7/24 askerlik. Üstelik bu emir ilçedeki sadece Güzelbağ Karakolu ve karakoldaki bekâr bir astsubay ile üç uzman çavuş için geçerli, süre de belirsiz...
